İngilizce mingilizce

Her kafadan bir ses çıkıyor:

*

- İngilizcesi çok kötü.

- Aksanı var.

- A1 seviyesinde.

- Böyle İngilizce mi olur?

Falan...

*

Bizim kompleksli tiplerin İngilizce zabitliği bir türlü bitmeyecek.

Türkçede istediğin çamı devir, gıkları çıkmaz.

Ama İngilizcenin azıcık kafasını gözünü kırdın mı, bütün kaşlarını kaldırırlar.

*

İngilizler bile İngilizce konusunda bizim kompleksliler kadar titizlenmemişlerdir.

*

Kompleks, bununla sınırlı kalsa yine iyi.

Uluslararası toplantılarda İngilizce konuşunca, “Vay! Adama bak! İngilizce konuşabiliyor! Aman da aman” denileceğini zanneden tiplerimiz de var.

*

Durun, bitmedi.

Konuşmacıların ve dinleyicilerin tümü Türk olduğu halde...

Dili İngilizce olan çok seminer, konferans falan gördüm ben.

*

“Artık lisan öğrenmek çok demokratikleşti, artık İngilizce bilmenin önemi kalmadı, geçti o günler” diyoruz.

Ve bir de bakıyoruz ki...

Yok, geçmemiş.

*

“God bless us” diyorum. Başka da bir şey demiyorum.

MAJESTELERİ’NİN KORONASI

KRALİÇE’nin görmediği, tatmadığı hiçbir şey kalmadı.

- Cihan harplerini gördü.

- En az 34 ABD Başkanı eskitti.

- Ay’a çıkıldığına tanık oldu.

- Çiçek çocuklarla tanıştı.

- Vietnam Savaşı’nı yaşadı.

- İran Devrimi’ni gördü.

- Cilalı Taş Devri’nden Sanayi Devri’ne geçti.

- İnternetin icadını yakından izledi.

*

Neyse.

Sıkıldım.

Daha fazla sayamayacağım.

*

Ve majesteleri, en son COVID-19’la da müşerref olabildi.

*

Merak buyurmayınız efendiler!

Bu majesteleri var ya bu majesteleri...

Hepimizi gömer.

DERDEST EDİP GÖNDERİN ŞU KILIÇLI SURİYELİ’Yİ

TAMAM, Suriyeli düşmanı değiliz.

Tamam, göçmen dramlarına duyarlıyız.

Tamam, sığınana dünyayı dar etmeyiz.

*

Ama bunun da bir sınırı var.

*

Kemerine kocaman kılıç asarak sokaklarımızda gezen bir Suriyeli’nin haberi vardı dünkü Hürriyet’te.

*

Bu tiplere zerre kadar müsamaha gösterilemez.

Derhal derdest edilip sınırlarımızın ötesine gönderilmelidirler.

ÖRGÜTLÜ HAD BİLMEZLİK

AŞI karşıtlarına gayet kibar bir dille çatmış Aziz Hoca.

Bunun üzerine aşı karşıtları, sosyal medyada...

“Haddini bil Aziz Sancar” diye kampanya başlatmışlar.

*

Aziz Sancar haddini bilsin bilmesine de...

Aziz Sancar’a had bildirmeye kalkışan bu örgütlü had bilmezlik ne olacak?

SON ZAMANLARDA

- Son zamanlarda Erol Evgin’e büyük bir saygı besliyorum. Bitmek tükenmek bilmeyen efendiliğini, eski şarkılarını hep aynı iştahla söylemesini, tatlı tatlı Adile Naşit anıları anlatmasını falan... Çok saygıdeğer buluyorum çok.

- Son zamanlarda otel lobilerini çok seviyorum. Kozmopolit atmosferlerini, geniş ferahlıklarını, muazzam loşluklarını, hiçbir faturanın etkilemediği ışıltılarını... Çok seviyorum çok.

‘KADİM’ AYAĞA DÜŞTÜ

ESKİDEN “kadim” kelimesini çok kullanırdım.

*

“Kadim dostum” falan derdim.

*

Artık uzak duruyorum bu kelimeden.

*

Kadim dostumu kaybettim, birinci nedeni bu.

*

Kadim kelimesi olur olmaz her yerde kullanılarak ayağa düşürüldü, ikinci nedeni de bu.

ÖZDEMİR İNCE BANA BULAŞMIŞ

CUMHURİYET yazarı Özdemir İnce, son yazısında benden söz etmiş.

*

Özdemir İnce’nin genel olarak...

- Öyle tonton bir hali var ki...

- Öyle çocuksu bir buyurganlık içinde ki...

- Öyle gerekçesiz bir özgüvene sahip ki...

- Öyle sevimli bir üst perdeden sesleniyor ki...

İnsan kızamıyor kendisine.

*

Bırakın kızmayı...

Ciddiye alası bile gelmiyor insanın.

*

Yaz Özdemir İnce, yaz.

Bu tontonluğunla, bu sevimliliğinle, bu çocuksu buyurganlığınla...

Sana her şey serbest.