Bugünlerde doğa tüm renklerini sergiliyor, kartpostalı andıran görüntüler veriyor… Bir yandan kara kış kapımızda. Güzün son günlerini değerlendirmek için önümüzde üç buçuk günlük bir tatil fırsatı var. Tarih yaklaşırken plan yapmanız kolay olsun diye jürimize 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda “Nereye gitmeli, ne yapmalı” diye sorduk ve 10 adresi sıraladık.
#HürriyetToplam 390 dönüm arazide, yaklaşık 3 bin metrekarelik kapalı alanda Türk cam sanatının dünyaya tanıtılması amacıyla kurulan müzede, Selçuklu'dan Osmanlı döneminin sonuna kadarki dönemden 1500 eser yer alıyor.
#Beykoz Cam Ve Billur MüzesiKeyifli bir hafta sonu kaçamağı planlıyorsanız adresiniz neden İç Anadolu’nun Paris’i olarak da bilinen Eskişehir olmasın? Porsuk Çayı’nın her iki tarafına sıralanmış cıvıl cıvıl kafeleri, üzerinde bol bol fotoğraf çektirebileceğiniz köprüleri, Osmanlı’nın izlerini yakından görebileceğiniz renkli evlerle, dar sokaklarla süslü Odunpazarı Bölgesi, şehrin biraz dışında kalan Sazova Parkı, balmumu müzesi ve tadı damağınızda kalacak lezzetleri ile Eskişehir size hayallerinizin ötesinde bir hafta sonu tatili sunuyor.
#Eskişehir GezisiKeyifli bir hafta sonu kaçamağı planlıyorsanız adresiniz neden İç Anadolu’nun Paris’i olarak da bilinen Eskişehir olmasın? Porsuk Çayı’nın her iki tarafına sıralanmış cıvıl cıvıl kafeleri, üzerinde bol bol fotoğraf çektirebileceğiniz köprüleri, Osmanlı’nın izlerini yakından görebileceğiniz renkli evlerle, dar sokaklarla süslü Odunpazarı Bölgesi, şehrin biraz dışında kalan Sazova Parkı, balmumu müzesi ve tadı damağınızda kalacak lezzetleri ile Eskişehir size hayallerinizin ötesinde bir hafta sonu tatili sunuyor.
#EskişehirÇiğbörek olarak bildiğimiz börek, kızgın yağda nar gibi kızarıp da neden hâlâ ‘çiğ’ denildiğini merak edip durursunuz. Kırım lisanında ‘Çi’ veya ‘Şi’ güzel ve lezzetli demekmiş. Yani Çiğbörek değil, aslı ‘Çibörek’. ‘Güzelbörek’ yermişiz de haberimiz yokmuş. Eskişehir’i hep duyardım, ama eski değil ‘Çişehirmiş’ de haberimiz yokmuş.
#SeyahatKampanya dönemlerinde 49 Euro gibi inanılmaz fiyatlara satılan uçak biletleri Türkleri gezginliğe kışkırtıyor. Ben de böyle sürpriz bir biletle kendimi Lviv’de buldum. Devlet Başkanı Yanukoviç bile kadınların güzelliğinden bahsederek ülkesine turist çekmeye çalışıyor, bence Lviv’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki tarihi bölgesi en az Ukraynalı kadınlar kadar çekici.
Gaziantep’in Zeugma Antik Kenti ve Müzesi geçen yıl arkeoloji alanında Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülü’ne layık görüldü. Ayrıca Trip Advisor seyahat sitesi kullanıcılarının oylarıyla da “mükemmellik” ödülünü aldı. Bunları duyunca soluğu Gaziantep’te aldım. Baharın Anadolu’daki yansımalarına şahitlik ettim, Kültür Yolu’nu adımladım. Şehir restorasyonlarla yeniden yaratılmıştı ve ödülleri hak ediyordu.
Gaziantep’i nasıl bilirsiniz? Baklavalı katmerli, yuvalamalı kebaplı; değil mi? Ancak son 10 yılda yedi müzenin açıldığı, 380 dükkanın, 200 ev, iki han ve bir hamamın yenilendiği Antep, artık başka kulvarlarda da iddialı. İki ay önce açılan Zeugma Mozaik Müzesi de bu iddianın en büyük abidesi
Şeytan Kalesi’nin tam tepesinde ayakta duruyorum. Daha doğrusu durmaya çalışıyorum. Gökçeada’nın meşhur rüzgarı beni yerimden etmek için inatla uğraşıyor. Belki de uzun yıllardır buraya ayak basan ilk benmişim gibi hissediyorum. Burada her şey o kadar yalın ve bozulmamış ki insan kendini antik çağda sanıyor