Paylaş
Tanıl Bora ile Ruşen Çakır’ın ‘Medyascope’ta ilginç bir söyleşisi vardı kitap üzerine. Şimdiki siyasetçiler ile siyasete girecek gençlerin öğrenecekleri çok şey var. Bora tam bir ‘Demirelolog’ olmuş. Demirel, 1940, 50 ve 60 sonrası doğumlular için ‘ömür dünyası’na damga vurmuş önemli bir devlet adamı... Bora’ın anlatımına göre: “Neredeyse ‘hep başbakan’dı Demirel. Kurduğu 7 hükümetin 2’si askeri darbeyle devrildi; her iki darbeyi de atlatıp siyasal hayatına devam edebildi. 1960’ların, 1970’lerin, 1980’lerin ve 1990’ların siyasi zeminini tahkim etmişti; iktisadi hayatının da fikir babasıydı. Anti-komünizmle sarmalanmış bir sağ siyaset aklının, propaganda biçiminin ve demagojiyi de ihmal etmeyen bir söyleyişin ya da söylemeyişin erbabıydı! Ancak hiç kuşkusuz kendine mahsus bir dilin ve kelamın da sahibiydi. Milliyetçi ve muhafazakâr, hoşnutsuzlukları devletle barıştırarak, ‘devlet fikri’nin adamlığına uzanan bir siyasal kariyere ulaştı. ‘Devlet aklı’nın mühendisliğini yaptı!”
Bora, Demirel biyografisinde, bir şahsın hayat hikâyesiyle sınırlı olmayan, Türkiye’nin 1940’lardan 2000’lere kadarki sosyal, siyasal, kültürel, zihinsel tarihinin çarpıcı bir anlatımını sunuyor. Siyasal dünyanın da gündelik hayatın da milletin de devletin de dönüşümünün Demirel portresinden yansımasına bakıyor; Demirel’in dilinden ve elinden dökülen bir tarihin yanı sıra, o tarihin o dilden neler çektiğini de kapsamlı bir şekilde inceliyor. Tanıl Bora’nın kaleme aldığı bu biyografi, anekdotlarla örülü bir Demirel öyküsü değil, bir fenomen etrafında ülkenin en önemli siyasal öneminin tarihini anlatıyor – üstelik çok uzun bir dönemin!
Tanıl ve Çakır’ın sohbetinde, Demirel’in bürokrasi ve siyaset sahnesine ‘yıldız’ gibi gelişi anlatılırken, Özal ve Erbakan’dan ayrışan siyasi kimliği de vurgulandı.
YENİ DEMİREL İSTER MİSİNİZ?
Muhafazakârlık, milliyetçilik, otoriterlik, devletçilik, globalizm ve en sonunda daha özgürlükçü ve laik bir anlayış... Evet, Demirel tam bir ‘mozaik’ti ve bu anlayışları konjonktürün gerektirdiği şekilde kullandı. Devletin bekası onun için her zaman öncelikli oldu ve bunun ancak ‘rıza’ ile sağlanabileceğini biliyordu.
Ne dersiniz, CHP’ye Demirel vasfında bir lider aransa yakışır mı? CHP tabanı bunu kabul eder mi?
Yoksa bulunması zor mudur?
GÜNÜN SÖZÜ
“Kendini methetme; iyiysen başkaları görür. “
(Çerkes Atasözü)
CAHİT ZARİFOĞLU’NDAN:
Üstadım dedim,
“Bayrama ne alayım”?
Dedi ki:
“Birkaç piri faniden gönül al,
Birkaç çocuktan gülücük al,
Birkaç fakirden de dua al.”
“Üstadım” dedim,
“Bayram’da ne keseyim”?
Dedi ki: “Önce gıybeti/dedikoduyu kes,
Kul hakkı yemeyi kes,
Yalan söylemeyi kes,
Haram yemeyi kes,
Adam kayırmayı kes,
İsrafı kes,
Kötülükten irtibatı kes.”
“Bunları kesmezsen, ne kesersen kes beyhude.”
MESAJ PANOSU
‘HER ŞEY GÜZEL OLMUYOR’
◊ Bakın bütün konuşmalarına, en genel anlamlı ‘sol’ bir partinin genel başkanlık koltuğuna talip olan İmamoğlu’nun tek bir sol söylemi, hareketi, siyaseti var mı?
“Her şey güzel olacak!”
◊ Peki Ekrem İmamoğlu CHP’nin başına gelecek mi?
◊ Bence geçmese de bildiğiniz CHP bitmiş demektir.
◊ Kılıçdaroğlu kalırsa...
◊ CHP irtifa kaybeder. Hakan GÜLSEVEN
◊ İştirak etmediğimiz, çilesine katlanmadığımız bir kurtuluş mümkün değildir. Aykut EDİBALİ
◊ İktidar, insan haklarına dayalı adaletle güçlenir. Tüm yönetenleri adil olmaya çağırıyoruz. Şenal SARIHAN
◊ Topunuz, Kurtuluş Savaşımızda vatanımıza saldıran emperyalist devletlerin modern ordularının tırnağı olamazsınız. Onlar Atatürk’ü yenemedi, sizler mi yeneceksiniz? Yenemezsiniz! Rifat SERDAROĞLU
ÇİPRAS’IN ÖRNEK İSTİFASI
Yunanistan’da yapılan son seçimlerde beklenenin altında oy alan sosyal demokrat çizgideki Syriza’nın lideri Aleksis Çipras, görevinden istifa etmiş!
Demokrasi kültürüne dair bu güzel örneğin, kaç yenilgi olursa olsun koltuğundan kalkmamak için direten liderler başta olmak üzere, vekilliği iki-üç dönem değil, altı dönem, hatta yedi dönem yapacak kadar koltuk sevdasına kapılan tüm ‘ikbalsever’ siyasetçilere ders olmasını dileyelim.
Bakarsınız, komşumuzdan alınacak o ders sayesinde, tüccar ruhlu profesyonel politikacıların elinde iyice kireçlenen siyasi yapılar da kurtulmuş olur.
BİLİYOR MUSUNUZ?
Çanakkale Merkez’e bağlı Kepez beldesinde bulunan limana, yıl sonuna kadar 43 dev kruvaziyer gemiyle 20 binden fazla yolcu gelmesinin beklendiğini...
Paylaş