Mutluluk sunan ara öğün sepeti

Ara öğünler bizim küçük atıştırmalıklarımız olup aynı zamanda ana öğünlerimizin yardımcılarıdır.
Ara öğünün en büyük amacı kan şekerinizi dengede tutup çabuk acıkmayı ve bir sonraki öğünde çok fazla yemeyi engeller. Kısacası ara öğün sağlıklı ve dengeli beslenmenin altın kurallarından biridir ve beslenmenin genel olarak yüzde 10’unu oluşturur.
Özetleyecek olduğumuzda ara öğün, sağlıklı ve kaliteli bir yaşamın kapısını aralayabilir...

Ara öğün neden önemli?

Sağlıkla ilgili herhangi bir problem yaşamak istemiyorsanız, doğru ve dengeli beslenme alışkanlığına sahip olmanız gerekir.
Bu alışkanlığın kazanılmasında da yine ara öğünler büyük bir öneme sahiptir. Eğer ara öğünler atlanırsa ya da bir şekilde geçiştirilmezse kilo alımı ve buna bağlı olarak pek çok farklı sağlık sorunu yaşanılabilir.

Neden ara öğün sepeti...

Yediklerimiz ve içtiklerimiz bizim gün içinde fiziksel enerji düzeyimizden tutun da psikolojik olarak duygusal iniş çıkışlarımıza kadar söz sahibidir.
Özellikle kan şekeri düşen kişiler gün içinde kendilerini mutsuz ve gergin hissederler.
Ara öğünün en büyük amacı kan şekeri seviyesini dengede tutmak olduğu için mutsuzluk yerine mutluluğu da beraberinde gelir.
Günlük hayatınız içinde yoğunluğunuzdan dolayı bazen yemek yemeye vaktiniz olmayabilir hatta yemek yemeği dahi unutabilirsiniz.
İşte bu yüzden tüketmeniz gereken gıdaları gözünüzün önünde görüp hatırlamak için akşamdan ertesi gün için hazırlayacağınız mutluluk sunan ara öğün sepetiniz size kendinizi iyi hissettirirken sağlıklı ve kaliteli yaşam kapısının da her zaman aralıklı kalmasını sağlayacaktır.

Ara öğün OLMAZSA ne olur?

Kısıtlayıcı yeme davranışı psikolojisi kişiyi bir süre sonra tıkınma nöbetlerine kadar götürebilir. Konuyu daha iyi anlamanız için öğle yemeğini saat 12.00 gibi yiyen birini düşünelim. Akşam eve varması saat 19.00 ve yemeğe oturma saati 20.00 olan bir kişi 8 saat aç kalmış olur.
Sonuç itibarıyla kişinin kan şekeri düşer, fizyolojik açlığının yanına bir de psikolojik açlık eklenir.
Ve bu kişi akşam yemeğini yedikten sonra midesi dolu olsa bile, psikolojik olarak kendini doyuramadığı için tıkınma nöbetleri yaşayarak günlük alması gereken enerjiden çok daha fazlasını alarak uykuya geçtiği için zayıflamak yerine kilo alır.

Abur cuburla karıştırmayın!

Ara öğün denildiğinde akla abur cuburlar, yağlı ve şekerli kurabiyeler, kek, börek ve çörekler gibi yiyecekler gelir.
Fakat ara öğünlerde bu tür besinleri tüketmek kilo almanızla sonuçlanır. Aynı zamanda özellikle şekerli besinleri tüketmek, kan şekerinde ani yükselmelere ve sonrasında ani düşüşlere sebep olacaktır.
O yüzden ara öğünleri abur cuburlarla karıştırmamak gerekir. Ara öğün için 100-200 kalori civarında seçimler yaparak hem kilo kontrolünü sağlayıp formda kalın hem de kan şekerindeki dalgalanmalara dur deyin.

Miktar önemli!

Ara öğünde ne yediğiniz kadar ne ölçüde yediğiniz de önemlidir. Örneğin, fındık yiyebilirsiniz demek, 100 gram fındık yiyebilirsiniz anlamına gelmez. 10 adet fındık, ara öğün için yeterlidir. Bu örnek diğer kuruyemişler; badem, ceviz için de geçerlidir. Aksi takdirde kuruyemişlerin enerji miktarının yüksek olmasından dolayı kilo alımına sebep olabilir. Ne yerseniz yiyin sloganınız “çoğu zarar, azı karar” olsun.

Doğru ara öğün seçimleri nasıl olmalı?

Ara öğünde bir fincan çayın yanına eğer 2-3 kurabiye, 1 dilim kek tüketirseniz vücudunuza sadece yağ ve şekerden oluşan yüksek bir enerji yüklemesi yapmış olursunuz. Bunun yerine 3 adet kuru kayısı, 3 adet ceviz tüketmek size enerji vermesinin yanında gerekli besin öğelerini de almanızı sağlar.

Ara öğünleriniz yağ ve şekerden fakir, proteinden zengin olsun.