Yonca Tokbaş

Ortaya karışık deşarj

26 Kasım 2008
Meydan boş madem... <br><br>Uzuuun uzun deşarj olalım şurada.

Etrafıma bakınca anlıyorum ki, erkeklerin anne olmamasının makul bir nedeni var. Ne olur hemen babalar alınmasınlar ama!


Her okuduğum “Nasıl süper ana-baba olunur?” içerikli yazıdan, bu sonuca varıyorum.


Sinir oluyorum.


Yazının Devamını Oku

Aylardan oldu Kasım

25 Kasım 2008
Hatta neredeyse geldik Kasım ayının da sonuna...

Hiç anlamadım bu sene nasıl geçti, ne ara yıl sonu geldi...

 

Aralık ayı yaklaşmaya başladı mı, bende de bir hesaplaşma başlar.         

 

Özlem ve efkar başlar.

 

İçimi de azıcık korku sarar. Tamamen kişisel, babam gittiğinden beri, yıllardır bu böyle.

Yazının Devamını Oku

Beynimde devamlı bu melodi çalıyor

24 Kasım 2008
Hababam Sınıfı film müziği.

Siz de içinizden söyleyin mırıldanın lütfen... 

Hani Münir Özkul öğretmenimin öğrencilerine kırgın olduğu sahnelerde, hüzünlü suratının arkasında çalan, o yavaşlamış Hababam Sınıfı melodisi... 

İnce ve derinden, 


Yavaş yavaş piyanonun tuşlarında ilerleyen... 

Yazının Devamını Oku

İnsana değer verilmeyen bir yerde hayvana değer verilmesini beklemek

21 Kasım 2008
Büyük hata!

İnsana değer vermeyi öğrenir ve öğretebilirsek,

 

Olan yasaları uygulamayı, olan haklarımızı kullanmayı başarabilirsek,

 

Hakkımızı aramayı bilirsek...

Yazının Devamını Oku

Sayın Ertuğrul Özkök ve Sayın Fatih Çekirge,

20 Kasım 2008
Biriniz Türkiye’ nin en büyük gazetesinin,<br><br>Diğeriniz Türkiye’ nin yegane açılış sayfasının başındasınız.

Gazetemiz ve internet sitemiz aracılığı ile dünya çapında ulaştığımız insan sayımızı tahmin dahi edemiyorum.

 

Elimizde bulunan güçle ulaşamayacağımız; kitle, örgüt, merci, sivil toplum kuruluşu ve devlet büyüğü yok.

 

Bugüne kadar Hürriyet’ in manşete taşıdığı her konu, Türkiye’ nin gündemi oldu.

 

Okurumuzun da verdiği kararlı destekle, sorunlara çok hızlı ve kalıcı çözüm bulundu.

Yazının Devamını Oku

Demek oluyormuş!

19 Kasım 2008
Demek yanılmamışım... Hakikaten www.hurriyet.com.tr de herşey her zaman mümkün!

Demek bal gibi bu ülkede insanlar gereksiz kavgalara, görüş ayrılıklarına takılmadan da TEK bir konuda karar mekanizması ve TEK yürek olabiliyormuş.

Şu zavallı köpeğin başına gelenleri görüp de sessiz kalmayan insanlarımız hala varmış...

Demek hala biz istediğimiz zaman yaptırım gücümüzü gayet güzel kullanabiliyormuşuz!

Demek aslında bu kadar güçlüyüz ve sadece gücümüzü ekonomik kullanıyormuşuz. Sesimizi duyurmak için meydan kolluyormuşuz...

O kadar sevindim ki,

O kadar ümit doldu ki içim...

O kadar beklentilerim yükseldi ki birden bize dair...

O kadar çok konunun üzerine aynı şekilde gitme isteği, fikri geldi ki aklıma birden...

Yazının Devamını Oku

Eeeh esas sen baydın!

19 Kasım 2008
Herşeye tahammül edebiliyorum ama...

Normalde herkesi ilgilendiren, ama olay mahali bizim ülkemiz olduğundan, bizi daha da çok ilgilendiren bir konuda ısrarcı olunca,

 

Her gün o konuyu bastıra bastıra yazıp üzerine gidince,

 

İlgili konudan sıkılan, içi şişen, “Bu konu baydı artık!” diyen insanlar yok mu...

 

İşte en çok onlara dayanamıyorum, gıcık oluyorum ve onlar yüzünden bu halde olduğumuzu düşünüp iyice küplere biniyorum nokta!

Yazının Devamını Oku