Yalçın Bayer

İyi bayramlar I Babalar çocuklarınızın yanında içmeyiniz lütfen... E-sigara satıcıları ile mücadele edilemiyor

21 Nisan 2023
Yaklaşık iki sene önce Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, e-sigara, ısıtılmış tütün ürünleri ve ilgili her türlü aksam, yedek parça ve solüsyonların ithalini yasaklayan cumhurbaşkanı kararı alenen ihlal ediliyor.

Alışveriş merkezleri ve e-ticaret sitelerinde, ondan fazla markanın çok sayıdaki ürünü, açık seçik satılıyor.

E-sigara ve ısıtılmış tütün, sağlığa zararlı birer tütün ürünüdür. Türkiye’de 2013 yılında e-sigara reklamı, kapalı yerlerde içilmesi ve satılması yasaklandı. 25 Şubat 2020 tarihinde de 2149 Sayılı ‘Elektronik Sigara ve Benzeri Cihazlar ile Bazı Tütün Mamulleri ve Tütün Mamulünü Taklit Eder Tarzda Kullanılan Mamullerin İthaline İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı’ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak ne yasal düzenlemeler ne de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili kararlı ifadeleri yasadışı ticareti durdurmaya yetmiyor.Yüzlerce çeşit ürün yurda sokuluyor, tanıtımı, reklamı yapılıyor. Endüstrinin ‘yeni nesil’ dediği ürünler, faturalı ve garanti belgeli satılıyor. Teslimatı, moto kuryeler ve kargo şirketleri yapıyor. Tütün endüstrisi, e-sigarayı ve ısıtılmış tütün ürünlerini pazarlarken iki grubu özellikle hedefliyor. İlki, sigarayı bırakmak isteyenler. Bu gruba, e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerini, sigara bırakma yöntemi, hatta sigaradan daha sağlıklı diye pazarlıyor. Uzmanlarsa bunun doğru olmadığını belirtiyor. İkinci ve özellikle önemli hedefleri, çocuk ve gençler. E-sigara modası yaratılıyor. Rol modelleri influencer’lar. Onlara videolar çektirip nasıl kullanıldığı anlattırılıyor ve bunları yayınlatıyorlar. Deneyimleriyle ilgili bloglar yazdırılıyor. Sosyal medyada etiketler açılıyor. Telifsiz fotoğraf sitelerine, e-sigaralı fotoğraflar yükleniyor. Her şey o kadar açık ki arama motorlarından e-sigara satan yerlerin haritalı adresleri çıkıyor.

Çocuk göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı, 30 yılı aşkın süredir sigaraya karşı mücadele ediyor ve endüstrinin tüm taktiklerini yakından izliyor: “Hedefleri, çocuklar ve gençler. Sigaraya bağlı nedenlerle yılda 8 milyon insan yaşamını kaybediyor. Demek ki en az bu sayıda yeni müşteriye ihtiyaçları var. Ülkemizde yapılan anket çalışmalarında e-sigaranın gençler arasında yaygın kullanıldığı tespit edildi. Aromalı, tatlandırıcılı likitlerin ve e-sigaraların tütün kadar zararlı olmadığı algısı, gençleri bu alışkanlığa yönlendiren faktörlerin başında geliyor. Oysa bunlar nikotin bağımlılığının giriş kapısı olmakla kalmıyor, sağlığa hızla, büyük zararlar veriyor.”

ABD’de çocuklar ve gençler arasında e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünü büyük bir soruna dönüştü. Lise öğrencileri arasında e-sigara kullanımı, 2011 yılında yüzde 5 iken 2020 yılında yüzde 19.6’ya yükseldi. 2014 yılından 2020 yılına kadar, aromalı e-sigara kullanıcılarının oranı (genel içiciler arasında) yüzde 65.1’den yüzde 84.7’ye yükseldi. 2016’da, ABD’deki ortaokul ve lise öğrencileri arasında en yaygın kullanılan tütün ürününün e-sigara olduğu bildirdi.
(Bu çarpıcı haber diken.com’dan özetlenmiştir.)

CEVİZ EKİCİLERİNE SU YETMİYOR: TARIM SEKTÖRÜ TEHDİT ALTINDA

Küresel ölçekte en büyük sorunların başında gelen kuraklık, bugün varılan noktada hayatın her aşamasını olumsuz etkiliyor. “Kuraklık ve iklim değişikliği sadece ceviz yetiştiriciliği için değil, tüm tarım sektörü için en büyük tehdit” diye konuşan Ceviz Üreticileri Derneği Eşbaşkanı Ömer Ergüder, aldıkları tüm tedbirlere ve gösterdikleri çabalara karşın gidişatın endişe verici olduğunu belirtti.

Kuraklık her sektörü olumsuz olarak etkilemekle birlikte tarım sektörüne olan etkileri çok daha fazla hissediliyor. Bitkilerin ve meyvelerin büyümesinin yanında kökleri için de oldukça önemli olan su, hem verim hem de kaliteli ürün oluşumunu etkileyen son derece kritik bir faktör.

Yazının Devamını Oku

Sarayburnu’nda denizcilerin gururu ziyaretçi akınına uğruyor: TCG Anadolu’da 3 saat

20 Nisan 2023
Dünyanın ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’yu ziyaret etmek ancak mümkün oldu.

Ziyarete gelenlerin kuyruğu 3 kilometreyi aşıyordu. Önceki gün ziyaret edenlerin sayısı 21 bini bulmuş. İstanbullular için hayli şaşırtıcı sayılabilir. Çünkü Türkiye’nin dört bir yanından gemiyi görmek için insanların akın akın gelmesi, olağanüstü ilginin göstergesi sayılabilir. Özdemir Bayraktar’ın oğullarının ilgisi olmasaydı ve Almanya’dan gazeteci dostumuz Halit Çelikbudak’la bizim böyle bir ziyareti gerçekleştirmemiz mümkün olamazdı. Baykar Kurumsal İletişim’den Hayri Soygüzel programı hazırlamıştı. Sarayburnu’nda ünlü Atatürk Anıtı’nın sol kesiminde polis ve askeri kontrol noktasından geçerek devasa gemiye girdik. Deniz Kuvvetleri’nin güler yüzlü subay ve astsubayları bizi karşıladı. Öğrendiğimize göre, gemide ziyareti koordine eden 500 subay ve astsubay ile diğer görevliler de varmış. Üst katlara asansörle çıkılıyordu.

Askerler mükemmel bir ziyaret organizasyonu yapmışlar. Disiplinli bir giriş çıkış trafiği vardı. Bazı kişilerin, kuyrukta 4 saat beklendiğini öğrenince, ertesi gün geleceklerini ifade etmekten de geri kalmadıkları görüldü. Bu arada engelli vatandaşlara özel bir ilgi gösterildi.


Dün gemiyi ziyarete gelen askeri öğrenciler toplu halde anı resmi çektirdiler.

GEMİNİN YAPIM ÖYKÜSÜ

231 metre uzunluğunda, 32 metre genişliğinde, 58 metre yüksekliğindeki gemi, Türkon Holding’e bağlı Yalova’daki Sedef Tersanesi’nde yapılmış. Devasa görünümlü bu gemide uçuş, hastane, karargâh ekibi ve amfibi komandoları dahil, toplam personel sayısının 1223 kişi olduğunu öğrendik. TCG Anadolu’nun menzili ise 9 bin deniz miliymiş.

GEMİDE NELER VAR

Bayraktar TB3, Milli Muharip Uçak, Bayraktar Kızılelma, helikopterler, zırhlı personel taşıyıcılar, tanklar ve çıkarma gemisini yakından görme fırsatı bulduk, bunların özelliklerini uzman subaylar anlattılar, sorularımızı yanıtladılar. Bizim

Yazının Devamını Oku

Temmuz enflasyonuna dikkat

19 Nisan 2023
Temmuz ayında düşünülen asgari ücret zammı, çalışanların alım gücünü belki bir iki ay rahatlatır gibi görülebilir, ancak sorunlara çözüm olmaz.

Temmuz 1’den itibaren Türkiye’deki otomotiv, beyaz eşya, mobilya, turizm, yeme-içme, hizmet, tarım vb. sektörlerindeki üretim maliyet analizlerindeki işçilik payları, bütün sektörlerde en az yüzde 10-15’ten başlayarak, yeme-içme ve hizmet sektörlerinde belki yüzde 40-50’lere varan oranda fiyatlara yansıyacaktır. Hatta bu sektörlerin hammadde ve malzeme alımlarındaki fiyatlar da aynı işçiliklerden etkileneceği için artış oranları daha da fazla olacaktır!

Yani asgari ücrete yapılacak zam çözüm olmayacak, çalışanların alım gücünü arttırmayacaktır ve hatta enflasyonu körükleyecektir. Bu da tabii ki bir kısırdöngüye girerek enflasyonda kalıcı bir etkiye neden olacaktır.

Şu anda yapılması gereken, bu canavarla ciddi mücadele edilmesidir. Baz ve gelen yaz mevsimi etkisi ile zaten gerileyecek olan enflasyonun üzerine giderek tekrar canlandırmamak gerekir diye düşünüyorum. Ayhan İÇTEN

GÜNÜN SORUSU

SORU: Kendi üyelerine, adamlarına kıyan, listelerin dışında bırakan hangi partidir?

CEVAP: CHP!

BALIKÇI 133 YAŞINDA

Halikarnas Balıkçısı

Yazının Devamını Oku

Günde yirmi kere ‘Hahahahah’ diye gülebilir hasta durduk yere Şarlo filmi kanseri yener mi?

18 Nisan 2023
(Bir okurumuz, İstanbul Üniversitesi’nin eski rektörlerinden, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin emekli öğretim üyesi, değerli bilim insanı, onkoloji hocamız Prof. Dr. Bülent Berkarda’nın yazısını gönderdi. “Okumanızı ve uygulamanızı önemle öneririm” diyor. Biz de bu önemli yazıyı sunuyoruz.)

Düşünceler beyinde nöropeptit üretimini tetikler. Neşeli insan ile kederli insanın nöropeptitleri birbirinden farklıdır.

İyi şeyler düşünürsen iyi nöropeptitler üretirsin. Bunlar kan yoluyla tüm vücuda yayılıp bağışıklık hücrelerini çalıştırır. Bir tür enerji parçacığı gibi. Hastalarıma neşeli insanlarla buluşmalarını, neşeli kitaplar okuyup komedi filmleri izlemelerini öneriyorum.

Norman Kazan’ın bir kitabı vardır; orada ‘Kanseri her gün dört kere Şarlo filmi izleyerek yendim’ der.

Durduk yere kahkaha atarak da bilinçaltı kandırılabilir.

Hasta eğer mutsuzsa yine de neşeli filmler işe yarar mı?

Aslına bakarsanız sebepsiz de gülünebilir. Günde yirmi kere ‘Hahahahah’ diye gülebilir hasta durduk yere. Ama bunu şimdi kime anlatacaksın, bizim millet inanmaz böyle şeylere, şüphecidir. Halbuki beyin onu gerçek sanıyor. Şuuraltı kanar. Ne dersen ona inanır.

Kahkaha atıp iyiyim de; ‘İyiymişiz’ der. Kötüyüm de; ‘Kötüymüşüz’ der.

İnsan vücudu bir gemi gibidir. Emirleri kaptan verir, makine dairesi emirleri yerine getirir. Bizde de kaptan beyindir. Bilinçaltı da makine dairesi.

Yazının Devamını Oku

Partiler listelerinde temsilcilerimize sırtını döndü: Rumeli ve Balkanlılar kırgın

14 Nisan 2023
Bilimsel olarak kanıtlanmış 32 milyonluk nüfusumuza rağmen, TBMM’de yer alan partilerimizin ‘üst akılları’nın bizleri yine yok sayarak aday listelerinde yer vermediğini ve yok sayıldığımızı görmenin kırgınlığı içindeyiz.

- Partilerimizin her vatandaşımıza ulaşma, derdine derman olma ve helalleşme iddiasına rağmen, gönülleri yapacak, ‘Halil İbrahim Sofrası’nda camiamızı temsil edebilecek, sevilen, sayılan ve liyakatli Rumelili adaylara seçilebilecek sıralarda yer bulunamaması, vicdanları yaralamış ve temsilcisi olduğumuz insanlarımızın infialine sebep olmuştur.

- Vatan ve millete hizmet amacı ve STK’larımızın desteğiyle, sorumluluk alarak, elini taşın altına koyan temsilcilerimizin yok sayılmasını, partilerimizin akıl tutulması olarak değerlendiriyor, en kısa zamanda bu yanlışın düzeltilmesini bekliyoruz.

- Yüzde 0.5 oyu dahi olmayan partilere büyük ödünler vererek yanlarına alma çabalarına rağmen, Türkiye nüfusunun yüzde 37’sini temsil eden Rumeli camiasının temsilcilerine sırtını dönen siyasi partilerimizin genel başkan ve yetkili kurullarına; yıllardır uygulanan “Adaylar bizden, oylar sizden” mantığının sürdürülemeyeceğini, siyasetin her kademesinde içimizden çıkan adayları görmek, hak ettiğimiz oranda temsil edilmek istediğimizi önemle hatırlatıyoruz.

Kamuran ATAKAN 

Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı

ATATÜRKLÜ ARMA YENİDEN SÜPER LİG’DE

Yılport Samsunspor, 11 yılın ardından hak ettiği yere, Süper Lig’e döndü. Formasında Atatürk armasını taşıyan tek kulüp olan Samsunspor, yılların özlemini bu sezon dindirdi ve 11 yılın ardından Süper Lig’e geri geldi.

Eyüpspor’un kendi sahasında Gençlerbirliği’ne 2-0 yenilmesinin ardından, Spor Toto 1. Lig’de sezonun bitimine 6 hafta kala şampiyonluğunu ilan etti. Vefakâr taraftarları kutlamalara başladı.

Yazının Devamını Oku

Bergama Zeus Sunağı Türkiye’ye iade edilir mi

13 Nisan 2023
ALMANYA, sömürge döneminde bugünkü Nijerya’dan getirilen tarihi Benin bronz heykellerini iade etti.

Sıra şimdi ‘Bergama Zeus Sunağı’na geldi galiba. Berlin Eyaleti Çeşitlilik ve Ayrımcılıkla Mücadeleden Sorumlu Müsteşarı Saraya Gomis, bir süre önce sunağın Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini söylemişti.

Gomis’in bu sözleri tepkiyle karşılanmış, Almanya eserin ülkeden çıkışına ilişkin olarak Osmanlı ve Alman imparatorlukları arasında 1878’de yapıldığı iddia edilen bir anlaşmayı öne sürmüştü... Anlaşma, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1874’te kabul ettiği Asarı Atika Nizamnamesi’ne dayanıyor. Nizamnamede, kazıda bulunan eserlerin üçte birinin kazı çalışmasını yapan ülkeye, üçte birinin devlete ve üçte birinin arazi sahibine verileceği belirtiliyor.

Bu konuda yeni bir gelişme daha yaşandı. Önde gelen günlük Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, geçtiğimiz günlerde ‘Bergama Sunağı’nı Geri Verin’ diyerek bir başmakale yayınladı. Yorumda, “Benin’in yirmi ünlü bronzu iade edilirken ‘uluslararası kültürel politikada bir dönüm noktası’ndan söz ediliyordu. Uluslararası kültür politikasının dönüm noktası nerede?” diye soruluyor, “Neden bu dönüm metaforunu daha somut terimlerle ifade etmiyorsunuz? Bergama Sunağı neden iade edilmiyor?” diye devam ediliyordu.

Bergama Zeus Sunağı, günümüzde Bergama olarak anılan antik Pergamon şehrinde, Pergamon Krallığı’nı yöneten Attalos Hanedanı tarafından M.Ö. 2. yüzyılda yaptırılmış, anıtsal, dinsel bir yapı. Bu görkemli yapının kalıntıları, 1870’li yıllarda Alman inşaat mühendisi Carl Humann tarafından, o zamanın Prusya’sına götürülür. Şimdi Berlin’deki Pergamon (Bergama) Müzesi’nde sergileniyor. İncil’de adı geçen 7 yedi kiliseden biri Bergama’da ve Zeus Sunağı’ndan da bahsedilmekte.

Alman mühendis Carl Humann 1870’li yıllarda Bergama-Dikili yolunu yapmak için Osmanlı Devleti’ne gelmiş. İlginç bir tesadüf mü yoksa ilahi adalet mi bilemiyorum ama sunağı bulunduğu topraklardan götüren Carl Humann, 1876’da İzmir’de 57 yaşında ölür. İzmir’e gömülür ama Katolik Mezarlığı kapatılınca mezarı Bergama’ya nakledilir. Berlin’de Brenzlauer-Berg semtinde Carl Humann İlkokulu ve Humannplatz Meydanı, doğduğu Essen kentinde de Carl Humann Lisesi var. Bu konuyu takip etmekte yarar var.

NOT: Berlin’deki Müzeler Adası’ndaki en büyük ziyaretçi cazibe merkezi, yenilenmek üzere 2027 yılına kadar kapatıldı. Müzenin tüm bölümlerinin tamamen yenilenmesi en az 2037’ye kadar sürecek. 1.2 milyar Euro’dan fazlaya mal olacak.

BALKANLAR’IN KÜÇÜK ÜLKESİNDE BÜYÜK DEĞİŞİM

ADRİYATİK

Yazının Devamını Oku

Doğu ve Güneydoğu’da aşiretler ve adaylar

12 Nisan 2023
14 Mayıs 1950 seçimlerinde CHP Doğu ve Güneydoğu aşiretlerinden büyük destek almıştı.

Bu desteği 1954’te Demokrat Parti’ye kaptırdı. Demokrat Parti, Bucak aşiretinden Mustafa Remzi Bucak’ı ve Melik Fırat’ı vekil listesine alarak aşiretlerin desteğini almaya başlamıştı. Uzun yıllar aşiretler iktidarlara büyük katkılarda bulundular. Özellikle Demirel, aşiretler ile bütünleşmişti. Günümüze baktığımızda aşiretlerin eski devasa gücünün zayıfladığını görüyoruz. Çünkü aşiret mensupları arasında bölünmeler ve bireysel adaylıklar söz konusu olmaya başladı. Bu durum, aşiretlerin eski ağırlığını ortadan kaldırdı. Korucu aşiretleri ile bilinen Şırnak’ta Tatar aşireti mensubu dört kişi ayrı ayrı partilerden aday oldular. Diyarbakır’a baktığımızda da Ensarioğulları aşireti mensupları ayrı partilerden aday oldular. Kendi içinde bütünlüğü sağlayan Bedirhanoğlu aşireti ve Elçi aşireti CHP’de yer bulabildi. Bir zamanlar Demirel’in sağ kolu olan Bucak aşireti reisi Mehmet Celal Bucak’ın oğlu Fatih Bucak ve yeğenleri hiçbir partiden yer bulamadılar. Aynı durum İzol aşireti için de geçerlidir. Parti listelerinde yer bulamayan aşiret üyelerinin mensupları, seçimlerde bağımsız aday olarak yarışa katılmayı tercih etmek durumunda kaldılar. Aşiretler dünden bugüne genelde büyük partileri tercih etmekte, HDP’ye de mesafeli davranmaktadırlar.

DENGELER DEĞİŞTİ

HDP, bölgede aşiretler yerine, Kürtler arasında tanınmış isimlere öncelik vermeyi strateji olarak benimsemektedir. Yani bölge aşiretleri bölünüp bireysel hareket ettikleri için yeterli gücü elde edemiyorlar. Bu durumu gören aşiret üyeleri tercihlerinde bağımsız hareket ediyorlar.

Dr. Ramazan TOPDEMİR

GÜNÜN SÖZÜ

Unutmayalım

Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören bir ilke olmasının yanında, aynı zamanda demokrasinin, din ve vicdan özgürlüğünün, özgür düşüncenin temel dayanağıdır. Ülkemizde hukuk birliğinin ve demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan laiklik ilkesi, kadın haklarının da güvencesidir.” Nazan MOROĞLU

CHP ALMANYA’YI UNUTMUŞ

Yazının Devamını Oku

En sıkışık parti CHP

11 Nisan 2023
AKP’de büyük değişim oldu.

AKP’nin 600 adayından  113’ü kadın. Bir önceki seçimde kadın aday sayısı 78’di ve bunların sadece 45’i seçilebilmişti. Meslek dağılımında hukukçuların ağırlıklı olduğu görüldü.

Partiler yeni isim ortaya çıkarıp olabildiğince listelere yerleştirme imkânı buldular. En ‘sıkışık’ olanı CHP idi. 285 vekilden 196’sı liste dışında kaldı. Önceki dönemde 78 kadından 45’i seçilmişti.

GÜNÜN SÖZÜ

Bugün hayal dahi edilemeyen yerlere ulaştık. Türkiye’yi sadece elit, beyaz, bir avuç mutlu azınlığın ülkesi olmaktan çıkardık. Bu ülkenin Romanların da vatanları olduğunu, Romanların da bu ülkenin ayrılmaz parçası olduğunu kabul ettirdik.”

Recep Tayyip ERDOĞAN

ERZURUM’A 40 YILDAN BERİ İDDİALI ADAY

TİP VE YEŞİL SOL SÜRPRİZ YAPAR MI?

-

Yazının Devamını Oku