Yalçın Bayer

Kolonya ve dondurma dağıttı Müjde Ar’dan eleştiri aldı

30 Temmuz 2020
Bodrum Belediye Başkanı emekli yarbay Ahmet Aras, kurultayın en popüler belediye başkanı idi. Herkes tarafından merak ediliyor veya tanınmak istiyordu. 2000 şişe mandalina kolonyası ve 1200 kavanoz mandalinalı dondurma dağıtması ‘en ilginç’ hediye olarak kabul edildi delegelerce. Aras, “Bu ürünlerimiz Bodrum’un yerli ürünü olup, belediyemiz tarımsal hizmetler müdürlüğü tarafından üretilerek halkımıza ucuz olarak sunulmaktadır” dedi.

İki serinletici, partililer, delegeler ve gazeteciler tarafından teşekkürle karşılandı.

Bu arada ‘çadırda’ gazetecilerin arasına gelince kendisiyle Bodrum’u konuştuk. İlk önce “50 yıldır Bodrum’da hiçbir şey yapılmamış” dedi, daha sonra yanındaki belediyeden yardımcısı olduğunu öğrendiğimiz bir kişi “Başkan doğru yolda, ilk önce yapısal sorunların çözümüne başladık” diye konuştu. 256 milyon TL’lik altyapı yatırımı yapıyorlarmış, bu arada limanda da 74 milyon TL’lik ciddi bir altyapı düzenlemesine girişilmiş.

Hatırlatalım: Bakanlık tarafından Bodrum Kalesi’nde bazı yenilemeler yapılmış, bitirilen kısmı 1 Temmuz’da açılmış, bitirilmeyen üçte birlik bölüm de yıl sonunda tamamlanacakmış. Harcama 100 milyon TL imiş. Az-buz bir para değil.

Kaçak yapılaşmayı sorduk. Özellikle de Göltürkbükü ile Gündoğan arasında, eski ATO Başkanı Salih Bezci’nin ‘The Bo Viera projesi ne oldu?

“Yargıya gidilmişti. Bakanlık izin vermedi, yıktı, yasal hale getirildi. Bize gelirsek. İnanılmaz bir mücadele veriyoruz, 180 zabıtamız var. 11 belde kapatıldı. 687 kilometrekare büyüklüğünde bir yarımadayı yönetiyoruz” diyor. 1.5 yıl içinde 240 bina yıkmışlar. Yasa gereği mülk sahibi yıkarsa sorun yok, bir ceza sorunu olmuyor. Ancak belediye yıkarsa yüzde 20 fazlasıyla ‘cezalı’ tahsil ediyorlarmış. Burada bir şeyin altını çizmek de gerekiyor: Duyarsız vatandaşlara karşı kesilen para cezaları için belediyenin epey bir kaynak sahibi olduğunu söylemeliyim.

Nüfus ne durumda? Aras, “Bu yıl salgın yılı olduğunu unutmayalım. 176 bin resmi nüfus, yazları 1 milyonun üzerinde oluyor. Ama yıllık ay hesabı ile ortalama 300 bin nüfus var diyoruz. Kaynak yaratmak için büyükşehrin payının artması için bir kampanya başlattık. Bodrum’da evi ve işyeri olanların nüfusu kaydının Bodrum’a getirilmesini istiyoruz” diyor.

Başkan Ahmet Aras’a, bu konuşmadan sonra Müjde Ar’ın gürültü konusundaki yazısına tepkisini soramadık.

Ama bizim sorumuz

Yazının Devamını Oku

Almanlar diyor ki ‘Aç oteli, geleceğiz’

29 Temmuz 2020
Almanya’da yaşayan bir Türk memur ‘Turizmde umut ışığı’ yazımız üzerine aradı ve turizm konusunda yüreği ferahlatan şeyler söyledi. Buna olayın ‘perde arkası’ da diyebiliriz.

Politik çevrelere yakın dostumuz “Almanya bizi veya en azından Akdeniz bölgemizi riskli bölge olmaktan çıkaracak ama kamuoyu baskısından çekiniyor. İspanya’da salgın ağırlaştı. Orayı turizme kapattılar. İspanya’yı kapatıp şu dar günde AB ülkesi olmayan Türkiye’yi açıyorlar eleştirisinden çekiniyorlar. Hatta Türkiye’ye karşı çekingen tavır alınmasında Fransa Devlet Başkanı Macron’un tutumu bile etkili olabilir” diyor. Ama sağduyulu, gerçeği gören Alman firmalar da var. Dev Alman turizm operatörü TUI, “Türkiye’nin Akdeniz bölgesini risk sınıfından çıkarın” diye bastırıyor.

Biz bunları yazarken, Alanya’da otelleri olan bir okurumuz aradı tesadüfen. “Oteli kapadım. Bu sezondan umudumu kesmiştim. Ama son günlerde baktım, her yıl gelen Almanlar baskı yapıyor. ‘Aç oteli, geleceğiz’ diyorlar. Ben de şaşırdım ne oldu diye. Kafam karıştı. Şimdilik oteli açmayı düşünüyorum. Çalışanlara haber saldım” diyordu telefonda. Durum böyle. Galiba tünelin sonundaki ışık hayal meyal de olsa göründü.

Almanlar gelirse herkes gelir.

Hayırlısı diyoruz.

Genç bir kadın gözüyle
‘MANİFESTO YENİ KUŞAĞA GÜVEN VERMEDİ’

KURULTAY sonrasında “CHP nereye gidiyor” sorusuna bağlı olarak genç bir kadın delegenin görüşlerini aktarıyoruz:

1- Parti içi demokrasi her geçen yıl daha fazla oturuyor. Yeterli mi, değil. Fakat emek vererek ilerleyecek.

Yazının Devamını Oku

CHP’de liste savaşları! Herkes birbirini kazıdı

28 Temmuz 2020
CHP kurultay partisi olarak bilinir ve kurultaylarda büyük mücadeleler verilir. Liste savaşları yaşanır. Bu ‘olağanüstü’ koşullarda kurultay ısrarının nedeni, MYK üyelerinin koltukları kurtarma kaygısı olarak görülüyordu.

Buna rağmen MYK üyelerinin bazıları kendini kurtaramadı.

Özellikle Tuncay Özkan’ın kaybetmesi en çok konuşulan konuların başını çekiyor. Güçlü bir kadro ile kurultayı izleyen Tuncay Özkan ismi son zamanlarda CHP ile veya siyasetle ilgili değil, daha çok başka mevzularda geçiyordu.

Arkasındaki CHP medyası ve İzmir il başkanının desteğine rağmen kaybetmesi, CHP’li delegelerin Tuncay Özkan’a kestiği bir ‘ceza’ mı oldu, diye düşündürdü. İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar olayındaki çelişkili ve tartışmalı tutumu da kurultayda Aykut Erdoğdu’nun isminin çizilmesine neden oldu.

MYK üyeleri Ünal Çeviköz ve Yıldırım Kaya da kaybeden diğer MYK üyeleri oldu.

Kurultayda tarihi bir oy alan Kılıçdaroğlu’nun 80 kişilik listesinde MYK üyeleri birbirini korurken Kılıçdaroğlu’nun yazdığı diğer kişilere sahip çıkmadı.

DELİK DEŞİK BİR LİSTE

Birinci gün Kılıçdaroğlu oy kullananların neredeyse tamamına yakınının oyunu alınca “Kimse Kılıçdaroğlu’nun listesini delemez” algısı oluşmuştu. Ama ikinci gün kendilerini kurtarmak için uğraşıp Kılıçdaroğlu’nun listesine sahip çıkmayan MYK üyeleri yüzünden Kılıçdaroğlu’nun listesi delik deşik oldu.

Erdoğan Toprak, Oğuz Kaan Salıcı, Veli Ağbaba, Yıldırım Kaya, Tuncay Özkan, Seyit Torun

Yazının Devamını Oku

Örgütte kaybedenler listelerde

27 Temmuz 2020
Kemal Kılıçdaroğlu’nun tarihi bir oyla (1251) seçildiği genel başkanlıktan sonra hazırladığı PM hayal kırıklığı yarattı. Partide güçlü bir şekilde ortaya çıkan değişim ve yenilenme talebine rağmen Kılıçdaroğlu, vitrine yine yıllanmış isimleri koymakta ısrar etti. Kendi illerinde il başkan adayları çıkarıp her yerde kaybeden MYK üyelerini yeniden listesine aldı. ‘Kaybedenler kulübü’ olan MYK üyeleri, örgütün itirazlarına rağmen listede yerlerini aldılar. Kamuoyunun veya toplumsal muhalefetin bilinir/tanınır hiçbir ismi yeni listede yok.

222 kişilik PM listesinde kamuoyunca bilinen hiçbir yeni isim yok. Aynı şekilde parti kamuoyundan da istenen isimler söz konusu değil.

Yıllardır aday olan, görev alan isimler yeniden Kılıçdaroğlu’nun çarşaf listesinde yer aldı.

İstanbul listesinde Erdoğan Toprak, Oğuz Kaan Salıcı ve Canan Kaftancıoğlu’nun etkisinin görüldüğünü belirten bir delege, “Partide hiçbir siyasi geçmişi olmayan ve hiçbir ideolojik ve politik birikimi olmayan bir kişi yalnızca türbanlı olmasından dolayı PM listesine alındı” diyor.

Trabzonlu, Bahçeşehir Hukuk Fakültesi mezunu olan Sevgi Kılıç’a, öneriyi il başkanı Kaftancıoğlu’nun götürdüğü bildiriliyor. Bu öneriyi Ekrem İmamoğlu da destekledi. Sevgi Kılıç’ın yaklaşık üç yıldır partide siyaset yaptığı, son seçimde Beykoz CHP ilçe teşkilatında görev aldığı biliniyor.

Son İstanbul il kongresinde de yönetim kurulunda da bir türbanlı üye aday yapılmıştı.

CHP kurultayının son gününde 52 PM üyesi, 8 bilim kurulu ve 15 yüksek disiplin kurulu üyesi belirlendi.

 KİM GİTTİ, KİM GELDİ?

Yazının Devamını Oku

Kim kalır, kim gider

26 Temmuz 2020
CHP Kurultayı’nda genel başkan adayları İlhan Cihaner, Aytuğ Atıcı ve Tolga Yarman yeterli imzayı bulamadılar.

Bu 97 yıllık bir parti için çok ‘acı’. Muharrem İnce ve Önder Sav taraftarlarının adaylara imza vermedikleri öğrenildi. Kendileri dışında ‘muhalefet lideri’ olmasını istemiyorlar biçiminde yorum yapılması ilginçti...

Esas büyük mücadele Parti Meclisi üyeliği için olacak. Özellikle MYK üyeleri seçilecek mi? Kılıçdaroğlu’nun 75 kişilik PM anahtar listesinden kimler seçilecek, en çok merak edilen soru! Kılıçdaroğlu, 75 kişilik bir liste yaparak MYK üyelerini örgütün önüne atmış oldu. Bakalım örgüt hangi MYK üyelerini çizecek. Bunu bu akşam öğreneceğiz.

KÜRTLERLE İLGİLİ DİLEKÇE

CHP eski milletvekili Sabri Ergül günün en ilginç konuşmasını yaptı. Divan Başkanı Özlem Çerçioğlu, Ergül’e söz vermek istemedi, ancak direnme karşısında kürsüye çıktı Ergül... Bu arada Kurultay konuşmasını yaptığı için salondan ayrılmak üzereyken, Ergül’ün söz aldığını görünce yardımcılarına “Sabri Ergül’ü dinleyeyim öyle çıkalım salondan” dedi. Ergül konuşmasında, “Yerel seçimlerde başarı sağlandı ama ittifak ile CHP dışındaki seçmenlerden de oy aldığımız için başarılı olduk. Şimdi bu kurultayda da sayın Genel Başkan yalnız sizi övenleri, destekleyenleri değil, diğer arkadaşları, eleştirenleri, farklı düşüncede olanları, toplumda karşılığı olan isimleri de PM’ye alarak partide birleşmeyi sağlayınız. Parti için demokrasiyi işletiniz” dedi. Sabri Ergül ayrıca, Kürt sorununun çözümü için inisiyatif alınarak proje geliştirmesini, Kürt hareketinin tamamen demokratik mücadeleyi benimsemesi için legal Kürt hareketinin temsilcisi HDP ve akademisyenlerle görüşülerek bir Çalıştay toplanmasını istedi. Dün de bizim yazdığımız, Kürt sorunun çözümü konusundaki CHP’nin gündemine alması ilişkin önerge de kurultaya verildi.

PROTOKOLDEKİ İSİMLER

CHP Kurultayı’nın yapıldığı 87 bin m2 ağaçlık ve açık alana kurulu ‘Kurultay Kent’ için altı ana yapıda 20 bin m2 alan oluşturulmuş... Bilkent ODEON’da 3900 boş koltuk, 1367 delegeye paylaştırıldı. Kılıçdaroğlu yanına eski Genel Başkan Murat Karayalçın ve Altan Öymen’i aldı. Soluna Oğuz Kaan Salıcı, sağına da Bülent Kuşoğlu oturdu. Arka sırada ise CHP’nin 11 Büyükşehir Belediye Başkanı yer aldı. Bu sıralarda başta Faik Öztrak olmak üzere Başkanlık Divanı üyeleri yer aldı.

KILIÇDAROĞLU’NUN KİTABI

Kılıçdaroğlu

Yazının Devamını Oku

CHP inisiyatif almalıdır

25 Temmuz 2020
CHP kurultayında AB ile görüşmelerde bir madde var; aslında Türkiye buna çekince koydu...

Yani yerel yönetimlerin özerklik şartı... CHP’li bir grup delege, CHP’nin Kürt sorununun çözümü konusunda inisiyatif almasını ve bir proje geliştirmesini istedi.

‘ÖZERKLİK ŞARTI’

Önergede özetle şöyle deniliyor: “Avrupa Birliği’nin en temel ilkesi üye ülkelerin sınırlarının değişmezliğidir. Avrupa Birliği’nde halklar aynı ülke içinde birlikte kardeşçe yaşamaktadırlar, biz de yaşayabiliriz. CHP yetkili kurul kararlarıyla, seçim bildirgeleriyle Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na konulan çekinceyi kaldıracağı taahhüdünde bulunagelmiştir. Türkiye iç barışını sağlamak, birlikteliğini pekiştirmek için demokrasiyi güçlendirmek gerekir. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın hayata geçirilmesine çalışmalıdır görüşündeyiz. Önerilerin kurultayda görüşülüp karara bağlanmasını arz ve teklif ederiz.”

ASIL AMAÇ NE?

Bu Kurultayın amacı Kılıçdaroğlu’nun yeniden Genel Başkan seçilmesini garanti etmek olamaz.

Bu görüş üzerinde ittifak sağlayan birçok delege var. Burada bir soru ortaya çıkıyor. 37. Kurultay’ın ‘anti-demokratik bir yaklaşımla, halksız, üyesiz, örgütsüz ve sadece seçim odaklı olarak, pandemi koşullarında’ yapılmasının asıl nedeni nedir? Görünen o ki, asıl amaç kurultay değil, çok yakın gelecekte yapılacak olan ‘Parti Programı’ değişiklikleri olabilir. ‘Altı Ok’taki ilkelere bir müdahale mi yapılacak, asıl endişe bu!..

Yazının Devamını Oku

Tarihte bugün güzel bir gün

24 Temmuz 2020
ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkezi, 24 Temmuz’da imzalanan Lozan Antlaşması’yla ilgili anlamlı bir açıklama yaptı ve “Lozan karşıtlığı bölücü, gerici, işbirlikçi, cemaatçi, tarikatçı, PKK ve FETÖ’cü vb yapılanmalara göz yummaktır” dedi. ADD’nin açıklaması özetle şöyle:

“Lozan, Cumhuriyetimizin ve milletimizin dayandığı en güçlü siyasi ve hukuki temeldir. Bu temelle oynamak, Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılması ve yıkılmasıdır. Milletimizin ayrıştırılması, kamplaştırılması ve kutuplaştırılmasıdır. Buna izin vermeyeceğiz. Lozan karşıtlarının yürüttüğü, sinsi politikalara seyirci kalmadık, kalmayacağız.

Lozan’ın 97. yıldönümünde Büyük Atatürk’ün, İsmet İnönü’nün, milli kahramanlarımızın, devrim ve demokrasi şehitlerimizin manevi huzurlarında ve milletimizin önünde bir kez daha ant içiyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti’ne, Cumhuriyetimizin çağdaş niteliklerine, Lozan’a ve milletimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Uyarıyoruz: Lozan karşıtlığı, Sevr yandaşlığıdır. Atatürk’ün kurduğu milli devletin tasfiyesidir. Orta çağ karanlığına teslim olmaktır. Hilafet ve saltanat heveslilerine biat etmektir. Bu emperyal oyunlara karşı, herkesi dikkatli olmaya; yurttaşlık sorumluluğu ile yasal ve demokratik yollarla mücadeleye çağırıyoruz.”

(ADD Genel Merkezi’nde bu akşam bir Lozan etkinliği yapılacak.)

UNUTMA!

1. DÜNYA Savaşı’nın ardından Sevr Anlaşması’yla neredeyse yok edilmek istenen ülke, verdiği Kurtuluş Savaşı’yla Mondros’un yerine Mudanya’yı, Sevr’in yerine Lozan’ı getirmiştir.

24 Temmuz 1923- Günümüz Türkiyesi’nin sınırlarının çizildiği Lozan Antlaşması imzalandı.

24 Temmuz 1950- Gazeteciler Cemiyeti, sansürün kaldırılışını Basın Bayramı ilan etti.

Yazının Devamını Oku

‘Şipşak kurultay partiye zarar verecek’

23 Temmuz 2020
CHP Genel Merkez yönetiminin “Onur üyeleri isterlerse kurultaya katılabilecekler” diyerek yaptığı sözcük oyunlarıyla delegelerle temas edemeyecekleri, kürsüyü-konuşmaları çıplak gözle görüp izleyemeyecekleri ayrı bir alanda onur üyelerini toplama taktiği partinin ağır toplarını haklı olarak kızdırmış durumda.

Milletvekili iken CHP’nin en çalışkan isimlerinden olan Umut Oran, 5 yıldır vekil olmasa da çalışmayı hiç bırakmadı. Partisi CHP ve Türkiye’nin karşılaştığı sorunların çözümü için sürekli ortak akıl vurgusuyla çözümler üreten Eski Genel Başkan Yardımcısı ve eski Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı olan, bir dönem Deniz Baykal’ın karşına genel başkan adayı olarak çıkan Umut Oran da kurultayın onur üyesi olmasına rağmen 37. olağan kurultaya giremeyecek olan isimlerden birisi.

Bu duruma tepki gösteren Umut Oran, şu açıklamayı yaptı:

“CHP’nin tüm içeriği ‘açılış-seçimler-kapanış’ olan bir kurultaya gitmesi çok yanlış. Delegeleri de önemsizleştiren ‘şipşak kurultay’ ısrarı partiye tahmin edilemeyecek kadar zarar verme kabiliyetindedir. Mevcut koşullarda neredeyse hiçbir üyenin kendisini delegelere tanıtamayacağı ve aday olmak için gereken imzaları asla toplayamayacağı bir kurultayın bugüne kadar biriken sorunları arşa çıkaracağı bilinmelidir. Kurultaydan beklenebilecek bir ‘yapısal çözüm’ yoktur. Korona salgınının ortasında, hiçbir önemli konuyu konuşmadan kurultay yapma ısrarının sebebi ne olabilir? Bu sorunun ‘fırsattan istifade’ etmek dışında bir sebebi görünmemektedir. Davet edilmediğim, konuşma hakkım olmayan bir kurultaya katılmayı doğru bulmuyorum. Demokrasicilik oyununun parçası olmayacağım. Adaylığım da söz konusu olmayacaktır. Mevcut CHP üst yönetimini kendi yanlışlarıyla baş başa bırakıp, tarihin herkes hakkında vereceği hükmü beklemeyi uygun görüyorum. Kimsenin kuşkusu olmasın, daha iyi bir Türkiye için daha güçlü bir CHP’yi yaratacağız. CHP içindeki bu değişimi de er ya da geç yapma azim ve kararlılığıyla çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

‘DEĞİŞİMDEN KORKMAYALIM’

ESKİ Kadıköy Belediye Başkanı Av. Aykurt Nuhoğlu, ‘Toplumcu Düşünce’ dergisinde CHP kurultayı için diyor ki: “Çok fazla sorunumuz var. Bu güne kadar mevcut parti yönetimi başarı gösterememiştir. Gerçekten sorunların çözülmesini ve demokratik bir refah toplumu olmak istiyorsak, kurultayda ülkemizin sorunlarını konuşalım. Gelecekle ilişkili kararlar alalım ve toplumla paylaşalım. Gücünüz ve fikir üretiminiz yoksa sizi teslimiyete götürür. Karşıtlığın yarattığı çaresizlik tek başına iktidar olmaya yeter mi? Sol ve sosyal demokrasinin halkın desteğini aldığı dönemler değişim dönemleridir. Değişimden korkmayalım.”

GÜNÜN SÖZÜ

“İSTANBUL Sözleşmesi, Türkiye ve dünya kadınlarına verilmiş bir söz, güçlü bir taahhüttür. Bu sözden caymayalım. Şiddet uygulayanları cesaretlendirmeyelim. İstanbul Sözleşmesi yaşatır.”     TÜSİAD

 ‘Askeri hastaneler bir ihtiyaçtır’

Yazının Devamını Oku