Bazı sözcük ve kavramlar çok sık kullanılır, günlük yaşamın bir parçasıdır. Başka bazı kelime ve ifadeler ise hemen hemen hiç kullanılmazlar. Özellikle çok eski tarihlere dayanan bazı kavramlar eski kelimelerle ifade edildiğinden anlaşılması da çok zordur. Takrir-i sükun sözcüğü de böyle bir kavramdır. Takriri sükun kanunu veya Takriri sükun ifadesini günlük yaşamda pek işitilen bir sözcük değildir. Fakat Takriri sükun kanunu kavramına kitaplarda, dergilerde, televizyon programlarında sosyal medyanın farklı alanlarında rastlamak olanaklıdır. Karşılaşılan Takriri sükun kavramının ne anlama geldiği ise merak konusu olmaktadır. İşte ilgiyle okuyacağınız Takriri sükun kanunu nedir, ne zaman kabul edildi, hangi olaydan sonra çıkarıldı gibi konu hakkında çok daha fazlasını sizler için derledik.
#Takriri Sükun KanunuTakriri sükun ülkemizde yer alan bir kanundur. Bu kanunun çıkarılması tarihimizde önemli olaylara işaret etmiştir. 1920’li yılların siyasi hayatına ait bir kanundur. Kanunda çeşitli maddeler yer almaktadır. Kanunun maddeleri tek tek incelenmiş ve tartışılmıştır. Halk arasında bu yasa huzurun sağlanması kanunu olarak geçmektedir. Bu bakımdan yazıda sizler için bilgilendirici şekliyle takriri sükun nedir, neden çıkarıldı, takriri sükun kanunu ne zaman çıkarıldı detayları ile derledik.
#Takriri Sükun Nedir Neden Çıkarıldır?- Şentop: "Bu bölge üzerinde herkesin birtakım hesapları olmuştur, o nedenle bölgeyi istikrarsız bir halde tutmak, daha önce açılan yaraların kapanmasını engellemek büyük güçlerin hedefi olmuştur" - "Her şeyin konuşulabileceği bir Türkiye'yi arzu ediyoruz. Herkes talebini siyaset yoluyla ifade etsin ama tehdide, şantaja boyun eğmeyeceğiz, pabuç bırakmayacağız" - "Şimdiki CHP Atatürk'ün partisi diyorlar ama bu CHP Deniz Baykal'ın partisidir. Atatürk'ün 1923'te kurduğu partiyle sadece isim benzerliği var"
Hürriyet yazarı Taha Akyol'un TBMM ve Başbakanlık arşivindeki belgelerden yararlanarak üç yılda yazdığı 'Atatürk'ün İhtilal Hukuku' kitabı, Doğan Kitap'tan çıktı. Akyol, kitabında "Atatürk; 'İnkılâbın kanunu, bütün kanunların üstündedir' diyor. Bugün bu otorite kavramını örnek alıp Anayasa ve kanunların üzerinde bir otoriteyi savunabilir miyiz?" sorusunu soruyor
EBEDİ İslamcıların, "paleo" ve "neo" liberallerin, eski acilci goşistlerin (özellikle "solcu" demiyorum), "sırtlan meşrepli" ya da "kuduz ağızlı" olarak adlandıracağımız bir kesimin Cumhuriyet ile "kan davalı" oldukları artık gizlenemez. Yürüttükleri gerilla savaşında "Kemalizm" üzerinden Cumhuriyet’le çarpışıyorlar.
Rahmetli babam, yeni durumları, kendini durumunu iyice değerlendirmeden birtakım zevzekçe şımarık işler yapanlara , “Şişti Abdurrahman!” derdi.<br><br>Avrupa Birliği’ne girme çabaları da birçok “Şişti Abdurrahman” durumu yaratıyor. Bazı Şişkin Abdurrahmanlar eski yaraları kaşıyorlar.