Tarihiyle Kütahya, kaplıcaları ile Afyon Ve, Asya’daki küçük Avrupa; Eskişehir

Efendim, Kurban Bayramı’nın ilk üç günü, yollardaydık...

Haberin Devamı

Benim can dostlarımdan, sevgili Ertan Kayıtken ile bir ay öncesinden bu güzel tura karar verdik. İkimizin de müşterek arkadaşı, başarılı iş kadını ve turizmci Hande Arslanalp’ın ortağı olduğu İtaltur’a yaptık kayıtarımızı. İki gece, üç gün... Kütahya, Eskişehir ve Afyon... Harika bir grup vardı. Toplam 17 kişi. Ama hepsi, İzmir’in A takımından. İş adamı, doktor, iş kadını ve zengin emekli!.. Hatta aralarında, ava düşkün oğluna, bir yazlık parası harcayıp, tüfek alan, bir hanımefendi bile vardı. Neyse... Bu güzel grubun otobüsü görünce yalnız, keyfi kaçtı. Çünkü, 440 km’lik yol için tahsis edilen araba Güzelbahçe’ye çalışan minibüslerden bile kötüydü... İtaltur’a hiç yakışmamıştı... Yine bize otel olarak şehrin merkezinde İbis Otel bildirilmişken, şehir dışında, Anemon Oteli’nde konaklatmak istemeleri kötü bir puandı. Fakat sonunda her şey anlaşıldı. Hande’nin kayınpederinin ağır hasta olması ve ilgilenememesi, çalışanının beceriksizliği, bu aksaklıkları doğurmuştu. Benim bir telefonum üzerine ve Ertan’ın da devreye girmesiyle, her şey düzeldi. Rüya gibi bir seyahat oldu. İtaltur’a yakışır şekilde. O nedenle Hande’ye alkış ve teşekkürler...

Haberin Devamı

Sessiz bir kent Hamam-ı Ziyafe

İlk durak Kütahya’ydı. Bu arada rehberimiz, Yalçın Ulukaya, tek kelime ile süperdi. Bir adam bu kadar mı işini sever ve bilgili olur. Ben adını “Ayaklı Kütüphane” koydum. Bir dünya adamı. Hande’yi burada da kutlarım. Ulukaya’yı tanımak gerek. Bayıldım bilgisine, kültürüne. İlk molamızı Salihli’de, Sen Restoran’da verdik. Sabah kahvaltısı için. Pahalı... İki kişi 20 TL. Bu arada tembeller. Fırını bile yakmamışlar. Gözleme istedik. Yok... Neyse.  Kütahya’ya doğru hareket ettik. Çiniler diyarı Kütahya görülmeli. Aslında yurdumun her karesi görülmeğe değer. Gezerken Yalçın Ulukaya, Kütahya evlerinin pencerelerinin küçük olmasının nedenini, buranın kışların çok soğuk olmasına bağladı. Sıcak hava dışarıya sızmazmış böylelikle. Kütahya şehir merkezinde tarihi dokusunu korumayı başarmış. Eski Kütahya evlerinin bulunduğu, Germiyan sokağının, Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında, tarihi bir gezintiye çıktık. 2 ve 3 katlı ahşap evler, payandalar ile desteklenmiş çıkmaları, çiftli koca kapıları, kafesli pencereleri ile ahşap, Anadolu mimarisinin, en güzel örneklerini oluşturuyor. Son dönem, sivil Osmanlı mimarisinin, en güzel örneklerinden biri olan Hükümet Konağı’nı gördük. Kütahya Kalesi, önemli bir Osmanlı eseri olan Ulu Camii, Kütahya’ya özgü çinilerin sergilendiği Çini Müzesi’ni gezdik. Tur bitiminde, Kütahya Porselen Satış Mağazası’na gittik. Çoook ucuzdu. İnanın arabanız ile gittiğinizde, buradan harika yemek, kahve fincanı takımlarını sudan ucuz alabilirsiniz. Yalnız, bayramın ilk günü olması nedeniyle, her yer kapalıydı. Şehir çok sessizdi. Bu kötü. Turizm böyle mi olur? Yerli turist bayramlarda gezer. Bu arada Sultanbağı Mahallesi’nde, eski Kütahya evlerini de görmeniz gerek. Kütahya Kalesi’nin içinde bir döner restoran var. Orada da yalnızca gözleme yapılıyor. Ama ben size bayramlarda açık olan bir yer önereyim. Mutlaka görün. Hamam-ı Ziyafe. Sevgi Yolu üzerinde tarihi bir hamamdan restoran yapılmış. Telefon: (0.274) 226 06 26... Haaa, bu arada bir şey dikkatimi çekti... Kütahya Ulucami gibi, tarihi bir dokuda, caminin tam ortasında yer alan, disko topunu, lütfen derhal çıkarıp, atın...

Haberin Devamı

Çağdaş bir şehir

Saat 20.00 sıralarında, Eskişehir’deydik. Otelimiz şehir dışında Anemon’du. Ama beş yıldızlı ve super lükstü. Sahibi Manisalı bir iş adamı İsmail Akçura’ymış.  Şarapçılıkta da başarılılar. Eskişehir’de muhteşem bir hayat var. Yılmaz Büyükerşen’ı kutluyorum. Allah, İzmirlilere de böylesine bir başkan nasip eder. Amin... Sabah kahvaltısının ardından Eskişehir şehir turumuz başladı. Yeni düzenlenmiş haliyle örnek şehir konumunda olan Eskişehir’de, Cam Müzesi, Odunpazarı evlerini, Kurşunlu Külliyesini, Lületaşı Müzesi’ni gezdik. Mutlaka Eskişehir’e gidilmeli. Benim bu 4. gidişim. Fakat 2002’den beri gitmemiştim. Bu kadar mı bir şehir gelişir. Çok çağdaş bir kent yaratılmış. İzmir’in durumundan utandım. Kimse kızmasın.İzmirli olmaktan gurur ve onur duyuyorum. Ama böyle bir İzmir’i de biz İzmirlilere yakıştıramıyorum. Yine ilk Türk otomobili, Devrim’i gördük. Siz de görün. 1961 yılında Cemal Gürsel talimatı ile motoru yüzde yüz bize ait olan, Devrim Otomobil’in, biliyorsunuz filmi de yapıldı. Yine Odunpazarı’nda yer alan, Cam Müzesi’ndeki, Cumhuriyet Kadınları Sergisi’ni izlerken gözlerim doldu...

Haberin Devamı

Muhteşem lezzetler ve Tatar Mutfağı

Odunpazarı’nda eski arkadaşım Ömer Abacı ve kardeşlerine ait, Abacı Butik Oteli gezdik. Birer kahve aldık. Genel Müdür Bülent Derin, ekranlardan tanıyormuş. Sağ olsun ekibi ile yanıma geldi. Bir gidişimde burada kalacağım. Zaten Abacı Ailesi maşallah, Eskişehir’de eğlence yaşamının da mimarlarından. Abacı Otel: (0.222) 233 78 88. Öğle yemeğini, Eskişehir’in en popüler restoranı Cibörek Evi’nde yedik. Tatar Mutfağı’na ait ne varsa tattık. Aman Allah. Yazarken inanın ağızım sulandı. Atatürk Bulvarı’nda. Cibörek, kuzu eti ve taze soğandan yapılan Sorpa çorbacı, Tatar Balaban köftesi, patates ve kıymadan yapılan Sarburma, Kaşık Çorba, Et Savutu ve Tatarların önemli günlerinde ikram yemeği olan pirinçli-patatesli tavuklu Göbete... Telefon: (0.222) 233 16 16. Tabii, bu kadar yedikten sonra, Ertan ile ikimiz, attık kendimizi Porsuk Çayı’na... Burası da uçmuş. Fransa’daki Ren, Venedik’deki kanallar gibi. Gondol ile geziliyor. Ardından,  Şelale Parkı’nde bir tur attık. Otele yürüyerek döndük. Toplam 4 kilometre...Bu arada, Anemon Oteli’nin akşam ve sabah açık büfeleri başarılı. Yine, meşhur Acar Karavan Gözleme&Lahmacun, yemek için bir başka önerim...

Haberin Devamı

...Ve eğlence İstanbul’u aratmıyor

Başlıktan da anlaşılacağı üzere, Eskişehir’de eğlence yaşamı uçmuş. İstanbul’u aratmıyor. Çok medeni. Üniversite şehri ya... Kızlar, erkekler, gruplar halinde keyif yapıyorlar. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor. DHA Eskişehir Temsilcisi  Eyüp Kelebek ve Hürriyet Eskişehir Magazin Muhabiri Metin Ünlü, sağ olsunlar bir rota çizdiler. Ertan’la iki gece, tabiri caiz ise, Eskişehir’in altını, üstüne getirdik. Haydi buyrun, bir kez de birlikte gezelim; 222 Park (Eski adıyla Doors Park, Adres İsmet İnönü-1 Caddesi No: 103 Espark Alışveriş Merkezi karşısında). 222 Park içerisinde bulunan, Retro Hall’de büyük konserler oluyor. Biz ordayken Gülşen vardı. 222 Park içerisinde ayrıca, Majha Cafe&Bar, Sish Restaurant, One Night (Club) ve Şarap Evi adlı bölümler bulunuyor. Eskişehir Hayal’de ayrı bir eğlence konsepti ve içinde ise; Hayal Meyal Meyhane, Hayalperest, Fabric Performance Hall ve Clocks Cafe&Bistro, bulunuyor. Buda Bar da aynı cadde üzerinde bulunan, bir başka eğlence mekanı. Erken saatlerde hizmete giren Leman Kültür Cafe, Hayal Eskişehir’in tam karşısında yer alıyor. İbis Otel’in, hemen karşısında bulunan, Barlar Sokağı (Vural Sokak) ise pek çok mekana sahip. Bunun dışında, Adalar Mevkii’nde de pek çok türkü bar ve Monte Pub Italiano gibi, canlı müzik yapan mekanlar var. Ayrıca, İsmet İnönü-1 Caddesi üzerinde bulunan, Kanatlı Alışveriş Merkezi arkasında, Up&Down Bar bulunuyor. Son olarak da Espark Alışveriş Merkezi yanına kümelenmiş, Havelka Eskişehir, Kahve Diyarı, Kahve Dünyası gibi mekanlar da mevcut. Eğlence mekanları kent merkezinde ve birbirine çok yakın yerlerde olması tabii ki büyük kolaylık...

Haberin Devamı

Tarihi eserleri ile zengin

Sabah kahvaltısının ardından, Afyon’a doğru hareket ettik. Afyon, 5 bin senelik bir yerleşim merkezi. Tarihi eserler bakımından da çok zengin. Hitit ve Frigyalılara ait tarihi kalıntılar, Selçuklu ve Osmanlı devrine ait zengin eserler var. 1953 senesinde Kocatepe’de, Başkumandanlık Meydan Muharebesi’nin yapıldığı anıtı gördük. Afyonkarahisar Termal Turizm ile de dikkati çekiyor. Gedik Ahmet Paşa Külliyesi, Ulu Cami, Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi, Karahisar Kalesi ki, bu kaleye çıkan kadınların, kısmeti açılırmış, gezilecek yerler arasında. Mola ve konaklamak için İkbal Tesisleri, alışveriş için Afium Outlet ve Eğlence Merkezi önerim... Bir başka seyahatte buluşmak üzere...

Dikkat!

Canım Öğretmenlerimiz

Uzun bir yazı döşeyecektim. Ama değişen bir şey olmayacaktı. Atanamayan 44 bin öğretmen... Depremde hayatlarını kaybeden gencecik öğretmenler... Çocuklarına bakabilmek için, ikinci meslek olarak, pazarcılık yapan öğretmenler... Benim canım öğretmenlerim ve tüm öğretmenler, yarın Öğretmenler Günü, ne diyeyim, yine de kutlu olsun...

Yazarın Tüm Yazıları