Yasemin Boran

Korkular uyanacak

27 Nisan 2005
<B>B</B>ugün Ay, önce Neptün’ü uyandıracak ve hayal gücünüz evrensel boyutlara ulaşacak. Dünyanın birliği, kardeşlik duyguları ve büyük hayaller kurulabilir. Daha sonra Pluton’u tetikleyecek olan Ay, bilinçaltının derinlerinden yükselen korkuları uyandırırken aynı zamanda yaşam felsefesinin değişmesi için de zorlayacak. Radikal değişime hazırlananlar için değiştirici olayların bugün açığa çıkması mümkün.

KEOPS PİRAMİDİ

Piramitler hakkında bilinenler öylesine azdır ki, günümüz teknolojisiyle bile hala esrarını korumaktadır. Bu gizemli yapıların arasında en fazla dikkat çekeni ise, Keops’dur. Bu piramidin yapımında her biri 2,5 ton ağırlığında olan diktörtgen prizması biçiminde yaklaşık iki milyon üçyüz bin adet kireçtaşı bloğu kullanılmıştır.

M.Ö. 5. yüzyılda Mısır’ı gezen Eflatun’a göre yapımı 22 yıl süren Keops piramidinin inşaatında çalışan işçilerden yılda yüzbin işçi çalışmayacak hale gelmiştir.

Eski Mısır dinine kısaca göz attığımız zaman dünya hayatından çok öte alemle ilgilendikleri, ruhun ölümden sonra yapacağı yolculuk ve ölümden sonraki yaşamında rahat etmesi için mezarların çeşitli yerlerine elbiseler, içecekler, yiyecekler, silahlar, altın ve kıymetli mücevherler konulmaktaydı. Tabii böyle bir adetin sonrasında mezar soygunculuğu kaçınılmaz olmuş ve bütün tehlikelerine rağmen hayli karlı bir meslek haline gelmiştir.

M.S. 850 yılında Abdullah ül Mümin adında biri hazine aramak maksadıyla Keops piramidinin kuzey duvarını delerek içeri girmeyi başarmıştır. Hatta Kral ve Kraliçe odalarına kadar ulaşmış, fakat hiçbir şey bulamamıştır. Açık halde duran lahitler boştur ve hiç bir kıymetli eşya da yoktur. Bunun üzerine çeşitli uzmanlar Keops’un mezar olarak kullanılmadığını iddia etmektedirler.

Keops, mezar olarak inşaa edilmediyse, ne çeşit bir maksada hizmet için yapılmıştır, bilinmez. Fakat, tesadüfen keşfedilen oldukça ilginç özelliklere sahiptir.

Örneğin, piramidin merkezine konulan maddeler uzun süre özelliklerini koruyabilmektedirler. Bu ilginç keşif ise, bir turist kafilesiyle birlikte piramidi gezmekte olan bir araştırmacının dikkatli bakışları sayesinde ortaya çıkar.

Turistlerle birlikte piramidi gezerken, etrafa atılmış meyve ve sandviç artıklarının dışında bir kaç kedi ölüsüyle karşılaşır. Dikkatini çeken taraf ise, bunların bozulmamış olmalarıdır.

Bu ilginç durum karşısında çeşitli deneyler yapılır. Keops piramidinin küçültülmüş modelleri karton, cam ve çeşitli maddelerden yapılıp bunların tam merkezleri yüksekliğine ekmek, balık gibi bazı nesneler konulur. Bu nesnelerin oldukça uzun süre tazeliğini koruduğu görülür.

Bunların dışında bitmiş pillerin şarj etmesi, kullanılmış traş bıçaklarının kendiliğinden bilenmesi gibi ilginç tecrübeler yapılır.
Yazının Devamını Oku

İçsel yolculuklar var

26 Nisan 2005
<B>Ö</B>ğle saatlerinde Ay burç değiştirecek ve Yay burcuna geçecek. Seyahat arzuları yükselirken bilinçaltına yolculuk yapmak ve kendi içinizin derinlerine bakmak gibi arzular uyanabilir. Seyahatleri sembolize eden Yay burcu sadece şehirler ve ülkeler arası değil aynı zamanda içsel yolculuklar da yaptırır. Üstelik akşamın ilerleyen saatlerinde Jüpiter’i uyandıracak. Bu demektir ki, gece son derece ilginç rüyalar görebilir, fantastik ülkelere seyahatler yapabilir, cevabını bulamadığınız soruların cevaplarıyla karşılaşabilirsiniz.

Boğa burcu çocukları

İlgiye ve şefkate en fazla ihtiyaç duyan çocuklar Boğa Çocuklarıdır. Seviyorum demeniz bir Boğa çocuğu için yeterli değildir. Ona dokunmalı, sevgiyle sarılmalı ve oyuncaklar almalısınız. Özellikle de onun beğendiği ve istediği oyuncakları alırsanız, sevildiğinden emin olacaktır. Ve sevilmeye çok ihtiyacı vardır. Son derece gerçekçi olduğu için sevginin de maddi olarak gösterilmesini bekler.

Elbette ki, minik bir Boğa bütün bunları düşünerek bulmuş değildir. İçine doğduğu mevsimin özellikleri tabiatını belirler. İlkbaharın tam ortasını yöneten Boğa dönemi ılıman özellikleri ve belirgin tabiatıyla Boğa Çocuklarının kararlılıklarını ve kendilerini ortaya koyuşlarını da belirginleştirir.

Boğa Çocukları aslında eğitilmesi kolay çocuklardır. Yeter ki, onu anlayın ve beklediği gibi davranın. Bir Boğa çocuğuna emrederek, zorlayarak ve korkutarak bir şey yaptırmasanız iyi olur. Çünkü itiraz edecektir. Sizin isteklerinizi yapsa bile içten içe diş bileyecektir. Siz onu zorladıkça o da sizi zorlayacaktır. Özellikle sert davranışlar onun tabiatına hiç uygun değildir ve derinlerde sakladığı şiddetli duyguların açığa çıkmasına neden olur hem de hiç istemediği halde.

Öfkelenmek Boğa Çocuklarını hasta eder. Bu nedenle onu kızdıracak ve öfkelenmesine neden olacak şekilde zorlamasanız iyi olur. Aslında son derece sakin, yumuşak tavırlı, ılımlı ve yönetilmesi kolay çocuklardır. Fakat istemediği şeyleri yaptırmak için onu zorlamamalısınız. Özellikle de sert bir tavırla vereceğiniz emirlere boyun eğmek istemeyecektir.

Bir Boğa çocuğuna yapmasını istediğiniz şeyleri açıklamayı deneyin. Özellikle mantığına hitap etmelisiniz. Sonuç mükemmel olacaktır.

Minik bir Boğa’ya ‘yap’ demek yerine niçin yapması gerektiğini anlatacak olursanız, sizi anlayacak ve sakin bir biçimde istediğinizi yapacaktır.

Son derece sevimli, şirin ve mantıklı olan Boğa çocuklarının ilişkilere ihtiyacı vardır. Üstelik bu ilişkinin fiziksel olması gerekir. Yani minik Boğa’nızı yaşıtlarıyla birlikte olabileceği oyun alanlarına özellikle de parklara götürmelisiniz. Ağaçlar, kırlar ve çocuklarla birlikte açık havada oyun oynamak Boğa çocuklarını hem fiziksel, hem de zihinsel olarak gelişmesini sağlar. Aynı zamanda kendisini keşfetmek için de diğer çocuklarla ilişki kurmaya ihtiyacı vardır. Çünkü Venüs’ün çocuklarının duyguları kuvvetlidir. Ancak duygularını keşfedebilmesi için diğer çocuklar ve hatta hangi yaşta olursa olsun çeşitli insanlarla ilişki kurması gerekir.
Yazının Devamını Oku

Gerçekleri anlamaya çalışın

25 Nisan 2005
Hayaller, vizyonlar ve rüyaları simgeleyen Neptün’ü uyandırıp tetikleyen Ay, bilinçaltının derinlerinde yatan korkuları açığa çıkarabilir. Endişelerden uzaklaşıp gerçekleri anlamaya çalışın. Aslında hayal gücünü yaratıcılık alanında ve sanatsal faaliyetlere yöneltmek mümkün. Böylece korkuları dizginlemek ve içinizdeki cesareti uyandırmak mümkün. Bugün kendinizi keşfedeceğiniz ve yenileyeceğiniz farklı durumlarla karşılaşabilirsiniz.

Boğa burcu erkekleri ve aşkları

İlkbahar mevsiminin tüm özelliklerinin en belirgin biçimde açığa çıktığı 20 Nisan-20 Mayıs dönemini Boğa Burcu yönetir. Bu dönemin içine doğmuş olan Boğa Erkekleri de mevsimsel özellikler olan kararlı, kendisinin ne olacağını bilen (çiçekler dökülüp meyveye dönmüştür) istekleri belirgin olan ve bu isteklerini gerçekleştirmek için neye ihtiyacı olduğunu bilen tiplerdir.

Sükunet, sakinlik ve huzurlu bir ortama ihtiyacı vardır. Tıpkı içine doğdukları mevsim gibi. Sert esen rüzgarlar, fırtına ve şiddetli yağmurlar, hızlı değişen hava koşulları henüz belirginleşmiş meyveleri dalından kopartacağı gibi Boğa insanları da hızlı değişen koşullardan hoşlanmazlar. Maceralar ve riskli ortamlar onlara göre değildir. Kolay kolay kavgaya bulaşmaz, gerilimli ortamlarda bulunmaktan hoşlanmazlar. Tartışma ortamları yaratmamaya özen gösterirler. Fakat onları zorlarsanız öfkelenebilirler ve kızdıkları zaman çevrede bulunmamakta fayda var. Kızgın bir Boğa’nın karşısında durmak neredeyse imkansız gibi bir şeydir. Son derece sakin ve kararlı halinden eser bile kalmaz. Hemen oradan uzaklaşın.

Boğa Erkekleri kıskançlık krizlerine kapılmaz ve sevdiklerine fazla baskı yapmazlar. Fakat bir Boğa Erkeğinin sabrını zorlamamanızı tavsiye ederim. Onun kıskançlık duygularını harekete geçirecek olursanız nerede bulunduğunu, etrafın kalabalık olup olmadığına aldırmayacak ve öfkeyle saldıracaktır.

Boğa Erkekleri anlamsız kıskançlıklar yapmazlar fakat sevdiklerine sahip çıkarlar. Zaten sahip olma duygusu son derece yüksek olduğu için para, mal, mülk, aile ve sevdikleri her şeye sahip çıktıkları gibi aşık oldukları kişiye de sahip çıkarlar ve koruma altına alırlar.

Büyük bir özenle ve sabırla kurdukları güvenli ortamın bozulmasına izin vermezler. Düzenlerini bozacak en ufak bir tehditle karşılaştıkları zaman son derece saldırgan olabilir ve tehdit eden unsuru ortadan kaldırmak için savaşabilir.

Boğa Erkekleri kolay aşık olmaz. Öncelikle güven duymaya ihtiyaçları vardır. Sevdiği kişiye kolay açılmaz ve sevgisinden emin olmak ister. Tabii bu sırada yıllar geçebilir ve bir Boğa Erkeğinin evlilik teklifinde bulunmasını çok uzun süre bekleyebilirsiniz. Hemen her konuda son derece kararlı olan Boğa Erkekleri iş evliliğe geldiği zaman pek kolay karar veremezler çünkü güvenemezler. Fakat bir kez güvendikten sonra da güvenleri kolay sarsılmaz.

Ne istediğini bilen Boğa Erkeklerinin kollarında güven içinde uyuyabilirsiniz. Tabii hareketli bir hayatı ve macerayı seviyorsanız, bu erkek size göre değildir, hemen uzaklaşın.
Yazının Devamını Oku

Düşünceler yoğunlaşıyor

22 Nisan 2005
Bugün Ay Terazi burcunda dolaşıyor. Öğle saatlerinde Merkür’ü tetikleyecek ve zihinsel faaliyetin harekete geçmesine neden olacak. Özellikle haberleşmeler ve karşılaşılan olaylar duygularınızı harekete geçirirken düşüncelerinizin de yoğunlaşmasına neden olacak. Yani duygusal zeka olarak belirlenen, duyguların harekete geçirdiği düşünceler şeklinde bu durumu açıklamak mümkün. Gökyüzünün bu konumu yeni planlar yapmak ve yeni bir girişimde bulunmak için düşüncelerin harekete geçeceğini işaret ediyor.

Ay tutulması olacak

24 Nisan Pazar günü Türkiye saatiyle 13:00’de Ay Tutulması meydana gelecek. Bu tutulmanın özellikle Türkiye için önemli olduğunu söylemeliyim. Önemli değişimlerin başlangıcını işaret eden bu tutulma yönetim düzeyinde bazı değişikliklere zorlayıcı durumların açığa çıkacağını gösteriyor.

Bilinçaltının bilinç düzeyine yükseleceğini işaret eden Ay Tutulması, zorlayıcı olayların açığa çıkarak bilinçaltını tetikleyeceğini ve unutulmuş belki de şimdiye kadar farkına varılmamış durumların ortaya çıkarak bilinci etkilemesi ve değiştirmesi mümkün. Özellikle üst düzey yöneticilerin anlayış ve durumlarında önemli değişiklikler meydana gelebilir ve buna bağlı olarak beklentiler de değişebilir.

Seçilmiş olan Papa’nın görevine başlangıç anı olarak belirlenen bugün tutulmanın meydana gelmesi Dünya için çok önemli bir değişimin başladığının işareti ve bu durum aynı zamanda Papa’yı da zor günlerin beklediğini gösteriyor.

Pazar günü meydana gelecek Ay tutulması Türkiye için önemli olmakla birlikte bu tutulmanın çok etkileyici bir tutulma olmadığını da ilave etmeliyim. Çünkü hem tam tutulma değil, hem de meydana geldiği saat Ay’ın Türkiye’den gözükmediği bir vakit.

Ayrıca tutulmayı besleyen başka etkilerin meydana gelmiyor. Yani tutulmanın etkisini kuvvetlendiren diğer gezegen etkileri yok. Bütün bunlar da tutulmanın etkisini hafifleten bir başka faktör.

KOZMİK ENERJİYİ KULLANABİLİRSİNİZ

Güneş ve Ay tutulmaları sırasında açığa çıkan kozmik enerji bilinçaltını etkiliyor ve bilincin derinliklerinde birikmiş olan isteklerin görünür hale gelmesini, yani açığa çıkmasını sağlıyor.

Tutulmaların meydana geldiği sırada dikkatinizi kendinize yönelterek bilinçli bir halde bilinçaltınızı programlayabilir, kendinizle ilgili yapmak istediğiniz değişiklikleri gerçekleştirmek için tutulma anında açığa çıkan kozmik enerjiyi kullanabilirsiniz.

Özellikle birkaç gün önceden küçük alıştırmalar yaparak tutulma anında yapacağınız çalışmaya kendinizi hazırlayın. Bunun için isteklerinizi anlamaya yönelik dikkatinizi kendinize yöneltip kendinizle ilgili isteklerinizi (kendinizle ilgili beğenmediğiniz ve değiştirmek istediğiniz taraflarınızı ve alışkanlıklarınızı) belirleyin.

Tutulma sırasında yapacağınız küçük bir konsantrasyon çalışması ile bu kurtulmak istediğiniz alışkanlıklarınızı ve değiştirmek istediğiniz yönlerinizi düşünün. Hatta imajine (hayal) edebilirsiniz.

Kendinize tamamen konsantre olduktan ve isteklerinizi zihninizde belirledikten sonra kuvvetli bir nefes alın ve bu nefesi alırken kozmik enerjiyi içinize çektiğinizi düşünün. Sonra yavaş yavaş nefesinizi verirken istemediğiniz alışkanlıklarınızı soluğunuzla birlikte dışarı bıraktığınızı düşünün.

İsteklerinize konsantre olarak birkaç kez üst üste nefes çalışması yapın. Sonra normal nefes alın, rahatladığınızı hissedin ve gözlerinizi açın. (Bu çalışmayı gözlerinizi kapatarak yaparsanız, daha kuvvetli konsantre olabilirsiniz.)
Yazının Devamını Oku

Otorite ve güç açığa çıkıyor

21 Nisan 2005
Köklü değişiklikler için zorlayan olayların açığa çıkacağı bir gün. Fakat aynı zamanda disiplini simgeleyen Satürn’ün uyumlu etkisi tedbirli davranmayı da beraberinde getiriyor. Katı bir tavır ve sert duygular açığa çıkabilir fakat bu durum zorlayıcı olaylar karşısında sakin kalabilmeyi ve olayları kontrol alabilmeyi sağlayacak. Özellikle güvenli durumu sarsabilecek olayların meydana geldiği sırada güçlü ve kararlı bir tavır sergileyebilmek, istenmeyen durumların ortaya çıkmasına izin vermeyecek. Otorite ve gücün açığa çıkacağı ve sert olayların kontrol altına alınabileceği bir gün.

Boğa burcu kadınları ve aşkları

İlkbaharın belirgin ve kararlı olduğu bu devre içine doğan Boğa Kadınları, içine doğdukları mevsimin tipik özelliklerini gösterirler. Son derece bakımlı, güzelliğe önem verdikleri ölçüde rahatlarına düşkündürler. Güvenli ortama ihtiyaçları vardır ve gelecek kaygısından uzaklaştıkları ve kendilerini güvende hissettikleri ölçüde güzelleşir ve sevgilerini yansıtırlar.

Bir Boğa Kadınına aşıksanız, endişeli duygular içine girecek şekilde davranmamalısınız. Onun güvenini kazanmayı başardığınız andan itibaren sizi öylesine rahat ettirecektir ki, sizin sevdiğiniz ve istediğiniz ne varsa bütün bunları sizin adınıza düşünecek ve yapacaktır.

Akşam yorgun geldiğiniz zaman sevdiğiniz yemekler ve özenle hazırlanmış çiçeklerle süslenmiş bir masa ve sevdiğiniz müzikle sizi karşılayacaktır. Tabii sizi karşılamak için kendisini süslemeyi de ihmal etmeyecektir. Ve tüm bunları size olan sevgisi devam ettiği sürece yapacaktır. Hem de sadece sizin için değil, eve davet ettiğiniz arkadaşlarınız için de öylesine muhteşem masalar hazırlayacaktır ki, dostlarınızın ve arkadaşlarınızın önünde sizi onurlandıracaktır.

Boğa Kadınları sevdiklerini manasız kıskançlıklarla hırpalamaz ve yormaz. Buna karşılık onun kıskançlık duygularını ölçmeye çalışmamanızı tavsiye ederim. Çünkü gerçekten onu zorlayacak olursanız, karşınızdaki dişilik abidesi gibi duran kadının yerine başa çıkılmaz müthiş bir savaşçıyla karşılaşmış olursunuz. Ve tavsiyem onun şiddetli öfkesini uyandırdığınız zaman ortalıkta dolaşmamanız. Hele karşısında hiç durmayın ve öfkesinin yatışmasını bekleyin. Sonra bir demet kırmızı gül veya değerli bir hediye ile gidin. Özellikle sevdiği bir hediye ile karşısına çıkacak olursanız size olan duyguları yeniden canlanacaktır.

Boğa Kadınlarının güçlü bir erkeğe ihtiyaçları vardır. Olaylara ve her şeye (buna kendi de dahildir) hakim olduğunu anladığı bir erkeğin yanında tam bir dişidir. Fakat evi çekip çeviremediğinizi gördüğü anda hakimiyeti eline alacak ve hatta bütçeyi kendi kontrolü altına almak isteyecektir. (Üstelik çok da başarılı olacaktır) Tabii bu sırada onun yumuşak başlı dişi tavrı ortadan kalkmaya başlayacaktır. Özellikle gelecek endişeleri içine girdiği zaman son derece huysuz ve huzursuz biri olup çıkar.

Boğa kadınları lüks peşinde değildir fakat ihtiyacı olan konforun sağlanmasını ve güvenli ortamın yaratılmasını bekler. Onu rahat ettirdiğiniz ölçüde sizi rahat ettirecek ve mutlu olmanız için bütün konforunuzu sağlayacaktır.
Yazının Devamını Oku

Unutulmuş duygular açığa çıkacak

20 Nisan 2005
Bugün Güneş burç değiştiriyor ve Boğa Burcuna giriyor. Böylece Boğaların dönemi başlamış oluyor. Sabah saatlerinde başak burcundaki Ay Uranüs’ü tetikleyecek ve saklanan bazı olaylar sürpriz biçimde açığa çıkacak. Ayrıca bilincin derinlerine gömülmüş ve belki de unutulmuş duyguların ortaya çıkmasına neden olabilecek olaylar da meydana gelebilir. İlginç keşifler ve şaşırtıcı gelişmelerle birlikte değişen duygular bazı kaygıları da uyandırabilir.

Boğaların dönemi başlıyor

İlkbaharın ortası, belirginleşen mevsim özellikleriyle birlikte Boğa burcunun tabiatı da son derece belirgin ve kararlı bir özellik gösterir.

Elementi Toprak ve yönetici gezegeni Venüs olan Boğa burcu, hem toprağın özelliği olan maddeyi, hem de güzellik anlayışını ve duyguları içinde barındırdığı için hangi maddenin güzel olduğunu bilir ve hem kullanışlı, hem de güzel olmasını ister.

Boğa burcu genel olarak pratik ve tutucu tipleri işaret ediyorsa da, keyif ehli olduklarını belirtmekte yarar var. Lüksten çok rahatlarına düşkün olan Boğalar, istedikleri rahat ve keyfi elde edebilmek için çok çalışabilirler.

Tabii bu sırada canları çalışmak istemediği zaman, kimse ve hiçbir baskı onları çalışmaya zorlayamaz. Son derece yumuşak huylu ve boyun eğen görünümlerine aldanmamanızı tavsiye ederim. O yumuşacık ve rahatına düşkün Boğa’nız birden sakinleştirilmesi imkansız bir öfke nöbetine kapılabilir ve siz gerçekten çileden çıkmış olmanın ne demek olduğunu böylece anlayabilirsiniz.

Fakat, her ne kadar öfkelendiklerinde zaptedilmez olurlarsa da bu halleri öyle sık sık karşılaşılır bir durum değildir.

Genel olarak son derece sakin, ne istediğini bilen, kararlarını uygulayan, pratik tiplerdir. Ve pek orijinal oldukları söylenemez.

Hatta pek değil, hiç orijinal olmayabilirler.

Aslında son derece tedbirli ve geleceği düşünerek hareket etme eğiliminde oldukları halde duyguları karıştığı zaman bu tedbirlilik düpedüz inatçılığa dönüşebilir. Ayrıca, sert etkiler altında doğmuş olan Boğalar’ın genel halinin inatçılık olduğu bile söylenebilir. Ve işte o zaman sadece karşı cins için değil, etraflarında bulunan herkes için dayanılmaz olurlar.

Olumlu etkiler altında ise ciddi, istikrarlı, ne istediğini bilen, kendine güvenen biridir, Boğa tipleri. Kararlarından kolay vazgeçmezler.

Hatta planlarını gerçekleştirebilmek için öylesine büyük bir sabırla bekler ve çalışabilirler ki, sizin yüreğiniz daralabilir.

Fakat, onların asla...

Ve genellikle böylesi bir sabırla beklediklerini çoğunlukla elde etmeyi başarırlar.

Zamanla ilgili pek kaygıları yokmuş gibidirler. Hatta bazen işleri öylesine ağırdan alabilirler ki, bir İkizler’i ya da Koç’u çat diye ortasından çatlatabilirler.

Fakat, yine de Boğa-İkizler ve Boğa-Koç aşkı görülmedik bir karışım değildir.

Eğlenceyi, müziği, doğal güzellikleri, doğayı, sanat ve kitapları çok sever. (Başka etkiler almamışsa)

Tabii parayı da... Ancak, para hiçbir zaman gösteriş ve lüks aracı değildir onlar için. Parayı sevmelerinin altında yatan neden ‘güvence’dir.

Geleceğe yönelik kaygıları çok kuvvetlidir. Bu nedenle maceralara atılmaktan pek hoşlanmazlar. Sonunu göremedikleri işlere girmezler ve paralarını biriktirirler.

Çünkü, daima rahat yaşamak isterler. Bu istedikleri rahatı sağlayacak tek şeyin ise, para olduğunu bilirler.
Yazının Devamını Oku

Sağlık ve hijyen dolu bir gün

19 Nisan 2005
Bugün Başak Burcunda dolaşmaya başlayan Ay, öğleden sonra Venüs’ü harekete geçirecek. Güzel duyguların uyanacağını işaret eden gökyüzünün bu konumu iyimser ve anlayış ortamının açığa çıkmasını sağlayacak. Aynı zamanda Başak burcundaki Ay’ın seçici ve titiz bir yaklaşım içinde olaylara yaklaşılacağını, sağlık ve hijyen ihtiyacını da uyandıracağını belirtmeliyim.

Mutsuzluk yorgunluk yaratabilir

Canınız sabah olunca yataktan kalkmak istemiyor. Şu sıralarda her şey zor gelmeye başladı. Halsizlik, uyuklama hali ve bir isteksizlik içinde dolaşıyorsanız, bunun bir kaç nedeni olabilir.

Bir, gıdasızlık. Zayıflamak için ya da başka nedenlerle gıdanızı yeterince alamıyorsanız, kendinizi halsiz hissedebilirsiniz. Ayrıca, beyninize yeterince oksijen gitmiyorsa, gene uyuklama hali ve halsizlik ortaya çıkacaktır. Ve tabii salgıları unutmamak gerekiyor. Salgıların azlığı ya da çokluğu halinde insanın psikolojisi bile etkileniyor.

Fakat en önemli neden, kişinin mutlu olup olmaması. Evet, iş yerinde mutsuzsanız, canınız işe gitmek istemez. Ancak mantığınız, gitmek zorunda olduğunuzu söyler. Tabii bunun sonucunda savunma mekanizması harekete geçer ve uyuklamaya başlarsınız. Ve kendinizi yorgun hissedersiniz. Elbette ki, bu durum sadece işinizle ilgili olmayabilir.

Eşiniz veya sevgilinizle aranızda çıkan sorunlar da isteksizlikler ve yorgunluklar şeklinde kendini göstermeye başlar. Üstelik bu durumdan hiç hoşnut olmasanız, ve şikayet etseniz bile üzerinizdeki bu yorgunluktan sıyrılıp kurtulamazsınız.

Şimdi böyle bir durumda ne yapmak gerekir, diye soracaksınız. Yorgunluk ve isteksizlik duygusundan kurtulmanın çok basit bir yöntemi var; Bunun için sizi motive edecek, heyecan verecek yeni bir uğraş edinmelisiniz.

İşinizden mutsuzsanız ve işinizi değiştirme şansınız da yoksa, (insanın daima hayatını değiştirme şansı vardır, çünkü bu, zor olsa bile kişinin kendi elinde olan bir şeydir) o zaman dikkatinizi çevrenize yöneltmeniz gerekiyor. Size keyif verecek ve seveceğiniz bir uğraş, hobi edinmelisiniz. Ve işten arta kalan zamanları kullanacağınız bir uğraş. Örneğin, işten çıktıktan sonra gidip bir saatinizi ayıracağınız başka bir şey. Bu şey, sizin yapınıza ve becerinize uygun her hangi bir şey olabilir. Kısıtlama ve sınırlama olmaksınız.

Şayet bir uğraşınız olursa, o zaman işe zevkle gelebilir ve işin bitim saatine kadar geçen zaman zarfında bütün işlerinizi bir an önce bitirmeye çalışırsınız. böylece içinizin enerjiyle dolduğunu hissederek büyük bir istekle hayatınızı yeniden düzene sokabilirsiniz. Üstelik, iş yerinde ortaya koyacağınız performans, sizin kendinize olan güveninizi arttıracak, içinizde hissettiğiniz enerji, çevrenize olumlu bir biçimde yansıyacak ve mutsuzluğun kaynağı her ne ise, bütün bunların dağılmaya başladığının farkına varacaksınız.

Üstelik, bunu ev hanımları da uygulayabilir ve böylece ev işlerinden ve eşinizle ilgili sıkıntıların yarattığı sorunları çözümlemek maksadıyla da kullanabilirler.

Çünkü, evin dışında keyifle yapacağınız bir uğraş, gününüzü hoş geçirmenize, enerjinizin yükselmesine ve içinizde duyacağınız huzuru eşinize ve evinize yansıtmanıza yardımcı olacaktır.

Böylece sorunların kendiliğinden çözümlendiğinin farkına varacaksınız.
Yazının Devamını Oku

Duygularınızı kontrol edin

18 Nisan 2005
Gerilimli duyguların açığa çıkacağı bir gün. Aslan burcundaki Ay, öğle saatlerinde Kova burcundaki Mars’ı tetikleyecek. Aynı zamanda hayalleri simgeleyen Neptün’ün de harekete geçecek. Kuruntular, kuşkular, yanılgılar, yalanların ortaya çıkması, kimyasal maddeler, zehirler ve duygusal hezeyanlar açığa çıkabilir. Öfkeli ve tahammülsüz duygular yüzünden istenmeyen durumlarla karşılaşılabilir. Bugün olaylar karşısında duygularınızı kontrol etmeye özen göstermelisiniz.

HOŞGÖRÜ VE MUTLULUK

Hoşgörü üzerine verdiği şu mesajla; ‘Yaratılanı hoş gör, yaratandan ötürü’ diyen Yunus, neler neler anlatıyor da kimsenin ilgilendiği yok gibi geliyor, bana...

Elbette ki, Yunus’un bu sözlerini söylediğim zaman herkes ilgileniyor. Kimsenin karşı görüş ileri sürdüğü yok. Yok da, zerre kadar itibar gösteren de yok. Şayet içsel olarak bu duygu içinizin derinlerinde uyanacak olsa, insanların arasındaki kavgalar, çekişmeler, mücadeleler bu boyutlara varır mıydı?

Babanın oğluna, kardeşin kardeşe, sevgilinin sevgiliye ne kadar hoşgörü gösterdiği ortada.

İnsanın canı, kanı, her şeyim dediği kişilere dahi böylesine hoşgörüden uzak bir tavır içinde bulunduğunu gördüğünüz zaman, sokaktaki insanlara, işyerindeki arkadaşlarına ‘neler yapmaz’ diyesi geliyor insanın. Ve bütün bunların üzerine ne kadar hoşgörülü davranılabilir, diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Cevap kendiliğinden geliyor, ‘tabii ki, davranılmaz’ hele karşısındaki kişinin kendisinden daha alt kademede olduğunu biliyorsa, bırakın hoşgörüyü horlayan, ezen davranışlarıyla tam bir ‘düşmanlık’ örneği ortaya koyar da şaşar kalırsınız.

İlişkilerin adamakıllı sarpa sardığı günümüzde acaba Yunus yaşasaydı ne derdi, diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Hoşgörüden bu kadar uzak, düpedüz düşmanca bir tavır takındığımız dünyaya karşı dikilen insana dönüp ‘dışarıda aradığın düşman, senin içinde’ derdi, herhalde... Öyle ya, ‘İlim ilim bilmektir/ İlim kendin bilmektir/ Sen kendini bilmezsin/ Bu nice okumaktır’ dediğine göre...

Çağımız insanın ilim irfanını o zamanlarla kıyaslamak bile mümkün değilken, kendini anlamak ve bilmek adına bir arpa boyu bile yol almamışlığını nasıl açıklayabiliriz?

Bu nice okumaktır, ki insan kendine bu kadar uzak, bu kadar düşman, bu kadar sevgisiz olabiliyor. Ve bu sevgisizliğini etrafına yansıtıyor. Çevresindeki akrabadan arkadaşa, tanıdıklarından tanımadıklarına, karşısına kim çıkarsa, düşmanca davranıyor.

Hoşgörüsüzlüğün sınırlarını düşmanlığa kadar vardıran insanın bu durumda mutlu olabilmesi mümkün mü?

Elbette ki, değil. Mutluluk hayalini gölgeleyen ilişkilerindeki bu sapkınlığın temelinde de açıkça ‘sevgisizlik’ yatıyor. Hem de sevgiden laf açıldığında konferans verecek düzeyde anlatacakları olanlar daha bir sevgisiz davranıyor. Kendisinin dışındaki tüm insanları, hatta insanlığı sevgisizlikle suçlarken, dönüp azıcık kendine bakmıyor. Kendinin ne kadar sevgisiz olduğunu anlamıyor.

İnsan, ancak kendi içindeki sevgiyi açığa çıkardığı zaman sevgiyle karşılaşabilir. Sizden böylesine düşmanca duygular yansırken sevgiyle karşılaşmanız mümkün değil. Sevginin olmadığı yerde de ne hoşgörü, ne ilişki, ne de mutluluk olabilir.
Yazının Devamını Oku