2011 itibariyle ben ve çevremde tanıdığım herkes ayvayı yemiş durumda! Kimse hiçbir şeye yetişemiyor. Eskiden her şeye yetişebilen insanlar vardı. Tüm e-postalarına cevap veren, önemli günlerde muhakkak arayan, düzenli bir sosyal hayatı ve iş hayatında çok başarılı olanlar... Bunu becerebilen kimseyi tanımıyorum artık. E madem ayvayı yedik, bari tam yiyelim diye bu hafta size hem ana yemek hem de baştan çıkarıcı bir yemek öncesi tarifi vereyim dedim. Böylece halimizi taçlandıralım
Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses, geçen yıl olduğu gibi bu Sevgililer Günü’nde de Ankara’daydı. Gölbaşı’ndaki Gölan Restoran’da sahne alan Tatlıses, "Güzel bir Sevgililer Günü ama İbrahim Tatlıses yine yalnız, ayvayı yemiş durumda. Benim en büyük sevgilim sizlersiniz. Ankara’da olmaktan mutluyum. Defterin sayfalarını çevirip geçmişe bakınca, İstanbul’dan önce Ankara’nın olduğunu görüyorum" dedi.
SON görüşmemizde uzuuuun bir seyahate çıkacağımı, dünyanın bir ucuna uzanıp geleceğimi ve bu esnada Eurovision sırasında (Tabii bir Galatasaraylı olarak Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamaları sırasında memlekette bulunmamak da mühimdi..) ülkede bulunamayacağımı belirtmiştim.
Diyorum ya, spor basınının yatacak yeri yok, milleti ne biçim kandırıyorlar! Bilmezler mi yani, Fener gibi trilyonluk bir takımın, Allah’ın garibi lig 17’incisi (sondan bir evvel eder) Kayserispor’a, İstanbul’da 7 gol atmasının öyle göklere çıkarılacak bir başarı olmadığını, bu galibiyetin Perşembe günü İspanya’da oynanacak Real Zaragoza maçı için gösterge teşkil etmeyeceğini? Bilirler elbet, hem de çok iyi bilirler. Ama iki şeyi de iyi bilirler: