Evimizin artık daha fazla zaman geçireceğimiz yerleri olan balkon ve bahçesinde hazırlıklara başladık. İçmimarlardan daha konforlu ve estetik dış alanlar için tüyolar aldık. Kişisel bir dokunuş için aynalar, tablolar kullanabiliriz. Farklı boyutlardaki saksılarla da görsel çeşitlilik sağlayabiliriz.
#BalkonHikâyesi bir Sadrazam torunu ile Cumhuriyet’in ilk aydınlarından tıp doktorunun evlenmesiyle başlıyor. Eğitime önem verilen bir evin ‘tembel’ çocuğu olarak girdiği üniversiteden profesör olarak çıkıyor. İstanbul üzerine bilgisini paylaştığı isimler arasında Kraliçe Elizabeth de var… Bayram arifesinde sanat tarihçisi ve yazar Prof. Nurhan Atasoy ile buluşup eski albümleri karıştırdık. Bu yıl 90’ıncı yaşını idrak eden Nurhan Hoca, “Çok vaktim varmış gibi planlar yaptım. Halbuki yokmuş. Hop diye 90 yaşıma geldim” diyor.
#Nurhan AtasoySon zamanların eskiye dönüş trendleri arasında yer alan iğne oyası modelleri genellikle yazmalar için yapıldığı gibi, günümüze uyarlanan fularların uçlarında ve hatta keçeli duvar aksesuarlarının kenarlarında nostaljik bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca kot gömleklerin yakalarını süslemek için de kullanılan oyalar, oldukça göz alıcı marjinal bir görünüme imza atıyor. Aynı zamanda bu yıl da iğne oyası modelleri, çeyiz bohçalarının vazgeçilmezi olarak havlu kenarları ve dantellerde yerini korumaya devam ediyor. Genellikle düz beyaz ve ekru tonlarının tercih edildiği oyalar, isteğe göre rengarenk iplerle, motiflerle ve boncuklarla hareketlendirilebilir. Her ne kadar yapımı zor gözükse de bu muhteşem oyaları kolay örneklerle modern hale getirmeniz mümkün. İlk defa iğne oyası deneyeceklerin bile kolayca yapabileceği iğne oyası modellerini sizler için bir araya getirdik.
#İğne OyasıTürkiye’nin ilk grafiti sanatçılarından Tunç Dindaş, bu tutkusunun 35’inci yılını ‘Turbo’ adlı kitapla taçlandırdı. Siparişle özel hazırlanan ve 3.199 Euro’dan satılan kitapta her sayfa diorama teknikleriyle gerçek duvar dokuları, camlar, tabelalar, kepenkler gibi sokağa ait objelerle süslendi.
#GrafitiAra sokaklardaki, eski apartman duvarlarındaki esprili figürler, mesaj veren şekiller dikkatinizi çekmiştir. Bunlar elde hazırlanan şablonlar ve sprey boyayla duvara uygulanıyor. Tekniğin adı stensil. Grafiti gibi hemen her sokakta, her duvarda karşılaştığımız stensiller "sokak sanatı"nın hızla yükselen kolu. Sokağın sesini yansıtıyor, çoğunlukla da siyasi görüşleri ortaya koymak için kullanılıyor.
İstanbul’da yazın 100-150 kişilik bir davet vermek, kış aylarından daha kolay. Şehrin yalı, saray ve ünlü restoranların bahçeleri bu iş için ayrılmış oluyor. Açık havada bulunduğunuzdan havalandırma gibi bir unsuru rahatça gözardı edebiliyorsunuz. Bahçede ve manzaraya karşı olunca dekorasyon derdi olmuyor.
Değişen dekorasyon trendlerine rağmen, evlerine duvar resmi yaptıranlar klasik temaları tercih ediyor. Minimalist mekanlardaki tercih ise, maksimalist resimler. Az sayıda objenin yer aldığı bu tür mekánlarda duvarları dev resimler süslüyor. On yılı aşkın süredir dekoratif duvar resimleri yapan ressam Zerrin Uz, varağın altın yıllarını yaşadığını söylüyor. Klasikten vazgeçmeyenler patine ya da eskitme boyayla kaplanan duvarlarını, altın, gümüş ya da bakır varakla süslenmiş kartonpiyer, niş ve kolonlarla tamamlıyorlar.
Beyoğlu’nda geçen cuma yeni bir mekan açıldı: Studio Live. Bin kişilik. İstiklal Caddesi Sakızağacı Sokak’ta solda. Aslında güzel bir mekan olmuş, emeği geçenlerin ellerine sağlık. Ama gece kuşlarını memnun etmek öyle kolay değil, edecek sözüm gene var tabii.