Türkiye denizlerinde sıklıkla rastlanılan bir deniz canlısı olan kalamar, özellikle Akdeniz mutfağında ve deniz ürünleri restoranlarında oldukça popüler iken, Anadolu şehirlerinde sadece bilenler tüketiyor, bilmeyenler ise şeklinden dolayı bu lezzeti kaçırıyor.
#KalamarKiminin nakdi var, vakti yok. Kiminin zamanı bol, imkânları kısıtlı. Ama olsun, “Ya bir gün ikisini de denk getirebilirsem” diyebilmek; gidemesek, göremesek de en azından hayalini kurmak lazım. “Orada Bir Oda Var Uzakta”da bu haftaki istikamet Eski Datça. Bu şirin mi şirin beldedeki dört odalı Ultava...
#Savaş ÖzbeyKalamar balığı, tüketilebilen deniz canlıları arasında yer alır. Birçok dünya mutfağı içerisinde sıklıkla tercih edilir. Yemekleri, hazırlanışı ve avlanma şekli ile birçok özelliği vardır. Kalamar balığının nasıl avlandığı ve nasıl sunulması gerektiği gibi konularda insanlar merak duyabilirler. Kalamar balığının özellikleri hakkında merak edilen tüm detayları derledik.
Granyöz balığı, görünüm olarak genellikle levreğe benzer. Bu nedenle de kaya levreği adı ile de bilinir. Lezzetli bir balık türü olması nedeni ile balık severler çok sık tarafından tercih ediliyor. Görünümü bakımından levreğe çok benzeyen bir özelliği bulunur. Granyoz Balığı nasıl pişirilir, temizlenir ve avlanır sizler için derledik.
Tüm deniz canlıları birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Özellikle yaşamlarını devam ettirmek için bu özelliklere sahip olan balıklar farklı türlerde bulunmaktadır. Bunlardan birisi de yelken balıklarıdır. Peki yelken balığı nedir, özellikleri nelerdir ve yenir mi? Yelken balığı türleri ve nerede yaşar? Sizlere yelken balıkları hakkında merak edilenleri detaylıca derledik.
Dünyanın en tehlikeli köpek balıkları içerisinde boğa köpekbalığı gelmektedir. Özellikle boyutları ve yapısı ile aynı zamanda oldukça yetenekli bir avcıdır. Peki boğa köpek balığı nedir, özellikleri nelerdir ve yenir mi detayları ile derledik.
Bayılıyorum İrem Derici gibi ünlülere. Menajerinin sözünden çıkmayan, etliye sütlüye karışmayanlardan değil. Kendisiyle ve hayatla derdi var. Bu dertleri de, onları izah etme biçimleri de onu komik, zeki, farklı ve aslında “hepimiz” yapıyor. Keşke herkesin kafasını böyle dağıtabileceği bir tanıdığı olsa telefon rehberinde. Ara bak, neler diyor...
#İrem Dericiİnsan kalabalığının henüz bastırmadığı, havaların sıcaktan bayıltmadığı haziran ayı veya rüzgarların dindiği, kalabalığın çekildiği, denizin ısındığı eylül aylarında Bozcaada’da olmak çok daha keyifli olacaktır düşüncesiyle çıkarım ben her yaz bu adanın yollarına… Sizlere de aynısını önererek başlamak isterim Bozcaada yazıma…
#BozcaadaBir zamanlar bir yerde okumuştum. ‘Mal d’Afrique’ yani “Afrika tutkusu Kenya’da başlar” diyordu. O yüzden ilk defa Kenya’ya gitmiş, Nairobi, Amboseli, Mount Kenya, Masai Mara, Mombasa’yı gezmiştim. Bu ikinci gidişimdi ve bu defa destinasyonum Güney Afrika, Zambia ve Zimbabve’ydi… Bambaşka bir Afrika gördüm… Üstelik iyi bir mevsimde gitmemiştim. Ama anladım. Afrika tutkusu asıl başka bir yerden başlarmış. Bir de hayvan bilgisine sahip olmak için iyi bir ajansa, iyi bir rehbere ihtiyaç varmış. Şimdi Afrika’nın tam zamanı…
#AfrikaGastronomik bir Ege adaları yolculuğuna ne dersiniz? Dördüncü kitabı ‘Merhaba Cancağızım/Ya sou vre!’ Mylos Kitap’tan çıkan Ufuk Kaan Altın, Hürriyet Seyahat okurları için hangi Ege adasında, hangi yemeği, nerede yemek gerektiğine dair özel bir seçki yaptı.
#Ege AdalarıHavalar soğudu; balıklar yağlandı, lezzetlendi. “Denizden babam çıksa yerim” diyenlerdenseniz işte kesenizi çok zorlamadan midenizi şenlendirecek lezzetler. Hangisini seviyorsanız: Uskumru, hamsi, karides ya da fener... Nasıl seviyorsanız: Dolma, kavurma, seviçe ya da pastırma...
#Deniz MahsulleriHaset, kıskançlık, sorumluluk almayıp kaybedeni suçlama... Uzun süredir devam eden Yunan trajedisinde bunların hepsini birarada izliyoruz. Bugünlerde Batı dünyasının etkili ve yetkili çevreleri referandumda çıkan sonucu içlerine sindiremeyip hep Yunan halkını suçluyor. E peki sormazlar mı adama...
#Vedat MilorSalih Seçkin Sevinç onlarca yemek blogger’ından biri. Onu takip etmemin nedeni bir felsefesinin olması. Kendisine halk gurmesi diyor ve ara sokaklarda kalmış lezzetleri keşfediyor. Minik röportajlar yapıyor, mekan ve sahibinin hikayesini yazıyor. Çok güzel fotoğraflar eşliğinde adresiyle, telefon numarasıyla, haritasıyla yayınlıyor. Elbette anlaşamadığımız çok nokta var. Mesela bence şehrin en güzel kokoreci Eminönü’nde değil, Dolapdere’de...
Zengin ve bölgesinde tanınmış bir işadamı, İstanbul’dan gelen bir grup işadamını ve gazeteciyi ağırlıyor. Aralarında ben de varım. (Serdar değil, anlatan...) Yemeğe gitmeden önce, tanıyanlar, ev sahibi işadamını “Bir kat naftalin, bir kat dolar, bir naftalin, bir dolar...” diye tarif ediyorlar. Gülümseyip başımı sallıyorum, anlamadığımı belli etmiyorum.