Yasemin Boran

Olaylar ve insanlar

16 Aralık 2004
<B>Y</B>aşadığımız olaylara bakıp talihli veya şanssız olduğumuzu düşünürüz. Yakınlarımız ve dostlarımızın yaşadığı olaylara bakarız ve yakınımızın ne kadar şanssız olduğunu anlatırız. Bu sırada unuttuğumuz çok önemli bir noktayı ise gözardı ederiz. Bu önemli nokta, insandır.

Her ne oluyorsa, bütün olup bitenlerin merkezinde insan vardır. Bir olayın meydana gelmesi için insana ihtiyaç vardır. İnsan yoksa, olay da yoktur. Fakat her nedense bir olay anlatılırken sanki insan yokmuş gibi davranılır.

İnsanlar sadece olay kurbanı ya da kahraman gibi dururlar. Halbuki olayların gerçek yaratıcısı insanlardır. Şans veya şanssızlıktan söz ederken aslında meydana gelen bir olayın sonucu anlatılmaktadır ve bu noktada sanki insanın hiçbir fonksiyonu yokmuş, sadece olayları yaşamakla yükümlü ve tesadüfen orada bulunan (Olayın içinde) talihli veya talihsiz kişi olarak adlandırılan bir konumdadır.

Olaylar kişinin menfaati doğrultusunda sonuçlandıysa kişi şanslıdır, değilse şanssız. Bunun dışında olayın içinde bulunan bu kişinin olayları ne derece etkilediği, hatta olayın meydana gelmesine ne derecede katkıda bulunduğundan hiç bahsedilmez. En fazla şöyle denir; ‘Bu kaderi bir durum’ veya daha kestirme bir açıklama yaparak ve de tüm başka soru ve cevapların önünü tıkayarak ‘ Kaderinizde ne varsa onu yaşarsınız’ der ve bütün suçu kadere yükleyip kestirip atarsınız. Bunun üzerine söylenecek başka laf yoktur. Düşünmek yerine ‘Kader utansın’ demek daha kolaydır.

Bu durumda olayların yaratıcısı konumunda bulunan insan, kendinden ve sorumluluklarından kaçmak için mi böyle bir açıklama uyduruyor? Kader kurbanı olmaktan öteye gitmeyen böyle bir düşünce ile daha mı kolay yaşıyor?

Tıpkı başrolü üstlenen oyuncunun figüranmış gibi davranmasına benzeyen bu durum, insanın gelişimine katkıda bulunmayacağı gibi, kendi gerçeğinden uzaklaşmasına neden oluyor.

Olayları başlatan insan olduğu halde, kendisinin başlattığını unutup bir kader kurbanı gibi davranması, yaşamasını kolaylaştırsa bile (Sorumluluğu üstünden atmış oluyor) gelişmesini zorlaştırıyor. Hatta böyle bir durum hayatta kalmayı bile zorlaştırır.

Kılıcı savuran elin kendisini vurması gibi olayı başlatıp sonra da kader utansın şeklinde bir açıklamayla yaşayan insanın artık uyanma vakti geldi. Olaylar insanların eseri. İyi veya kötü gelişiyor olması, insanın kendisini anlaması, keşfetmesi ve yeteneklerini ortaya çıkarmasını sağlayan çok önemli bir gelişim aracı.

Hayal kırıklıklarına hazır olun

Bugün Ay, Mars ve Venüs’ü tetikleyecek. Güçlü isteklerle birlikte hakim olmak, etkilemek ve hatta derinden iz bırakacak cinsten etkiler meydana getirmeye yönelik olaylar meydana gelebilir. Hem aşk, hem de parasal konulara yönelik olaylar son derece heyecan verici yönde gelişiyor. Bu arada yanılgılardan kaynaklanabilecek hayal kırıklıklarına karşı tedbirli olmak gerekiyor.
Yazının Devamını Oku

Olaylar ve insanlar

16 Aralık 2004
Yaşadığımız olaylara bakıp talihli veya şanssız olduğumuzu düşünürüz. Yakınlarımız ve dostlarımızın yaşadığı olaylara bakarız ve yakınımızın ne kadar şanssız olduğunu anlatırız.Bu sırada unuttuğumuz çok önemli bir noktayı ise gözardı ederiz. Bu önemli nokta, insandır. Her ne oluyorsa, bütün olup bitenlerin merkezinde insan vardır. Bir olayın meydana gelmesi için insana ihtiyaç vardır. İnsan yoksa, olay da yoktur. Fakat her nedense bir olay anlatılırken sanki insan yokmuş gibi davranılır. İnsanlar sadece olay kurbanı ya da kahraman gibi dururlar. Halbuki olayların gerçek yaratıcısı insanlardır. Şans veya şanssızlıktan söz ederken aslında meydana gelen bir olayın sonucu anlatılmaktadır ve bu noktada sanki insanın hiçbir fonksiyonu yokmuş, sadece olayları yaşamakla yükümlü ve tesadüfen orada bulunan (Olayın içinde) talihli veya talihsiz kişi olarak adlandırılan bir konumdadır. Olaylar kişinin menfaati doğrultusunda sonuçlandıysa kişi şanslıdır, değilse şanssız. Bunun dışında olayın içinde bulunan bu kişinin olayları ne derece etkilediği, hatta olayın meydana gelmesine ne derecede katkıda bulunduğundan hiç bahsedilmez. En fazla şöyle denir; ‘Bu kaderi bir durum’ veya daha kestirme bir açıklama yaparak ve de tüm başka soru ve cevapların önünü tıkayarak ‘ Kaderinizde ne varsa onu yaşarsınız’ der ve bütün suçu kadere yükleyip kestirip atarsınız. Bunun üzerine söylenecek başka laf yoktur. Düşünmek yerine ‘Kader utansın’ demek daha kolaydır. Bu durumda olayların yaratıcısı konumunda bulunan insan, kendinden ve sorumluluklarından kaçmak için mi böyle bir açıklama uyduruyor? Kader kurbanı olmaktan öteye gitmeyen böyle bir düşünce ile daha mı kolay yaşıyor? Tıpkı başrolü üstlenen oyuncunun figüranmış gibi davranmasına benzeyen bu durum, insanın gelişimine katkıda bulunmayacağı gibi, kendi gerçeğinden uzaklaşmasına neden oluyor. Olayları başlatan insan olduğu halde, kendisinin başlattığını unutup bir kader kurbanı gibi davranması, yaşamasını kolaylaştırsa bile (Sorumluluğu üstünden atmış oluyor) gelişmesini zorlaştırıyor. Hatta böyle bir durum hayatta kalmayı bile zorlaştırır. Kılıcı savuran elin kendisini vurması gibi olayı başlatıp sonra da kader utansın şeklinde bir açıklamayla yaşayan insanın artık uyanma vakti geldi. Olaylar insanların eseri. İyi veya kötü gelişiyor olması, insanın kendisini anlaması, keşfetmesi ve yeteneklerini ortaya çıkarmasını sağlayan çok önemli bir gelişim aracı. Hayal kırıklıklarına hazır olun Bugün Ay, Mars ve Venüs’ü tetikleyecek. Güçlü isteklerle birlikte hakim olmak, etkilemek ve hatta derinden iz bırakacak cinsten etkiler meydana getirmeye yönelik olaylar meydana gelebilir. Hem aşk, hem de parasal konulara yönelik olaylar son derece heyecan verici yönde gelişiyor. Bu arada yanılgılardan kaynaklanabilecek hayal kırıklıklarına karşı tedbirli olmak gerekiyor.
Yazının Devamını Oku

Merkür yardım edecek

15 Aralık 2004
Bugün Ay Kova burcunda dolaşıyor. Önce hayaller gezegeni Neptün’ü tetikleyecek, sonra şans ve fırsatları sembolize eden Jüpiter’i harekete geçirecek. Aslında Neptün ile Jüpiter arasındaki uyumlu etkileşim devam ediyor. Bu etki geleceğe yönelik büyük hayallerin ve ideallerin ortaya çıkacağını işaret ediyor. Ay’ın tetiklemesiyle birlikte ayrıntılı hayaller kurulabilir, sanatsal faaliyetler ve yaratıcı çalışmalar yoğunlaşabilir. Üstelik bu etkileşime uyumlu açı yapan geri giden Merkür, hayallerin gerçekleşmesi için nasıl çalışılması gerektiğini ve ilginç sistemlerin ortaya çıkmasını sağlayacak.

MEKTUPLAR

Yükselen burcunuz Aslan. Astrolojik açıdan zor bir dönemde bulunduğunuz görülüyor. Mektupta sözünü ettiğiniz tuhaf tesadüfler aslında tesadüften daha fazla anlamlar içeriyor fakat siz kendinizi kötü hissettiğiniz için bunları henüz anlayamıyorsunuz.

Dikkatinizi yükseltirseniz ve duygularınızı sakinleştirmeyi başarırsanız, anlayacaksınız. Büyük bir değişim süreci içinde bulunuyorsunuz. Ters giden işleriniz aralık sonuna doğru düzelmeye başlıyor. Biraz daha sabırlı olun ve kendinizi olaylara fazla kaptırmayın. Sezgilerinize güvenin.

Çünkü doğum haritanızda kuvvetli sezgileri olan biri olduğunuz görülüyor. Özellikle rüyalarınıza değer verin. Bu özelliğinizi ciddiye alın. O zaman aşama yapmanız daha kolay olacak.

RUMUZ: KİRAZ



Yükselen burcunuz İkizler ve Ay Balık burcundayken doğmuşsunuz. Doğum haritanızı incelediğim zaman aslında içsel olarak zaten kendi kendisiyle boğuşan biri olduğunuz görülüyor. Aynı zamanda yaratıcılığınız çok yüksek.

Fakat yaratıcılığınızı ortaya çıkarmanız pek kolay değil. İçinize kapanıyor ve ilişkileri idealize ediyorsunuz.

Sonra da birlikte olduğunuz kişinin hayal ettiğiniz gibi biri olmadığını anlıyor ve kendinizi kötü hissediyorsunuz.

Fakat şimdi öğrenme zamanı gelmiş. Fırtına olarak tarif ettiğiniz değişim döneminin sizi değiştirmesine izin verirseniz, hem kendinizi keşfedeceksiniz, hem de yaratıcılığınızı ortaya koymayı başaracaksınız.

Sanatsal faaliyetlerde bulunun. Kurslara gidin ve kendinizi geliştirin. Böylece hem rahatlayacak, hem de kendinizden memnun olmayı öğreneceksiniz.

RUMUZ: FIRTINA



Sorduğunuz kişinin doğum saatini bildirmediğiniz için ayrıntılı inceleme yapamıyorum fakat sizin Venüs’ünüz ile onun Güneş’i zıt açı oluşturuyor. Aranızda müthiş bir çekim meydana gelmiş. Fakat sizin özgür tavrınız onun emniyet duygusunu sarsıyor ve size güven duymasını zorlaştırıyor. Onun ise güvenmeye ihtiyacı var.

Özellikle şu sıralarda sevgiye çok fazla ihtiyacı var. Fakat sizin anlamadığınızı düşünüyor olabilir. Ona karşı anlayışlı davranmanız gerekiyor. Bu ayın sonuna doğru ilişkinizi yeniden sıcak hale getirebilirsiniz.

RUMUZ: YAY-BOĞA
Yazının Devamını Oku

Duygular belirginleşecek

14 Aralık 2004
Bugün Ay önce Mars’ı harekete geçirecek ve güçlü istekler uyandıracak. Fizik güç gerektiren konularda kararlı çalışmalar yapılabilir. Yolculuk yapmak isteyenler harekete geçebilirler. Aynı zamanda Venüs’ün olumlu etkileri kararlı duyguların açığa çıkmasını sağlayacak. Hem ilişkiler, hem de istekler yoğun ve sıcak olacak. Ancak akşama doğru Ay’ın Satürn’ü tetiklemesiyle birlikte duygular daha katı ve belirgin hale gelecek. Geçmişe ait olaylar ve hatırlar uyanarak harekete geçme arzusunu azaltabilir.

Kızımla ilgili korkularım var

K
ızımı anlayamıyorum ve beni çok korkutuyor şeklinde başlayan mektup gerçekten endişe uyandırıcı tarifler içeriyor.

Ancak 1988-1998 yılları arasında doğanların yeni bir jenerasyon olduğunu bilmelisiniz.

Son derece hassasiyeti yüksek, farklı algılamaları olan bu çocuklarla iletişim kurabilmek için mutlaka kendinizi eğitmeniz gerekiyor. Yoksa onlar sizi anlayacaklar fakat sizin bu çocukları anlayabilmeniz çok zor olacak.

Keşke mektubun tamamını burada yazabilsem. Fakat genel olarak tarif etmek gerekirse hayal gücü son derece kuvvetli olan bu çocukların yaratıcı duyguları ve algılamaları çok farklı.

Ortak özelliklerinden biri de burcu ne olursa olsun son derece zekiler. Çok hızlı kavrıyorlar ve onların algılama biçimini ise biz anlayamıyoruz.

Neptün-Uranüs kavuşumunda doğmuş olan bu çocukların yaratıcı zekalarını hangi alanda ve ne şekilde açığa çıkaracakları ise doğum anında bu kavuşumun hangi konumda bulunduğu ile ilgili farklılıklar ortaya çıkıyor.

Gökyüzünün bu konumunda doğmuş olan çocukların müthiş bir yaratıcı enerjiye sahip olduklarını bilmelisiniz.

Fakat bu enerjiyi kullanmayı başaramadıkları zaman ciddi sorunlar ortaya çıkar. Üstelik doktorların yardımcı olabilmeleri de bu noktada hayli zor.

Öncelikle anne ve babaların kendilerini eğitmeleri ve böyle bir çocuğa sahip oldukları için hem çok mutlu olmaları, hem de çok gayret göstermeleri gerekiyor.

Mesela bu mektubun sahibinin kızıyla iletişim kurabilmesi için öncelikle çocuğun yeteneklerini anlamaya çalışması gerekiyor ve korkmak yerine çok doğal bir yetenekmiş gibi sorgulamak daha doğru olacak.

Tabii çok okumanız ve bilen kişilerle görüşmeniz gerek.

Astrolojik ilişkiler

Yükselen burcunuz Yay ve değişiyorsunuz. Mektubunuzda belirttiğiniz gerilimli duygular ve değişim arzuları astrolojik açıdan da görülüyor. Ancak sizin için biraz sancılı bir dönem. Çünkü hem Satürn döngüsü, hem de Pluto-Merkür etkileşimi sizi değiştiriyor ve çok etkiliyor. Tabii buna bağlı olarak gerilimli duygular açığa çıkıyor. Bu sene sorduğunuz kişiyle evlenebilirsiniz ve değişiminizi bu şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Sevdiğiniz kişiyle aranızdaki uyumluluk yüksek. Hem zihinsel, hem de beklentiler açısından birbirinizi anlıyor ve beklediğiniz gibi davranıyorsunuz. Ancak şahsiyetleriniz arasında gerilimli bir etkileşim var. Şu sıralarda gerilimli duygularınızı ona yansıtmayın ve fikirlerinizi değiştirmek için acele etmeyin. En önemlisi çevrenizin etkisiyle aldığınız kararları değiştirmemeye özen gösterin.

RUMUZ: BANU TAŞ
Yazının Devamını Oku

Köklere ait sorgulamalar var

13 Aralık 2004
Bugün Ay Oğlak burcunda dolaşıyor ve öğleden sonra Jüpiter’i tetikleyecek. Sabah saatlerinde alışılmış işlerin sürdürülmesinden daha fazla bir şey yapmasınız iyi olur. Zaten yeni başlayacak bir konuyla ilgili istek ve duygular zayıf olacak. Buna karşılık öğleden sonra girişimde bulunma arzuları tekrar harekete geçecek. Ancak Jüpiter’in ayrıntıları büyütmesi ve derinlere dalma arzusu dağılmaya neden olabileceği gibi belirli bir noktaya takılıp kalmaya da neden olabilir. Aynı zamanda kökler ve geçmişe ait sorgulamalar içine de girilebilir. Bugün fazla derinleşmemekte fayda var.

Geri giden Merkür’ün öğrettikleri

Merkür geri giderken yeni bir başlangıç yapılmamasını öneririm.

Özellikle yakın çevrenizle ilgili davranış ve iletişimleriniz konusunda öğrenmeniz ve değiştirmeniz gereken bazı taraflarınız varsa, kendinizle ilgili farklı düşüncelerinizi keşfetmeniz gerekiyorsa, girişimde bulunursunuz. Başladığınız işin aracılığı ile bilmediğiniz yönlerinizi keşfedersiniz.

Elbette bu süreç oldukça zor deneyimleri içerir. Her zaman kolay olan işler, bu devre içinde zor olur. Yeter ki, karşılaştığınız zorluklar, terslikler ve ağır gelişen olaylar karşısında direnç göstermeyi bilin.

Ekip çalışmaları yaparken birlikte olduğunuz insanları tanımak, daha ötesi kendinizin tavır ve davranışlarının farkına varmak için geri giden Merkür döneminden daha iyi bir dönem yoktur. Çünkü zihin faaliyetiniz derinleşir ve o güne kadar farkına varmadığınız derinlerde gömülü bilgiler ortaya çıkar.

Şimdi örnek olarak Merkür’ün geri gitmeye başladığı gün, başladığımız ‘e-kolay’ sitesi içinde bulunan astroloji bölümünün çalışmalarını anlatabilirim.

Aralık ayının ilk günü başlaması gereken çalışmalar öylesine ilginç karışıklıklarla boğuşmak zorunda kalarak gerçekleşti ki, bir kez daha hem kendimi, hem de sistemle ilgili pek çok yeni düşünceleri daha derinden gözden geçirmeme neden oldu. Çünkü ‘e-kolay’ için hazırladığım astroloji bölümünü ‘Altınışık Astroloji ve Bilimsel Araştırma Derneği’nin üyeleri yani benim yetiştirdiğim öğrencilerle birlikte gerçekleştirdik.

Çalışmalar sırasında hazırladıkları yazıları bana mail yoluyla ulaştırmaları gerekiyordu ve işte bu noktada olanlar oldu. Hazırladıkları yazıları bir türlü gönderemediler. Hatlar kilitlendi, modem bozuldu, günler karıştı, telefonda konuşurken hatlar kesildi, gönderildi gözüken mailler gelmedi.

İki dakikada geçen mail için bir buçuk saat uğraşanlar oldu. Yanlış anlamalar yüzünden yapılmış çalışmalar iki kez tekrarlandı. Küçük çaplı kazalar meydana geldi ve yetiştirilmesi gereken işler sırasında yakınların sağlık sorunlarıyla ilgilenmek zorunda kaldıkları için işler ertelendi.

Bütün bunların yanında daha sayısız küçük ve tuhaf terslikler oldu. Fakat bütün bunlara rağmen pes etmeyip sabahlara kadar çalışıp nihayet ortaya çıkarmayı başardık ve tabii bu sırada pek çok şey öğrendik.
Yazının Devamını Oku

Derinlerdeki endişeler

10 Aralık 2004
Venüs-Mars kavuşumu Ay tarafından tetiklenecek ve bugün son derece etkileyici aşk maceraları açığa çıkacak. Derinden etkileyen, iz bırakan duygular açığa çıkabileceği gibi aynı zamanda derinlerde gizli kalmış endişe ve korkular da uyanabilir. İlişkilerin son derece yoğun olacağı bu gün aynı zamanda farklı isteklerin güçlü bir biçimde açığa çıkacağını da söyleyebilirim.

Fikir ayrılıkları çok belirgin olacak

Gökyüzünün konumu astrolojik açıdan son derece ilginç. Yay Burcunda geri giden Merkür ile bir süredir Yay’daki yolculuğunu sürdüren Pluto hafta boyunca kavuşum yapıyorlardı.

Hafta sonu bu kavuşumu Ay da Yay burcuna girerek tetikleyecek ve olayların değişmesine neden olacak büyük bir enerji açığa çıkacak. Bu hafta sonu her zaman olduğundan daha tedbirli ve dikkatli olmak gerekiyor.

Şimdiye kadar inandığınız ve kabul ettiğiniz gerçekler ile ortaya çıkan başka gerçeklerin çatışması sonucunda düşüncelerde radikal değişikliklerin meydana geleceğini işaret eden gökyüzünün bu konumu fikir ayrılıkları yüzünden ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları, farklı görüşe sahip gruplar arasında çatışmalar olabileceğini, karışıklıkları ve kazaları işaret ediyor.

Eğitim ve öğrenimle ilgili karar ve kanunlar nedeniyle ortaya çıkabilecek karışıklıklar olabileceği gibi ayrıca yasaların değişmesi için zorlayıcı durumlar açığa çıkabilir. Bunun dışında değiştirilmek istenen yasalarla ilgili karışıklık ve tepkiler de zorlayıcı olabilir.

Bugüne kadar gizli kalmış veya farkına varılmamış durumların açığa çıkması sonucunda çok önemli değişiklikler meydana gelebilir.

Özellikle yabancılarla yapılan işler ve şimdiye kadar oluşturulmuş sistemle ilgili ortaya çıkan sorunlar, sisteminizde değişiklik yapmaya zorlayacak.

Aslında gökyüzünün bu konumu iletişim, çalışma felsefeniz ve düşüncelerinizi değiştirmeye zorluyor.

Yakın çevre, kardeşler, çocuklar ve komşularınızla aranızdaki iletişimler sert ve değiştirici nitelikte olabilir.

Meydana gelen olaylar düşüncelerinizin ve yaşam felsefenizin değişmesine neden olabilir. İsteklerinizi ifade ederken tedbirli davranmalı ve keskin tavırlarda bulunmaktan kaçınmalısınız.
Yazının Devamını Oku

Hayalden ötesi yok

9 Aralık 2004
Bugün gizli duygular ve bilinçaltının derinlerinden çıkan korkular endişeli hayallere neden olabilir. Kuruntularla davranmak yerine bugün olan biteni anlamaya çalışmak daha doğru olacak. Tabii yanılgıların ortaya çıkmasını istemiyorsanız. Çünkü Akrep burcundaki Ay, hayalleri sembolize eden Neptün’ü tetikliyor. Aynı zamanda Jüpiter’in etkisiyle ayrıntıların içinde kaybolmak mümkün. Sanat ve yaratıcılıkla ilgili çalışma yapanlar için verimli bir gün olabilir fakat hayal kurmaktan öteye gitmeyen düşler de kurulabilir.
Yazının Devamını Oku

Ev ve aile gündemde

8 Aralık 2004
<B>B</B>ugün geri giden Merkür ile Pluto kavuşum konumunda bulunuyorlar. Zihnin derinlerinden yükselen değiştirici fikirler, güçlü bir biçimde ortaya çıkabilir. Küçük grupların farklı felsefeleri ve değişime yönelik istekleri zorlayıcı ve karıştırıcı olaylara neden olabilir. Ancak otoritenin kuvvetli disiplini de aynı zamanda görünür olacak. Ay, Yengeç burcundaki Satürn’ü tetikliyor. Gökyüzünün bu konumu gelenekler, ev ve aileyle ilgili konuların gündeme geleceğini işaret ediyor. Güven ihtiyacının artacağı bir dönem.

Astroloji niçin var

Bana gelen mektupların arasında çok ilginç bir soruyla karşılaştım. Aslında Yeniköy’den yazan Zeynep’in mektubunun tamamı ilginç ve keşke daha fazla yer olsaydı da bu mektubu yayınlasaydım diye düşündüm fakat mektubun özü ‘Astroloji niçin var’ sorusunu araştırıyor.

İnsanın kendini keşfetme yolculuğunda öğrendiği ne varsa, öğretmek ve bildirmek için sistem geliştiriyor ve bunun sonucunda oluşan disiplini kendisinin dışındaki insanlara öğretiyor.

Astroloji, insanı araştıran farklı bir disiplin. Farklı diyorum çünkü günümüz medeniyetinin geliştirdiği bir sistem değil.

Başka bir medeniyetin, başka bir sistemin geliştirdiği bir yöntem. Fakat sonuç olarak insanın kendisini anlamak ve tarif etmek için geliştirdiği bir yöntem.

Üstelik matematik, fizik, kimya, biyoloji, psikoloji, tarih, cografya gibi hemen bütün disiplinleri içinde barındıran muazzam bir insanlık kültürü.

Fakat ne yazık! henüz anlaşılmış olmadığı için günümüz bilimi tarafından tarafından kabul görmüyor.

Ancak gelişim süreci içinde büyük bir hızla ilerleyen bilim, yeniden tanımlanmaya ihtiyaç duyulacak düzeye geldikten sonra astroloji bilim olarak kabul görebilir.

Fakat astrolojinin henüz bilim çevreleri tarafından kabul görmesi mümkün değil. Çünkü astrolojinin felsefesi günümüz bilimsellik tanımına uymuyor.

Yeniköy’den Zeynep’in mektubunda ‘İnternet siteleri birbirinin aynı. Linda Goodman’nın kitabından alıntı yapmamışlar, aynı cümleleri yazmışlar.

Hatta yabancı sitelerdeki burçlara baktım onlar da aynı. Herhalde şarlatanı en bol bilim, astrolojidir’ şeklindeki yorumuna şöyle bir açıklama yapabilirim.

Mesela Türkçe bilen fakat Almanca’nın sistemini bilmeyen birinin öğrendiği Almanca kelimeleri birleştirerek tercüme yaptığı zaman ortaya çıkan sonuç ile astrolojiyi tercüme eden astrologların durumunda da pek farklılık yok.

Üstelik astrolojinin felsefesini bilmediğiniz zaman yapılacak astrolojik yorumlar mekanik olacak ve burçların tanımı da sizin sözünü ettiğiniz gibi birbirinin kopyası olacaktır.

Şarlatanlar ise hemen bütün alanlarda vardır.

Fakat en az bilinen en fazla ilgi görür ve bu durumda şarlatanlar daha fazla olur.


Yazının Devamını Oku