Dünya çapında gerilimlerin arttığı bir zamanda Hiroşima’da binlerce kişinin ölümüne sebep olan atom bombasından daha güçlü bir bombayla yaşamak nasıl bir şey? Cevabı nükleer füzelerle iç içe yaşayan Ed Butcher’da… İşte onun hikayesi…
#UkraynaPek farkında olmasak da hayatımızda binlerce nokta var: Sevgi noktası, öfke noktası, kaygı noktası… Eğer bu noktaların bilincinde olursak hayatımızı kolaylaştırabiliriz. Nasıl mı? ‘Nokta’ kitaplarıyla dikkatleri üzerine çeken ve bir anda ülkemizde de tanınır hale gelen Diane Alber’le hem ‘Nokta’ kitaplarını hem de duyguları konuştuk.
#Diane AlberSoğuk Savaş döneminde stratejik bir alan olan uzayda, ABD ile Sovyetler Birliği arasında keşif-gözlem ve istihbarat uyduları fırlatma, kıtalararası füze sistemleri geliştirme, insanlı uzay seyahati, dünyanın uydusu Ay’a ayak basma, yeni gezegen keşifleri ve dış uzay alanında bir uzay istasyonu inşa etme konularında büyük bir rekabet yaşanmıştı. Yarışa dayalı rekabetin temeli, bilim ve teknolojide küresel lider olarak insanlığa yön veren ülke olma hedefiydi. Bu aynı zamanda iki ülke arasındaki nükleer silahlanma yarışının da bir parçasıydı. Bu nedenle uzay yarışı bir silah yarışı olarak da görülebilir. Uzay yarışı Sovyetler Birliği’nin 1957’de insanlığın ilk yapay uydusu Sputnik 1’i fırlatmasıyla başladı. Söz konusu yarışta ABD 1969’da Ay’a ilk ayak basan Amerikalı astronot Neil Armstrong ile öne geçse de, Sovyetler Birliği’nin ekonomik olarak çöküşe geçmesi ve Soğuk Savaşı kaybetmesiyle uzay programları ertelendi ve bu yarış da sona erdi. Her iki ülke de ulaştıkları uzay kabiliyetleri bakımından uluslararası ilişkiler literatüründe o dönemden beri birer “uzay gücü” olarak nitelendiriliyorlar.
#ÇinCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya özel yayınında gençlerin sorularını cevapladı. Erdoğan, "Bunlar bizim medar-ı iftiharımız tabii. ATAK, HÜRKUŞ. Bunlar bize yeterli mi? Değil tabii. Ama önemli olan ilk adım. Daha da ilerleteceğiz tabii. Milli teknoloji hamlesinde ilk adım bunlar. Bundan sonra ileri teknolojiye doğru gideceğiz." dedi. Erdoğan, "Sadece Akkuyu ile kalmayacağız. Üçüncü bir nükleer enerji santralini de kuracağız. " dedi.
#ErdoğanBAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, bugünlerde siyasette egonun, gururun, kibrin, kendinden bahsetmenin öne çıktığını savunarak, “Siyasetin doğası olarak bilgisiyle gurura kapılan daha tehlikeli kimse yoktur. Bilginin etkisiyle devlet adamının gurura kapılması tehlikelidir. Bilim adamı için de aynı şey geçerlidir. Her bilgi size bir tevazuyu öğretir” dedi.
- Yaş ilerledikçe kişinin uyku düzeninin bozularak, uyku süresinin kısaldığı bildirildi - Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Atay: - "Gece uykusunun kalitesiz ve yetersiz olması nedeniyle yaşlılar gün içinde sık sık uyuklar" - "Yaşlıların özellikle aksi olmalarının nedeni düzensiz uykudur"
Yetti artık. Sadece komploları konuşur olduk. Hele son dönemdeki, Özal ve Kahveci'nin ölümlerinin de derin devlete bağlanması durumu inanılacak gibi değil. Elde ne somut değil var, ne bir şey. Sadece "Düşündürücü kuşkular!" Bırakın şu çözülmemiş her sorunu derin devlete bağlamayı, inandırıcılığınız kalmıyor.