Paylaş
Kendilerini bu çiftin yerine koyup cevap arayanlarınız, ağzını hala kapatamamış olanlarınız yorumladı, ben de birbirinden ilginç bu yorumların bir kısmını paylaşıyorum aşağıda.
SÜREKLİ SEKS YAPTIĞINIZ BİRİNDEN ETKİLENİRSİNİZ
Ayşecim bize böyle şeyler tuhaf geliyor. Ama Türkiye'de iki evli bir sürü insan var. Bu durum biraz modern şekli gibi.
Bir de ya adam diğer kadına aşık olursa?
Çünkü sürekli seks yaptığınız birinden etkilenirsiniz.
Öpüyorum kocaman.
Nadire
………
Valla Ayşecim benim de ağzım açık şu anda. Duyduklarıma inanamıyorum.
Öte yandan beynim hızla çalışıyor. Okuduklarımı kavramaya çalışıyor.
Kavradıkça da gayet mantıklı gelmeye başladı.
Şimdi, ortada bir gerçek var; Kadın 20 yıldır menopozda ve seksten tiksiniyor.
Ortada mutlu mesut giden bir evlilik, birbirine âşık bir karıkoca ve gül gibi 2 çocuk var. Çocuklar şu an 21 yaşında olduğuna göre kadın menopoza girdiğinde 1 yaşındaydılar. E, hatırı sayılır serveti, Range Rover arabayı, Boğaz’daki yalıyı hiç hesaba katmıyorum. Onlar da yan cepte.
Bütün bu güzel tablo kadının seks nefreti yüzünden tehlikede. Tek mutsuz olacak kişi kadın da değil bu arada; hepsi.
Kadın, ilk bakışta sapıkça gelen bu çözümü üretmeseydi ne olacaktı? Koca eninde sonunda tek gecelik de olsa birileriyle takılmaya başlayacaktı. Çünkü çok gençler. Kan kaynıyor henüz. E tek gece, tek gece giderken, belki birisine gönlü kayıverecekti adamın ve gül gibi yuva dağılıverecekti. Herkes perişan olacaktı.
Oysa şimdi öylemi ya? Her şey kadının kontrolünde. Kocası kiminle yatıp kalkıyor biliyor ama zaten umurunda değil. Seks kadın için önemini ve anlamını yitirmiş.
Kocasına dokunmak onda bir arzu yaratmıyor, bir anlam ifade etmiyor ki, başka bir kadın kocasına o şekilde dokunduğunda kıskansın. Ona acı verecek şey, kocasının kalbini kaybetmek. Çünkü kadın adamın kalbini istiyor ve ona sahip. Eh, böyle bir tehlike de yok mevcut durumda.
Kocaya yatak partnerliği yapan kadın da müşteri aramaktan kurtulmuş, hayatını garanti altına almış, çocukları okutuluyor. Daha ne!
Herkes mutlu işte.
Sevgiler
Gönül
*** Yine de Allah benim başıma vermesin. Yatakta da, başka yerde de kocamı ben mutlu etmek isterim. Yan bakanın da iki gözünü oyarım.
…………..
MANTIK ALABİLİR AMA MİDE?
Durumu mantıkla karşılayabiliriz belki ama bahsettiğiniz psikolog hanım kadar rahat karşılamak bence kadınların %90 ı için imkânsıza yakındır.
Şahsen ben sevdiğim adamın ellerinin başka bir kadının üzerinde dolaşmasına tahammül edemem.
Özgül
………….
Merhaba Ayşe Hanım,
Her zamanki gibi bugünkü yazınızı da okudum ve hala hayretimi, şaşkınlığımı üzerimden atamadım.
Gerçi ben evli değilim ve hiç de evlilik yaşamadım ama bu inanılmaz bir şey ya!
Bence böyle bir ilişki biçimi, ne sevgiyle, ne aşkla ve ne de başka bir şeyle açıklanabilir. İnanın hala şoklardayım. Bunun tek izah tarzı var, o da hoş bayanı tanımıyorum ama sadece kocasının parası için onu bırakamamış olduğudur.
Aklıma başka hiçbir şey gelmiyor ve böylesi aydın, meslek ve kişilik sahibi bir kadından da böyle bir davranışı görmek hayretimi iki kat daha artırıyor. Gerçi atalarımız “büyük lokma ye büyük söz konuşma” demişler.
Büyük konuşmayayım ama herhalde böyle bir yaşam tarzını, her ne olursa olsun kabullenemezdim.
Paylaşmak istedim.
Kocaman sevgi ve öpücüklerimle.
Av. Sevgi MART
AYŞECİM ÇOKEŞLİLİĞE ÇANAK TUTMAKTIR BU DURUM
Selam Ayşecim, Ebru ben. Arkadaşınmış kusura bakma ama bence bu hanım ya menopozun i (iğrenç) halini yaşıyor.
Yani menopoz karakter değiştiriyor diyorlar, demek doğru. Artık hanımefendi hangi ruh haliyle bunu mantığına kabul ettirmiş ilginç.
Resmen kocasına üstüne para verip metres tutmuş. Bu bu yani.
Tuttuğu kadını sadece kocasına adadığına göre.
Ülkemizde bazı değerlerin nasıl yozlaştığı, nasıl çürüdüğünün çok açık kanıtı bu.
Ya da rol yapıyor. Aşk meşk hikâye yani. Zengin yaşantısı, zevkleri ve lüks ihtiyaçlarından mahrum kalmamak için, bir eli yağda bir eli balda yaşamak için menopozunu bahane edip gururunu ayaklar altına almış. Bir kadının düşeceği en ağır durum bence her iki taraf için.
Üstelik yaptıran onaylayan taraf olmak. Bu durumun yakın zamanda yaşanan çok eşlilik tartışmasının başka bir versiyonu olarak görüyorum. Ve kesinlikle karşıyım. Okurken allak bullak oldum.
Sevgilerimle
E.Y.T
………………………..
AĞZIMIN HALİ
Ayşe Hanım selamlar,
Böyle bir durum, ne kadar açık görüşlü olursan ol, ne kadar modern, kocana aşık… artik ne olursan ol, kesinlikle bir yerlerde aklını kurcalar.
Yani yatakta yapılanlar bazen duygusallığa da dönüşebilen şeyler olabiliyor. Sadece ilgili aktivite değil, öpüşmeler filan da olabiliyor, bunların duygusal bir şey hissetmeden yapılabilmesi bence zor… Gerçek aktivite belki karşıdakine karşı bir şey hissetmeden yapılabilir ama diğerleri?
Bu adam işini gördükten sonra hemen kalkıp geliyor mu? İmkanı yok... Yatakta bir süre yan yana uzanıyorlardır, konuşulanlar vardır, duş alınıyordur.
Asıl bu vakitlerde yaşananlar problem olabilir. Bilmem anlatabildim mi ne demek istediğimi? Beraber olduktan sonra karısı hakkında, diğer kadının çocukları hakkında… filan konuşuyorlardır ve bunlar muhakkak sorgulamalara yer açıyordur ( adamın içinde ).
Adam belki boşanırsa vereceği nafakadan korkarak böyle devam ediyordur, belki adamla diğer kadın sevgili olarak da görüşüyorlardır ama karısının bundan haberi yoktur, çünkü bundan haberi olsa boşanmak isteyecek ve bütün maddi varlığını alabilecek durumdadır.
O kadın kesinlikle kendini kandırmakta veya yalan bir maske takmış durumdadır, kesinlikle içi içini yemektedir.
Teşekkürler
Can
……………….
PAYLAŞMAK??!!
Sevgili Ayşe,
Ben de ağzım bir karış açık ve yuhhhlar eşliğinde okudum. Hani insanın kendi başına gelmesi iğrenç bir şey olur, bir kadın bunu gururuna nasıl yedirir diye düşünüyor insan. Para sapıttırmış bu insanları dedim kendi kendime.
Artık yaşadıkları hiçbir şey kesmiyor, farklı tatlar arıyorlar. Ama… Ya gerçekten böyle bir sıkıntı yaşarsa insan her an aldatılma korkusuyla paranoyaklaşırsa?
Böylesi bir yol çözüm olabilir mi, tartışılır. İnsanın beyninin ve kalbinin bunu kaldırmasına bağlı.
Mesela ben şu an hamileyim ve sıkıntılı bir hamilelik yaşadığımdan haliyle bazı kısıtlamalarımız var; herşey illaki o iş olacak demek değil özel hayatta (ki inanılmaz hareketli heyecanlı bir özel hayatımız vardı hamilelikten önce) biz bu ara paylaşımlarımızı farklılaştırdık zevk aldığımız yeni şeyler keşfettik kocamla.
O hanımefendinin bulduğu çözüm bana biraz kolaya kaçmakmış gibi geldi ehh eşinin de canına minnet sanırım.
İnsan büyük laf söylememeli ama ben sevdiğimi “öylesine” bile olsa kimseyle paylaşamam.
Sevgilerimle,
S.
…………….
Merhaba
Bugünkü yazınızı şimdi okudum sonunda siz ne durumdasınız bana yazsanıza demişsiniz.
Şu an ağzım ayaklarıma değdi resmen...
Benim aklım almadı...
Hanı insan bir şeyi beğenince dibim düştü der ya benim de şaşkınlıktan dibim düştü.
Yok ya ben de 4 senelik evliyim evli bir bayan olarak soyluyorum ne olursa olsun böyle bir şeye asla ve de asla katlanamam ve de bunu kabullenemem.
………….
YUH DİYORUM
Çözüm bulmuş sayın psikolog hanım
Pek güzel. Aşk olmadığı sürece sorun yok yani.
Seda
…………….
Anadolu’da kocasına çocuk veremeyen kadınlar gidip kendilerine kuma bakarlarmış veya Anadolu’da hala gidip kocası için kız isteyen kadınlar var.
Hatta Türk filmlerine konu olmuştur, bu da onun moderni herhalde sonuçta kocasının onu cinsellik yüzünden aldatacağını biliyordu, bari kendim bileyim demiş ama tabi biz olsak kabul eder miyiz sanmam.
EMİNE
………..
ÇOK EŞLİLİK DURUMU
Ayşe Hanım merhabalar,
Yazınızı az önce okudum ve bu konuda daha önce kısa bir araştırmam olmuştu, buradan yola çıkarak bir şeyler söylemek istiyorum.
Bir erkek olarak, 'Müslümanlık’ta erkeğe 4 eş caizdir.' cümlesini her duyduğumda içten içe bir keyiflenme olsa da aşka olan saygımdan ve Müslümanlığa olan uzaklığımdan dolayı çoğu kez gülüp geçmiştim. Meğersem konu çok farklıymış.
Kısaca 4 eş durumunu anlatırsam, sanırım yazınızda bahsettiğiniz bayan arkadaşınızın da durumunu da yorumlamış olurum.
Kuran'da Nisa adlı surede geçen ''Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın.
2- Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o takdirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.'' ayetleri 4 eş dayanağının temelini oluşturuyor. Buna destek olacak temeli din olan daha birçok söylem bulunabilir.
Genel anlamda âlimlerin tefsirlerinden yorumlayacak olursak bir koca, kadının doğurganlığı, sağlık sorunları gibi nedenlerden ötürü eşiyle birlikte olamıyorsa cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için hatta soyunu devam ettirebilmek için dahi başka bir kadınla birlikte olabilir.
Fakat ilk eşinin izni olmadan ikincisiyle birlikte olamaz. Aslında burada erkeğin maddi durumunun iyi olması gerektiği de önemli ama yazıda okuduğuma göre böyle bir sıkıntı olmadığı anlaşılıyor.
Eğer koca tekrar başka biriyle birlikte olmak isterse bu sefer diğer eşlerin her ikisinin isteği ve izni olmak zorunda. Birlikte olduğu kişi illa ki para karşılığı cinsel ilişkiye giren biri olmasa da olur.
Sonuçta o bayanı da karısı olarak hayatına dahil ediyor. Bu yaptığı bir nevi mantık evliliği demek de absürd olmaz sanırım.
Burada aslında arkadaşınızın eşi para karşılığı cinsel ilişkiye giren bayanı, sadece kendisiyle ilişkiye girmesini sağlayarak bu durumdan kurtardığı için iyilik dahi yapmış oluyor. Neredeyse tebrik edeceğim yani o kadar.
Şöyle toparlayıp sonlandıracak olursak günümüzün modern toplumunda ilk kez böyle bir şey okuyunca insanın ağzı açık kalıyor ama bu olay şöyle 10-15 yıl geriye gittiğimizde kırsal kesimlerde daha çok görülen 'kuma getirme' durumunun ülkemizin bir gerçeği olduğunu hatırlatıyor bize.
Eğer bayan arkadaşınız durumdan memnunsa -başım ağrıyor palavralarını çekmesine gerek kalmadığına göre memnun görünüyor- sorun yok demektir.
Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Gereksiz uzatmalar olmuşsa eğer mazur görün. İlk kez bir köşe yazısına cevaben mail atıyorum.
Ağzınızın açıklığını biraz kapatarak giderdiysem ne mutlu.
İyi günler, iyi çalışmalar.
Oğul
….
Ayşe,
Bugünkü yazını şimdi okudum.
İnanmak istemedim yazdıklarına.
Her ne kadar kadın biliyor olsa da bu bir aldatma değil midir?
Adam bunu nasıl yapar?
Çok geniş 2 insanın hikâyesi bu.
Bu kadar geniş olamam ne yazık ki.
Büyük konuşmamak lazım ama Allah kimseyi bu duruma düşürmesin, mecbur etmesin.
Ayşenur
………….
YOK ARTIK
Ayşe Hanım bu günkü yazınızı okuduktan sonra hemen eşimi aradım. Onun da sizi okuduğunu biliyorum çünkü.
Sanki adam böyle bir şey isteyecekmiş, ihtiyacı varmış gibi “bana bak, sakın böyle bir şeyi benden isteme, öldürürüm seni. Ben senin çocuğunun annesiyim” vıdı vıdı vıdı...
Adam ne olduğunu şaşırdı ama bana iyi geldi. En azından benim midemdeki burulma ona geçmiştir diye düşünüyorum.
Okurken yok olmaz, olamaz filan diye düşündüm. Bu hikâyeden 500 bölümlük dizi film çıkartılır vallahi. Mailimi annemin genç kızken ve şu koca yaşımda hala söylediği bir cümle ile bitirmek istiyorum “Arkadaşlarına dikkat et. Delisi de çıkar zillisi de”
Kendinize iyi bakın
Öpüyorum Sizi
Suzan
……………..
BEN ARTIK ŞAŞIRMIYORUM
Merhaba Ayşecim,
Ben yıllarca turizmde çalışıp binlerce insanla tanıştıktan, binlerce hayatı gördükten sonra artık şaşırmamayı öğrendim.
Artık ne duysam, ne okusam da şaşıramıyorum.
“Tatilde serbest takılıyoruz ama eşime tek şartım ben de birini bulmadan olmaz, serbestsek ikimiz de serbest olacağız”, ”Eşimi tekne turuna yolladım, beğendiği adam da gidiyormuş da…”, ”Oğlum, benim kız yanında arkadaşını da getirmiş sen gel onunla ilgilen de ben de rahat rahat takılayım benim hatunla” (otelin patronu bunu evli olduğunu bildiği personeline diyor ve hayır kabul etmiyor iş mi, kovulmak mı, namus mu?)
Bu cümleler duyduklarıma sadece bir kaç örnek.
Kendine çok iyi bak canim.
Sevgilerle
Elif
……………
KOCA/KARI/SEKS PARTNERİ WOOOOWWW
Ayşeciğim
53 yaşında bir avukatım. Ara sıra yayınlanamayan öyküler yazarım. İnsan ilişkileri, duyguları beni çok ilgilendirir. İnsanların şaşırtıcı yönlerini, sürprizleri ortaya çıkarmak hoşuma gider.
Bugünkü yazın da aynen böyle. Belki bir öykü yazarım bu konuda. Ama seninki de zaten kısa bir öykü olmuş.
İnsanoğlunun yaptığı hiçbir şey kimseyi şaşırtmamalı.
Alışılmadık bir durum ama dürüst bir ilişki geldi bana. Çünkü şu yaşıma kadar duyduğum çok ilginç olaylar var. Dışarıdan bakıyorsun çok mutlu, çok hoş, birbirine çok yakışan bir çift. Ama sen işin arka tarafını biliyorsun ki adam kadını çeşitli sebeplerle aldatıyor. Karısını sevip saymıyor mu? Evet, çok seviyor, çok değer veriyor, asla vazgeçmez ama diyor ki “Bu benim özel hayatım. Karımla, ailemle geçirdiğim saatlerin niceliği değil, niteliği önemli.”
Bir başkasına bakıyorsun yine birbirine âşık bir çift ama kadın da senin yazındaki hanım gibi seksten nefret ediyor. E adam ne yapacak, buluyor birilerini ihtiyacını gideriyor. Ama karısının da üzerine titriyor.
Seks, yemek yemek, nefes almak gibi vazgeçilmez bir ihtiyaç, hele erkek için.
Anlattığın olayı ilk anda yadırgadıysam da, yukarıda benim verdiğim örnekleri, aynı evde yaşayan kumaları, dört kadına kadar serbest olan evlilikleri, metresleri, sevgilileri düşünecek olursan ben dürüst bir ilişki olarak gördüm.
Bu nedenle, ben yapar mıyım? Hayır, asla, dayanamam. Ama başkalarını da kınamam, eleştirmem. Sevgiler.
………………
Merhaba Ayşe Hanım, yazılarınızı okumama rağmen size ilk defa yazıyorum.
Bugünkü yazınızı tabi ki şaşkınlık içerinde okudum. Evlilikte cinsellik gerçekten önemli ama bunu bu şekilde çözmek herkesin harcı değil, tercih meselesi eğer her iki taraf da bu durumu kabullenmiş ve eskiye nazaran hiçbir sıkıntı yoksa yaşamlarında saygı duyulur.
Ama bana ters geliyor insan birine âşıksa birini seviyorsa onu asla kimseyle paylaşamaz belki his yoktur ama teninin bir başkasına değmesi bile beni şu an irite ediyor.
Elvan
…………..
MERHABA AYŞECİM
Yok artık sabah sabah okuyunca yuh dedim, resmen yani bu ne ya ağzım açık artık akşama kadar bu yazının etkisinden kurtulup kapanmaz.
Nereden buluyorsun böyle ilginç insanları anlamam gökten mi düşüyor başına ne?
Hadi kolay gele.
Gonca
…………..
Merhaba Ayşe Hanım,
Bahsettiğiniz arkadaşınız eğer ilgilenirse 90% sorununu çözebilecek bir tedavi yöntemi biliyorum.
İsterseniz detaylı bilgi verebilirim...
Bu yöntemde bilinçaltına inip sorun neredeyse bulunuyor, temizlenip yenisi yerleştiriliyor.
Daha birçok sorun için bu yöntem uygulanabiliyor.
Teşekkürler
Ferda Kurtarıcı
………….
YATAK PARTNERİ
Günaydın, ya Ayşe ya nereden bulur böyle insanlar seni anlamıyorum. Ay sen beni öldüreceksin.
10 sene olmuş, kadın tabi ki normal anlatacak. Anormal bir durum yok ki herkes memnun, ne kocaymış be anlaşmayı kabul etmiş.
Nerde yatak partnerin de. Yok, suçlamıyorum kadıncağızı herkesin kendi hayatı. Ben dedim Ayşecim etkilenir şimdi moral vereyim.
Ben böyle bir şey yapamazdım. Paylaşamazdım. Hiç bir şey olmamış gibi yatağıma alamazdım. Para değil her şey.
Adam çok isterse boşansın gitsin, ne hali varsa görsün. Ayşe evlenmeyi bırak ilk çıkmaya başladığımızda söylemiştim eğer başka biri olacaksa hayatında ayrıl, ne halin varsa gör diye.
Evlendik çok şükür daha öyle bir talepte bulunmadı.
Pes yanı ne hayatlar var. Yok ya valla benim mide kaldırmaz. Senin de anladığım kadarıyla kaldırmamış. Bana ters böyle şeyler.
Muck muck
ESRA
….
Ayşem;
Helal olsun dedim okuyunca. Dürüstlükleri için tebrik etmek lazım. Bu aslında birbirlerine duydukları saygıyı gösteriyor bence. Yalan yok. Her şey gayet net. İhtiyaç belli ve düzen de kurulmuş. Hijyen ve hastalık riskleri de düşünülüp ayarlanmış. Bence gerçekten 10 numara bir çözüm bu, taktir ettim hatunu.
Cesaretinden, özverisinden, kendine güveninden dolayı ama adam da yamuk yapmamış anladığım kadarıyla. Seks meks ayağına bir de aşık oluverirse o kadına bak sen işe o zaman?
Ee ne demişler erkek milletinin Allah 1 dediğinden başkasına inanma!
Hangimiz sevdiğimiz erkek için özveride bulunmadık ki? Vere vere bir canımız kaldı vermediğimiz. Yediğimiz kazıklar boyumuzu aştı. Dikkatli olmakta fayda var tabi.
ASLI
…………
Ayşe Hanım merhaba;
Bugünkü yazınızı gerçekten ağzım açık okudum. Kesinlikle böyle bir şey olamaz diye düşünüyorum.
Mide bulandırıcı. Eğer kocam beni çok seviyorsa benden başka birsiyle nasıl beraber olabilir?
Gerçekten bu saçma olaya yazılacak fazla bir şey de yok. Her ikisine de bu saçma, iğrenç yaşamlarında mutluluklar diliyorum.
Meral
…………
OKUR OKUMAZ YAZASIM GELDİ
Bir kadın ve kocası başka bir kadınla, okur okumaz ağzım kocaman açık kaldı ama yaklaşık on yıl önce frijit bir annenin ve uçkuruna sahip olamayan bir babanın oğlu olduğum ve son on yıldır bizimkilerin yatak odası hadisesi yüzünden ikisinin arasında mekik dokuduğum zamanları, annemin hala depresyonda olduğunu, içimdeki tüm baba sevgisinin bu beni hiç bağlamayan, hiç bir şekilde benimle ilgisi olmayan zamazingo yüzünden yok olduğunu falan düşününce böylesi mantıklı bir kararı almış bir çifti kutlamaktan ve bunu bu kadar sevgiyle, aşkla yapabilmiş bir eşe gıpta etmekten başka bir şey gelemedi elimden.
O kadının çocukları ne mutludur bu anlamda...
Cem
…………
Ayşe Hanım, sizi ilk kez okudum.
Bu yazınızla sizinle tanışmış oldum.
Gazetelerde yaşamım boyunca sadece politik yazılar okudum. Hürriyetin de web sayfasının bağımlılarındanım.
Gelelim yazınıza:
Üslup?
-Muhteşem! Keşke siyaset de yazsanız...
İçerik?
- yalandır ya...
Sadi
…………..
Konu hakkındaki görüşlerimi bir tarihte farklı bir konu için yazdığım makalenin girizgâhı ile ifade ediyorum.
OHA BE PREKAZİ
1989 Yılında Galatasaray Monaco maçında Prekazi 40 metreden frikik atıyor. Topa vuruyor. Bir bakıyorlar gol. Spiker şaşkınlıkla ahzından kaçırıyor. Oha be Prekazi.
Bu arada; Maçtan sonra Prekazi’nin de bir açıklaması varmış. Bakmış rakibin kurduğu barajda 23 cm lik bir boşluk varmış, onu görmüş. E mübarek, buna da oha. 3 ünü nerden ölçtün?
Ozan
……….
Ayşe Hanım selamlar.
Son yazınıza istinaden yazıyorum. Valla dünyanın çivisi çıkmış.
Tamam, anladım her ikisi de mutlular bize ne ama bu kadarına da pes doğrusu.
Bence tamamen inançsızlıktan kaynaklanıyor. VEL HAYA VEL IMAN derler bizde.
Hilal
…………..
AĞZIM AÇIK
Merhabalar Ayşe Hanım,
Yazınız yine sürükleyici bir şekilde sürmüş, gitmiş elinize sağlık.
Konuyla ilgili ise sadece şu görüşümü söyleyeceğim çok tutmamak için.
Kadın açısından GAYRI RESMİ GİZLİ GİZLİ aldatılıp içi içini
yiyeceğine, kocasının ne zaman nerede ve kiminle yattığını bilmesi bir rahatlama vesilesi gibi gözüküyor. Diğer şekilden iyidir en azından diye düşünüyorum. Ama aldatılma olmasa daha iyi tabi. Artık yapacak bir şey yok alan memnun satan memnun. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.
Yasin
………..
Merhaba Ayşe Hanım,
Bugün yazdığınız yazı için bana yazsanıza demişsiniz, ben de hiç âdetim olmadığı halde yazma ihtiyacı duydum.
Adım ..., 28 yaşındayım ve 1 sene önce ikinci evliliğimi yaptım. İlk eşimle üniversite döneminde yani evlenmeden önce beraber olmaya başlamıştık. Genel olarak düzgün bir cinsel yaşantımız var gibi gözükse de aslında ben sevişmekten çok da zevk aldığımı söyleyemem açıkçası.
Zamanla benim uzaklaşmalarım, onunsa daha da arzulu bir şekilde üstüme düşmesi aramızda sorunlara yol açtı. Yine beraber oluyorduk fakat benim için çok zorlama ve duygusuz bir hal almaya başlamıştı. Artık frijit olduğuma inanıyordum ve hayatım boyunca seksten zevk almayacağımı düşünüyordum.
Velhasıl gel zaman git zaman farklı sebeplerden dolayı ayrılma kararı aldık. Yeni biri girdi hayatıma. İlk tanıştığımızda kendisi farklı bir şehirdeydi. Konuşmalarımızdan anladık ki ikimizin de sekse olan mesafeli bakışı aynı, aynı haz almama güdüsü ikimizin de içinde var.
Fakat ilişkinin başlangıcından 2,5 ay sonra ilk birlikteliğimizi yaşadığımızda benim için tüm dünya değişti sanki.
İster süper bir ten uyumu deyin, isterseniz gerçek aşk, ben bu adamla 7/24 sevişebilir durumda hissetmeye başladım kendimi.
İlişkinin evlilik yönünde ilerlemesi ile bulunduğum şehre taşınmasının ardından 1,5 yıl boyunca düzenli bir cinsel hayatımız oldu.
Ben eskiden yaşadıklarıma inanamayarak çok mutluydum ve ömrümün sonuna kadar bu adamla sevişme isteğimin kaybolmayacağını düşünmeye başladım.
Ve geçen yıl Temmuz ayında ben bu deli gibi âşık olduğum adamla evlenerek yaşamımı birleştirdim. Aşk, mutluluk, huzur, sonsuz uyum, eğlence... aklınıza gelebilecek her türlü olumlu sıfat bizim evliliğimizi anlatıyor şu anda fakat maalesef içinde seks yok, çünkü o istemiyor.
Sevmediğini, bir erkek gibi düşkün olmadığını söylüyor. Benimse psikolojim darmadağın.
1,5 yıl sorunsuz sandığınız cinselliğinizin zorlama olduğuna mı yanarsınız, bir kadın olarak istenmemenin psikolojinizi nasıl yıprattığına mı? Her gün sevdiğiniz insanla aynı yatağı paylaşıp ona dokunamamak ve tüm hormonlarınızı bastırmak o kadar zor ki. Artık bir noktadan sonra kadın olarak görememeye başlıyorsunuz kendinizi. Hatta bazen kocam değil de en yakın arkadaşımmış gibi hissediyorum, sadece aynı evi paylaşıyoruz, ev arkadaşıymışız gibi.
Ben henüz 28 yaşındayım ve sanırım bundan sonra erken jübile yaparak cinsel hayatıma son vermiş olarak yaşayacağım. Yazınızda bahsettiğiniz arkadaşınızsa belki de en güzelini yapmış. Bizim değer yargılarımıza ne kadar ters gelse de cinsellik bir ihtiyaç sonuç olarak. Erkekler için çözümü daha kolay, hele ki böyle anlayışlı bir eşe sahip olmak çok büyük bir şans.
Gerçekten yaşamayan birinin anlayamayacağı bir durum bu. Ben yadırgamadım arkadaşınızı, evliliklerini yıpratmamak adına bulduğu özverili çözümü takdir ettim hatta.
Sorarsanız senin böyle bir şansın olsa yapar mısın diye sanırım yapamam, malum kadın duygusallığı işte, eşime o kadar aşığım ki başkasına dokunamam gibi geliyor bana.
Not: Ayşe Hanım maili yayınlama kararı alırsanız yazınızda ismimi kullanmamanızı rica edeceğim.
Sevgi ve Saygılarımla
………
Merhaba Ayşe Hanım,
Uzun zamandır takipçinizim.
İlk defa bir yazı hakkında fikir yazma ihtiyacı hissettim. 3,5 yıllık evliyim.
Eşimle evlenmeden önce 11 yıllık bir flört dönemi yaşadım. Kısaca onu bekledim diyelim. Üniversitenin ilk yılında tanışıp flörte başlayınca mecburiyet (okul - askerlik - iş-güç düzen kurma vs)..
Bugünkü yazınız hayretler içinde bıraktı beni. Gözlerime inanamadım.
Büyük konuşmak istemem ama ben bunu kabul edemem. Ya aralarında aşk olursa? Belli mi olur?
Nasıl güveneceksin? Bir de sadece bu adamla diye şart koymuşlar. Diğer kadının kocası olmuş yani haksız mıyım?
Bunu kocasına nasıl teklif etmiş çok şaşkınım, kolay kolay hazmedilecek bir şey değil ki.
Ben değil teninde başkasının dokunmasını, bakmasını bile kıskanıyorum.
Sonra da aynı yatakta koyun koyuna...
Sevgi, aşk insana bunu da yaptırıyor demek ki....
Ama diğer tarafta da adamı da düşünmek gerek.
Of yaaaaaaaaaaaaaaa iki tarafı da pis iş.
Allah kimseye böyle dert vermesin. Derman aratmasın.
Olcay
…………
FAZLACA GENİŞ
Bilemiyorum doğrusu acayip bir yaşam. Sanki gizli yapsa daha iyi olurmuş. Başkasının yatağından çıkıp onunla sadece seks değil belki de duygusal paylaşım içerisinde olup, benim yatağıma dönemez.
Çünkü uzun zamandır bu şekilde ve aynı kadınla! Sadece kısa vakitte duyarsın Ayşe, adamın öbür kadınla aşk yaşayıp gittiğini... Paylaşımcı arkadaş da kendine bir psikolog arar. Sevgiler...
Zehra
……….
Valla şaşırdım ne yazı çıkmış helal olsun diyorum seni okumak ayrı zevk her zaman ben bekârım ama biraz mantıklı bakılırsa evlilik ve beraberliğin sürmesi açısından mümkün görünüyor ama ekonomik açıdan kaç kişi bu kadar rahat ve karşısındakine böle imkânı kaç kişi sağlar, Türkiye şartlarında çok zor
Sevgi Ve Saygılarımla
Ahmet
……….
Merhaba Ayşe Hanım,
Bugünkü yazınızı okurken bazı cümleleri tekrar tekrar okudum, düşündüm, tekrar okudum.
Ben öncelikle olaya işin zina olması nedeniyle üzülerek bakıyorum. Bir eş çok sevdiğini söylediği eşini zina gibi bir olaya nasıl iter bilemiyorum, bu birinci düşünülmesi gereken konu.
İkinci konu ise eğer rahatsız olan erkek olsaydı bayana böyle bir teklifle gelebilir miydi acaba?
Evlilik hastalıkla, sağlıkla her koşulda beraber olmak, sabırlı yaklaşmak değil midir?
Bence bu bir sapkınlık, o aile için üzüldüm hem de çok üzüldüm.
Sevgilerimle,
E.
……….
BENİM AĞZIM NE DURUMDA MI?
Olabildiğince kapalı, hafif mi hafif çakma bir gülümseme halinde.
Neden mi?
98’den beri İstanbul’da yaşıyorum da ondan.
Evliyken gözüm bırakın kaymayı, önümü bile görmezdi.
Boşandım 31’inde, hormonlar başımdan gökyüzüne doğru fışkırmaya başlayınca mecbur birileriyle tanışma başlı başlına iş oldu.
Kimlerle tanışmadım ki.
Yurdumdan manzaraları görmek ve nereye gittiğimizi görmek istiyorsanız, bu konuyu başlı başına meslek edinsin biri ve portremizi çıkarsın derim.
Çoğu evli arananların, özellikle sanaldakilerin.
Mutsuzlar.
Hepsinin başlangıcında, hayatına biri girince daha mutlu olacağını düşünerek yaşanan heyecanlar var.
Kendilerine daha güzel ve daha hareketli bir hayat getirmeden, özel birinin bunu getirmesini bekleyenler yani.
Gel zaman git zaman, ilişkiyi aşağıya çeken klişe zihinler gelip o noktaya tıkanıyorlar:
Yani ne evliliği bitirebiliyorlar ne de eskisi gibi olma arzusunu bırakabiliyorlar.
Anlıyorlar ki, çift olunca, bekarken olduğu gibi spontane yaşama veda etmek gerekiyor (sanıyorlar)
Hâlbuki o spontanelik değil midir hayatı monotonluktan kurtaran...
Spontanelikten kasıt seks değil....diğer şeyler.
2010 öncesi örnekleri es geçiyorum...
Geçen kış biriyle 1 aya yakın yazıştık, sohbetleştik.
Aman Tanrım, nasıl dolu dolu bir adam bilgi ve kültür açısından.
Akıllı, meslek sahibi ama başka işle uğraşıyor ve sistem adamı olmamak için yılların direnişini vermiş, saygı duymamak elde değil.
Az para ama özgür ruh biçiminde efendi-uçuk hayatına devam ediyor.
Eh solcu elbet.
Buluştuk, seviştik...yok böyle sevişen adam dedim.
Yok, böyle tam erkek dedim.
Ertesi gün… ne kadar mutlu olduğundan bahsediyor.
Ben de dedim, ekledim; “çok hoşlandığımı bilmeni isterim”
Ben de bir şey ekleyeyim dedi:”Açık ilişki taraftarıyım veeee aslında 10 yıldır birlikte olduğum bir ilişkim var”.
Doinnnnkkkkkkkk!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Bu nasıl kimlik bunalımı oldum o saniye...
Nerede o direnişçi adam, nerede kendini açıkça ortaya koymak uğruna hiçbir engele boyun eğmeyen kişilik oldum.
Bu nasıl çelişkidir... açılmışken tutmayayım seni, rüzgarı bulduğun yerden devam et dedim.
Asıl ilginci ise bundan sonraydı.
Bu konuyu paylaştığım bayan arkadaşlarım oldu.
Benden 13-14 yaş büyük, 50lerini geçmiş bayanlara anlattığımda ne dediler biliyor musunuz?
"Amaaan nolacak, cinselliğinizi yaşayın-gerisine de bakmayın, diğer kadın zaten biliyorsa siz niye takasınız ki?"
Sultanbeyli'ye ışınlanıp oradan bir " aabbbbooooovvvv" diye bağırasım geldi içimden.
Hadi bunu da geçtim.
Geçenlerde bir doktorla tanıştık, konuştuk, aa tam kafayız, yabancı soydan anne olunca açık fikirli, kendine güvenli, neyse olduğu gibi ve alıngan değil.
Harika gidiyor her şey... Zaten klişe Türk erkekleri çok sıkıcı geliyordu bana da.
Bir gece fantezilerimizi konuşuyoruz...
Mesela dedi, evliyiz-bir gece ailemin evinde misafiriz, biz sevişiyoruz, sesimizi duyan annem kapıda beliriyor ve bizi izliyor.
Eee, dedim. Geliyor ve bize katılmak istiyor. Ne dersin? dedi.
Tannnrııımmmm, dedim içimden, kendisini kabullenemesem de.
Klişe dışı dediğimde, mantık dışı dememiştim, nedir bunlar diye haykırdım ve gülümseyerek beklediği cevap verdim: “insan nasıl mutlu oluyorsa, öyle olmalı değil mi?” dedim.
Evet, dedi.
O son oldu.
Yani sizin anlattığınız sıradan, olumlu ve anlaşılır geliyor.
Daha medenicesi olamazdı kısacası.
Sevgilerimle
ZK
……….
Yuh diyorum Ayşe,
“Asla asla deme” denir ve ben de bu söze çok inanırım ama böyle bir duruma asla derim kuşkusuz. Aşksa aşk canım, aşk için bu iğrençliğe katlanamam.
Tanımadığım biri hakkında ahkâm kesmek istemem ama kadın zengin kocayı kaybetmemek için de katlanıyor olabilir.
Gerçekten seviyorsam bile boşanırım bir kez çekerim acıyı. Mümkün değil ya aklım almıyor kocamın başka birinin yanında olduğunu ve ne yaptığını bileceğim. İçim oyulur her seferinde. Kelimelerle anlatamıyorum şok geçiriyor olabilirim şu an. Senin de dediğin gibi azım açık kaldı.
Tülay
……….
55 YAŞIMDA ERKEK OKUYUCUNUZUM
Allah aşkınıza 20-30 senelik evliliklerde seks olduğunu mu düşünüyorsunuz? Ama bağlılık, aşk, sevgi, alışkanlık, güven, rahatlık olabilir. Seks yok diye bütün bunları kenara koyup boşanmak şart mıdır? İki taraf da bu konuda anlaşmışlarsa ne mutlu onlara. En azından adam tek kadınla beraber oluyor. Hastalık kapma derdi yok, fahişe arama derdi yok.
Bence makul… En başta uçuk kaçık gelebilir ama zaten çevrede ne olaylar, ne iki yüzlülükler oluyor. Herkes her haltı rahatlıkla yapıyor. Gelir seviyeniz hangi durumda olursa olsun bu işler yaşanıyor. Bu çift en azından dürüstçe bu işi yapıyorlar bence, tebrikler.
Orhan
………..
Ayşe Hanım; işte ben de bu konuda muzdaribim böyle bir sözleşmemiz yok tabi. Psikologlara falan çok gidildi ama ben hala aynıyım ve eşimi de çok seviyorum.
Kafayı da yemek üzereyim. Neden bende böyle bir problem var anlayamıyorum. Hayattan bunalır oldum. İsmim sende kalsın ablacım bu konuda çok dertliyim.
………….
Ayşecim günaydın,
Bence psikolog arkadaşınız çok doğru bir şey yapmış, en azından kimle, ne yaptığını biliyor, kendini ona buna rezil etmiyor.
Bu hayatta kolay mı doğru partner ve hayat arkadaşını bulmak. Gerçi onlar partner olarak bir şey yapamıyorlar ama olsun, kadın en azından akıllıymış o süreci doğru yönetmiş tebrik ederim.
Sürekli tanımadığım kadınlarla arkamdan iş çevireceğine eşim, ben de o kadar zengin olsam öyle bir şey yapardım.
Selamlar,
Özge
…………..
Ohaaaaaaaaaaa dedim özür dilerim ama sonuna kadar saçma cinsel birleşme beraberinde duygusallık da getirir.
Adamın bir süre sonra kadına kaymayacağı ne malum kumalıktan ne farkı var bunun? Erkeğin cinsel sorunu olsaydı karısına da yatak partneri bulur muydu acaba, hala şokum geçmedi ahlaksızlık bence.
Şenel
…………….
Sevgili Ayşe
Yazını okuduğumda ben de ağzı açık kalanlardanım. Aşıklar ama seks yok kötü bir şey belki ama kadının katlandığı şey daha kötü bence.
Gerçi o durumu kabul etmiş. Bir bakıma haklı gibi aldatılmak yerine bu yolu tercih etmiş ama bu yolda aldatılmak olmuyor mu sevdiğin adam bir başkasına dokunuyor. Özeline sahip oluyor. Akılcı bir yoldur belki ama hiç bana göre gözükmüyor. Büyük konuşmamak gerekse de bakış acım bu benim.
Berna
……….
Selam Ayşeciğim,
1) Bence hiçbir kadın böyle bir duruma bile bile katlanmak istemez, bilmese daha iyi. Böyle çirkin bir duruma bile bile katlanıyorsa da altında bir bit yeniği ararım. Adamdan değil parasından vazgeçilemiyor gibi geliyor sanki. Rahatlık, modernlik, özgürlük vs. buysa ben almayayım alana da mani olmayayım şekerim.
2) Adamın da kabul etmesi çirkin, seven bir adam evlilikte seks kalmasa dahi başkasına bakmaz, bakmamalı. Erkeklerde tık olmayınca bizler de mi "yatak partneri" tutalım? Ama bizde o denli nakit de yok
3) Yatak partneri olarak tutulan kadın da adama zamanla âşık olursa durum ne olacak bu arada?
Yok yok benim de havsalam almadı bu işi ve hiç mi hiç tasvip etmedim doğrusu. Bu konunun her tarafı ...lu değnek kanımca.
En içten sevgilerimle sımsıcak kucaklıyorum seni Ayşeciğim.
Sevim
……..
Günaydın,
Ya hu 10 sene aynı kadına giden gelen adam hiç mi ilgi duymaz ona? Ben kıskanırım. Bildiğin metres işte.
Adamda para olunca normalmiş gibi karşılıyor kadın. Fıkra vardı ya hani; adamın biri karısıyla barda otururken taş gibi bir hatun gelmiş adamı öpmüş, karısı da kim bu deyince adam: hiiç metresim.
Kadın tabi çıkarmış çıngarı boşanırım falan filan. Adam gayet sakin tabii demiş bilmem nerede evden, bilmem neredeki yazlıktan, yılda en az 2 defa tatilden, lüks otomobilinden ve kredi kartlarından ayrılabileceksen boşanalım demiş.
Kadın birden susmuş, sinirle etrafına bakınmaya başlamış bir de ne görsün evli bir aile dostları başka bir kadınla masada çok samimi pozda oturuyor.
Kadın kocasına dönüp bu bizim Ahmet değil mi? Yanındaki kim? Kocası: metresi deyince kadın hiç bozmadan amaan bizimki daha güzel (metresi kastediyor) demiş. Bu da o hesap.
Adamda para var, kadın gururuna yedirememiş başka bir şekle sokmuş olan biteni. Ben âşık olsam başka hatuna yaklaştırmam dahi ya. 10 senelik yatak arkadaşı mı olurmuş? Hani fahişelerle yapsa daha mantıklı gelir bana. Neyse herkesin tercihi kendine. Ama ben yanaşmam böyle işe.
Sevgiler,
Emel
………..
Ayşe Hanım;
Şaşılacak bir şey yok.
Doğuda buna kuma diyorlar,
Batıda yatak partneri.
Muhafazakâr kesimde imam nikâhlı eş, modern kesimde kaçamak.
Erkeğin doğasında olan bir şey. Ne yapsan engelleyemezsin. Kurban olduğum Allah boşuna dört eşi serbest kılmamış.
O arkadaşınızın eşi de resmen imam nikahlı bir eş bulmuş, bütün ihtiyaçlarını karşılıyor. Ki islamiyetin de şartı kadının bütün ihtiyaçlarını karşılamak ve bu durumu saklamamaktır. Ama arkadaşınız modern kesimden olduğu için yatak partneri diye kendini avutuyor.
Hüseyin
……….
Merhaba Ayşe Hanım yazılarınızı yeni yeni okumaya başladım açıkçası ama bayılıyorum her sabah sizi okumaya bugünkü yazınızı okurken ağzım açık kaldı bir ara şaka yapıyorsunuz, yazınızın sonunda şaka diyeceğinizi bekledim.
Ama göründüğü gibi gerçek arkadaşınıza hayran kaldım kendine duyduğu güven konusunda.
Yazılarınız için teşekkür ederim.
Havva
……..
DÜŞEN ÇENEMİ KAYBETTİM, NEREDE?
Ayşe Ablacım,
Sabah işe gelip de ilk iş seni okumak süper. Ben de bir Veloş istiyorum bu arada, bir küçük modeli var mı hiç?
Bu sırada son yazın ile ilgili şunu diyebileceğim; OHAAAAAAA ÇENEM DÜŞTÜ, GÖREN VAR MI?
Kocaman öper, kalemine ve yüreğine sağlık derim.
SİNEM
…………….
Merhabalar Ayşe’m,
Doktor hanım hastalarına da böyle geniş tavsiyelerde bulunuyor mu merak ettim?
Gonca
………….
ŞOKTAYIM!..
Kadın bile ve isteyerek kendi üzerine anlaşmalı metres getirmiş.
Sanırım genç yaşta menopoza girmesi, ilkin kendini eksik bir kadın olarak hissetmesine neden olmuş, sonrası daha büyük sendromları da çağırmış, sonuçsa bana göre felaket, ona göreyse çözüm!..
İnsanların hayatları üzerine yorum yapmak kolay da işin içinde olsak biz ne yapardık sorusunda takılıyorum. Sanırım o kadar cömert davranamazdım, bu durumu aklım da bünyem de kaldırmıyor.
Ve kalemim oynamıyor!...
İyi çalışmalar.
Melek
……….
OLMAZ O KADAR
Elbette ki böyle bir durum ya da istek çok normal değil. Ben kadının bir yerde bu durumdan rahatsız olduğuna eminim. “Çok seviyorum, aşığız birbirimize” diyor ama böyle bir hayatı da bahşedecek kadar sevilmez herhalde. Hele hele bir adama.
Acaba adam erken andropoz dönemine girseydi karısına böyle bir teklifte bulunur muydu? Cevabı hepimiz biliyoruz sanırım.
Hadi kadın böyle bir şart koydu eşi bunu nasıl kabul eder onu hiç anlamadım.
Ben psikolog kadının bu durumdan çok rahat olmadığına eminim. Doğaya aykırı bir kere. Her ne kadar kocasına ön gördüğü bu hayatı, yaşamak istemediği tedirginlikleri ve acabalara karşı bir önlem olarak almış olsa da, içten içe kemirme durumu bir yerde patlak verecektir.
Bence o psikolog kadın size malzeme vermemek için biraz da kendinin farklı olduğuna inandırmak için konuyu oldukça rahat anlatmış olabilir.
Tekrar söylüyorum bu durumu kabullenecek biri yoktur ki kabul eden birisi varsa da bu durumdan rahatsız olduğunu kafasından bir an bile olsa geçirmiştir.
Bak ben sana söyleyeyim ilerde bu psikolog kadınla eşi ayrılacak, resmi boşanma gerçekleşmez de (kadının eşinden dolayı zengin olduğunu yazmışsın) ama yolları ayrılacak ben ilerde sorun yaşayacaklarından eminim.
Bir de bu durumun bilimsel bir açıklamasını bilen biri varsa lütfen anlatsın. Son bir şey daha böyle bir hayatın varlığından bizi haberdar ettiğine göre bu hayatın da bir sonu olacaktır, onu da bizimle paylaşmanı isterim. Gerçekten bu hikâyenin sonunu çok merak ediyorum.
Deniz
….
Selam,
Özellikle çocuklar olduğundan beri seksten soğudum. Kocamla ben de çok iyi anlaşırız. Kendimi onunla bir ömür geçirirken hayal edebiliyorum.
Ama hamilelik sırasında vücudumun çok hoyratça kullanıldığını düşünüyorum ve artık kimsenin bana ben istemedikçe dokunmasını istemiyorum.
Kocamla seviştikten sonra kendimi rahatlamış hissediyorum, kendimi daha seksi hissediyorum. Ama sanırım sevişmekteki ana amacım kocamı rahatlatmak.
Kulağa pek hoş gelmiyor, değil mi?
………
Yazdıklarınız ilk okuduğumda ben de şaşkınlaştım ama derin düşününce belki de mutlulukları için bunu yaptılar normal diye düşündüm.
Düşündüm ama kabul edemedim. Ben 10 yıllık evliyim aynı durumda olsam her ne kadar diğer kadını tanısam da, elimle bulmuş anlaşma yapmış olsam da, ya eşim ona aşık olursa benden soğursa, her şey güzel olacak derken kendi ellerimle bu iş çığırından çıkarsa diye paranoya nöbetlerine girerdim diye düşünüyorum.
Bunun adı aldatmak değil, herkes her şeyi biliyor ama bence çok etik de değil.
Özel hayatın bu denli aleni yaşanması ise bana göre değil. Ben kabul edemem ama bu şekilde evliliklerini sürdürenlere Allah yardım etsin ne diyeyim.
Saygılarımla
Burcu
Paylaş