Saç dökülmesi Bazen şakaya gelmez

“Tüy konusu”, hayatın adaletsiz-liklerinden biridir. Bazen çok oldukları için, bazen de ortadan kayboldukları için üzülürüz.

Haberin Devamı

Çoğumuz için tüy konusu her şeyden önce kozmetik (sonra da ruhsal) bir sorundur ve ne yapıp edilmeli ama mutlaka çözülmelidir. Azalsa da, çoğalsa da sonuç değişmez. Bu bakımdan tüyleri paraya bile benzetebilirsiniz: Yokluğu da, çokluğu da derttir!
Saç dökülmesi, saç çıkaran ürünler (!) ve “saç ekmek” olarak adlandırılan müdahaleler son yıllarda çok popüler. Çünkü saç dökülmesi erkekleri de, kadınları da her geçen gün biraz daha üzüyor. Kalitesiz şampuanlar, şekil verici jöleler, saç boyaları, kurutma ve fön makineleri, çevre kirliliği saçın en önemli zararlıları ama işin bir de sağlık boyutu var.
SEBEPLER ÇOK FARKLI
Saç dökülürken yüzde tüylerin artması, özellikle alın bölgesinden saç kaybı kadınlarda hormonal bir soruna işaret edebilir. Polikistik over sendromu nedeniyle veya böbrek üstü bezi hastalıkları sonucu oluşabilen bir problemdir bu tür saç dökülmeleri. Saç derisindeki bir egzama veya mantar enfeksiyonu da saç dökülmesine yol açabilir. Tiroit bezinin ya da böbrek üstü bezlerinin tembelleşmesi durumunda da ilk işaret saç dökülmesi olabilir.
Doğumdan hemen sonraki dönemde hafif ve geçici bir saç kaybı sık görülür ama bu durumun şiddetini giderek artırması, beyinde hipofiz bezinde bir sorun olduğuna da işaret edebilir.
Bir erkekte ayak, göğüs kıllarının hızlı kaybı, testosteron yetersizliğine işaret edebilir. Bu tür tüy kayıpları cinsel isteksizlikle birlikte ise olasılık daha da artar.
Saç kaybı demir, çinko gibi minerallerin eksikliğine de işaret edebilir. İlerlemiş demir eksikliği kadınlarda sık görülen bir saç kaybı sebebidir.

NE YAPMALI?

Haberin Devamı

Saç kaybının tedavisi, nedenin belirlenip tedavi edilmesi şeklinde olmalıdır. Saçları canlı ve parlak gösteren yağların eksikliği de saç sorunlarına yol açar. Saçları içten beslemenin en doğru yolu, omega-3 yağları (balık, ceviz, keten tohumu) ve çinkodan, demirden, proteinlerden (et, balık, yumurta, tavuk) zengin beslenmedir. Saç çıkaran ürünler konusunda dermatologlardan bilgi alın ve onlara inanın!
Ayrıca saç hijyeni de önemlidir. Kaliteli şampuan ve taraklar kullanın. Ne sıklıkta yıkamanız gerektiğine siz karar verin! (Saçlarınızın ihtiyacına göre ayarlayın.) Yeşil çay özleri, çinko, B vitaminleri, biyotin, taurin, omega-3 ihtiva eden saç destekleyici haplardan da faydalanabilirsiniz. Doğru bir ürün alabilmek için doktorunuz veya eczacınızla konuşun.
Saç dökülmesini tedavi ettiği söylenen mezoterapi, ozon terapi ve benzeri teknolojik yaklaşımların faydası yok gibi görünüyor. Özellikle “saç mezoterapisi” gibi şaklabanlıklara yönelmenizi pek tavsiye etmem. Lazerden faydalanmak konusunda da sadece dermatologlara itimat edin.
Saç ekimine gelince... Ben olsam bu işi dermatolog ya da plastik cerrah olmayan birine asla emanet etmem!

Haberin Devamı

Bu yaz kısa bir çinko kürü yapmaya ne dersiniz

Çinko antioksidan bir mineral ama biz onu özellikle bağışıklık sistemini desteklemekte daha faydalı buluyoruz.
Ağustos başından eylül sonuna kadar iki aylık bir çinko kürü yapabilirsiniz. Bunun için günde 20 mg çinko almanız yetiyor. Bu önlem size önümüzdeki kış daha az grip, nezle, soğuk algınlığı ve üst solunum yolu enfeksiyonu vaat ediyor. Çinkonun tat ve koku alma duyularını güçlendirdiğini, cinsel bakımdan da etkili bir destek olabileceğini hatırlatalım.

Uçak yolculuğu esnasında çıkabilecek sağlık problemleri

Sık görülen problemlerden biri basınç travmasıdır. Yeni uçaklarda kabin içi basınç ve oksijen oranı iyi ayarlanmış olmasına rağmen bu sorun hâlâ yaşanabiliyor. Basınç değişimi özellikle iniş ve kalkışlarda kulak ağrısına yol açabiliyor. Hatta kulak zarı yırtılıp duyma kaybı ortaya çıkabiliyor. Büyükler için sakız çiğnemek, bebekler için emzik veya biberon emmek sorunu hafifletebiliyor.
Toplardamar pıhtısı diğer bir problemdir. Özellikle gebeler, aşırı şişmanlar, daha önceden pıhtılaşma sorunu yaşamış olanlar, kalp ve dolaşım yetmezliği bulunanlar, doğum kontrol hapı kullananlarda risk fazladır. Bacak toplardamarlarında meydana gelen pıhtılar ayakların şişmesine ve ağrımasına yol açabilmektedir. Buralardan kopan pıhtılar akciğer damarlarını yıkayarak nefes darlığı göğüs ağrısı öksürük gibi sorunlara yol açabilmektedir.
Bu durumu önlemek için uçuş sırasında oturduğunuz yerde ayaklarınızı hareket ettirmek veya uçak içinde dolaşarak ayak egzersizi yapmak faydalıdır. Uçuş sırasında varis çorabı giymek, riskli biriyseniz uçuştan evvel aspirin almak da faydalı olabiliyor.
Sağlıklı uçak yolculuğu yapmak istiyorsanız uçuş öncesi ve sonrasında hafif yiyecekler yemeye, su içmeye, alkol kullanmamaya ve uyumaya çalışın.

Yükte hafif pahada ağır!

Haberin Devamı

Ülkemiz, kuruyemiş tüketiminde şampiyon olabilir! Kamuoyu yoklamaları da, kuruyemiş toptancılarının demeçleri de onu gösteriyor. Ne iyi!
Klinik araştırmaların neredeyse tamamı, ölçülü tüketildiğinde kuruyemişlerin hem sağlığa destek olduğunu hem de kilo yönetimini kolaylaştırdığını belirtiyor.
Özellikle ara öğün olarak yenilen 30-40 gr kadar kuruyemiş, bir taraftan tokluk hissi verirken diğer taraftan bağışıklık sistemlerini destekleyen temel maddelerin çoğunu (magnezyum, kalsiyum (leblebi), demir, folik asit ve diğer B vitaminleri, C vitamini (fındık), omega-3) kazanmamızı sağlıyor. Kuruyemişler proteinden zengin besin maddeleridir. Neredeyse yüzde 33’ü protein olan kabak çekirdeği sıralamada başı çeker. Yer fıstığı da yüzde 23’lere varan protein değeri ile ikinci sıradadır. Onları ay çekirdeği, badem ceviz ve fındık izler.
Doymamış yağlardan zengin oluşları, kuruyemişlerin sağlıklı bir yağ kaynağı olmalarına yol açsa da kalorilerini yükseltir. 100 gramında 650 kalori olan cevizi, 620 kalori ile fındık, 590 ile badem izler.
Karbonhidrat yükünün fazlalığı olan kuruyemişlerin ölçülü tüketilmesini gerekir.

Haberin Devamı

Homosisteininize baktırdınız mı

Homosistein adlı maddenin fazlalaşması damar sertliği ve inme riskini arttırıyor. Homosisteini yüksek olanlarda Demans ve Alzheimer hastalığına bağlı bellek kaybı daha sık görülüyor.
Homosistein yüksekliğini azaltmanın en etkili yolu Folik Asit, B6 ve B12 vitaminlerinden zengin bir beslenme planı yapmak.  Ayrıca bu üç vitamini ihtiva eden destekleri kullanılarak da homosistein seviyeleri azaltılabiliyor.

Kısırlık tedavisinde DHEA

Dehidroepiandrosteron (DHEA), böbrek üstü bezlerinde üretilen, bir kısmı da beyinde oluşan steroid bir maddedir. İnsanlarda önemli biyolojik fonksiyonları vardır. Bazen anti-aging madde olarak kullanılıp, reçetesiz de satılan bir ilaç formundadır.
Son yıllarda yapılan çalışmalarda, özellikle ileri yaşlardaki ve yumurtalık rezervi azalmış kadınlarda kısırlık tedavisi devam ederken, yardımla üreme teknikleri uygulamasından 3-6 ay öncesinden başlamak şartıyla faydalı olduğu düşünülmektedir. Bu etkisini yumurta üretimini artırarak yaptığı sanılmaktadır. Özellikle İsrailli ve Amerikalı bilim adamlarınca yakından incelenmeye başlanan DHEA, kısırlık tedavilerinde yardımcı olacak gibi görülmektedir. Ancak her tedavide olduğu gibi kullanılmasından önce mutlaka doktora danışılmalıdır.

Kayısı kalp dostudur

Haberin Devamı

 Kayısı potasyumdan zengin olduğu için kan basıncını azaltma ve kalbi desteklemede faydalıdır. Kayısının aynı zamanda önemli bir demir deposu olduğunu da belirtelim.
Kayısının önemli bir özelliği de müthiş bir Beta-Karoten deposu olmasıdır.
Günde üç kayısı yiyen biri günlük Beta-Karoten ihtiyacının yüzde 50’sini karşılar. Glisemik indeksi düşüktür. ?işmanlatmaz. Bol miktarda lif içerdiğinden bağırsak tembelliğinde de yararlıdır. Kayısıda bir miktar likopen bulunduğunu da hatırlatalım.

Suyu sıcak mı soğuk mu içelim

 Bana göre ne sıcak ne soğuk, suyu ılık içmek daha iyi! Çin tıbbına bakılırsa beden ısısından daha sıcak veya soğuk su içmemek gerekiyor. Ilık su içmek reflü belirtilerini de azaltıyor.
Düzenli olarak aç karna ılık su içenlerde kabızlık daha az görülüyor. Ilık su içmenin kilo vermeyi kolaylaştırdığını ileri sürenler de var.

Yazarın Tüm Yazıları