Radyoterapi olarak da bilinen ışın tedavisi, birçok kanser türünde etkin bir tedavi yöntemi olmuştur. Özellikle erkekte testis tümörlerinde ya da çocukluk çağında Hodgin lenfoma ya da lösemi (ALL) gibi kan hastalıklarında kalıcı bir iyileşme sağlayabilir. Işın tedavisinin bir diğer kullanım alanı da kemik iliği nakilleridir. Ayrıca vücudun diğer organlarında da kanser dokusunu küçültmek veya ameliyattan sonra kalan tümör artıklarını yok etmek için ışın tedavisinden faydalanılır. Ancak bu tedavilerin en riskli yanı, çocuk sahibi olma kapasitesi üzerindeki olumsuz etkileridir.
#Erkekte Işın TedavisiABD, Washington’da yaşayan 31 yaşındaki bir kadın, korktuğu için üç yıl boyunca semptomları görmezden geldi. Üç senenin sonunda son evre kolon kanseri konan kadın, “Üç yıldır kan kusuyorum. Kolonoskopi yaptırmaktan çok korktum ve şimdi son evre kolon kanseriyim. Önümüzdeki yıl içinde öleceğim. Bu benim suçum” dedi.
#Kolon KanseriTam üç sene boyunca çok ciddi belirtiler yaşayan ve hatta kan kusan genç kadın, kolonoskopi yaptırmaktan çok korktuğu için hastaneye gitmedi. Üç senenin sonunda doktora giden kadına son evre kolonoskop teşhisi kondu. Şimdi tedavi için çok geç kalan 31 yaşındaki kadın, “Önümüzdeki yıl içinde öleceğim” diyerek yaşadıklarını anlattı
#Kolon KanseriÇocuk olmasına niyetlenen her çiftin ilk ilişkide bunu başarma şansı çok azdır. Böyle bir beklenti içine girilmemeli. Korunmayı bıraktıktan sonra gebelik görülmesi sıklıkla birkaç ay alır. Bir yıl geçmesine rağmen çocukları olmayan çiftlerin oranı %15’tir, yani yaklaşık her on çiftten 1 ya da 2’sinde gebelik görülmez. Bir diğer ifadeyle, çoğu çiftin bir yıl içinde çocuğu olacaktır, endişe etmeyin. Olmaması durumunda bir tedavi arayışına girilebilir. Peki, gebelik olsun diye sadece beklemek yeterli mi yoksa bazı önlemler de alınmalı mı? Tabii ki sperm kalitesini bozacak bir durum söz konusu ise bundan kaçınmak kaliteli bir sperm çıkışı için çok önemlidir.
#KısırlıkÇocuk sahibi olmaya niyetlenen çiftlerin en merak ettikleri konu hiç kuşkusuz beklemekle ileride doğal yolla bebeklerinin olup olmayacağı. Bunu ne yaparsak yapalım kesin olarak bilemeyiz. Ama şunu bilebiliriz; hiç bir şekilde doğal yolla gebeliğin sağlanamayacağı bir sorun olup olmadığını. Ancak bunu da ortaya çıkarabilmek için bazı tetkikler gerekir. Oysa, evlendikten sonra çiftlerin büyük kısmı doğal yolla çocuk sahibi olabiliyor, sadece %15’inde gebelik gelişmez. Bu yüzden de evliliğin daha ilk gününde tetkiklere başlanması önerilmez. En az 1 yıl geçer, hala gebelik görülmezse o zaman her iki eş de incelemeye alınır.
#Gebelik İçin Bekleme Süresi Ne Kadar OlmalıEvli çiftlerin yaklaşık beşte biri, istemelerine rağmen doğal yolla çocuk sahibi olamazlar. Bunların da yarısında erkekte bir sorun bulunur. Bu sorunlar arasında başlıcaları genetik nedenler, hormonlarda bozukluk, enfeksiyon, varikosel, testislerin yerine inmemesi, kemoterapi, ışın tedavisi almış olması, kullanılan ilaçlar ve sperm taşıyan kanallarda tıkanıklıktır. Daha başka nedenler de bulunmakla birlikte ne yazık ki önemli bir kısmında net bir tanı konamamakta.
#Oksidatif StresMeme dokusu içinde belli bir düzen içinde olan sağlıklı hücre çoğalmasının, bu hücrelerin genetik yapılarındaki bozulma nedeniyle kontrolden çıkması sonucu, hem olduğu yerde aşırı çoğalma hemde kan, lenf denilen beyaz kan dolaşım sistemi ve hem de dökülme yolu ile başka organlara yayılması ile gelişen bir hastalıktır.
#Meme KanseriYapılan çalışmalar yaklaşık 10 çiftten birinin aseksüel evlilik yaşadığını gösteriyor. Çiftlerin yılda 10 defadan az cinsel birliktelik yaşamasının da bu kategoriye girdiğini söyleyen Üro-Androloji Uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat, konuyla ilgili önemli bilgiler verdi.
#AseksüelBir erkekte yaşamı boyunca prostat kanseri saptanma olasılığı yaklaşık yüzde 15. Bu kansere bağlı ölme olasılığı ise yüzde 2 dolaylarında. Kabaca bir hesapla, prostat kanseri teşhisi alan 10 erkekten birinin yaşamı bu hastalık nedeniyle tehdit altında. Neyse ki tarama ve muayene programlarıyla hastalığı erken yakalamak ve tedavi etmek mümkün.
#KanserERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. ABDULLAH DEMİRTAŞ, ERKEK ÜREME ORGANI TESTİSTE MEYDANA GELEN VE GEÇMEYEN AĞRISIZ ŞİŞLİKLERİN KANSER BELİRTİSİ OLDUĞUNU İFADE ETTİ. DOÇ. DR. DEMİRTAŞ, “ÜROLOJİ KLİNİK UYGULAMASINDA TEK TARAFLI TESTİSTE AĞRISIZ SERT KİTLE AKSİ İSPAT EDİLENE KADAR TÜMÖR OLARAK KABUL EDİLİR. BENZERİ BİR SERTLİK FARK EDİLDİĞİ ZAMAN VAKİT KAYBETMEDEN BİR ÜROLOJİ UZMANINA BAŞVURULMASI GEREKMEKTEDİR” DEDİ.
Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Bedrettin Seçkin her 6 insandan 1'inde idrar kaçırma problemi olduğunu vurguladı. Bu oranın Avrupa’daki oranlar ile aynı olduğunu da söyleyen Seçkin, asıl problemin insanların bu nedenle hekime gitmemeleri olduğunun da altını çizdi.
Erkeklerin korkulu rüyası haline gelenprostat kanserine karşı hangi tedavi yönteminindaha etkili olduğu, uzun vadeli biraraştırma konusu oldu. Almanya’da halihazırdauygulanan dört tedavi yönteminden enetkili olanı, 90 araştırma merkezinde 13 yılboyunca yürütülecek araştırmaylaortaya çıkarılacak.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesindeki Meme Merkezi’nde, genel cerrahi, radyoloji ve patoloji uzmanları bir arada çalışarak, meme kanseri riskini ortaya koyuyor. Riskin saptanmasında mamografi, MR, ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemleri, muayene, gerekli görülürse genetik testler kullanılıyor.