Bu hafta Merkür’ün Başak burcuna geçişi zihnen daha planlı ve organize olmamızı kolaylaştıracak gibi görünüyor. İşleri yetiştirmeye çalışacak, bir şeyleri düzenlemek, toparlamakla ilgileneceğiz. Çarşamba hoşlandığımız kişiye açılmak için uygun; cumaysa aşkta şanslıyız.
#Dinçer GünerTürk sinemasının ‘Altın Çocuk’u Göksel Arsoy bugün 81 yaşında ama kendi deyimiyle 40’ında daha... Seyircinin “Bize aşkı öğreten adam” dediği, Belgin Doruk’la filmleri her kuşak tarafından sevilen, Türkiye’nin James Bond’u Göksel Arsoy geçen hafta anılarını anlattığı “Altın Çocuk” kitabını çıkardı. 56 senedir evli olduğu eşi Soley Arsoy, kızı Aşkım ve oğlu Gökhan’la yaşadığı Levent’teki villasında bir araya geldik onunla. Sadece görüntüsü değil billur gibi hafızasıyla da şaşırttı beni. “Bugünün yapımcıları Yeşilçam’ın eski yıldızlarını unuttu mu?” diye sordum, “Oyuncu rol dilenmez” diye kızdı bana...
#Cengiz SemercioğluEhli keyif bir baba, evde tangolar söyleyerek sofralar kuran bir anne... Eski yazlık sinemalarda, Halit Ziya Uşaklıgil’in çalışma odasında, oturdukları köşkün arkasındaki çayırlıkta geçen neşe içinde bir çocukluk... Derken öğrencilik yılları, ablası vesilesiyle yutulan ilk sahne tozu ve sanata adanan koskoca bir ömür... Ama Türkiye onu tiyatro sahnesinde 16 yılda canlandırdığı onlarca karakterle değil, TRT ekranındaki “Domates Güzeli” olarak tanıdı. Bir gecede gelen bu inanılmaz şöhrete, en çok da kendisi şaşırdı. Bugün beyazcamda gözümüzü alamadan izlediğimiz Ertem Eğilmez filmlerinin çoğunda adı var. O bize, Yeşilçam’ın en güzel yıllarından yadigar. Şimdilerde sevenleriyle Kanal D’nin sevilen dizisi “Beş Kardeş”le hasret gideriyor. İşte huzurlarınızda biraz deli, çok neşeli, hayatı sanatla dolu bir usta, Ayşen Gruda...
Tuğba Özerk’le yeni albümü ‘Derin Darbe’ için buluşacaktık. Telefonda “Artık yeter, kendimi çok sakladım. Yıllardır fiziğimin, sesimin önüne geçmesinden korktum” dedi. O halde “Bana her şeyi çırılçıplak anlatır mısın” dedim. Ortaya bu kareler ve sohbet çıktı.<br>Hakan Gence
#Tuba Özerk‘Sıfır Makyaj’ onun ikinci albümü. ‘Arabesk’ de çıkış şarkısı. Çoktan radyolarda çalmaya, klibi internette ve müzik kanallarında dönmeye başladı bile. Demek ki, müzik onun için gelip geçici bir heves değilmiş. Farkındaysanız, vazgeçmiyor, devam ediyor. İyi de yapıyor. Ayşe Özyılmazel’i seviyorum ben, samimi buluyorum, bazen şefkat duyuyorum, bazen üzülüyorum. Ama orada kendisi gibi, gerçek duruyor. En azından karton değil, olmadığı bir kadın gibi değil. Neyse o. İkinci albümümün şerefine yaptık bu röportajı, tabii ki sadece müzik konuşmadık. Birlikte fotoğraflarımız da olacaktı, kar muhalefetinden dolayı ben gidemedim, O, Ersoy Alap’a çektirdi. Onun için her şeyin iyi olmasını diliyorum...