Yalçın Bayer

İstanbul’u kurtaracak bir öneri

22 Eylül 2017
RANTIN dayanılmaz cazibesi imara açılan arazi miktarını, yapılaşma oranını ve insan nüfusunu İstanbul’da her geçen gün katlayarak artırıyor.

Gerekli önlemlerin hızla alınmaması halinde çok yakın bir gelecekte mevcut orman varlığı sağlıklı yaşam için asla yeterli olmayacak. ‘Hava kirliliği’, ‘kuraklık’, ‘sel ve su baskınları’ gibi doğal afetlerin yaşanma riski gittikçe artacak.

Nüfusla birlikte şehirleşmenin de hızla büyümesi bugüne kadar henüz imara açılmamış su havzaları ile askeri alanların üzerindeki baskıyı olağanüstü artırmıştır. Ne ‘çevre düzeni planları’ ne de ‘imar yasaları’ söz konusu baskıyı tamamen bertaraf edebilecek.

Daha yaşanılabilir bir İstanbul için su havzaları ile askeri alanlardaki yapılaşma yasağının ‘anayasal güvenceye’ alınmasının kaçınılmaz olduğu gün gibi ortadadır.

Bunun için de söz konusu sahaların mülkiyetine bakılmaksızın tamamen ağaçlandırılarak ormana dönüştürülmesini ve orman vasfıyla tapuya tescil edilmesini öneriyoruz.

İstanbul’daki su havzaları ile askeri alanların ormanlaştırılmasıyla yıllardan beri yaşanmış olan orman tahriplerinin de bir şekilde rövanşı alınacaktır. Kuzeyde yoğunlaşmış ormanlık alanlar kısmen de olsa ilin geneline yayılacak. Böylece kişi başına düşen ‘aktif yeşil alan’ miktarında önemli ölçüde artış sağlanacak. İmar rantına yönelik beklentiler de tamamen son bulacaktır.

Doğal çevrenin tahribinden kaynaklanabilecek felaketlerin yaşanma riski de en az düzeye inecektir. Kısacası, İstanbul kurtulacaktır.

Ne diyorsunuz? İnanan ‘parmak’ kaldırsın bakalım.

GÜNÜN SÖZÜ

Yazının Devamını Oku

Kentsel dönüşümde çıkan bu malzemeler nereye gömülüyor: Asbeste dikkat

21 Eylül 2017
İBB/Bahçelievler Meclis üyesi Mehmet Berke Merter, kentsel dönüşüm kapsamında Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a dikkat çeken sorular yönelterek “İstanbul’da yıkım ve hafriyat konusunda yönetmenlikler uygulanıyor mu? Bu yönetmelikler İstanbulluları asbest ve başka zehirli maddelerin saçtığı tehlikelerden korumaya yeterli mi? Asbeste karşı ne gibi önlemler alınmıştır; alınmıyorsa ne tür önlemler almayı düşünüyorsunuz? İstanbul genelinde asbest için özel hazırlanmış hafriyat döküm alanları var mı? Varsa nerelerdedir? CHP’li iki belediye Kadıköy ve Maltepe dışındaki ilçe belediyelerini uyarmayı düşünüyor musunuz?” diye sordu

CHP’li İBB Meclis üyesi Berke Merter daha sonra şöyle konuştu:

“İstanbul’da şimdiye kadar maalesef sadece CHP’li iki ilçe belediyesi olarak Kadıköy ve Maltepe bu büyük sağlık tehdidini ciddiye almış görünüyorlar. Kadıköy Belediyesi, kentsel dönüşüm faaliyetlerinin yoğun devam ettiği ilçede, eski binaların yıkımı sırasında halk sağlığını tehlikeye atabilecek asbest gibi kanserojen maddelerin temizlenmesi zorunluluğu getirdi” övgüsü ile bahsederek İstanbulda ki tüm ilçe belediyelerini göreve çağırdı.

“İnsana, çevreye, doğaya ve yer altı sularına oldukça zarar veren asbest için İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ve bütün ilçe belediyelerimizi asbest konusunu daha ciddiye almalarını ve İstanbul halkını bu sağlık tehdidine karşı korumaya davet ediyoruz” diyen CHP’li Berke Merter, Başkan Kadir Topbaş’a şu soruları yöneltti: 

 

KONTROLSÜZ KENTSEL DÖNÜŞÜM

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul halkının sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden asbeste karşı ne gibi önlemler almıştır ve ne tür önlemler almayı düşünüyor? İstanbul’u bekleyen bu sağlık tehdidinin boyutunu tespit eden bilimsel çalışmalar yaptırmayı düşünüyor musunuz? Kontrolsüz kentsel dönüşüm çalışmalarında kaç vatandaşımızın sağlığına ve hayatına mal oldu? Uzun vadede olabilecek bu konuda herhangi bir bilimsel çalışma yapıldı mı? İstanbul genelinde asbest için özel hazırlanmış hafriyat döküm alanları var mı? Varsa nerelerdedir? Çalışanların sağlığı için gerekli önlemler alınıyor mu, çalışma şartlarına uyuluyor mu? İstanbul’da döküm sahalarında asbest ve başka zehirli malzemeler konusunda denetimler yapılıyor mu? Eğer yapılıyor ise bu denetimlerin sonuçları nelerdir? İstanbul’da yıkım ve hafriyat konusunda yönetmenlikler uygulanıyor mu? Bu yönetmelikler İstanbulluları asbest ve başka zehirli maddelerin saçtığı tehlikelerden korumaya yeterli mi? Büyükşehir Belediyemizin 31 Aralık 2010 tarihinden önce yaptırmış olduğu binalarımızda, herhangi alanda asbestli malzemeler kullanıldı mı? Kullanıldıysa gerekli önlemlerinin alınarak, Belediye binalarımızda çalışan insanlarımızın sağlığını korumaya davet ediyoruz.

 

BAŞBAKAN UYARIYOR AMA İMAR DOSYASI YİNE REKOR KIRIYOR

Yazının Devamını Oku

Islah edemedik ithalatı sevdik

20 Eylül 2017
TÜRKİYE hayvancılık ve ette yaşadığı sorunları aşabilmek için yeni bir model üretim sürecine giriyor. Aslında girmiş de yeterince mesafe alamamış henüz; sıkıntıları giderebilmek için belki en az 15-20 yıllık bir süre gerekiyor. Aynı sütte olduğu gibi...

Bunun yolunu daha ileri götürmek amacıyla Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği kurulmuş ama ‘et sıkıntısını’ daha aşamadığımız ortada... Ama hem ‘bürokratlar’ hem ‘siviller’ ortaklaşa bir çaba göstermeye başlamışlar.

İki yıl önce ‘Dünya Simental Fleckvieh Federasyonu’nun 22. Kongresi’nin İzmir-Selçuk’ta yapılması kararını çıkarmışlar. Bu federasyon hem dünyada hem de AB’de örgütlü. Taraflar Palm Wings Oteli’nde bir araya geldi.

200’e yakın Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği’nin il örgütleri dışında, 19 ülkeden 75 ‘et ve süt’ uzmanı gelmişti; Kanada, Amerika, Almanya, Avusturya, Çekya, İtalya ve Macaristan’dan gelenlerin simental üretimini nerelere taşıdıklarını üzülerek izledik.

ATATÜRK’Ü ANLAMAYANLAR

Ah Atatürk’ün dedikleri yerine getirilmiş olsaymış... Bugün orası burası didiklenmeseymiş... Bakanlığın sunumunda, Türk hayvancılığının nasıl geliştirilmeye çalışıldığını anlatan filmde; Atatürk, Macaristan’dan getirilen simental ırkı hayvanlarla ilgili olarak yabancı bilim adamlarından bilgi alıyordu. Atatürk’ün Ankara’nın bozkırında AOÇ’u kurduğunda en önemli hedeflerinden birisi ülkeyi dünyanın modern tarım teknikleri ile tanıştırmaktı; bunu filmi seyrederken hissediyorsunuz... Türkiye’nin en önemli tarım yazarlarından Ali Ekber Yıldırım da toplantıyı dikkatle izliyordu. Bize şunları anlattı:

“Simental ırkı hayvanlarla ıslah çalışması yaparak Türkiye’nin hayvancılıkta gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşması hedeflendi. O yıllarda başlatılan ıslah çalışmaları daha sonraki yıllarda sürdürülemedi. Bunun yerine kolay olan yol, ithalat tercih edildi” diyordu. Öğreniyoruz ki; “19 yy’da simental ırkı hayvanı olan ABD, ıslahla hayvancılığını geliştirdi. Kırmızı beyaz olan simentaldan tamamen siyah simental hayvan ırkını geliştirdi. Simental ile angusu melezleyerek simangus ırkını geliştirdi. Fransa’da simental ırkından ıslah çalışması ile bugün dünyada çok yaygın olan montbeliard ırkını geliştirdi.

Türkiye ise, 1989’da İtalyanlarla anafi, 1990’larda Almanlarla GTZ projeleri ile ıslah çalışmalarında istenen başarıyı sağlayamadı. 1998’de kurulan Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği ıslah konusunda çalışmalar yapmaya başladı.

Evet, bu toplantı ile

Yazının Devamını Oku

Partiler ve odalarda seçim heyecanı

15 Eylül 2017
YÖRESEL Ürünler Fuarı için bulunduğumuz Antalya’da siyaset kulisleri de oldukça hareketliydi.

Fuara siyasilerin yoğun ilgisi vardı. AK Parti kanadından Antalya Milletvekili olan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile 7 Haziran seçimlerinde Antalya’dan vekil seçilen daha sonra Karaman milletvekili olarak Meclis’e giren Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan da fuara katılmıştı. CHP’den ise Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı iken milletvekili seçilen, partisinin Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak hazır bulundu.

Bu kadar siyasetçi bir araya gelince konu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kimlerin aday gösterileceği üzerine yoğunlaştı. AK Parti’nin halihazırdaki başkan Menderes Türel ile devam edeceği söyleniyor ama CHP’de durum farklı.

 

CHP’DE DÖRT ADAY

CHP’de büyükşehir belediye başkan adaylığı için 4 isim konuşuluyor. Bunlardan biri CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak Ankara’da görev yapan milletvekili ve eski ATSO Başkanı Çetin Osman Budak. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı olmadığı sürece Budak’ın Ankara’daki görevine devam etmek istediği belirtiliyor. Diğer iki CHP’li milletvekilinden Niyazi Nefi Kara’nın bu göreve istekli olduğu dillendirilirken özellikle AK Partililer de Mustafa Akaydın ismini ortaya atıyor. 19 yıldır Konyaaltı Belediye Başkanlığı görevini sürdüren Muhittin Böcek’in ismi daha yüksek sesle dillendiriliyor. 

 

MUHİTTİN BÖCEK SAHNEDE

CHP

Yazının Devamını Oku

'Coğrafi işaret'in ne olduğunu öğrenmek istiyor musunuz?

14 Eylül 2017
ANTALYA Ticaret Borsası’nın bir çocuğu var: 8 yaşında...

Bu çocuğun adı Yöresel Ürünler Fuarı; YÖREX.

Bu çocuktan 20 yaşındaki bir delikanlının hızını, dinamikliğini beklemek mümkün değil. Ama bu çocuk gayretli, dersini çalışıyor. Antalya Ticaret Borsası’nın TOBB’un desteğiyle sürdürdüğü bu fuar, butik üretim yapan konvansiyonel tarımdan uzak, yani üreticilerin buluştuğu bir ‘arena’... 2018 yılında Fransa’da yapılacak dünyanın en büyük ikinci gıda fuarında rüştünü ispatlayacak.

TOBB’un, YÖREX markasıyla bu fuarın Fransa’da yer alması için görüşmeleri sürdürdüğünü öğrendik.

71 ilden 200’ü özel girişimci, 16 kalkınma ajansı, oda ve borsalar, yerel yönetimler, kooperatifler ve belediyeler, il ve ilçelerinde ünlenmiş, gerek yerel pazarda gerek ulusal pazarda yer etmiş yöresel ürünlerini bu fuarda tüketicilerle birebir buluşturuyor. Evet, bu fuarda son günlerde kim bunlar dediğimiz aracılar var ya... Onlar bu fuarda yok. Kitle turizminin başkenti Antalya parayı hep taşa, toprağa, çimentoya, demire yatırdı. Gelin görün ki, dünya değişiyor. Değişimde diplomasi en önemli araç. Diplomasinin göbeğinde ekonomi, enerji var. Türkiye jeopolitik hataların bedelini şimdi ödüyor.

Yazının Devamını Oku

Hafriyat vurgununa son

13 Eylül 2017
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi’nden bir dostumuz “Hafriyattaki rant paylaşımına Danıştay 2’nci kez dur dedi. 10 yıllık mücadelenizin haklılığı Danıştay’ın 2’nci kararıyla bir kez daha teyit edildi.

Bu mücadelede siz olmasaydınız bu aşamaya asla gelinmezdi” diye konuştu. Böyle okurlarımıza biz de teşekkür ediyoruz. O mücadeleyi kendilerine bayrak yapan bürokratları esas ayrıca kutlamak gerekiyor.

Ama önce başa dönelim:

Danıştay’ın 8. Dairesi, 2015 yılında Danıştay İdareler Kurulu’nun iptal ettiği yönetmenliğin yenisinin de yürütmesini durdurarak ormanlardaki maden ocaklarının hafriyat toprağıyla iyileştirme yetkisini belediyelere devreden uygulamanın hukuka aykırı olduğunu 2. kez onaylamış oldu.

Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla ilgili yönetmenliği Danıştay’a taşıyan ‘Orman Mühendisleri Odası’nı kutluyoruz; meslekleri adına tarihe geçecek başarıya imza attılar.

Yazının Devamını Oku

Hafriyat vurgununa son

12 Eylül 2017
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’nden bir dostumuz “Hafriyattaki rant paylaşımına Danıştay 2.kez dur dedi. 10 yıllık mücadelenizin haklılığı Danıştay’ın 2. kez kararıyla bir kez daha teyit edildi. Bu mücadelede siz olmasaydınız bu aşamaya asla gelinmezdi” dedi. Böyle okurlarımıza biz de teşekkür ediyoruz. O mücadeleyi kendilerine bayrak yapan bürokratları esas ayrıca kutlamak gerekiyor.

Ama önce başa dönelim:

Danıştay’ın 8.Dairesi, 2015 yılında Danıştay İdareler Kurulu’nun iptal ettiği yönetmenliğin yenisinin de yürütmesini durdurarak ormanlardaki maden ocaklarının hafriyat toprağıyla iyileştirme yetkisini belediyelere devreden uygulamanın hukuka aykırı olduğunu 2. kez onayladı.

Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla ilgili yönetmenliği Danıştay’a taşıyan ‘Orman Mühendisleri Odası’nı tebrik ediyoruz. Meslekleri adına tarihe geçecek başarıya imza attılar.

Danıştay kararlarının durdurduğu rantın büyüklüğünün basına yansıdığından (300 milyon dolar) kat be kat fazla olduğu uzman raporlarıyla sabittir.

Cazibesinin çok yüksek olduğu İstanbul’daki hafriyat rantında oynanan ‘Bizans oyunlarını’ bıkmadan ve usanmadan bu köşede sık sık dile getirmiştik.

Amacımız, ne birilerine hakaret etmek, ne birilerini zan altında bırakmak ne de yönetime muhalif olmak değildi. Sadece milletimizin ana sütü gibi hakkı olan milyarlarca dolar değerindeki kamu kaynağının ihalesiz sistemlerle peşkeş çekilmesine engel olabilmekti. 

Yazdıklarımızın hepsi somut bilgi, belge ve uzman görüşüne dayalı gerçeklerdi ve hiçbirine de bu güne kadar doyurucu cevap verilememişti.

Rantın cazibesi o kadar kör, o kadar sağır etmişti ki; ne ısrarla söylenenleri duyabilen kulak ne de

Yazının Devamını Oku

Eğitim birliğini darmadağın etmek bu ülkeye ihanettir  

8 Eylül 2017
TEVHİD-İ Tedrisat Kanunu (Eğitim Birliği) İnkilap Kanunları arasında sayılarak, Anayasa m.174 ile koruma altına alınmış olup, Saruhan Mebusu ve Maarif Vekili Vasıf Bey’in 57 arkadaşı ile birlikte verdiği yasa tasarısı ile 3 Mart 1924 tarihinde kabul edildi.

Kanunun gerekçesinde “Bir millet bireyleri ancak bir eğitim görebilir, iki türlü eğitim bir ülkede iki türlü insan yetiştirir, bu ise duygu ve düşünce birliği ile dayanışma amaçlarını tamamen yok eder” ifadeleri yer alıyor.

Mustafa Kemal “Ülke çocuklarının birlikte eğitim ve öğrenim görmek zorunda” olduğunu, öğrenim birliğinin ülkenin ilerlemesi için büyük önem taşıdığını...” ileri sürmüştü.

Son dönemlerde, İmam Hatip öğrenimine ağırlık verilmesinin etkisi, MEB’in yeni müfredatında görülmeye başlandı.

Evrim, Atatürkçülük gibi mefhumlar belirsizleştirilirken, cihat kavramı, selefi dönem referanslarına göre sisteme giriyor.

Kocaya itaat, ibadet seviyesine çıkartılıyor, genç yaşlarda evlilik ‘örf’ olarak, dayatılıyor.

Sonuç olarak, tekli bir yapı görünümü altında yeni müfredatta dini (selefi/mezhebi) argümanlar kullanılarak, öğrenim/eğitim birliği ilkesi ihlal ediliyor.

‘SÜPER İMAM HATİPLER’ GELİYOR

EĞİTİM İş, öğretim kurumları haftalık ders çizelgelerinin iptali için Danıştay’da dava açtı. Bakanlık, 30.5.2017’de yayınladığı kararda, imam hatiplilere ‘süper’ imtiyazlar vermişti. Fen ve Sosyal Bilimler, Yabancı Dil, Spor ve Sanat programı uygulayan Anadolu İmam Hatip’lileri gibi yeni kavramlar türetilmişti. İmam Hatipler, ‘dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere’ programlar uygulayan okul olarak tarif edilirken, imam-hatiplerin aynı zamanda bu diğer okul türlerine ilişkin programları da uygulayabilmesinin önü açılmıştı.

Yazının Devamını Oku