Ege’nin bereketli topraklarından çıkan zeytinden zeytinyağına, peynirden bala, el halısından gulete, pideden köfteye, domatesten kestaneye onlarca ürün değerini coğrafi işaretle de tescilliyor. Ege’nin 8 kentinin 215 ürünü coğrafi işaretli. 10’u ise Avrupa Birliği’nden de tescilli.
#1Çanağında havuçlu, bezelyeli ve patatesli bir enginar görmeye tahammülüm yok. Bol soğan, taze soğan, arpacıksoğanı, limon suyu ve limon kabuğuyla pişiriyorum enginarları... Sonra zeytinyağı ekleyip ılımaya bırakıyorum. Bizim evde zeytinyağlı büyüklerden öğrenildiği gibi pişirilir. Bazılarının soğanı önceden zeytinyağında kavrulur, bazılarıysa tüm malzemeler üst üste tencereye konduktan sonra zeytinyağı eklenerek yapılır. Bazı zeytinyağlılar dolapta 1 gün dinlenirse daha lezzetli olur ve zeytinyağlı oda sıcaklığında yenir. Mesela barbunya, taze fasulye, domates soslu karışık kızartma ve imambayıldı...
#EgeBazı yerlere şefi ve yemeği için, bazılarına da rahatlatıcı ortamı, eğlencesi, havası için gidersiniz ama her halükârda yemeklerinin iyi olmasını bekler, daha doğrusu mutlu ayrılmak istersiniz. Bu kez Bodrum’da bu beklentilere cevap veren farklı yerlere gitme fırsatı buldum.
#Müge AkgünBu güzel kasabada evlerin zemin katları eskiden zeytin ve zeytinyağı deposu olarak kullanılırmış. Hala her yerde zeytinin izleri var. Zeytinyağı Ayvalık mutfağını zarifçe ele geçirmiş sanki. Tarihiyle ve yörenin coğrafi özellikleriyle şekillenen bu mutfak, Akdeniz mutfak kültürünü çok iyi yansıtıyor. İşte benim bu şirin kasabadaki favori mekânlarım. Yolunuz düşerse uğramadan geçmemeniz gereken adresler... Hatta bana sorarsanız sadece bu lezzetler için bile Ayvalık’a gitmeye değer.
#AyvalıkÜnlü bir turizm adresi olan Çeşme, bir yandan da tipik Ege kasabası özelliklerini yaşatıyor. Çeşme deyince birçok insanın aklına gelen ilk tatlar midye dolma, kumru ve süt darı (mısır). Çeşme merkezde, sakızlı dondurma ve sakız reçelinin yapılageldiği eski pastaneler; zeytinyağı, otlar, deniz ürünleriyle yapılmış envayi çeşit yemek ve mezeleriyle köklü restoranlar varlıklarını bugün de sürdürüyor.
Taksim Changa’nın ortakları Tarık Bayazıt ile Savaş Ertunç, artık bir müze restoran da işletiyorlar. Sakıp Sabancı Müzesi’nin restoranı Müzedechanga’nın ahşap ağırlıklı İskandinav esintili dekorasyonu ise Autoban imzası taşıyor. Autoban’ın iki ortağı mimar Seyhan Özdemir ve ile mimar Sefer Çağlar’la Changa’nın işletmecilerinin ortak zevkleri, huzurlu bir mekan yaratmış. Restoran ilk sınavını Picasso Sergisi nedeniyle, Sabancı Ailesi’nin geçtiğimiz pazartesi düzenlediği yemekte başarıyla verdi.