Paylaş
Sekiz kere... Esnedim.
Dokuz kere... Dikkatimi kaybettim.
Bir kere... “Bak sen, Lenin’e laf sokuyor” dedim.
Yedi kere... Sıkılıp telefonumu kurcalamaya başladım.
Beş kere... “Bu adam bir acayip” dedim.
Putin, mizah severlerin hedefi olmaktan kaçamamıştı. Ata binerken çekilen pozu da böyle montajlanmıştı.
Dört kere... “Tarihe daldı, çıkamıyor” dedim.
Üç kere... Ne zaman biter diye saatime baktım.
NE YANİ? BİZ DE BÖYLE Mİ YAPALIM?
PUTİN, tarihte olup bitenlerden yola çıkarak...
Ukrayna’yı işgal etmesine haklı gerekçeler ortaya koymaya çalışıyor.
Böyle bir usul söz konusu olacaksa...
Bize de bayağı bir ekmek çıkar.
*
Türkiye olarak biz de...
Şu haritayı ortaya koyarak...
Hak taleplerinde bulunabiliriz.
*
Gerçi bizde doğalgaz yok ama...
Neyse... Neyse...
NE RUSYA’DAN NE UKRAYNA’DAN
TÜRKİYE’nin durduğu yeri Cumhurbaşkanı Erdoğan, gayet net biçimde özetledi.
*
Dediği şu:
*
“Ne Rusya’dan ne Ukrayna’dan vazgeçeriz.”
*
Şu ana kadar Türkiye açısından bundan daha doğru bir yere işaret edildiğine rastlamadım.
28 ŞUBAT’TA 28 BAŞÖRTÜLÜ KADINLA BULUŞMAK
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Şubat’ta 28 başörtülü kadınla buluşacakmış.
*
Olay şu:
Millet İttifakı’nın altı siyasi lideri, en önemli açıklamalarını 28 Şubat gibi “talihsiz” bir günde yapacaklar. “28 Şubat ne alaka, başka gün mü bulamadınız?” falan dendi ya... İşte bu eleştirilere karşı böyle bir formül geliştirmişler.
*
Bu formül nasıl bulunmuştur?
Sanırım şöyle:
*
Kılıçdaroğlu, danışmanlarına...
“Yaptık bir hata... Hemen bunu telafi edecek parlak bir çıkış bulun” demiştir.
*
Danışmanlar da iki hafta geceli gündüzlü mesai harcayarak...
“28 Şubat’ta 28 başörtülü kadınla buluşma” formülünü bulmuşlardır.
*
Pek parlak bir buluş sayılmaz.
Ama haksızlık da yapmayalım sayın danışmanlara.
*
28 Şubat gibi bir tarihin seçilmesinin lüzumsuzluğunu kurtaracak okkalı bir formülü, dünyanın bütün anlı şanlı ajansları bir araya gelse bulamazlardı.
BAHÇELİ TARKAN’A ŞEFKATLE YAKLAŞTI
TARKAN’ın dedesinin kardeşi Fethi Tevetoğlu’dur.
*
Fethi Bey...
Nihal Atsız yoldaşıdır. Türkçüdür. Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin önemli isimlerindendir. Şairdir. Siyasetçidir. Türkeş’le birlikte Irkçılık-Turancılık Davası’nda yargılanmıştır. Türkçü mücadelenin içinde yer almıştır. Adalet Partisi’nde ve Demokrat Parti’de siyaset yapmıştır.
Devlet Bahçeli, Fethi Tevetoğlu’nu çok sever.
Büyük hürmeti vardır Fethi Bey’e... Şiirlerini bilir ve okur. Sık sık kendisinden söz eder. Tarkan vesilesiyle birkaç kez Fethi Bey’den söz etmişliği vardır.
*
Muhalefetin seçim şarkısına dönüştürmek istediği Tarkan’ın son şarkısıyla ilgili olarak Devlet Bey’in yaklaşımını şöyle formüle etmek mümkün:
*
Tarkan’a karşı alabildiğine müşfik... Tarkan’ın şarkısını hükümete karşı kullananlara karşı alabildiğine sert...
*
Devlet Bey’in Tarkan’a yönelik müşfik yaklaşımında...
Tarkan’ın dedesinin kardeşi Fethi Tevetoğlu’nun hatırı var.
*
Sırf bu yüzden Devlet Bey, Tarkan’a sonsuz bir kredi açmış gibi görünüyor.
BİR GÜN BİLEMEDİN İKİ GÜN
Türkiye’de en okkalı gündem maddeleri bile bir günde, bilemedin iki günde tüketiliyor.
*
Mevzu ne kadar heyecan dalgası oluşturursa oluştursun, konu ne kadar iştahla tartışılırsa tartışılsın, olay gündeme ne kadar damgasını basarsa bassın...
Bu böyle.
*
İşte bakın:
Putin’in masası bir gün, altılı masa iki gün, Tarkan’ın şarkısı üç gün sonra nasıl da eskidi.
*
Yorgun hissediyoruz ya bazen kendimizi. Sorumlusu işte bu manasız hızdır.
Paylaş