Güncelleme Tarihi:
‘EĞİTİMİN TEMEL KAYNAĞI ‘ÖĞRETMEN’
Eğitimin Avrupa dillerindeki karşılığı “education” sözcüğüdür. Latince kökenli olan bu sözcük yetiştirmek anlamında kullanılır. Köklü ve sağlam adımlarla ilerleyen ve dinamik bir süreç olan eğitimin en temel hedefi insanın bütün yönleriyle mükemmelliğe ulaşmasını sağlamak. Başka bir deyişle insanı, insani değerler doğrultusunda yetiştirmeye çalışmak. Eğitimin ana ögesi, baş öznesi ve temel kaynağı öğretmendir.
‘HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR!’
İnsanı eğitmek, salt toplumsal görev değil, aynı zamanda insanın en soylu ve en kutsal özlemlerinden biri. Toplumsal yaşamda üzerinde en çok düşünülen konu eğitim. İnsan, aklını kullanmayı ve onu geliştirmeyi eğitimle kazanır. Yine insanın kendisini yenilemesi eğitimle olur. Çünkü eğitim insanın geleceğinin biçimlenmesinde en güçlü unsurdur. Bu nedenledir ki inancımızda da eğitim ve eğitimcilere ayrıca bir değer atfedilmiştir. “Hayatta en hakikî mürşit ilimdir” sözüyle cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk eğitime verdiği önemi her fırsatta dile getirmişti.
DÜNYANIN EN KUTSAL MESLEĞİ
Öğretmenlik gücünü sevgiden alan, dünyanın en kutsal ve en saygın mesleğidir. Milletlerin ruh ve karakterini şekillendirmede etkin rol oynayan öğretmenlerin bu işlevlerini yerine getirebilmesinde onların üretkenliğinin önemli bir etkisi vardır. Bu işlevini layıkıyla yerine getiren öğretmenler için; “bütün bir toplum onların eseridir” denilebilir. İnsanlık tarihi boyunca yalnızca bilgi aktaran ve eğiten değil, toplumsal hayatta da yeri doldurulmaz eşsiz bir rol üstlenen öğretmenler eğitimin ana karakteri olarak görülmelidir. Ülkemizin önemli şairlerinden ve aynı zamanda Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olan Behçet Necatigil, “Kalplerde doğruya, iyiye, güzele karşı arzu uyandırmalıyız” diyerek aslında bir öğretmende olması gereken en önemli misyonu çok güzel bir şekilde dile getirmiş. Hiç şüphesiz bu cümle bile öğretmenlik mesleğinin toplumun gelişiminde ne kadar önemli bir etki göstermesi gerektiğinin de bir yansımasıdır aynı zamanda.
SEVGİ DOLU ÖĞRETMEN ‘IŞIK’ SAÇAR
Aslında öğretmenlik meslek olmanın ötesinde çok daha derin anlamlara sahip. Bir öğretmenin en önemli özelliği, sevgi dolu yüreği ve adanmışlık ruhudur. Sevgi dolu bir öğretmen, ışık demektir. O, yeri doldurulmaz öğretici, eserine kıymet biçilemeyen varlık, kendini tüketerek etrafını aydınlatan mum, gerçeğin ve idealin üstadı, dünyanın en büyük sorumluluğuna sahip insandır; öğretmen. Çünkü öğretmenlik yapılmaz, öğretmen olunur. Eğitim sistemimizin de kalitesini belirleyen yegâne unsur hiç şüphesiz, öğretmenlerin mesleğine olan aşkıdır.
ÜLKEMİZİN GELECEĞİ ÖĞRETMENLERİMİZİN ELİNDE
Anadolu’nun en ücra köşesinde öğretmenliğin yanı sıra soba yakıp öğrencilerini bekleyen, evini okuluna bağışlayarak evinde kiracı olarak oturan ve kirayı da öğrencilerine burs olarak veren, gencecik yüreğindeki heyecanla görev yerine giderken şehit düşen, öğrencisinin içindeki cevheri keşfeden, onlarda farkındalıklar oluşturan, her şartta vicdanıyla yol alan, şefkatiyle güven veren ve bir can’a dokunan, genç fidanları taptaze umutlara dönüştüren velhasıl işini hakkıyla yerine getiren cefâkar, fadâkar ve vefâkar öğretmenlerimizin eşsiz hikayeleri gelecek nesiller için esin kaynağı oluşturmaya devam edecektir. Kendi eğitim sistemlerini, değişen dünya koşullarının gerekli hız ve düzeyine ulaştıramayan toplumlar, değişimin gerisinde kalır. Unutmayalım ki evlatlarımızın aydınlık yarınları ve ülkemizin müreffeh geleceği onların ellerinde..
Edip Cansever’in bir şiirinde de ifade ettiği gibi:
İnsan yaşadığı yere benzer
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer,
Suyunda yüzen balığa
Toprağını iten çiçeğe…
‘MUALLİM SANATKÂRDIR’
Öğretmenliğin alelade bir meslek olmadığına inanan Nurettin Topçu: “ Her şeyden evvel muallim, hayatımıza sahip olmamızdan ziyade, sanatkârıdır. Kullanıcısı değil yapıcısıdır. Seyircisi değil aktörüdür; hazırlar sunar. Muallimlik sevgi işidir; ruh işidir, ruh sevgisidir. Muallim, hepimizin her an muhtaç olduğu bir doktordur. İman ve anlayışla bizi tedavi eder.” diyerek bu mukaddes mesleğe ulvi anlamlar yüklemiştir.
Japon eğitim sisteminin temelini oluşturan şu sözler; “Yetişkin insanların en iyilerini öğretmenlik mesleğine seçebilen toplum en güçlü toplumdur” toplumun öğretmene neden değer vermesi gerektiğini de açıkça ortaya koymaktadır.
‘İYİ Kİ ÖĞRETMENİM’ DİYENLERE SELAM OLSUN
Sonuç olarak son derece kutsal bir görevi yerine getiren öğretmenlerimiz, karakter ve değer eğitiminde toplumun kendi kültürünün bir rol modeli olarak oldukça önemli bir fonksiyon üstlenir. O nedenle toplum, nesiller değişse bile ideal özelliklere sahip öğretmenlere bu önemli rolü yüklemekten vazgeçmemiştir. Böylesine anlamlı ve ayrıcalıklı bir yere sahip başka da bir meslek toplum nazarında söz konusu değil. İnsanlığın temel değerlerini kazanmış, adalet duygusu gelişmiş ve vicdanlı bir neslin inşası için; mesleğine yüreğini koyan, öğrencilerinin yeteneklerini fark eden, onları önemseyen öğretmenlere her geçen gün daha da fazla ihtiyaç duyulacaktır.
Her gününü, her anını öğrencilerinin geleceği için harcayan, mesleğe dört elle sarılarak kendini öğrencilerine adayan, yorgun düştüğünde öğrencilerinin gözlerine bakan, “İyi ki öğretmenim” diyen koca yürekli öğretmenlerimize selam olsun!
Bize hayatı öğreten, birey olma çabasında bizlere yol gösteren tüm öğretmenlerimizi saygıyla anıyorum.
DR. MUHARREM BAYRAK KİMDİR?
İlk, orta ve lise öğrenimini İstanbul´da tamamladı. 2009 yılında Dumlupınar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 'Türk Dili ve Edebiyatı' bölümünden mezun oldu. 2010 yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde 'Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi' alanında tezsiz yüksek lisans yaptı. 2010-2011 yılları arasında ABD-New York LISMA Language Center´da ESL (English as a Second Language) eğitimi aldı. 2017 yılında İstanbul Arel Üniversitesinde 'Türk Dili ve Edebiyatı' alanında tezli yüksek lisans yaptı. 2017 yılında Atatürk Üniversitesinde 'Adalet' bölümünde ön lisans eğitimini tamamladı. 2019 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde “Eğitim Yönetimi ve Planlaması” bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2021 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü “Türk Dili ve Edebiyatı” bölümünde doktora eğitimini bitirdi. İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde 'Türk Dili ve Edebiyatı' öğretmeni olarak göreve başladı. 2017 yılında Beşiktaş Anadolu Lisesinde Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. 2018 yılında Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde 'Özel Büro Temsilcisi' oldu. 2019 - 2021 tarihleri arasında Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Ortaöğretim Hizmetleri, Strateji Geliştirme Şubesi, Temel Eğitim Hizmetleri, Mesleki ve Teknik Eğitim Hizmetleri, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri, Hayat Boyu Öğrenme, Personel Hizmetleri, Basın ve Halkla İlişkiler, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme bölümlerinden sorumlu 'Şube Müdürü' olarak görev yaptı. Beşiktaş Anadolu Lisesinde 'Müdür' olarak görev yaptı. 20 Ağustos 2021 tarihinden itibaren ise Kabataş Erkek Lisesi’nde 'Müdür' olarak görev yapıyor.