ESKİ Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, yayımladığı kitabında kendisini görevini yapmamakla suçlayan eski Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman’a Twitter’dan verdiği yanıtta “Bizim çizgimiz ve duruşumuz bellidir. Çizgimiz düz duruşumuz ise diktir. Kamuoyu da her şeyi ve herkesi çok iyi bilir ve tanır” dedi.
Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, geride bıraktığımız hafta sonunda piyasaya çıkan kitabında, 2003 yılı başında Birinci Ordu Komutanlığı’nda gerçekleşen plan semineriyle ilgili verdiği hassas bir talimatın uygulanmamasından o dönemde kendisinin Kurmay Başkanı olarak görev yapan ve sonradan Genelkurmay Başkanlığı görevine gelen Orgeneral İlker Başbuğ’u sorumlu tutuyor.
komutanın tanıklığı gereksiz görülebilir mi?BALYOZ davasının birinci iddianamesi 2010 yılı temmuz ayında kabul edildiğinde, suçlamaların dayandığı en önemli tezlerden biri, 2003 yılında kalkışılan darbe girişiminin o tarihte Kara Kuvvetleri Komutanı makamında oturan Orgeneral Aytaç Yalman tarafından önlendiği görüşüydü.
EMEKLİ Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman’ın dün yayımlanan açıklaması, İstanbul’daki Birinci Ordu Komutanlığı’nda 5-7 Mart 2003 tarihlerinde düzenlenen ve Balyoz davasının çıkış noktasını oluşturan plan semineri çerçevesinde yaşanan “emre itaat” tartışmasıyla ilgili soru işaretlerinin bir bölümüne açıklık getirdi, ama tümünü gidermedi.
BİRLEŞMİŞ Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin alt organı olan Keyfi Tutukluluk Çalışma Grubu’nun (Working Group on Arbitrary Detention) Balyoz davasının 250 tutuklu sanığının toplu şikâyetini incelerken üzerinde hassasiyetle durduğu başlıklardan biri, Silivri’deki mahkeme salonuna asılmış olan mikrofonlar.
ESKİ Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman’ın Balyoz Davası’nın sanıklarından eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’in kendisini konu alan bir ifadesi üzerine Hürriyet’ten Tufan Türenç’e yaptığı açıklama, iki yıldır kapanmamış olan bir tartışmaya yeni bir boyut kattı.
Eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, uzun zamandan beri sürdürdüğü suskunluğunu bozarak, “Adaletin tecelli edeceğine olan inancımı belirtirken, suçsuz olduklarına inandığım arkadaşlarımın özgürlüklerine kavuşacağına bütün kalbimle inanıyorum” dedi. Yalman, dava konusuyla ilgili bilgi ve belgeye sahip olmadığını özellikle vurguladı.
DÖNEMİN Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, 2 Ocak 2003 tarihinde bütün Ordu Komutanlıklarına gönderdiği bir yazıda, o yıl düzenlenecek olan tatbikat ve plan seminerlerinin hangi esaslara göre yapılacağı konusundaki direktiflerini iletir.
BALYOZ iddianamesinin bir numaralı sanığı Orgeneral Çetin Doğan açısından dava dosyasında en çok sıkıntı yaratan belgelerden biri, Birinci Ordu Askeri Savcılığı’nın bilirkişi olarak atadığı bir kurmay binbaşının hazırladığı 22 Şubat 2010 tarihli rapor.
BİLİRKİŞİ Kara Pilot Kurmay Binbaşı Ahmet Erdoğan, dönemin Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan’ın seminer çalışması için Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan gelen “Yalnızca dış tehdidi görüşün, iç tehdide bakmayın” emrini uygulamaya koymadığını, bu emre rağmen planlamayı dış ve iç tehdit üzerine birlikte kurguladığını ortaya çıkartmıştı.
DÖNEMİN Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, 5-7 Mart 2003 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen Plan Semineri-03’ün hazırlıkları sırasında, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman’dan gelen “İç tehdide ilişkin senaryoları seminer planına dahil etmeyin” talimatını hasır altı mı etti?
KARA Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, Kastamonu’nun İnebolu İlçesi’nde 2001 yılında yaptırdığı Şehit Şerife Bacı Anıtı’nda ‘bronz’ yerine fiberglas malzeme kullanıldığını 7 yıl sonra öğrendi. Büyük şaşkınlık yaşayan Yalman, anıtın bronz olarak tekrar yapımını üstlendi.
BU satırları yazarken Washington’da Başbakan Erdoğan ile Başkan Bush arasındaki görüşmenin ne sonuç verdiğini daha bilmiyordum. Toplantıyla ilgili açıklamaları ve yorumları beklerken Irak Kürtleri ile ABD arasındaki karmaşık ilişkilerin tarihçesine kısaca bakmakta yarar olabileceğini düşündüm.