Bazen bizi sevdiğimiz besinlere götüren şey aslında ‘midemiz’ değil, ‘duygularımız’dır. Özellikle de kaygılı, sinirli ve huzursuz hissettiğimizde duygusal açlığımızdan dolayı kendimizi birden mutfakta buzdolabının başında ya da televizyon karşısında çikolata yerken buluruz. Peki acaba bizi bu duruma getiren nedir? İşte bu haftaki yazımızda hepimizin zaman zaman yaşadığı duygusal açlık konusunda yapılacaklara değindik.
#YEMEBazı kişiler yalnız kaldığında, canı sıkıldığında, sinirlendiğinde veya korktuğunda yemeye yönelir. Ancak duygusal yeme alışkanlığı ciddi bir duruma dönüşebilir ve önemli sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, fazla yemek ve sağlıksız bir şekilde kilo almak stresi de beraberinde getirebilir.
#EkstrayasamKoronavirüs nedeniyle uzun bir süre evlerimizde vakit geçirdik. Günlük alışkanlıklarımızdaki değişime bağlı olarak ise fazla yeme sonucu artan kilolar en büyük sorun olarak karşımıza çıktı. Yaz mevsiminin gelmesi ve normalleşme sürecinin başlaması ile birlikte karantina sürecinde alınan fazla kilolardan kurtulmak için bireylerin hızlı kilo verdiren diyet programlarına yöneldiklerini vurgulayan Diyetisyen Selin Cengiz, "Düşük kalorili diyet programları, tek tip ya da yetersiz, dengesiz beslenme programları sağlıksız ve kişiye özel olmadığı için kısa vadeli olmaktadır. Bu durumun aynı zamanda kişilerin vücut direncini azalttığından, ilerleyen dönemde farklı kronik hastalıklara davetiye çıkarabilir” ifadelerini kullandı.
#SağlıkHerkes sağlıklı bir hayat için dengeli ve sağlıklı beslenmek gerektiğini bilir. Ancak bilmek değişimin kapısını tek başına aralamaz. Bildiklerini uygulayamamak kişinin duygusal halleriyle yakından ilgili bir konu. Çünkü yemek yemek bir davranış ve sonuçta her davranış gibi duyguların etkisi ile tetikleniyor.
Bedenimiz, doyduğumuzu söylemek için çeşitli sinyaller gönderir. Bazen bu sinyalleri göz ardı edip yemeye devam ederiz. Nedenlerini merak ediyor musunuz? Beslenme ve Diyet Uzmanı Aylin Yılmaz, yemeye devam etmeyi, psikolojik ve biyolojik nedenlere bağlıyor.
#Beslenme HatalarıBirçok kişinin stresli zamanlarda pasta, börek, çörek gibi hamur işlerine yöneldiği bir gerçek. Ancak İngiltere'de Birmingham Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, stresli dönemlerde yağlı yiyecekler ve hamur işleri tüketmek damar fonksiyonunu yüzde 1,74 oranında azaltıyor, beyne giden kan akışını yavaşlatıp oksijeni azaltarak vücudun stresin etkilerinden kurtulmasına zarar veriyor. Bu da stresi daha da artırıp ruh halimizi ve zihinsel sağlığımızı olumsuz etkiliyor.
#StresSiz de stresli, endişeli ya da üzgün olduğunuzda kendinizi buzdolabının önünde bulanlardan mısınız? Bu dönemlerde tatlıya, abur cubura, yağlı ve kalorili yiyeceklere yöneliyor musunuz? Üzgünüz ama araştırmalar stresliyken bu tür yemeklere saldırmanın stresi azaltmak yerine durumu daha da kötüleştirdiğini ortaya koydu. Peki neden böyle zamanlarda özellikle karbonhidratlı ve yağlı yiyeceklere başvuruyoruz? Hangi yiyecekler stresi yenmeye yardımcı?
#Sağlıksız BeslenmeAnne babalar bazen çocukları için doğru olduğuna inandıkları şeyi yaparken aslında onlara zarar verebiliyor, korumak isterken baskı altında hissetmelerine neden olabiliyor. Kaç yaşında olurlarsa olsunlar çocuklarının bir birey olduğunu kabul edemeyen, kendi sözlerinden çıkmasını istemeyen ebeveynlerle de sıklıkla karşılaşabiliyoruz. Hatta bazen durum çocukların ailelerini mutlu etmek için yaşadıkları bir noktaya geliyor. Ama bazen de çocuklar büyüyünce, “Anneme babama kızıyordum ama haklılarmış” diyebiliyor. Peki çocuğu korumak ile baskılamak arasındaki sınır nerede çekilmeli? İşte toplumun farklı kesimlerinden çeşitli ‘yetiştirilme’ hikayeleri ve uzman yorumları…
#Çocukları BaskılamaAnne babalar bazen çocukları için doğru olduğuna inandıkları şeyi yaparken aslında onlara zarar verebiliyor, korumak isterken baskı altında hissetmelerine neden olabiliyor. Kaç yaşında olurlarsa olsunlar çocuklarının bir birey olduğunu kabul edemeyen, kendi sözlerinden çıkmasını istemeyen ebeveynlerle de sıklıkla karşılaşabiliyoruz. Hatta bazen durum çocukların ailelerini mutlu etmek için yaşadıkları bir noktaya geliyor. Ama bazen de çocuklar büyüyünce, “Anneme babama kızıyordum ama haklılarmış” diyebiliyor. Peki çocuğu korumak ile baskılamak arasındaki sınır nerede çekilmeli? İşte toplumun farklı kesimlerinden çeşitli ‘yetiştirilme’ hikayeleri ve uzman yorumları…
#Bir Sorudan FazlasıBazen gecenin bir vakti aslında hiç de aç olmadığınız halde kendinizi yemek yerken mi buluyorsunuz?Muhtemelen hayatımızın belli dönemlerinde hepimiz böyle bir kaçamak yapmışızdır. Bu normal ama eğer ki bu kaçamaklar artık bir alışkanlık haline geldiyse ve artık yemek yemeden uyuyamayacak gibi hissediyorsanız gece yeme sendromuyla karşı karşıya olabilirsiniz. Peki acaba bunun sebebi ne olabilir? Belirtileri nelerdir? Bu durumdan kurtulmak için neler yapılmalı? İşte tüm bu soruların cevabı bu haftaki yazımızda...
#Yelda Başaranİçine kapanıklık, bazen yaşanan olaylar sonrasında bazen de kişinin yapısı gereği ortaya çıkan bir davranış biçimi… Özellikle çocuklardaki içe kapanıklık ebeveynleri endişelendiriyor. Peki içe kapanıklık neden olur? Bu durumu aşmak için neler yapılmalı? Bir Sorudan Fazlası serimizde bu sorulara cevap aradık…
#İçe KapanıkZümrüt Aydoğan, kızları Ezgi ve Beste Aydoğan Instagram’da yönettikleri @beden.zihin.besin hesabında takipçilerine sağlıklı bir beden ve zihin için beslenme, egzersiz ve yaşam tarzı önerileri veriyorlar. Lisans eğitimlerinde aldıkları beslenme, bedenimizi tanıma ve psikoloji bilgileriyle takipçilerine yardımcı olan üçlüyle çevrimiçi danışmanlık verdikleri programlarını konuştuk.
#Zümrüt AydoğanAvustralyalı bir cinsellik eğitmeni olan Deanne Carson tarafından ortaya atılan 'çocuklarda rıza kültürü' tartışması sosyal medyayı ikiye böldü. Bebeklerin bezini değiştirirken ya da üzerini değiştirirken rıza alma önerisini saçma bulanlar da oldu hak verenler de... Peki uzmanlar bu konuda neler söylüyor? İşte 5 uzmandan 5 farklı yanıt...
#Çocuk GelişimiElmalı davası, çocuk istismarı gerçeğini hepimize tekrar hatırlattı. Çocuklarımızı korumakta zorlandığımız, büyük endişeler taşıdığımız günümüzde 'Bir çocuğun istismara uğradığını nasıl anlarız ve onları nasıl koruruz?' sorularının cevabını aradık
#Cinsel TacizSosyal medyada yaşadığı güzellik baskısına bir gece “Artık tamam” dedi influencer Cansu Dengey. Zayıf ve güzel görünme kaygısı olmadan bir seri paylaştı Instagram’da, çok ses getirdi. “Daima güzel ve ilgi çekici olmam gerektiğini düşünüyordum. Bizleri takip eden insanlarda da aynı kaygıyı yarattığımızı anladım. Bu bir gecede olmadı. Beş yılda hırpalana hırpalana çok değiştim.”
#GazetehaberleriPandeminin üzerinden tam bir yıl geçti ve bazılarımız bu süreyi evden çalışarak geçirdi. Bu sürede -ben başta- birçok kişi alışveriş bağımlılığının pençesine düştü. “Hocam, ne olacak bizim durumumuz?” dedim, ben sordum Psikolog Serap Duygulu anlattı…
#Alışveriş BağımlılığıKurabiye, cips, meyve, kuruyemiş, kek, süt, patlamış mısır, çikolata... Pek çoğumuz atıştırmalıklara dayanamıyoruz! Kimimiz az, kimimiz çok yiyoruz ama ağzımıza bir şeyler atmadan duramıyoruz. Peki, bu yararlı mı zararlı mı? Az mı atıştırmalı yoksa sık sık mı? Neyi ne kadar yemeli? Diyetisyen Ceren İşeri atıştırmalıkların ve onları yeme sıklığının kişilere özel olarak belirlenmesi gerektiğini vurguluyor. Psikolog Dr. Hilal Çerçel, pandemi döneminde çok sık yemeye başlayan ama az hareket eden çocuklar konusuna dikkat çekiyor.
#AtıştırmakDünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada 650 milyon, Türkiye’deyse 20 milyondan fazla obeziteli var. 4 Mart Dünya Obezite Günü vesilesiyle uzmanların ‘çağın pandemisi’ dedikleri obeziteyi mercek altına aldık; bu dertten mustarip olanlarla konuştuk. Haberler sevindirici: Bu derdin dermanı var ancak ameliyatlı ya da ameliyatsız, psikolojik destek almak şart.
#Dünya Obezite GünüAİLE ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın yaptığı araştırmalara göre, aile içinde şiddete tanıklık eden ya da maruz kalan çocukların, yetişkinlik dönemlerinde şiddete başvurabileceklerini belirten Çocuk Gelişimi Program Başkanı Öğr. Gör. Gökçe Gülen Akçin, "Çocuklar, şiddetin yakın ilişkiler için kabul edilebilir olduğunu düşünebilir, başkalarının ona kötü davranmasına inanabilir" dedi.
#Öğr. Gör. Gökçe Gülen AkçinTırnak yeme alışkanlığının zararları Kovid-19 salgını ile el hijyeninin ön plana çıktığı bu dönemde daha önemli hale geldi. Bu davranışın aile içinde fark edilmemiş sorunların çözümü için bir sinyal ve şans olarak görülmesi gerektiğine dikkat çeken Klinik Psikolog Aylin İpek Timur, önlenmesi için tavsiyelerde bulundu.
#Tırnak Yeme Alışkanlığı