Güncelleme Tarihi:
'ÖNÜMÜZDEKİ YIL ÖLECEĞİM, BU BENİM SUÇUM'
ABD, Washington’da yaşayan 31 yaşındaki bir kadın, korktuğu için üç yıl boyunca semptomları görmezden geldi. Üç senenin sonunda son evre kolon kanseri konan kadın, “Üç yıldır kan kusuyorum. Kolonoskopi yaptırmaktan çok korktum ve şimdi son evre kolon kanseriyim. Önümüzdeki yıl içinde öleceğim. Bu benim suçum” dedi.
Teşhisini ailesi ile paylaşmayacağından bahseden genç kadın “Her şeyi berbat ettim ama şimdi bir karar vermem gerekiyor. Herhangi bir tedavi arayışına girmeyeceğim. Herhangi bir tedavi hayatımı kurtarmak yerine sadece uzatıyor. Ölümümle aileme yük olamam ve son yılımın olumlu geçmesini istiyorum. Son günlerimde bakımevinde olmak istemiyorum. Aileme teşhisten bahsetmeyeceğim çünkü acılarının uzamasını istemiyorum. Onların iyiliği için merhametli davranıyorum. Bana yardım edemezler, neden onlara acı çektireyim?” ifadelerine yer verdi ve ekledi:
“Sadece 31 yaşındayım ve hayatımda daha fazlasını yapamadığım için üzgünüm. Hayallerimin peşinden hiç gitmedim, bu hayatta başarısız oldum. Umarım bundan sonra kendimi affettirebileceğim başka bir yaşam vardır.”
KOLON KANSERİ 2030 YILINA KADAR 20-34 YAŞ ARASINDA YÜZDE 90 ARTACAK
31 yaşındaki genç kadın her yıl kolon kanseri teşhisi konulan binlerce gençten biri. Gençler arasında kolon kanserleri gizemli bir şekilde artıyor. Son yıllarda genel anlamda hastalık riski düşük olan genç yetişkinlerde kolon kanseri vakalarının artması doktorları da şaşırtıyor.
Uzmanlar bu artışın arkasında ne olduğundan emin değiller ve modern diyetlerin, antibiyotiklerin ya da mantar enfeksiyonlarının rol oynayıp oynamadığını araştırıyorlar. Buna ek olarak, genç insanların hastalığa yakalandığından genellikle şüphelenilmediği için gecikmiş teşhis ve tedavinin de ölümlere katkıda bulunuyor olabileceği düşünülüyor.
1990'larda kolorektal kanser vakalarının sadece yüzde 11'i 55 yaşından genç insanlar arasındaydı. Ancak 2021'deki son verilere göre, vakalar iki kattan fazla arttı ve bu yaş grubundaki insanlar artık tüm teşhislerin beşte birini oluşturuyor. JAMA Surgery dergisinde yer alan bir araştırmanın rakamları, kolon kanserinin 2030 yılına kadar 20 ila 34 yaş arasındaki kişilerde yüzde 90 oranında artmasının beklendiğini gösteriyor.
Amerikan Kanser Derneği tarafından yapılan araştırmalara göre 55 yaş ve üzerindeki bireylerde kolorektal kanser sıklığının sürekli düşmesine rağmen, 1994'ten bu yana 50 yaşından daha küçük bireylerde yüzde 51'lik bir artış oluyor ve genç yaş grubunda kansere bağlı yaşam kaybı oranlarında artış yaşanıyor. Bu da kolorektal kanser taramalarına daha erken yaşta başlamanın gerekçelerinden birini oluşturuyor.
* * * * *
Önümüzdeki yıllarda gençlerde daha fazla görüleceği öngörülen kolon kanseri hakkında en merak edilen 4 kritik soruyu Onkoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ebru Karcı’ya sorduk.
KARIN AĞRISI, KİLO KAYBI, KABIZLIK...
1- Kolon kanserinin uyarıcı işaretleri neler?
Kolon ve rektum kanseri, kalın bağırsak hücrelerinden köken alan kanser türüdür. Bu kanserler genellikle polipler olarak adlandırılan oluşumların zemininde gelişir ve bu tümörler zaman içinde kansere dönüşebilir. Kolon ve rektum kanseri erken teşhis edilirse, tamamen tedavi edilebilir. Erken evre kanserlerin belirtileri genellikle yoktur, bu nedenle erken teşhis için kolonoskopi gibi düzenli tarama testleri önemlidir.
Belirtiler çoğu zaman ileri evrelerde ortaya çıkmaya başlar ve karın ağrısı, kilo kaybı, dışkıda kan görülmesi, kabızlık ya da ishal, dışkı şeklinde değişiklik, halsizlik, yorgunluk gibi çeşitli belirtiler içerebilir. Laboratuvar testlerinde saptanan kansızlık hastada ileri tetkik yapmayı gerektiren bir bulgudur.
DIŞKIDA KAN BELİRTİSİ ÖNEMSENMİYOR
2- Bu belirtiler insanlar tarafından görmezden geliniyor mu?
Klinik gözlemlerimize göre çoğu kişide kansızlık olması ya da dışkılama ile makattan kan gelmesi önemsenmiyor. Dışkılama ile kan gelmesinin en sık nedeni basur kanamaları olabileceği gibi kanserin de belirtisi olabiliyor, mutlaka hastalar ve doktorlar tarafından dikkate alınması gerekiyor. Kansızlığın da birçok nedeni olabileceği gibi özellikle erkek bireylerde saptanan demir eksikliğine bağlı gelişen anemi mutlaka önemsenmeli ve araştırılmalıdır.
Genç kadınlarda olan demir eksikliği anemisi çoğunlukla adet kanamaları ile ilişkili olup ilk planda hekimler tarafından çok irdelenmiyor. Ama diğer semptomlar sorgulanmalı ve gerekirse ileri tetkikleri mutlaka yapılmalıdır. Öte yandan insanlar kolonoskopi ve benzeri işlemlerden korktukları için kolon kanseri belirtilerini görmezden gelmeyi tercih edebiliyor.
3- Son yıllarda kolon kanserinde özellikle genç yetişkinler arasında bir artış söz konusu mu?
55 yaşın altındaki insanlarda kolorektal kanser insidans (yıllık yeni vaka) oranı, 1990'lardan bu yana her yıl yüzde 1 ila 2 oranında artıyor. Kolorektal kanser, şimdi 50 yaşın altındaki erkeklerde kansere bağlı yaşam kaybının en büyük nedeni haline geldi ve aynı yaş grubundaki kadınlarda ikinci sırada yer alıyor. Gençler genellikle tespitte gecikmeler nedeniyle daha ileri evre kanserlerle teşhis ediliyor. Yaşam boyu bir erkekte kolorektal kanser gelişme riski 23'te 1, bir kadında ise 25'te 1’dir.
Kolorektal kanserler, ülkemizde hem kadınlar hem erkeklerde en sık görülen 3. kanser türü. Bu kadar sık görülmelerine karşın, doğru planlanan medikal takiplerle bu kanserlerde erken tanı büyük oranda mümkün görünüyor. "Tarama başlangıç yaşı 45 mi, 50 mi olmalı?" tartışmaları bir müddet daha devam edeceğe benzemekle birlikte, toplumun çoğunun önerilen taramaları yaptırmıyor olması ayrı bir sorun.
Dr. Öğr. Üyesi Ebru Karcı4- Kolon kanserinin tedavisini nedir?
Kolon kanserinin tedavisi için çeşitli yöntemler birlikte ve sırayla kullanılabilirler. Bu yöntemlerin en sık kullanılanları; cerrahi, kemoterapi yani ilaç tedavisi ve radyoterapi yani ışın tedavisidir. Bu yöntemlerden hangilerinin kullanılacağını belirlemek için, hekim tarafından kolon kanserinin evresinin ve seyrinin bilinmesi gerekir.
Özellikle erken evre kolon kanserinin tedavisi için kullanılan yöntem ameliyattır. Kolektomi adı verilen bu cerrahi işlemle, kolonun tümörden etkilenmiş kısımları çıkartılır. Kolektomi ameliyatları açık ya da kapalı yani laparoskopik yöntemle uygulanabilir.
Kolon kanserinin ilerlemiş evrelerinde çevre dokularda ve bölgesel lenf düğümlerinde tutulum olur. Bu durumda cerrahi operasyonla tümörden etkilenmiş çevre dokular ve lenf nodları da cerrahi işlemle çıkarılır. Hastalar için en ideal tedavi yaklaşımı mutlaka multidisipliner tümör konseylerinde tartışılmalı ve tedavileri buna göre şekillendirilmelidir.
Kolon kanserinin erken evrelerinde yalnızca kolektomi operasyonu yeterli olabiliyorken, bazı yüksek riskli 2. evre tümörler de dahil olmak üzere 3. evre ve 4. evre kolon kanserinde ameliyat öncesinde ve sonrasında kemoterapi ve radyoterapi uygulanabilir.
Kolonoskopi, kalın bağırsak kanserleri için hem erken tanı hem polipleri tespit etmek hem de biyopsi almak ve/veya polipi tamamen çıkarmak için en iyi yöntemdir. Kolorektal kanser ve bu hastalığa bağlı yaşam kaybı oranlarını azalttığı kanıtlanan bir kanser tarama yöntemidir. Kolon kanseri erken tanısı amacıyla kolonoskopi hem erkeklere hem kadınlara 45 yaşından başlamak üzere 10 yılda bir öneriyoruz. Kolonoskopi yaptırmak istemeyenler yine 45 yaşından itibaren başlamak üzere yılda bir gaitada gizli kan testi yaptırabilir. 45 yaş sınırı, normal bir kanser riskine sahip olan kişiler içindir. Ailesinde kolon kanseri öyküsü olan veya kalıtsal kolon kanseri riski taşıyanlar taramaya daha erken yaşta başlamalıdır.
Dr. Öğr. Üyesi Ebru Karcı