Yalçın Bayer

Behramoğlu’nun 100. Yıl Marşı

9 Mayıs 2023
Şair ve yazar Ataol Behramoğlu, 2021 yılında ‘içinde kıpırdayan arzunun’, ‘Düş Gezginleri’nden Erhan Doğan’ın önerisi sonrası su yüzüne çıkmasıyla Cumhuriyet’in 100. yılına özel bir marş yazdı. Marşa, Düş Gezginleri de bir beste yaptı. Behramoğlu’nun marşı 2023 yılında tekrar gündeme geldi, sosyal medya ve YouTube üzerinden dinlenebiliyor.

Behramoğlu, Erhan Doğan’ın çalışmasının içine sindiğini belirterek “Daha büyük korolarla ve daha yüksek sesle söylendiğinde etkisi muazzam olacaktır. Bu konuda çalışmalar sürmektedir. Hedefimiz 29 Ekim’de muhteşem bir sunum gerçekleştirmek ve kuşkusuz daha da önemlisi, marşımızı yetişkin ve öğrenci kitlelerine ulaştırmaktır” ifadelerinde bulundu.

Usta şair sözlerine, “Türkiye’nin böylesine büyük yıldönümünde, adı marş olsun ya da olmasın senfoniler yazılmalı, şairler marşların yanı sıra destanlar yazmalı, resim sergileri açılmalı, filmler yapılmalı, başkaca sanat etkinlikleri gerçekleştirilmelidir. Fakat görebildiğim kadarıyla yüzüncü yılı her nedense sessizce geçirmekte gibiyiz...” diye devam etti.

- Ataol Behramoğlu, “Marşta klasik biçimden uzaklaşmadım. İstiklal Marşı bir aruz kalıbıyla yazılmıştır. Fakat hece ölçüsüyle baktığımızda da yaklaşık olarak 14 hecelik dizeler egemendir. Onuncu Yıl Marşı, Harbiye Marşı 14 hecelik dizelerle yazılmıştır. Ben de 14 hece ölçüsünü tercih ettim. Yüzüncü Yıl Marşı, dört kıtadan ve her kıta sonrasında yine on dört heceli bir tekrar beytinden oluşuyor. O beyit şöyle:

“YÜZYIL DEĞİL, BİNLERCE YIL SONRA DA SEN HEP YAŞAYACAKSIN ÖZGÜRLÜKLER VAROLDUKÇA”

GÜNÜN SÖZÜ

ÖNÜMÜZDEKİ günlerde (04.04.2023’ten itibaren) neler olabileceğini tahmin edemiyorum.”

(Eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Ruhat Mengi ile yaptığı söyleşiden.)

ORTAYLI VE TAHİRLER’İN YAZILARINA DİKKAT

Yazının Devamını Oku

Siyasilerin vaatleri heyecan yaratıyor: Seçimin gözdesi emekliler

5 Mayıs 2023
Milyonlarca emeklinin aylığına temmuzda yapılacak zam oranı şekillenmeye başladı.

TÜİK verilerine göre nisan ayı enflasyonu yüzde 2.39, yıllık enflasyon yüzde 43.68 oldu. Ocak-nisan dönemini kapsayan dört aylık süreçte TÜFE yüzde 15.21 gerçekleşti.

İşçi ve Bağ-Kur emekli aylığına temmuzda yapılacak zam oranı dört ayda yüzde 15.21’e ulaştı. Mayıs ve haziran enflasyonları ile yılın ikinci yarısında aylıklara yansıtılacak artış saptanacak. Beklentiler işçi, esnaf, çiftçi, emekli, dul ve yetim aylığına refah payı hariç yüzde 20-25 arası zam yapılması yönünde.

Yılbaşında maaşlarına yüzde 8 oranında toplu sözleşme zammı yansıtılan yaklaşık 7 milyon memur ve memur emeklisi dört ayda yüzde 7’nin üzerinde enflasyon farkı edindi. Mayıs ve haziran enflasyonu ile ödenecek fark netleşecek. Bu kitleye 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere yüzde 6 oranında toplu sözleşme zammı da verilecek. 2024-2025 yıllarını kapsayacak toplu sözleşme görüşmeleri ağustos başında başlayacak. Milyonların sorumluluğu üzerinde olan yetkili konfederasyon Memur-Sen’in kamu çalışanı ile emeklinin hakkından ödün vermemesi isteniyor. Dar ve sabit gelirliler 6 aylık enflasyonun belli olacağı 3 Temmuz’u sabırsızlıkla bekliyor. Zira aylıklarından başka geçim kaynakları yok.Siyasiler, ‘dev’ emekli ordusunun oylarını kazanabilmek için çeşitli vaatlerde bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan temmuz ayında emekliye enflasyon farkının yanında refah payı da verileceğini, 7500 liranın üzerindeki aylıkların iyileştirileceğini açıkladı. Aylıklarda kademeli zam uygulanacağı savlanıyor.

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kazanmaları halinde emekliye Kurban Bayramı’nda 15 bin lira ikramiye ödeneceğini, ikramiyelerin net asgari ücretten düşük olmayacağını belirtti. Kılıçdaroğlu, en düşük aylığın asgari ücrete eşitleneceğini de bildirdi.

Aileleri ile birlikte büyük oy kitlesi olan emekliler için seçimin gözdesi demek en doğru söz.

İktidara kim gelirse gelsin asgari ücrete de temmuzda hatırı sayılır oranda ara zam yapılacağı aşikâr.

Bu arada, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Vekili Talip Geylan, yaşanan ekonomik gelişmeler çerçevesine kayıpları telafi edecek düzeyde bir ‘ek zam’ yapılmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çektiğini de hatırlatalım.     Şükrü KARAMAN

M.EREĞLİSİ’NE PETROKİMYA YATIRIMLARI

Yazının Devamını Oku

Istrancaları Bulgaristan koruyor, biz enerji projeleriyle yok ediyoruz: Ya gönüllüler olmasa

4 Mayıs 2023
Kırklareli merkezde Kasım 2021 yılında kurulan DOKU (Doğa Ve Kültür) Derneği bilimsel ve hukuksal verilerle yaşamı ve yaşam alanlarını büyük çaba ile savunuyor.

Dernek üyeleri avukat, şehir plancısı, su ürünleri mühendisi, doktor, biyolog, arkeolog, gazeteci, mali müşavir, jeoloji mühendisi, inşaat mühendisi, ziraat mühendisi, akademisyen, öğretmen, hekim, emekli ve çalışanlardan oluşuyor. Tanısanız tümüne madalya takarsınız.

Dernek olarak Trakya Platformu, Kırklareli Barosu, Kırklareli Kent Konseyi ile birlikte yaşadığımız bölgedeki, doğal ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyecek projelere karşı, yerelde yaşayanlarla birlikte mücadele ederek yaşamı ve yaşam alanlarımızı savunuyoruz.

2117 BİTKİ, 2062 CANLI

Bölgemizdeki bilimsel araştırmalarda 2117 bitki türü ve 2062 hayvan türü olmak üzere toplam 4179 tür canlı tespit edilmiştir. Konumu itibarıyla iki kıta arasında bir köprü vazifesi görmesi, geçmiş buzul dönemlerinde türlere sığınak görevi görmesi, farklı iklimsel koşullara ve farklı ekosistemlere sahip olması şüphesiz Istrancaların biyoçeşitlilik zenginliğinin başlıca nedenleridir.

Bu zenginliği yok edecek olan son 4 projeye karşı açtığımız ‘idari yargı’daki davaların Nisan 2023’te lehimize sonuçlandığını duyurmak isteriz.

Bunlar, merkezde orman alanı içinde patlatmalı kalker; yine orman alanı içerisinde patlatmalı kalker ve dolomit; tamamına yakını mutlak tarım alanı üzerinde hayvancılık OSB ve Orman alanı içinde, doğal yaşamın ortasında RES (Rüzgâr Enerji Santaralı) projelerini kapsıyor. (Alanların dronla çekilmiş fotoğraflarını görseniz ağlarsınız.)

Altın madenleri üzerinde yapılan girişimlerin takipçisi olduğumuzu hatırlatmak isteriz.

BİLİME İNANMIYORLAR MI?

Yazının Devamını Oku

TEMA ile MEB’den bir ilk

3 Mayıs 2023
Öğretmenlere iklim değişikliği eğitimi verilecek

TEMA Vakfı, Levent’ten Şişli’ye taşınmış; Halaskargazi’de İş Bankası’nın üzerindeki dört katta hizmet veriyor. Genç kadrolarla tanışırken, TEMA’nın kurucuları Hayrettin Karaca ve Nihat Gökyiğit’i andık, unutulmaz katkılarını, neler yaptıklarını düşündük. Ne güzel insanlardı bu büyüklerimiz; genç ekip de aynı yolda devam ediyor. İşte dün oraya davetliydik. Bizlere ‘iklim değişikliği eğitim ve farkındalık projesi’ni anlattılar. Proje Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle hazırlanmış. Türkiye’de bir ilk olan ‘iklim değişikliği eğitimi’ portalını tanıttılar. “İklim TEMA Eğitim Portalı” (iklimtema.org) öğretmenler aracılığıyla, etkilerini her geçen gün daha fazla hissettiğimiz iklim değişikliği konusunda çocukların farkındalık geliştirmelerini sağlayacak.

Portal dün TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın ev sahipliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı Araştırma-Geliştirme ve Projeler Daire Başkanı Dr. Ayşe Kula ve TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Özgür Bolat’ın katılımıyla, Şişli’deki Genel Merkez binasında düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Genç eğitimci Dr. Özgür Bolat’ın da TEV’den sonra TEMA’da Deniz Hanım’la birlikte görev yapmasına herkes gibi biz de çok sevindik.

Çalışmaya dönersek; portaldaki eğitim içerikleri tüm öğretmenlere açık olacak.

Okul öncesi, ilkokul ve ortaokul kademelerine yönelik geliştirilen ve iklim değişikliği eğitimi konusunda öğretmenler için hazırlanan portal, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Müfredata uyumlu içeriklerin yer aldığı ‘iklimtema.org’a üye olan öğretmenler, tüm eğitim içeriklerine ve destekleyici materyallere kolaylıkla ulaşabilecek.

MÜCADELE ETMEYİ ÖĞRENECEKLER

Portalda, çocuklarla birlikte uygulanabilecek 60’a yakın etkinlik yönergesi, 15 sunum, 25’e yakın poster, 3 eğitici film ve uzman yazılarının yanı sıra 5 e-kitap öğretmenlerin kullanımına açık olacak. Etkinlikleri uygulayan öğretmenler ayrıca isimlerine özel e-sertifikaya da sahip olacak.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÜZERİNE DÜŞÜNMELERİ SAĞLANACAK

İklim değişikliği eğitiminde ekolojik okuryazarlığın yani insanın doğayla olan ilişkisinin önemine dikkat çeken TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

Yazının Devamını Oku

Türkiye’de kadın olmak

2 Mayıs 2023
Kadın erkek eşitliği, Türkiye’de hala tartışma konusu. Ancak, hala birçok alanda eşitsizlikler devam etmekte.

Peki, ülkemizde kadın-erkek eşitliği olduğunu düşünüyor muyuz? NG Araştırma bu soruların cevaplarını öğrenmek için 10-19 Nisan 2023 tarihleri arasında, Türkiye genelinde 15 yaş ve üstü, 1501 kişinin katılımı ile bir kamuoyu araştırması yaptı. - Ülkemizde kadın-erkek eşitliği olduğunu düşünüyor muyuz? %67 oranında katılımcılar kadın-erkek eşitliğinin henüz sağlanmadığını düşünürken, %33’ü ise tam tersi görüş belirtiyor. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı son yıllarda artış gösterse de hala dünya ortalamasının oldukça gerisinde. Ankete katılanların yarısı daha fazla kadının çalışması gerektiğini düşünürken, %26’sı ise tüm kadınların çalışması gerektiğini savunuyor.

ORTAK SORUMLULUK

Katılımcıların %69’u ev işlerinde sorumluluğun paylaşılması gerektiğini düşünüyor. %29’u ise sorumluluğun kadına ait olduğunu belirtirken, erkeklerin sorumlu olduğunu belirtenlerin oranı sadece %2. %61 çocuk bakımının ortak sorumluluk olması gerektiğini belirtirken, %39’u ise bu sorumluluğun kadına ait olduğunu ifade ediyor. Katılımcıların %44’ü yasalardaki yaptırımların ağırlaştırılmasının şiddeti önlemede etkili olacağını belirtirken, %22’si eğitimde şiddetle ilgili konulara daha fazla yer verilmesini, %15’i ise mevcut yasaların pratikte daha iyi uygulanmasının şiddeti önleyeceğini düşünüyor. %6’sı ise ne yapılırsa yapılsın, kadına şiddetin önlenemeyeceğini düşünüyor. Katılımcıların yanıtlarına göre kadın-erkek eşitliği konusunda ülkemizde hala büyük bir sorun olduğu ortaya çıkıyor.

BUGÜN ‘DÜNYA ASTIM GÜNÜ’

DÜNYA Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre tüm dünyada 339 milyon kişinin astım olduğu tahmin edilmektedir ve dünyada her yıl 400 binden fazla astıma bağlı ölüm olduğu bilinmektedir. 2 Mayıs Dünya Astım Günü, bu yıl ‘Astımda Doğru Tanı ve Doğru Tedavi İçin El Ele’ teması ile, GARD Türkiye kapsamında, T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği işbirliği ile toplum ve sağlık çalışanları için eğitim ve farkındalık toplantıları düzenleniyor.

 

‘MARKSİZM-2023’ BAŞLIYOR 

1992 

Yazının Devamını Oku

Biden, ABD Anayasası’nın 4 maddesini ihlal etti

28 Nisan 2023
ABD Başkanı Joe Biden’ın 24 Nisan dolayısıyla yeniden ‘Ermeni Soykırımı’ iddialarını tanıyan bir bildiri yayımlaması bir kez daha büyük tepkilere yol açtı.

Ancak bu kez ABD’de yaşayan Türklerin en önemli çatı kuruluşu olan ve kısaca ATAA diye bilinen Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi’nin (Kurulu’nun) yöneticileri, Başkan Biden’a bir mektup göndererek ABD Anayasası’nın dört maddesini ihlal ettiğini öne sürdüler, kendisini tutumunu gözden geçirmeye davet ettiler.

- İlk olarak Türkiye’nin eski Washington Büyükelçisi Şükrü Elekdağ tarafından gündeme getirilmiş olan bu tez, ABD Anayasası’nı esas alan bir dizi hukuki mütalaaya dayanıyor.

- ATAA’nın mevcut Başkanı Mazlum Koşma, Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Bülent Başol, Kurucu Başkanı Prof. Dr. Ülkü Ülgür ve eski başkanlarından Ergün Kırlıkovalı, birlikte imzaladıkları mektupta Başkan Biden’a şöyle seslendiler:

(Mektup ayrıca geçmiş başkanlara ve senatörlere de gönderildi.)

“Türk Amerikan toplumunun temsilcileri olarak bizler, bu mektubu Osmanlı İmparatorluğu’nun 1915’te Ermeni vatandaşlarına soykırım yaptığını iddia ettiğiniz o talihsiz 24 Nisan 2022 tarihli mesajınızdan duyduğumuz derin hayal kırıklığını ve üzüntülerimizi ifade etmek için kaleme aldık. Bu iddianız hukuki yollardan veya tarih araştırmaları ile hiçbir zaman ispat edilememiştir.

- Yeni seçilmiş Başkan olarak, devir teslim töreninde Amerikan Anayasası’nı ‘korumak, gözetmek ve savunmak’ için büyük bir ciddiyetle yemin ettiniz. Bütün bunlara rağmen, Sayın Başkan, Amerikan Anayasası’nın en az dört maddesini ihlal ettiniz.

- 24 Nisan mesajınızın Amerikan Anayasası’nın adil olma prensibiyle ters düştüğüne inanıyoruz. 1. ve 2. ihlaller adil olmanın temel prensipleri ile, 3 ve 4’üncü ihlaller ise özellikle Türk Amerikalıların ‘adil yargılanma hakkı’ ile ilgilidir.

- Osmanlı İmparatorluğu veya yöneticileri hakkında böyle bir yargılama yoktur ve hiçbir yetkili mahkemeden soykırım suçu işlendiğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, çok net ifade edelim ki, sizin 24 Nisan mesajınız Amerikan Anayasası’na, Amerikan iç hukukuna ve uluslararası yasalara tamamen aykırıdır.

Yazının Devamını Oku

‘Adaylar cebinizde’

27 Nisan 2023
Seçimlerde oy vereceğiniz adayları tanımak istiyor musunuz?

14 Mayıs’ta oy vereceğiniz milletvekillerini daha yakından tanımanız için hazırlanmış bir uygulama paylaşıyorum.

Türkiye’nin geleceği için önem taşıyan 2023 Genel Seçimleri’nde hangi partiye oy vereceğinize karar verdiniz mi? Muhtemelen verdiniz.

Peki seçtiğiniz partide aslında hangi adaylara oy veriyor olacağınızı biliyor musunuz?

Tüm adayların özgeçmişlerine, partilerine, bölgelerine, sıralamasına, hatta aynı sırada onlarla yarışacak olan rakip adaylara ve onlar hakkında tüm verilere tek bir uygulamada zahmetsizce ulaşmak istemez misiniz?

http://adaylarkim.com, bu soruların tamamına cevap bulabileceğiniz bir seçmen kılavuz sitesidir.

2023 Genel Seçimleri ile hayata geçip yerel seçimler ve diğer tüm çok adaylı sistemlere hizmet ederek, hem seçene hem de seçilene çoklu fayda sağlayacak ilk dijital yazılımdır. Tüm veriler, Yüksek Seçim Kurulu’nun http://ysk.gov.tr adresinde halka açılmış onaylı bilgiler olup KVK kapsamı dışındadır.  23 Nisan itibarıyla Google Play ve Apple Store’larda ‘Adaylar Kim’ olarak etkindir, bir tıkla indirilebilir.

‘Adaylar Kim’, indirmesi de kullanması da ücretsiz olan bir uygulamadır.

Siyasete uzun vadede yatırım yapan tüm adaylar açısından

Yazının Devamını Oku

‘Patlayıcı Mühendisliği’nin rolü... ‘Türkiye Ulusal Risk Kalkanı’ kurulu oluşturulmalı

26 Nisan 2023
Yüzölçümünün çok büyük bir bölümü deprem, heyelan, sel gibi doğal afet riski altında bulunan ülkemizin risk ve hasar azaltma politikaları geliştirerek kısa, orta ve uzun vadeli programlarla yerleşim birimlerini yeniden yapılandırması kaçınılmazdır.

Bu kapsamda kentsel yenileme sürecinin afet öncesi ve sonrasında; riskli yapıların yıkımı ile sağlam kaya birimlerinin bulunduğu lokasyonlarda oluşturulacak bina ve tesislerin temel-altyapı kazılarında ‘Patlayıcı Mühendisliği’ uygulama ilkelerinden yararlanılması; teknik, ekonomik yapılabilirlik yanında iş güvenliği ve çevre dostu yaklaşım açısından da zorunludur.

Ne yazık ki ‘Türkiye Ulusal Risk Kalkanı’ kurulunda; son zamanlarda metro, otoyol, baraj, boru hattı inşaatları ile madencilik başta olmak üzere ülkemizin imar ve inşa faaliyetlerinde önemli hizmetlerde bulunan ‘Patlayıcı Mühendisliği’ uzmanlık alanına yer verilmediği anlaşılmaktadır.

Deprem bölgemizde bu aşamada hızla gündeme gelen üç yüz binden fazla orta-hafif hasarlı binanın yıkımı ve 600 binden fazla binanın yeni yerleşim alanlarında inşaatı, oldukça büyük hacimlerin hareketini gerektirecektir. Bu faaliyetlerin teknik, ekonomik yapılabilirlik sınırları içinde hızla gerçekleştirilmesi için “Patlayıcı Mühendisliği” ilke ve uygulamaları ile yönetilmesi gerekmektedir. Gelecekte bu alanda yeni sorunların yaşanmaması için yetkili kurum ve kuruluşların dikkatini aşağıdaki hususlara çekmek isterim.

YAPILMASI GEREKENLER

‘Ulusal Risk Kalkanı’ modelinde ‘Patlayıcı Mühendisliği’ uzmanlık alanına yer verilmelidir.

- Yıkık ve çok ağır hasarlı binaların yıkım ve enkaz kaldırma çalışmalarının klasik makineli yıkım tekniği ile yapılması zorunludur.

- Artçı depremlerin sürmekte olduğu dikkate alındığında çok ağır hasarlı yapıların yıkımında can ve mal güvenliği açısından kesinlikle patlayıcı ile bina yıkımından kaçınılmalıdır.

- Orta hasarlı yapıların yıkımını hızlandırmak amacıyla, her bir yapının hasar durumu yeniden uzman bilirkişilerce tanımlanmak suretiyle patlayıcı mühendisliği ilkeleri kontrollü olarak uygulanmalıdır.

Yazının Devamını Oku