Anne ve iki kızı çevrimiçi sağlıklı beslenme programı kurdu: Yemekle ilişkimizin köklerini iyileştiriyoruz...

Anne Zümrüt Aydoğan (60) diyetisyen, büyük kızı Ezgi Aydoğan (31) dans ve hareket terapisti ve küçük kızı Beste Aydoğan (25) klinik psikolog. Kurdukları Instagram hesabı üzerinden yemekle ilişkimizi iyileştirebilmemiz için tüyolar veriyorlar. “Diyet dışı yaklaşımla nasıl beslenebiliriz? Ne yiyeceğimize,
ne kadar yiyeceğimize ve ne zaman yiyeceğimize nasıl karar verebiliriz” sorularının yanıtlarını verdikleri 8 haftalık bir çevrimiçi programları da var. Zümrüt Aydoğan Bodrum’da, kızları Beste ve Ezgi İstanbul’da yaşıyor. Hepsi tek bir hesaptan, çevrimiçi yollarla buluşuyor ve ortak bir iyileşme programının parçası oluyorlar. Anne ve kızlarıyla beden, zihin ve besin ilişkilerini konuştuk.

* Beraber yürüttüğünüz bu programın şartlarını, içeriğini kim belirledi?
Ezgi Aydoğan: Çıkış noktası benim bireysel öyküme dayanıyor. Aynı konularda zorluk yaşamış ve uzun yıllar birçok farklı yöntem denemiş ve birçok kez yanılmış, sonunda yemekle ilişkimi iyileştirebilmiş biri olarak, aynı problemleri yaşayan kişileri de bu özgürlüğe kavuşturabilmek en büyük hayalimdi. Söz konusu bu hayalimi bir programa dönüştürmek olduğundaysa hayat şartları adeta bu işi yapabilmem için bana elinden geleni veriyordu. Diyetisyen bir anne, klinik psikolog bir kız kardeş ve pandemi döneminde hızlı artan yeme sorunları...
Zümrüt Aydoğan: Bu program beden farkındalığı, beslenme ve psikoloji bilimini bir araya getiriyor. Bu bağlamda hepimiz kendi uzmanlık alanlarımızı kullanarak kendi içeriğimizi belirledik. Tabii çok fazla fikir paylaşımları, beyin fırtınaları ve aylar süren hazırlıklar yaptık. Hâlâ devam ediyoruz.
‘Fikir ayrılığı yaşamadık’

Fotoğraflar: Emre Yunusoğlu

* Başkalarına terapiler veren, kendi alanlarınızda çalışan uzmanlar da olsanız anne-kız ilişkilerinizi bir yana bırakıp birer profesyonel olarak işinizle ilgili çatışmalar yaşıyor musunuz?
Zümrüt Aydoğan: Normalde başka konularda fikir ayrılıklarımız çok olur ama bu programda yaşadığımız büyük bir anlaşmazlık hiç olmadı... Zaten konu birbirimizin uzmanlık alanlarıyla öyle bağlantılı ki arada bir kopukluk olması bu sürece zarar verirdi.

* Beste Hanım, ablanızla aranızda “Benim alanım daha önemli” diye tartışmalar çıkıyor mu?
Beste Aydoğan: Şu ana kadar kimin alanı daha önemli diye tartışma çıkmadı. O kadar farklı ki danışanların hayatında dokunduğumuz noktalar. Aldığımız eğitim geçmişinin de farklı olmasıyla birimizin diğerinin yerine geçebilmesi mümkün değil.
Tam da bu yüzden ‘birbirimizi geçmek’ yerine ‘birbirimizi tamamlamak, güçlerimizi birleştirmek’ olarak bakıyoruz. Bu yaklaşım
bizi çok daha motive ediyor.

Beste (sağda) ve Ezgi’yi İstanbul’da büyüten Zümrüt Aydoğan bir süredir Bodrum’da yaşıyor.

‘Duygusal açlık sorunu’

* Uyguladığınız terapi programında hangi alan daha ağır basıyor?
Ezgi Aydoğan: Genellikle gelen danışanlarımız duygusal açlık, aşırı yeme, tıkınma davranışı, kronik diyet döngüsü, ‘ya hep ya hiç’ zihniyetinden mustarip oluyorlar. Bazı danışanlarımız da bedeniyle olan ilişkisini iyileştirebilmek için katılıyor. Programdaki her bir konu eşit önemde.
‘Herkesin bedeni biricik’

*Nedir aile olarak birlikte çalışmanın zorlukları?
Zümrüt Aydoğan: Fikir Ezgi’den geldi. Ben mesleğimi çok severek yapıyorum. Kızlarımla çalışmamın hiçbir zorluğu olmuyor. İşimizi çok severek yapıyoruz.
Bundan daha güzel ne olabilir, değil mi?
Ezgi Aydoğan: Bizim için aslında zor olan beraber çalışmak değil, bir de beraber yaşıyor olmak. Biz kardeş ilişkimizin dışında çok iyi birer arkadaşız da... Beraber vakit geçirmeyi, gülmeyi, eğlenmeyi severiz. Bunun dışında her kız kardeş arasında yaşanan çekişmeler elbette bizde de oluyor...



*Evde birbirinize karışıyor musunuz, birbirinizden gizli yemek yiyor musunuz? Mesela “Sen bugün doğru beslenmedin, hareket etmedin” diyor musunuz?
Zümrüt Aydoğan: Birbirimizin beslenme, egzersiz, yaşam stillerini eleştiremeyiz. Yaşımız, hayat stilimiz, damak zevklerimiz, egzersiz düzenlerimiz birbirinden farklı. Bunların farklılık göstermesi de çok doğal çünkü anne-kızlar bile olsak hepimizin bedenleri biricik.