Paylaş
Memedeki kitlelerin %60-80’ini oluşturan iyi huylu tümörlerde de hücrelerin kontrolsüz çoğalması olmaktadır, o halde kanser yani kötü huylu tümör ile iyi huylu tümör arasındaki fark nedir; İyi huylu tümörler sadece bulunduğu yerde çoğalırken, kötü huylu tümörler (Kanser) hem bulunduğu yerde hem de başka organlara yayılıp, oralarda da çoğalma özelliğine sahiptir.
KANSERİ ARTIYOR BUNUN SEBEBİ SADECE YAŞLI NÜFUS SAYISINDAKİ ARTIŞ MIDIR?
Son yıllarda kanser görülme sıklığı artmıştır. Dünya genelinde 2008 yılında kanser tanısı konulan hasta sayısının 12 milyon kişi iken 2018 yılında bu sayının 18 milyon kişiye ulaşmıştır. Bu artış ile ilgili yanlış kanılardan biri, yaşlı nüfusun arttığı buna bağlı kanser görülme sıklığının arttığıdır. Oysa ki kanserdeki artış hızı yaşlı nüfus artış hızından fazladır. Amerika’da yayınlanan bir dergide 1900 yılında kansere yakalanmış hasta sayısı ve 60 yaş üstü nüfusun oranı ile 2000 yılındaki aynı oranlar karşılaştırıldığında; yaşlı nüfus artışının 2000 yılında 1900 yılına göre 3 kat olduğu oysa kanser görülme sıklığının 12 kat arttığı belirlenmiştir.
Kanserli hasta sayısında görülen bu artışda yaşlanmanın dışında; kötü beslenme, kötü hava soluma, sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklar, kötü çevresel koşullar, kötü çalışma ortamı, stresli toplum hayatı ve hareketsiz yaşam ile ilişki olduğu görülmektedir. Genetik geçişli kanser görülme oranı tüm kanserlerin sadece yüzde 10’nu oluşturmaktadır.
TÜRKİYE'DE 2014 YILINDA 165 BİN KİŞİYE KANSER TANISI KONULDU
Son yıllarda gelişmiş ülkelerde kanserin görülme sıklığında bir azalma olmamakla birlikte artış da görülmemektedir. Gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerde ise kanser görülme sıklığı giderek artmaktadır. Türkiye’de yeni kanser tanısı konulan hasta sayısı 2000 yılında 105 bin kişi iken, 2014 yılında bu sayı 165 bin kişiye yükselmiştir.
TÜRKİYE’DE MEME KANSERİ KADINLARDA EN ÇOK GÖRÜLEN KANSER TÜRÜDÜR
Türkiye'de kadınlarda en çok, meme (Tüm kadın kanserlerinin %25’i), tiroid ve kalın barsak kanseri görülmektedir. Dünya genelinde ise kadınlarda sıralama; meme, kalın barsak ve rahim ağzı kanseri şeklindedir.
MEME KANSERİ SEBEBİ NELERDİR?
-3. derece akrabasına (Anne, baba, kardeşler, büyükanne, büyük baba, büyük hala, büyük teyze, teyze, hala, amca, dayı ve bunların çocukları) kadar olan yakınlarında sık meme kanseri görülmesi.
-Uzun süre yüksek doz radyasyona maruz kalmak.
-İleri yaşta çocuk sahibi olmak,
-Çocuk sahibi olmamak,
-Erken yaşta adet görmeye başlamak ve geç yaşta adetten kesilmek,
-Menapozda aşırı kilo olmak
-Alkol tüketimi
-Bazı tür doğum kontrol haplarını uzun yıllar kullanmak
-Kötü beslenme
-Diğer nedenler
ERKEKLERDE MEME KANSERİ OLUR MU?
Her 100 meme kanserli kadına karşılık 1-2 erkekte meme kanseri gelişmektedir. Dolayısıyla Türkiye’de yılda 500 civarında erkeğin meme kanseri olduğu düşünülmektedir.
Doğumdan sonra hem kız hem de erkek çocukta meme dokusu vardır. Ancak, puberteye girişle birlikte kız çocuklarının meme dokusu gelişirken erkek çocuklarında bu doku doğumdaki gibi kalmaktadır. Sonuçta, erişkin erkeklerde de meme dokusu gelişmemiş olsa da vardır ve bu dokudan meme kanseri gelişebilmektedir.
Erkeklerde meme kanseri genelde ileri yaşta görülmektedir. 35 yaş altında nadiren rastlanmaktadır.
Erkeklerdeki meme kanseri bulguları aynı kadınlarınkine benzer. Meme bölgesinde ele gelen ağrılı veya ağrısız bir kitle veya kalınlaşma olması, meme bölgesi cildinde renk veya biçimsel değişikliklerin olması, bu bölge cildinde yara gelişmesi, meme ucunda çekilme veya renk değişikliği olması, meme ucundan akıntı olması en sık rastlanan bulgulardır.
Kanserin mikroskopik yapısı da genel olarak erkek ve kadın meme kansei hastalarında benzerdir. Sadece, erkek meme kanserlerinde hormon reseptör testi daha yüksek oranda pozitif çıkmaktadır ki bu hormonal tedaviye daha fazla erkek hastada yanıt yanıt olacağının göstergesidir.
Erkek meme kanserleri gelişiminde sebepler daha çok hormonal dengesizlikler, kullanılan bazı hormonal nitelikte ilaçlar, bazı genetik bozukluk hastalıkları ve ailede meme kanserli akrabaların olması yani ırsi meme kanseri ile ilişkili olabilir. Herhangi bir ailede meme kanseri olan erkek varsa tüm ailenin genetik meme kanseri yönünden yakın takip edilmesi gerekir.
Erkeklerde meme kanserinde tanı aynı kadın meme kanserinde olduğu gibi doktor muayenesi sonrası yapılan kan, film ve biyopsi testleri ile konulmaktadır.
Erkeklerdeki meme kanseri aynı kadınlardaki gibi tedavi edilir.
MEME KANSERİNDE TANI NASIL KONULUR?
Meme bölgesinde ele gelen ağrılı veya ağrısız bir kitle veya kalınlaşma olması, meme bölgesi cildinde renk veya biçimsel değişikliklerin olması, bu bölge cildinde yara gelişmesi, meme ucunda çekilme veya renk değişikliği olması, meme ucundan akıntı olması en sık rastlanan bulgulardır. Bu gibi yakınmalar ile başvuran hastalarda muayene sonrası meme ultrason ve mammografi çekilmekte, filmlerde kanser şüpheli sonuç görülmüş ise biyopsi, yani kanserli dokusundan alınan parçanın mikroskopik incelemesi ile kesin tanı konulmaktadır.
MEME KANSERİNDE TEDAVİ NASIL OLUR?
Erken evrede cerrahi temel tedavidir. Bazı hastalarda ameliyat öncesi kitle küçültme amaçlı ilaç (kemoterapi ve immünoterapi) tedavileri ve yine bazı hastalarda, ameliyat sonrası, tekrarlama riskini azaltma amaçlı ilaç (kemoterapi, immünoterapi ve hormonoterapi) ve radyoterapi (ışın tedavisi) uygulamaları yapılır.
İleri evre de ise temel tedavi ilaçlar (kemoterapi, immünoterapi, küçük moleküllü akıllı ilaçlar ve hormonoterapi ilaçları) ile yapılmaktadır. Gereken durumlarda radyoterapi ve cerrahi de yapılabilir
BAŞARILI TEDAVİ SONUÇLARI İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR NELERDİR?
Meme Kanseri tanısı almış hastaların tedavisinde daha etkili, yan etkileri daha az olan yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi gerekir. Son yıllarda bu konuda dünyada hızlı gelişmelerin olduğu görülmektedir.
-Kemoterapi, hormonoterapi, akıllı küçük hap şeklinde ilaçlar ve immünoterapi yani aşı tedavisi ile ilgili son 10 yılda önemli gelişmeler sağlanmıştır. Özellikle, immünoterapi ve akıllı küçük moleküllü yeni ilaçlarla yapılan tedaviler baş döndürücü bir hızla gelişme göstermektedir. Geliştirilen bu yeni ilaçlarla, hem yan etki azalmış, hem de başarı oranları belirgin şekilde artmıştır.
-Radyoterapi yani ışın tedavisi uygulamalarında ise özellikle daha çok bilgisayar uygulaması destekli yeni sistemler (Cyberknife, Gamaknife, Variantrilogy, Tomoterapi, TrueBeam ve benzeri) ile yan etki oranları oldukça azalmış, başarı oranları ise yıllar içinde yeni teknolojiler ile gittikçe artış göstermiştir.
-Cerrahide yeni teknikleri son yıllarda giderek artan sayıda uygulanmaya başlanmış ve bunun sonucunda ameliyatlara bağlı komplikasyon riski azalmış, başarı oranı artmıştır. Yine kanser cerrahisinde lenf bezine kanser yayılımını gösteren sentinel nod işlemi rutin uygulanır hale gelmiştir ki bu sayede aşırı lenf bezi çıkarılmasına bağlı lenf ödem riskinde azalma sağlanmıştır.
MEME KANSERİNDE YAKIN TARAMA VE TAKİP ÖNEMLİ
Aile öyküsü olan hastalarının çocuk ve akrabalarında yakın tarama ve takip programlarının uygulanmasının önemlidir. Kötü beslenme ve kötü yaşam tarzının önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması, kötü alışkanlıkların edinilmesinin önlenmesi ve bırakılmasına yönelik toplumsal çabanın arttırılması, adı geçen tüm olumsuz faktörler konusunda toplumsal bilincin arttırılması önemlidir.
Meme kanserin erken tanısında son yıllarda artan çabaların devamının sağlanması, erken tanı programlarının toplum tarafından bilirliğinin arttırılmasına yönelik çabaların ivme kazanması, kanser erken tansında başarı oranlarını arttıracak tedbirlerdir
Meme kanserin oluşumdaki faktörlerin azaltılması yönündeki gayretlerin giderek artıyor olması ve yeni geliştirilen tedavi yöntemleri ile sağlanan başarılar, kanser hastalığının oluşmasının önlenmesi ve tedavisinde önümüzdeki yıllara daha bir ümit ile bakmamızı sağlamaktadır.
Paylaş