Fransız toplumunun % 86’sı yasaya karşı

Soykırım yasası ile ilgili gelişmeleri yakından izliyorum. Fransız yazar, bay Yves Thréard, 20.12.2011 tarihinde, Le Figaro gazetesinde böyle bir yasanın gereksizliği konusunda bir yazı yayımladı.
Aynı yazı, okuyucuların yorum yapması isteğiyle, internet üzerinden de yayımlandı.
(Ben de yorumcular arasındayım). Yorumcular arasında üç Türk ismi gözüküyor yani pek önemli değil. Birkaç Ermeni dışında yorumcular tarafsız gözükmüyor.
Yorum sonuçları aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- 28 yorum var.
- 4 yorumcu, yasanın çıkmasını istiyor. Taner Akçam ve Orhan Pamuk bile soykırımı tanıyor diyenler var.
- 24 yorumcu, yasanın gereksizliğini ileri sürüyor. Sebepler: Bu yasa Ermenilerden oy avcılığıdır, Fransa önce kendi bahçesine baksın, Sarkozy’nin özel tutumu, Ruanda ve Cezayir örnekleri, Fransa’nın kendi iç sorunları başını aşarken böyle şeylerle uğraşmak nesine!..
Basit bir inceleme, Fransız toplumunun % 86’sı (Ermeniler dahil) bu yasaya karşı görünüyor.
Türkiye’nin söylediklerinin daha fazlasını, bağımsız Fransız halkı söylüyor. Bu tür sonuçlar, politikacıları korkutur ve çok daha etkili olur kanısındayım.
İki ülke arasına üçüncülerin girmesi, mutlaka çıkar ilişkisini gündeme getirir.
Nazmi ÇAKMAK-FRANSA

YURTDIŞINDA, Ermeni görüşlerine karşı en etkin mücadeleyi gösteren ‘Talat Paşa Komitesi’ üyeleri, Fransa Meclisi’nden çıkacak karara göre tavır alacağını açıklıyor.

2B satış değil bir orman talanı affıdır

AKP hükümeti, kamuoyunda 2B olarak bilinen ve ‘orman sınırları içinde bulunan ve gerçekte orman olan alanların satılması’na olanak sağlayan yasayı kabul edecek.
Gerçekte yapılan bir satış değil, ‘orman talanı affı’dır.
Devlet, özenle koruması ve geliştirmesi gereken ve tüm ulusun ortak malı olan ormanlarını, aslında ‘af kapsamına bile alınamayacak bir yağma suçu işlemiş suçlulara’ (üstelik onları ‘işgalci’ olarak tanımlayarak, onları suçsuz ve haklıymış gibi göstererek) satıyor.
Bu bir ‘anayasa suçudur’ ve sorumlularının Yüce Divan’da yargılanmalarını gerektirir.
Bu bir ilk değil!
Ülkemizde orman yağmacılığına göz yumma ya da bunu olanaklı kılma ve özendirme, çok partili siyasal yaşama geçiş ile başlamıştı ve sürmektedir.
Doğasevmez, yurtsevmez politikacıların, iktidar olabilme yolunda halkın desteğini sağlamanın bir aracı ve oya dönüşebilecek ‘bir mal’ olarak gördükleri ‘orman varlığımız’a karşı işledikleri ihaneti özetleyebiliriz:
1950 yılından günümüze, yurtsevmez politikacıların ‘yasal düzenleme’ adı altında (tam 25 kez) çıkardıkları ‘örtülü af’larla, orman alanlarımızın % 56’sı (24 milyon hektarı) yitirilmiştir. Bu yitik, yangınlarla kaybedilen orman alanının iki katından fazladır.
1950 yılında, ülke alanımızın yaklaşık % 60’ını kaplayan ve 45 milyon hektar olan orman varlığımız, bu tür (yağma affı çıkarıcı) politikacıların çabalarıyla(!) günümüzde 21 milyon hektara düşmüştür.
Ülkemiz, ormanlarını hızla yitiren ülkeler sıralamasında -ne yazık ki- dünya 2’ncisidir.
Ulusun öz malını bir mirasyedi savurganlığıyla harcamayı kendilerine kazanılmış bir hak olarak gören, doğasevmez ve yurtsevmez politikacıların, bu yağma affı girişimine karşı çıkmak ulusal bir görevdir.
Dünya ölçütlerinin çok altına düşmüş olan orman varlığımızın bütünlüğünün bir kez daha yağmaya açılması, doğa yıkımlarına çağrı anlamındadır.
Yitip giden yalnızca ormanlar değil, yurdun toprağı ve geleceğidir.
Kaygılarımla.
Tarık KONAL Yük. Orman Mühendisi

Büyük Anayasa Forumu’na kimler katılıyor

HÜSAMETTİN Cindoruk, Prof. Mümtaz Soysal, Yekta Güngör Özden ve Prof. Kemal Alemdaroğlu şu açıklamayı yapıyorlar:
“22.10.2011’de İstanbul’da ve 10.12.2011’de Ankara’da eski ve yeni milletvekilleri, yazarlar, aydınlar, sanatçılar, akademisyenler, meslek odaları ve sivil toplum örgütleri liderleri ile sendikacılar tarafından Anayasa değişikliği çalışmalarında Cumhuriyetimizin Kuruluş Felsefesinin ve Aslî Kurucu İradenin Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerini ortadan kaldırma girişimlerinin önlenmesini amaçlayan ‘Anayasa Forumu Düşünce ve Eylem Topluluğu’ oluşturduğumuzu kamuoyuna duyururuz.”
Düzenleme Kurulu adına Haluk Dural imzasıyla yapılan açıklamada, topluluğun 24.12.2011 Cumartesi günü İstiklal Caddesi’ndeki İstanbul Barosu salonunda 11.00?17.00 arasında toplanacağı bildiriliyor. Davet edilen 141 kişiden dikkat çeken isimler şöyle:
(anayasaforumu@gmail.com)
Adnan Keskin, Prof. Ahmet Saltık, Prof. Dr. Akile Gürsoy, Alev Coşkun, Alparslan Işıklı, Anıl Çeçen, Arslan Bulut, Atilla Kart, Banu Avar, Süheyl Batum, Bilsay Kuruç, Bülent Serim, Can Ataklı, Cüneyt Akalın, Deniz Baykal, E. Ülker Tarhan, Emre Kongar, Enis Öksüz, Ercan İpekçi, Erol Manisalı, Nur Serter, Ferit İlsever, Gökhan Çapoğlu, Gürkut Acar, Hakkı Suha Okay, Halil Nebiler, Hasan Ünal, Işık Kansu, İlhan Cihaner, İlhan Gülek, İsa Gök, Kamer Genç, Kazım Kolcuoğlu, Korkut Boratav, Levent Kırca, Mehmet Aksoy, Melih Aşık, Metin Akpınar, Mustafa Erkal, Mustafa Mutlu, Mustafa Zengin, Müjdat Gezen, Nasuh Mahruki, Necla Arat, Necmettin Karaduman, Nihat Yurdakul, Nusret Senem, Onur Öymen, Orhan Birgit, Orhan Erinç, Osman Durmuş, Oktay Ekşi, Osman Özbek, Ömer Faruk Eminağaoğlu, Rıza Zelyut, Sadettin Tantan, Sadi Somuncuoğlu, Selahattin Önkibar, Selami Öztürk, Selçuk Maruflu, Sönmez Targan, Şahin Mengü, Şükrü Sina Gürel, Tansel Çölaşan, Tarık Akan, Tufan Türenç, Tuncer Cücenoğlu, Turgut Kazan, Ufuk Söylemez, Uluç Gürkan, Ümit Özdağ, Ümit Ülgen, Ümit Zileli, Vural Savaş, Yaşar Okuyan.

‘Angus kokusu’

ÇORLU Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Son haftalarda ilçemizi etkisi altına alan hayvan (angus) kokusu rüzgârın etkisiyle daha etkili hissedilerek şehrin geneline yayılmakta olup etkisini uzun süre devam ettirmektedir” denilirken, durumun İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne iletildiğini... (Bu hayvanların ithaline karar veren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan neden hiç ses çıkmaz!)