Güncelleme Tarihi:
EDİRNE (AA) - CİHAN DEMİRCİ - Yaş ilerledikçe kişinin uyku düzeninin bozulduğu ve uyku süresinin kısaldığı bildirildi.
Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Turan Atay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uyku düzeninin yaşlanmayla birlikte değişikliğe uğradığını söyledi.
Yaş ilerledikçe hastalıkların ve buna bağlı ilaç kullanımının da artığını belirten Atay, "Sağlıklı yaşlılar üzerinde yapılan çalışmalar, yaşlı popülasyonunda ortak, fizyolojik uyku değişikliklerinin ortaya çıktığını göstermektedir" diye konuştu.
Atay, yaşlıların uykusunun genç erişkinlere göre kırılgan olduğunu vurguladı. Alışılagelmiş ortalama 7,5 saatlik gece uyku süresinin yaşlılık döneminde 5,5 - 6 saate indiğini ancak uykunun algılanmasında da bozukluk olduğunu aktaran Atay, şöyle konuştu:
"Gece uykusunun kalitesiz ve yetersiz olması nedeniyle yaşlılar gün içinde sık sık uyuklar. Günlük rutin işlevlerin farklı hale gelmesi, emeklilik, yemek ve yatma zamanlarının değişmesi, yalnızlık, eşini kaybetme, sağlık gereksinimleri ve ilaç alma saatleri gibi etmenler ister istemez vücut ritmini bozar. Artan yaşla, görme ve işitmenin azalması da başta ışık ve ses olmak üzere dış uyaranların algılanmasında eksiklik yaratır."
- "Aksi olmalarının nedeni düzensiz uykudur"
Atay, uykusuzluğun her yaşta kişiyi etkilediğini söyledi. Yaşlılarda sık görülen uyku hastalıklarının daha belirgin olduğunu ifade eden Atay, şöyle devam etti:
"Yaşlıların özellikle aksi olmalarının nedeni düzensiz uykudur. Erkeklerde orta yaşın sonlarına doğru, kadınlarda ise menopoz dönemi ve sonrasında uykusuzluk görülüyor. En önemli belirtileri horlama, gece boyunca ortaya çıkan kalitesi bozulan uyku dolayısıyla sabahları yorgun kalkma ve gün içinde aşırı uykululuk halidir. Öte yandan, uyku halindeyken huzursuz kol ve bacak hareketleri de ön plana çıkar. Bazen de uykuya dalmadan vücut uykusuzluk nedeniyle bu hareketleri ortaya çıkarır. Bu da kişinin uykuya dalmasını engeller."
Atay, yaşlılarda uykusuzluğun bağırma, tekme, yumruk atma, etraftaki eşyaları, cisimleri tutup fırlatma, yataktan atlama veya kalkıp yürümeye kadar varan çeşitli tip ve şiddette belirtiler ortaya çıkarabileceğini, bu belirtilerin daha çok 60 yaş üstü erkeklerde görüldüğünü kaydetti.
- "Sabır gerektiren zor bir süreçtir"
Atay, uyku bozukluğu olan yaşlıların aile sağlığı açısından tedavi görmesi gerektiğini vurguladı. Yaşlı kişinin doktora gitmeden de uykusunu düzene sokabileceğini belirten Atay, şunları anlattı:
"Uyku gelmeden yatağa yatmamalıdır. Yatak sadece uyumak amacıyla kullanılmalı, yatakta kitap okumak veya televizyon seyretmek gibi aktivitelerden kaçınılmalıdır. Yattıktan sonra 20 - 30 dakika içinde uykuya dalamama durumunda ise yataktan kalkmalıdır. Bu, bir tür uyuyamamanın yaratacağı gerginliği ve uykunun büsbütün kaçmasını engellemeye yöneliktir. Tekrar yatmak için yine uykunun gelmesi beklenmeli, yatıldığında kısa sürede uyumak yine mümkün olmazsa bu işlem başarı elde edilinceye kadar tekrarlanmalıdır."
Atay, gece ne kadar az uyunmuş olursa olsun sabahları hep aynı saatte kalkmak gerektiğini ifade etti. Yorgunluk bahane edilerek yataktan kalma süresinin uzatılmamasını öneren Atay, şunları kaydetti:
"Çok yorgunluk hissedilse bile gündüz kestirmelerinden kesinlikle kaçınılmalıdır. Gün içinde, yine akşam saatlerine yakın olmamak kaydıyla mümkün olabildiğince egzersiz veya yürüyüş yapılmalıdır. Akşam yemeği hafif olmalı ve yatma saatine yakın yenmemelidir. Gün içinde, özellikle de öğleden sonra ve akşam saatlerinde çay, kahve, sigara gibi uyarıcı maddelerden uzak durulmalıdır."
Atay, yaşlılıkta uyku probleminin çözülmesinin sabır gerektiren zor bir süreç olduğunu ifade etti.