Güncelleme Tarihi:
Fransa, Ermeni soykırım iddialarını inkar edenlerin hapis cezasına çarptırılması kararını Meclis’inden geçirdi. Sırada Senato var.
Fransa’da henüz tasarı yasalaşmadı ama, aynı yasa İsviçre’de şu anda mevcut ve uygulanıyor.
İşin ilginci, Türkiye’de de doğrudan “Ermeni soykırımı” konusunda olmasa bile, benzer bir yasa mevcut. O ünlü Türk Ceza Yasası’nın 301 sayılı ifade özgürlüğünü düzenleyen maddesi.
Türkiye’de yasanın bu maddesinden bir Türk vatandaşı, üstelik de Ermeni soykırımı konusundaki ifadeleri nedeniyle mahkum oldu. Profesör Taner Akçam’ın Türkiye’deki mahkumiyetinin nedeni, Ermeni soykırım iddialarını reddetmesi değil, aksine “soykırım olmuştur” iddiasını savunmasıydı.
Taner Akçam hakkında, 6 Ekim 2006 tarihinde AGOS gazetesinde yayınlanan yazısı nedeniyle dava açıldı. Bundan sonrası çok ilginç...
Çünkü mahkeme, Akçam hakkında bir vatandaşın şikayeti ile açılan davada takipsizlik kararı verdi. İş üst mahkemeye gitti. Orada da takipsizlik kararı onaylandı.
Ancak bu arada, aynı maddeden ve benzer bir iddiayla Arat Dink ve Serkis Saropyan’ı mahkum eden başka bir mahkeme, Taner Akçam hakkındaki takipsizlik kararının yanlış olduğuna hükmetti.Şişli Savcılığı'na bu çerçevede yeni bir şikayette bulundu. Ancak Şişli savcılığı yeniden takipsizlik kararı verdi.
“MAHKEME SÜRECİ BİLE İNSAN HAKLARI İHLALİ”
Akçam, hakkında ceza kararı çıkmamasına rağmen, yaşadığı dava açılma/ifade verme/itiraz/yeniden dava/yeniden ifade/yeniden karar süreçlerinin de bir çeşit insan hakları ihlali olduğunu savunarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
Ve AİHM de bu başvuruyu kabul edip karara bağladı.
AİHM’in kararı şu:
Taner Akçam hakkında her ne kadar ifade özgürlüğünü ihlal sayılacak bir mahkeme kararı olmamasına rağmen 301. maddeden dolayı yaşanan tüm bu yargılama süreci bile ifade özgürlüğü ihlalidir…
ANKARA’NIN ENDİŞESİ: AİHM SOYKIRIM KONUSUNA GİRER Mİ
Taner Akçam hakkında AİHM’in verdiği bu karar, her ne kadar Türkiye’yi mahkum etse de Ankara’da bir “rahatlık” yaratmış durumda.
Bunun nedeni de şu; AİHM bu kararda Ermeni soykırım iddialarına hiç girmeden, soykırım iddiaları konusunda kim haklı, kim haksız konusuna değinmeden sadece ifade özgürlüğü konusunda karar verdi.
Türkiye’nin İsviçre’de yasalayan ve uygulanan, Fransa’da da yasalaşmak üzere olan “soykırımın inkarının suç sayılmasına” ilişkin yasa konusundaki en büyük endişesi, gidilecek olan uluslar arası mahkemenin “soykırım konusunda görüş belirtmesi” idi. Taner Akçam kararında AİHM’in soykırım işine hiç girmemesi Ankara’yı bu açıdan umutlandırdı.
PERİNÇEK SONUCU BEKLENİYOR
Bu açıdan bakınca Ankara, İsviçre’ye ve yasanın geçmesi halinde Fransa’ya karşı uluslararası mahkemelere gitmek konusunda artık daha rahat. Nitekim şimdi Doğu Perinçek’in İsviçre’de aynı yasadan dolayı aldığı mahkumiyet kararı AİHM önünde.
Türkiye Akçam'ı mahkum etmedi. Ancak İsviçre Doğu Perinçek'i mahkum etti.
Nitekim Türkiye, Perinçek’in İsviçre’de açtığı dava konusunda da “müdahil” oldu ve AİHM’e hukuku mütalasını gönderdi. Yüksek Mahkeme’nin bir yıl içinde kararını açıklaması bekleniyor. AİHM, Perinçek davasında da Akçam örneğini korur, soykırım iddialarına hiç girmeden, ifade özgürlüğü konusunda karar verirse işte o zaman Türkiye tamamen rahatlayacak. İsviçre, ardından Fransa ile başlayan “soykırımı inkar etmeyi suç sayma” furyası da sona erecek.
Aksi halde sırada Arjantin gibi, Lübnan gibi, Kanada gibi, hatta belki ABD gibi pek çok ülke var soykırımı inkar etmenin suç sayılmasını yasalaştıracak.