Değerli okurlar... Bu haftaki yazımda sizlere, son birkaç yılda gerek sosyal medya gerek diğer yayın araçlarında uzmanlar tarafından sıkça altı çizilen ve bu doğrultuda toplumsal hafızada da yer eden bir kişilik tipinin, ‘narsisizm’in özelliklerinden bahsederek bu konudaki farkındalığı daha da artırmayı hedefliyorum.
#Serenad AltanÇağdaş Japon edebiyatının önemli isimlerinden Hiroko Oyamada, ‘Çukur’da kocasının işi nedeniyle taşraya taşınan genç bir kadının başından geçen tuhaf olayları anlatıyor. Gerçekçi dünyada tekinsiz bir atmosfer yaratan Oyamada, bu kısa romanında Japon toplumunda bireyleri, özellikle de kadınları kuşatan pek çok soruna dikkat çekiyor.
#Hiroko OyamadaJapon yazarlar ülkemizde çok fazla tanınmamaktadır. Ancak Japon yazarlara ve eserlerine ilgi duyan kişiler tarafından son zamanlarda oldukça fazla araştırılmaya başlanmıştır. En ünlü Japon yazarlar kimlerdir ve eserleri nelerdir? En ünlü Japon yazarların eserlerini ve merak edilenleri öğrenmek istiyorsanız tüm detayları sizler için derledik.
#EğitimHaruki Murakami’nin ‘profesyonel yazarlık hayatından’ önce yazdığı ve uzunca bir süre başka dillere çevrilmesine izin vermediği ikinci kitabı ‘Pinball 1973’ nihayet Türkçede. Murakami’nin “Duygulara gömülerek yazdım” dediği roman, yazarın gelecekteki temalarının da temelini oluşturuyor.
#Haruki Murakami‘Küçük Prens’i andıran ‘Kitapları Kurtaran Kedi’ günümüz okuma alışkanlıklarına eleştiriler getiriyor, hepimize düşünmemiz gereken sorular soruyor: Kitaplar yeterince özgür mü, yoksa onları kurtarmamıza ihtiyaçları var mı? Herkese küçük dersler veren roman klasik olmaya aday...
#Kitapları Kurtaran KediÇağdaş Japon edebiyatının en özgün yazarlarından Juniçiro Tanizaki, ‘Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın’ adlı uzun hikâyesinde kadınlar arasında sıkışıp kalmış bir adamın kedisine duyduğu sevgiye tutunuşunu anlatıyor. İnsani ilişkilerdeki hassas noktaları, zaafları, tutkuları deşme konusunda ustalaşmış bir yazarın karakteristiğini sergileyen bir novella.
#Juniçiro Tanizaki‘‘Onun için dünyayı anlamak çözümlemek değil, kabul etmektir. Ve onu mantığı aracılığıyla değil, duyguları, daha kesin olarak ise şiirsel duyarlığını belirleyen o garip zeká ve içgüdü bileşimi ile kabul eder. Gerçekliği kabul etmek onun için kolay olmaz; her kabul ediş, bir reddediş ile başlar ve her kopuş, daha radikale doğru bir başka reddedişi izler.’’
Aslına bakılırsa büyük bir varlığın içinde dünyaya gözlerini açtı. Babası, koskoca bir ülkenin imparatoru... Annesi de onun yıllardır aynı yastığı paylaştığı karısı... Üstelik o bu çiftin tek çocuğu...
#Prenses AikoEdebiyat severlerin “Salt Okunur” adlı öykü kitabı ve “Kendinde Değil Gibisin” romanıyla tanıdığı yazar Aylin Sökmen, yeni kitabı “#EvdekiAlgoritma”yı okurla buluşturdu. Edisyon Kitap’tan çıkan roman, evliliğinin sonuna gelmiş bir kadının yas sürecinde yaşadıklarına odaklanırken, kadınlar üzerindeki çocuk baskısı, ‘aile’ tabusu ve dijital dünyanın gerçek hayatlardaki etkisini mizahi bir anlatımla irdeliyor. Sökmen’le yeni kitabını konuştuk.
#Aylin Sökmenİnsan düşünen, toplumsal bir varlık. Bu nedenle doğal olarak insanın toplum içinde uyumlu yaşaması gerek. Kişinin topluma uyumu da eğitimle olur. Eğitim ana kucağında başlar, yaşam sürecince sürer, bu nedenle eğitim kişinin en doğal hakkıdır. Eğitimin kişinin doğal hakkı olduğu tezi yüzyıllar önce eğitimciler ve düşünürler tarafından ortaya atılmış ve savunulmuş.
#Konuk YazarOnu, milyonlarca sinema seyircisi izlenme rekorları kıran bir filmle tanımıştı. Elbette o kadarla sınırlı kalmadı... Birçok iddialı film için kamera karşısına geçti. O zamanlar genç ve enerjikti. Kariyerinin ve hayatının en parlak dönemindeydi. Fakat elbette geçip giden zaman onu da etkiledi. Üstelik sadece fiziksel anlamda değil.
#Sam NeillDaha sonbaharın serinliğini hissetmeden haberleri duymaya başlamıştık. Yepyeni sergiler, konserler, festivaller, oyunlar, filmler ve kitaplar yoldaydı. Eylül ayının gelmesiyle birlikte kültür ve sanat dünyası da sezonu açtı, birbirinden güzel etkinliklerin, yayınların tarihi belli oldu. İçlerinden kaçırmamamız gerekenleri derledik.
#EylülModern Japon öykücülüğünün en önemli isimlerinden Ryunosuke Akutagawa’nın otobiyografik öykülerinden oluşan ‘Bir Budalanın Yaşamı’ adlı kitabı, hem yazarın yaşadığı dönemin sosyal ve siyasi yapısını hem de bu kasvetli toplumsal yapının içinde kendi cinselliğini, edebiyatı, dini, diğer insanları ve ölümü keşfedişini anlatıyor.
#Bir Budalanın YaşamıDünyanın yaşayan en büyük yazarlarının başında hiç şüphe yok ki Kenzaburo Oe gelir. 1994 yılı Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olan Oe, yaklaşık 60 yıllık parlak kariyerinin yanı sıra siyasi duruşuyla, savaş karşıtı hareketlere verdiği destekle de saygın bir yazar/entelektüel. Yıllar sonra aile evine dönen iki kardeşin geçmişle hesaplaşmalarını ve bir isyanı barındıran ‘Sessiz Çığlık’ta çok katmanlı bir hikâye anlatıyor.
#Kenzaburo OeOkullar kapandı, pandemi kısıtlamaları kalktı, normalleşme dönemi geldi çattı... Yaz tatilinin, plaj keyfinin zamanı asıl şimdi başlıyor. Peki dalgalar usul usul ayaklarınızı serinletirken ya da yeşillikler arasında dinlenirken, gözlerinizin ucundan hangi maceralar, hikâyeler, şiirler, anılar, söyleşiler akacak? Hürriyet Kitap Sanat yazarlarına sizin için sorduk, 10 yazarımız 10 kategoriden kitap önerileri yaptı. ‘Mutfak ekibi’ olarak bizim de tavsiyelerimiz var. Şimdiden iyi tatiller!
#Tatil Kitapları"Selvi Boylum Al Yazmalım", "Gün Olur Asra Bedel", "Cemile", "Cengiz Han'a Küsen Bulut" ve "Toprak Ana" adlı unutulmaz eserlere imza atan Kırgız edebiyatçı, yazar ve devlet adamı Cengiz Aytmatov, vefatının 13. yılında yad ediliyor.
#Cengiz Aytmatovİkinci romanı “Tılsımlı Köpek Momo” ile gündemde olan yazar Didem Gürçay, kısa sürede ikinci baskısını yapan romanıyla bir hayalini gerçekleştirmiş. Kitabın gelirinin bir kısmını Ye-dikule Hayvan Barınağı’na bağışlayan Gürçay’ın hayvan dostluğu ta küçüklük yaşlarında başlamış. Hatta öyle ki, ilk söylediği kelime “köpek” olmuş! İş stresinden uzaklaşmak için fantastik dünyalarda gezerek kendi köpeği Momo’nun hikayesini kaleme alan Didem Gürçay ile yazarlık serüvenini konuştuk.
#Didem Gürçay