İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, Taner Akçam’ın bir süre önce hayatını kaybeden emekli büyükelçi Ömer Engin Lütem’le ilgili “Almanya’da, Ermeni olayları konulu konferansı bastığı” iddiasına yanıt verirken kendisinin de orada bulunduğunu belirtip Akçam’ı yalanladı.
#Ümit Özdağ24 Nisan öncesi Başkan Obama’nın ‘soykırım’ demesini durdurmak için hafta sonu Washington’a geçen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, zor bir ziyaret gerçekleştirdi. Çavuşoğlu, mevkidaşı Kerry ve Beyaz Saray’dan Susan Rice ile görüştü. Beyaz Saray, Çavuşoğlu’na Obama’nın ‘soykırım’ demeyeceğini teyit ederken, Rice’ın Bakan Çavuşoğlu’nu “Ermenistan ile ilişkileri geliştirmek, 1915 vahşeti konusunda Türkiye’de açık ve samimi bir diyaloğu kolaylaştırmak için somut adımlar atma konusunda teşvik ettiği” açıklandı.
#Washington1938 Dersim katliamıyla ilgili, Tayyip Erdoğan’ın başbakanken özür dileyip devlet arşivlerini açma talimatıyla alevlenen tartışmalar Seyit Rıza’nın kayıp mezarına odaklandı. Erdoğan’ın “mezarı bulun” talimatı, Seyit Rıza’nın yakınlarının bu taleple açtığı dava Danıştay’da beklerken, kayıp mezarın ipucu yeni yayınlanan bir raporda ortaya çıktı. “Son Tanıklar Gitmeden-Dersim 1937-38 Sözlü Tarih Proje Raporu 2009-2014”te Agop Demir (92) “Bozo vardı, şarapçının tekiydi. Bir şarap parasına ipi o attı boyunlarına. Sonra götürüp Kesrik’in orada kuyuya koyup üzerine beton döktüler” diyor. Melek Taş (91) ise “Elazığ, Çorçuh köyündeki tepeye gömüldükleri betonu gördüm” iddiasında. Raporda akla durgunluk veren vahşet hikayeleri ilk ağızdan anlatılıyor.
#Başbakanı Tayyip ErdoğanAİHM’deki Türk yargıç Prof. Işıl Karakaş’ın geçen kasım ayında İstanbul’da katıldığı bir konferansta altını çizerek hatırlatma ihtiyacı duyduğu bir nokta, AİHM’nin “İfade; şiddet kullanmaya, silahlı direnişe teşvik etmiyorsa ceza hukuku ile kısıtlanmamalıdır” yolundaki yerleşik içtihadıydı.
AVRUPA İnsan Hakları Mahkeme-si’ndeki (AİHM) Türk yargıç Prof. Işıl Karakaş, geçenlerde İstanbul’da katıldığı “İfade ve Basın Özgürlüğü” panelindeki konuşmasında, konuyu bir ara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gazeteciler aleyhine açtığı hakaret davalarına getirdi ve şöyle dedi:
ABD’nin önemli gazetelerinden New York Times, dün attığı bir mesajla Twitter takipçilerini şaşırttı. Gazetenin yorum sayfalarında İngilizce olarak yer bulan Taner Akçam imzalı makalenin, internet sitesinde İngilizcesiyle birlikte Türkçesi de yayımlandı, Twitter anonsu da Türkçe yapıldı.
Son seçim anketleri Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, sosyalist rakibi François Hollande’ın 20 puan gerisinde kaldığını ortaya çıkardı. Cumhuriyet tarihinde hiçbir cumhurbaşkanının, seçimlere 3 ay kala rakibinin 20 puan gerisinde olmadığı belirtiliyor. Meclis televizyonu anketinde de Fransızların yüzde 93’ü İnkâr Yasası’nın çıkması nedeniyle şoke olduklarını söyledi.
Hrant Dink Vakfı’nın hazırladığı ‘Sessizliği Sesi-Türkiyeli Ermeniler Konuşuyor’ kitabı için 12 araştırmacı bir yıl boyunca Türkiye’nin yedi bölgesinden 19-70 yaşlarında, Ermeni kimliğiyle yaşayan, Ermeniyken Müslümanlaşan, Müslüman olup yine Ermeni kimliğine dönen 40 kişiyle mülakat yapıldı. Kitabı derleyen gazeteci Ferda Balancar anlatıyor.
Fransız Meclisi’nden geçen "Soykırımı reddetmeye ceza yasası" hepimizi sinirlendirdi. Bunu fikir özgürlüğüne indirilmiş bir darbe olarak niteledik. Haklıyız. Ancak çuvaldızı Fransızlara batırırken, hiç değilse iğneyi de kendimize batıralım. Fikir özgürlüğü konusunda sınıfın en sonlarındayız. "Soykırım vardır" diyeni cezalandırıyorsak, "Soykırım yoktur" diyeni cezalandıran Fransayı neden eleştiriyoruz?
FRANSA Meclisi’nde konuşan Patrick Deveciyan’a göre “Türk Başbakanı” 22 Eylül 1915’te Halep Valisi’ne gönderdiği telgrafta “beşikteki çocukların dahi beşiklerinde kalmamasını” emretmişti! Dolayısıyla “bir soykırım oldu mu, olmadı mı diye öğrenmek için tarihçileri bir araya getirmeye gerek yok”tu!