İhtişamlı kaleleri, masal gibi köyleri, ‘Dracula’ hikâyesine ilham olmuş şatoları ve Avrupa’nın en yüksek kaya kabartmasıyla film gibi bir ülke Romanya. Bizim kuşağın yakından tanıdığı ressam Bob Ross’un tuvalinden fırlamış gibi görünen muhteşem doğa manzaraları da cabası. Sonbaharda bu coğrafyaya gitmek ne kadar doğru bir kararmış meğer.
#SeyahatSon dönemlerde tropikal meyveler öne çıkarken, bir sebzeye dikkatimiz çekildi. Yeraltında yetişip sanırım üzerine kuş konamadığı için ‘kuşkonmaz’ dedikleri kök sebzeye... Ülkemizde geniş kesimlerde pek bilinmez. Aşırı nazik bir kök sebzedir. Avrupa’da, özellikle Almanya’da nisan-haziran arası sofraların kralıdır. Çorbası, salatası yapılır. Hafif haşlanıp özel sosuyla yenir. Restoranların kapılarına büyük tahtalara özel “Kuşkonmaz menüsü bulunur” diye yazılır. Pişirilmesi maharet ister. Parçalamadan hassasça soyup dikkatli şekilde kıvamında haşlamak gerekir. Hatta bunun için özel yüksek tencereler var.
#YazarRengarenk paskalya bayramı ve Feria festivaliyle tanınan Sevilla bunların ötesinde katedraliyle, Alkazar Sarayı ile tarihin soluk aldığı bir şehir. Endülüs’ün başkenti yürüyerek, bisikletle keşfedilebilecek kadar derli toplu. Hıristiyan, İslam, Yahudi kültürünün izleri iç içe geçmiş ve hala belirginliğini koruyor. Klasik saray ve katedral rotasıyla yetinmeyin, Mağribi ve gotik mudehar mimarisinin çan kulesine dönüştürülmüş minarelerden Yahudi mezarlığına şehrin her köşesine yansımış izlerini keşfedin.
#SevillaHiç beklemediği anda hamile kalan, zorlu geçen bir hamileliğin ardından bebeğinde kalça çıkığı, kalp sorunu, bitişik parmak ve gelişim geriliği olduğunu öğrenen haberci Özge Uzun, sergilediği güçlü anne profiliyle herkese örnek oluyor. Uzun, yaşadıklarını Bebek dergisine anlattı.
Şişmanlık dosyasını hazırlarken, dinlediğim çarpıcı, şaşırtıcı öykülerden biri Dilek Altınçekiç’inkiydi. Hakikaten gerçekleştirilmesi zor bir iş onun yaptığı, 70 kilo vermiş, üstelik bir yılda. Eski fotoğraflarına bakınca, içinden başka bir kadın çıkmış gibi. Ne var ki her şeyin bir bedeli var. Onun ödediği bedel de, takıntıları. Artık ağzına bir şey süremiyor. Yemekle ilgili her şey cıss olmuş. Elini sürerse yakacağını ve tekrar 120 kiloya dönüşeceğini zannediyor. O artık zayıf biri, ama yarı aç, yarı tok yaşıyor.