Paylaş
İl olma potansiyeli olan şehirlerden biri olan Çorlu’da gündemin birinci maddesi bir anda il meselesi oluverdi.
- Eğitim, sağlık, güvenlik ve çevre başta olmak üzere; ulaşım, erişim, kültür ve sosyalleşme alanları gibi yaşam kalitesinin göstergesi olan konular, çağdaş şehirlerin olması gerekenleri!
- Bu gereksinimlerin, hızla büyüyen insan kalabalıklarının ortasında, kalabalık hızla artarken yapılmaya çalışılması, koşan birinin ameliyat edilmeye çalışılmasından farksız!
- Göç büyük bir sorun. Bu sorun; çarpık şehirleşme, çarpık sanayileşme ve en önemlisi de çarpık planlama problemleri ile kendini gösteriyor.
- İl olma beklentimizin ana nedeni, planlamanın çarpıklıklarının, ‘yerinden’ yönetim ile, ‘yerinden’ denetim ile ve ‘yerinden’ planlama ile giderilmesi için tek çözüm olarak görmemiz.
Peki bu yerinden olma meselesi çözülünce ne olacak?
Yerinde eğitim, yerinde sağlık, kapsamlı güvenlik, izlenebilir ve sürdürülebilir çevre, gereklere uyumlu ve planlı ulaşım, rahat ve çabuk erişim, yeterli kültürel ve sosyal alanlara sahip bir ortam olacak. Bunu umuyoruz.
YAŞAM KALİTESİ
Vatandaşın evi dışında yaşadığı, kullandığı, geçip gittiği her alanda ihtiyaç duyacağı sosyal yapılara, etkinliklere ulaşabilirliği planlanacak. Şehrin sokakları, çarşıları, pazarları, alışveriş alanları yönetilecek, denetlenecek. Lokantalarında, kafelerinde, çay bahçelerinde, parklarında insanlar sağlıkla, güvenle yaşayacak. Ortak alanları halk sahiplenecek.
Aslında mesele bir nitelik-nicelik tartışması meselesinden öte gitmiyor. Olması gerekenlerin olması için illa paketin üzerindeki etiketin değişmesinin gerektiğini düşünmek de temel meselemiz olan çarpık planlama gibi çarpık bir bakış açısının tezahürü.
Kısaca, yukarıda birkaç maddesini belirttiğim eksikler giderilse; isterlerse köy yapsınlar. Mesele etikette değil, paketin içinden ne çıktığında. Murat SEVGİ
SUSUZLUKTAN YAZLIKÇILAR YANIYOR
Bodrum-Milas arasındaki yazlık sitelerden birinde site üyelerine çekilen uyarılardan bir ‘demet’ sunuyoruz: “Kıyıkışlacık civarında oluşan yeni arıza nedeniyle bu bölgeye su veremiyorlar. Arızanın yerini bulup gidermek için çalışılıyor. Bu durumda su seviyesi yarıya düşen depomuz devreye alınmıştır. Suyu itinayla kullanmanızı rica ederiz.”
(İki gün sonra HZR İşletme Müdürlüğü maalesef su problemini henüz çözemedi. Ekipleri sahada çalışmaya devam ediyor. Akşama doğru arızanın giderilmesini bekliyoruz.)
Lütfen ciddi tasarruf yapalım, suyu boşuna harcamayalım.
GÜNÜN SÖZÜ
“İnsan zihnini ve insan davranışını imal eden beyni tatmin edici bir şekilde anlamak için sosyal ve kültürel bağlamını dikkate almak gerekir.” Antonio DAMASIO
FINDIKTA BU YIL FİYAT 80-100 TL OLUR MU?
Karadeniz çiftçisi, temel geçim kaynağı fındığın hasadı için ağustos başında bahçelere girecek. Geçen yıl TMO tarafından 54 liraya satın alınan fındık taban fiyatının bu yıl 80-100 lira arasında saptanmasını istiyor üretici. Geçen sezon 54 lira ilk başlarda olumlu karşılanmış ancak serbest piyasada bu tutarın çok altında kalması ve TMO’nun kısıtlı alım yapması nedeniyle üretici mağdur olmuştu. Bölge halkı gözü gibi baktığı üründen yıllardır umduğunu bulamıyor. Ya don ve küllenmeden ötürü rekolte düşük oluyor ya beklediği taban fiyat verilmiyor,ya da tekel firmalar serbest piyasada üstünlük sağlayarak istediği atı oynatıyor. Yabancı sermayeli şirketler TMO’nun açıkladığı resmi fiyatın çok altında alım yapıyor. Tabii yitiren, bir yılın emeğinin karşılığını tam alamayan üretici oluyor. Geçimini fındıktan sağlayan 8 milyonu aşkın aile yüksek olasılıkla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duyuracağı taban fiyatı merak etmeye başladı. Beklenti, geçen yıl olduğu gibi hasat öncesi açıklanması yönünde.
HATAY’I UNUTMADILAR
Böyle hayırsever insanlar da var. İşinsanı Eyüp Kömeçoğlu ve yönetici arkadaşları, deprem bölgesinde Kurban Bayramı nedeniyle yapmış oldukları hayırları Üsküdar Belediyesi ile birlikte 500 kişilik konteyner kente teslim ettiler. Bu insanlar gibi şefkat duyguları gelişmiş daha niceleri vardı.
Allah kabul etsin! M.E.
ANLAŞILMAZ BİR SORU
Bazı gazeteler yazıyor, televizyonlar tartışıyor. Milletin kafası daha çok karışıyor.
Soru şu: Abdullah Öcalan siyasi mahkûm mu, terörist başı mı?
Millet bir şey anlamıyor bundan...
Bir de Öcalan’ın 2023 yılı içinde ev hapsine sokulacağı konuşulurken, cevap ne olabilir?
ADALAR SANATA DOYUYOR
Adalar Kültür Derneği, 2023 Yaz Kültür-Sanat Festivali’ne Bahçe Sineması’ndaki etkinliklerle başladı. İlk gösterim, salı günü Ömer Attila’nın sunumuyla ‘Marry ve Max’ isimli film oldu. Daha sonra cuma günü ‘Büyük Uyku’yu, cumartesi ise ‘Pal Sokağı Çocukları’nı izledik. Sunumlarını Hüsnü Çoruk yaptı. Cumartesi Bahar Alemdar ve Emine Ergün’ün karma resim sergisi açıldı. Pazar günü ise ‘Tiyatro Burada’, Konuralp Sunal’ın yazdığı ‘Hepsi de Ben’ isimli oyunu sergiledi. Daha neler var neler, izleyiniz.
BİLİYOR MUSUNUZ?
-CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un TBMM’deki konuşmasında, Ankara Mimarlar Odası Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın 2-9 Temmuz’da Kopenhag’da yapılacak UIA Kongresi’ne giderken, hususi pasaportunun iptal edildiğini öğrendiğini, bu şekilde kazanılmış hakkının iptal edilmesi üzerine avukatlarının yargıya başvurduğunu belirterek, “Kişisel eşyaların alınması suçtur. Bu suça müdahale etmemek de suçtur” dediğini...
HAYVANAT BAHÇESİ
- Koruma altında 160’ın üzerinde canlı ve 300’ün üzerinde bitki türü ile 30 yıldır faaliyet gösteren Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı’nın Kurban Bayramı tatili sürecinde 10.00-19.00 saatleri arasında açık olduğunu ve parkta bayrama özel bir dizi etkinlik düzenlendiğini...
Paylaş