Tarih anlatıcısı, müzisyen ve toplum gönüllüsü Pınar Ayhan, pek azını bildiğimiz, tarih sayfalarında belki de dipnot olarak kalan hikâyeleri anlattığı müzikal belgesellerinde son 100 yılımızın kahramanlarıyla tanıştırıyor bizi. Derin bir araştırma sürecinin ardından yaşadığı farkındalığı sahnelere aktaran Pınar Ayhan, toplumsal sorumluluk bilincini sahaya da taşıyarak Tohumluk Vakfı’nı kurmaya karar veriyor. Röportajımızda hem gıdanın hem insanın ata tohumunun peşine düştüklerini anlatan sanatçı “Adımız Tohumluk çünkü her birimiz birer tohumluğa ayrılmış Cumhuriyet evlatlarıyız. Amacımız sıhhatli tohumlar yetiştirmek ve nesiller boyunca ekmek. Kırsalın sorunlarını sadece dinleyen değil, aynı zamanda anlayan ve harekete geçen bir yapı olmak iddiasındayız. Köy ile kent arasında bütüncül yaklaşımla sosyal yardımlaşma, eğitim, kültür ve sanat köprülerini yeniden oluşturabilmek ve onarabilmek adına kurduğumuz komitelerimiz, mesleklerinde profesyonel olan altı yüze yakın gönüllülerimizle harıl harıl çalışıyoruz” dedi.
#Pınar AyhanCumhuriyet yazar, yönetici ve çalışanlarının tutuklanmasının 1.yılında aralarında avukatlar, sanatçılar, gazeteciler ve akademisyenlerinde bulunduğu 365 kişi tutuklu bulunan Akan Atalay, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Emre İper’in serbest bırakılmasını istedi.
#Cumhuriyet GazetesiGazeteci-yazar Osman Ulagay, ‘Dünya Trump’a mı Kalacak - Tek Adam Çıkmazı’ isimli yeni kitabında bugün hemen herkesin sorduğu sorulara cevap arıyor. Küreselleşme hayal kırıklığıyla mı bitiyor? Kriz ve savaş günleri kapıda mı? Bildiğimiz dünyanın sonuna mı geldik? Biz de Ulagay’a sorduk.
#Osman Ulagay‘Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) 47’ncisi bugün “Duyarlı ve Sorumlu Liderlik” ana temasıyla İsviçre’nin Davos şehrinde başlıyor. 3 gün sürecek zirveye anayasa değişikliği oylaması nedeniyle Ankara’dan sadece Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek katılırken, Türk iş dünyası ise yoğun ilgi gösteriyor.
#Gila Benmayor“TURİNG malvarlığı iştah kabartıyor” başlıklı pazar günkü yazımız yankı uyandırdı. Başaran Ulusoy kendi adıyla bir açıklama yaptı. Bazı değerlendirmelere itirazda bulundu. Yazısı ayrıntıları da içeren beş sayfayı buluyordu. TURİNG’deki gelişmeleri şöyle özetlemek mümkün.
AKMEN Ayakkabı’nın sahibi Selahattin Akaydın, İtalya’da fuar turu atarken Yunanistan’ın önde gelen ayakkabı markalarından biri ve eski müşterisi olan Bournazos’un ikinci kuşak patronu Gregory Siourounis’e rastladı. Genç patronu sıkıntılı gören Akaydın sordu:
Ne ekerseniz onu biçersiniz. 28 Şubat tartışmaları bana, bu gerçeği hatırlattı. Nasıl subay yetiştirdiğimizi, onlara neler okuttuğumuzu biliyorum. Sonra, aynı subaya dönüp “Neden benim dediğimi yaptın?” diyoruz. Onları darbeye bizler, verdiğimiz eğitimle itmedik mi?