Güncelleme Tarihi:
Ne oldu da soyunmaya ikna oldunuz?
-Sen istedin diye, ne yapayım! Aslında buna ‘soyunmak’ demeyelim. Bu işin sade ve özel olması beni ikna etti. Biraz da kendimdeki ruhsal ve fiziksel değişimi göstermeyi istedim. Kendimi eskiye nazaran daha güzel bulduğum, olgun bir döneme girdim. Ayrıca beden şeffaf geldi şeffaf gider. Herkesin içinden yansıyan bir ışık var. Sanat, estetik unsurları bütün olarak göstermekse bir parça da güzelliğim varsa bana neden yardımcı olmasın ki bu güzel tarafım. İçimde bir şeffaflık var ve bugüne kadar bunu biraz saklamışım.
Neden?
-Herhalde korkularım yüzünden. İnsanların beni yanlış algılama ihtimalinden tedirgindim.
İlk çıkışınızı mayolu bir kliple yaptınız. Pek korkmuş bir haliniz yoktu?
-Zaten o klipten sonra vücudum sesimin önüne geçti. Bu işe Sezen Aksu’yla çalışarak başladım, konservatuvar eğitimi aldım, TRT geçmişim var ve bunlar fark edilmiyor diye korkmaya başladım. Beni de ‘diğerleri’ gibi görecekleri endişesine kapıldım. En seksi pozlarda bile kendimi kapatma ihtiyacı duydum. Ama baktım o şekilde de işin gerisinde kalabiliyorsun. Artık bir sürü albümüm var, altyapımı bilen biliyor. Daha özgürüm!
Bir dönem bikini modası yerini hanım hanımcık olma telaşına bıraktı. Günümüz popçuları daha mı muhafazakârlaştı?
- 90’larda iyisiyle kötüsüyle her çeşit insan mayolu poz verdi. Artık doyma noktasına ulaşıldı herhalde. Ve insanlar sıkıldı.
Fotoğrafta özgürlük konusunda sınırınız ne?
-Tamamen soyunamam herhalde...
BELDEN AŞAĞISI BEDENİN AŞKIDIR, BELDEN YUKARISI RUHUN
“Hayatımı kaleme alsalar harika film senaryosu olur” demişsiniz. Anlatsanız biz de dinlesek?
-İlk 11 yaşımdayken Sezen Aksu sesimi dinledi. Çok beğendi. Bostancı Gösteri Merkezi’nde sahneyi bana emanet etti. Bu bile başlı başına bir hikâye. Ardından vokal deneyimlerim ve TRT yılları geldi. İlk çıkış şarkımı Nazan Öncel’den aldım.
Buraya kadar tozpembe bir hayat. Hiç mi aksiyon, dram yok?
- Herkes gibi travmalarım da oldu. Babamın plastik poşet fabrikaları vardı. Büyük bir yangın yaşandı. Ardından iflas bayrağını çektik. Sonra annem ve babam ayrıldı. Müzik dünyası ve renkli dünyalar da göründüğü kadar kolay değildi. Şov dünyası acımasızdır.
Bu hafta nişanlınızdan ayrıldınız. Evlilik yolunda giderken ne yaşandı?
- “Aşk bizim camiada zor” derlerdi eskiden inanmazdım.
Zor muymuş?
- İşin içine şöhret girince yıpranmak kaçınılmaz oluyor.
Bir kere de evlenip boşandınız. Mutsuz sonlara alıştınız mı?
- Evet. Kızmıyorum artık, bakıyorum, gülüyorum, geçiyorum.
Peki şarkınızdaki gibi aşklardan derin darbeler yediniz mi?
- Hem yedim, hem attım. Ama bir darbe yapma imkânım olsa aşk için yapmak isterdim. Sevmeyi en tutkulu hale getirmek, sığ yaşanan ilişkileri sevdaya dönüştürmek için.
Yıllardır aşk şarkıları söylüyorsunuz. Seneler içinde aşk nasıl şekil değiştirdi?
-Biraz sığ ve çabuk yaşanıyor. Sanırım aşk ve seks birbirine karıştırılıyor.
Fark ne?
- Gabriel Garcia Marquez’in bir lafı var: “Belden aşağısı bedenin aşkıdır, belden yukarısı ruhun”. Bunu unutmamak lazım.
Seks aşkla yapılamaz mı?
-Geçenlerde yeni bir şarkı yazdım. İçinde “Aşkımıza sevişmek hafif kalıyor” diye bir söz var. Karşındakini çok seviyorsan emin ol sevişmekten bile korkuyorsun. Çünkü anlık bir şeyle onu kaybetmek istemezsin. Bir de erkeklerin dürtüleri farklı. Anlık hareket ediyorlar. Bazı kadınlar da karşısındaki erkeğin hayatında biri varsa bile sevişerek o adamı kendilerine âşık edeceklerini zannediyor ama yanılıyorlar.
BACAKLARIM ANNEME BENZİYOR
Gelişme çağında geç olgunlaştım, erkek çocukları gibiydim. Zayıftım ve hatlarım dümdüzdü. Genç kız fiziğine kavuşmam zaman aldı. Şimdi en çok bacaklarımı beğeniyorum. İnce, uzun ve annemin aynısı. Aslına bakarsan kendimi seksi bulmuyorum. Aynanın karşısına geçip deli deli “Çok seksiyim” diyen bir kadın değilim. Günlük hayatımda eşofmanla dolaşmayı seviyorum. Gece kulübünde burnuma bardak gelmişti. O zaman sadece burnuma operasyon yapıldı. Onun dışında hiçbir estetiğim yok. İlk albümüm çıktığında her yerimden oklar çıkartıp estetikli olduğumu iddia etmişlerdi. Bunun sebebi herhalde gerçek olamayacak kadar güzel olduğumu düşünmeleri.
Yer: Barbaros Point HotelStyling: Yasemin Eke