Yalçın Bayer

Dilovası’na dikkat! Ya patlarsa?

12 Ağustos 2020
Bir grup kenevir dostuyla İzmir’e giderken, İstanbul’un içinde ilginç manzaralarla karşılaştık. Bazı bölgeleri de neredeyse unutmuşuz. İstanbul’un her şeyini yeniden fotoğraflamak lazım diye düşündük. Şimdi kolay, havadan da dronla çekim yapılabiliyor. Ünlü fotoğraf sanatçısı Orhan Durgut, helikopterle ne zorluklarla İstanbul’u havadan çekmişti. Ta Pendik’ten Büyükçekmece’ye kadar, eşsiz manzaraları tek objektife sığdırmıştı. Şimdi de Kâbe’de ve İslam dünyasının kutsal ve kadim şehirlerindeki İslam yapıtlarını fotoğraflarıyla abideleştiriyor.

YALÇIN KOÇAK ÖNDERLİĞİNDE

Bizler Kenevir Enstitüsü Başkanı Dr. Yalçın Koçak önderliğinde 10 kişilik bir kenevir grubu ile Florya Şenlikköy’den hareket ettik. Türkiye’nin ‘ünlü’ emniyet müdürlerinden Şükrü Balcı’nın adının verildiği Polis Okulu’nun yeri TOKİ’nin olmuş, şimdi de ‘villalar’ yapılıyor. Yeşilköy Havalimanı’na bitişik arazide bulunan ne kadar güzel ‘yeşil’ bir okuldu, nasıl kıyılmış buraya, şaşırmadık... Etiler’deki polis okulu da aynı akıbete uğradı, onun şansına da otel ve AVM düşmüştü. Hazırlop hale getirilen projeler için Etiler’e nasıl kıyıldığını biliyoruz. İnsan Beşiktaş Belediyesi marifetiyle halka hiç sormaz mı yapılsın mı, yapılmasın mı diye... Şükrü Balcı arazisine de aynı şey oluyor. Araplara mı gidiyor yoksa? ‘İzafi satışlar’ın bir kuralı vardır, bizde bellidir de Mercedes’in örneğin Katarlılara satıldığını kimse söyleyemez. Alman adamın parasını alır, sonra da “Arap marap burada at oynatamaz” deyip onu kolundan tutar, “Hadi yürü” der.

ŞEHİR Mİ, ŞEHİRLERARASI MI?

Bursa Şehir Hastanesi bu kadar uzakta yapılır mı? Merkeze 30-40 km uzaklıkta... Ailelerin çektiği eziyet karşısında neler söylediklerini tabii ki merak ediyoruz.

Vatandaş bir ad vermiş, “Burası şehir hastanesi değil, şehirlerarası hastane!” diyor.

Bir ‘manzara’ da Gebze’deki taş ocaklarında çıkan dehşetli toz bulutu idi. Bölgede yaşayanların akciğerlerinden rahatsız oldukları biliniyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na buralar ile ilgili bir rapor gelmiş midir? Gelmiştir de ilgilenen kim/kimler olmuştur?

İstanbulluların çoğunluğu ne yazık ki toz bulutu içinde yaşıyorlar, hiçbir önlem yok. Umursamaz bir yönetime her türlü eleştiriyi yapmalısınız.

Yazının Devamını Oku

‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’

11 Ağustos 2020
İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, Ocak 2020’den bu yana 163 kadın, Temmuz 2020’de 32 kadın en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülmeyebilirdi.

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanın değil uygulamanın yollarını arayın. Kim bu aydın grupları... 2017 Bodrum Yurttaş İnisiyatifi, 78’liler Girişimi, Alevi Düşünce Ocağı Derneği, Ankara 78’liler Girişimi, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Daktilo 1984, Demokrasi İçin Birlik (DİB), Demokratik Alevi Dernekleri, Din Alimleri Derneği (DİAYDER), Diyalog Grubu, Doğu-Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu Kadın Meclisi, Düşünce Suçuna Karşı Girişim, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Güvence Hareketi, Hak ve Adalet Platformu, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Oyuncular Sendikası, Özgürlük Araştırmaları Derneği, PEN Yazarlar Derneği, Pir Sultan Abdal Derneği Kültür Derneği, SODEV (Sosyal Demokrasi Vakfı), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİVDER), Yurttaş Girişimi, Yurttaşlık Derneği.

GÜNÜN SÖZÜ
“İŞSİZ sayısı TÜİK rakamlarıyla düşüyor, gerçekte ise rekor. TÜİK’in açıkladığı Mayıs 2020 dönemine ait rakamlara göre ülkemizdeki işsiz sayısı 331 bin kişi azalarak 3.8 milyon kişiye düştü. Yani ülkemizdeki işsizlerin sayısı 109 ülkenin nüfusundan fazla. Gerçek beka meselesi genç işsizliğidir. Ekonomi değil, işsizlik uçtu.”
Faik ÖZTRAK

CHP’DE RENKLİ KULİSLER

TARIM ve tarım politikalarından sorumlu genel başkan yardımcılığı makamı neden kaldırıldı? Bursa milletvekili Orhan Sarıbal çok mu başarısız? Dünyanın en önemli sorunu gıda üzerinde yoğun tartışmalar ve çalışmalar yapılırken iktidara oynayan bir parti nasıl vizyonsuz olur?

MYK’nın dün açıklanmasından sonra hayal kırıklığını ifade eden bir cümle şuydu: “Bu kadro ilçe belediyesini bile yönetemez.”

Geçen dönem

Yazının Devamını Oku

‘Bir bölen’in haklı mazereti yoktur. CHP’li İnce değerlidir

7 Ağustos 2020
CHP’nin önceki hafta sonu yapılan kurultayında Kılıçdaroğlu’nu eleştiren konuşması sosyal medyada yoğun şekilde paylaşılmaya devam eden, geçmiş dönem İzmir milletvekili Sabri Ergül... Muharrem İnce’nin CHP’den ayrılacağı haberleri üzerine, Kılıçdaroğlu’na karşı genel başkan adaylığında kendisini desteklemiş bir dostu, ağabeyi olarak, bu aşamada İnce’ye şöyle sesleniyor:

“Sevgili İnce,

CHP’de 16 yıl milletvekilliği görevinde bulunmuş, CHP’liliğini, Cumhurbaşkanı adaylığını layıkıyla yaparak, milyonları meydanlarda coşturarak ve halkta Erdoğan’ı demokratik yoldan sandıkta yenecek adam umudunu yaratarak taçlandırmış, Cumhuriyetçilerin, demokratların moralini ve direncini yükseltmişsin;

CHP’nin senin liderliğinde daha başarılı olacağına inanan Partililer, seçilmiş kurultay delegelerinin çoğunluğu, milletvekilleri, belediye, il, ilçe başkanları ‘değişim’ için, senin için imza vermişler, seninle birlikte olmuşlar...

Ama sakın unutma, bütün bunlar, sana bu destekler, sen CHP’nin adayı olduğun, CHP’nin ilkelerini, Atatürk Cumhuriyeti’ni, demokrasiyi, barışı, özgürlükleri inançla savunduğun ve bunları CHP ile gerçekleştirebileceğin için verildi!

Sen, Ecevit, Baykal, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu CHP’den büyük değilsiniz ve hepiniz CHP ile önemli ve değerlisiniz!

Hepimiz kurultay kararlarına saygılı olmalıyız. Lütfen bak; CHP’deki kimi rakiplerin seni incitmek, etkisiz ve itibarsız kılmak için tasvip edilemez yöntemlere başvurmuşlarsa da kurultay onları kısmen de olsa etkisiz kılmıştır.

Partinin mevcut yönetiminin Cumhurbaşkanı adaylığını layıkıyla yapan İnce’ye hak ettiği değeri vermemiş ve kendisini destekleyenleri milletvekili ve belediye başkan adayı yapmamış olmasının hesabı, ancak partili olarak, partide yapılacak demokratik mücadele ile sorulabilir.

CHP’den ayrılmak, parti kurmak normal aklın işi olamaz! Tek bir oyun bile önemli olduğu bu ucube başkanlık sisteminde ‘bir bölen’ olmanın haklı hiçbir mazereti yoktur! Üç gündür medyada yazılanlara, söylenenlere; karşı tarafta ellerini ovuşturanlara bir bak, gerçeği gör; sana övgüler, güzellemeler, esasında sana, Atatürk Cumhuriyeti’ne hakarettir; başarılı millet ittifakını bozma oyunudur. CHP’den kopacak tek kişi, kaybedilecek tek oy bile Erdoğan’ın kurumakta olan değirmenine su taşımaktır!”

Yazının Devamını Oku

Zam gelmezse fabrikalar kapanabilir. Şekerde döngü bozuluyor

6 Ağustos 2020
Ülkemizde 33 adet pancar şekeri fabrikası var. ÖİB’ye bağlı Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’ye ait 25 fabrikadan 10’u, 2018 yılında yapılan özelleştirme ihaleleri ile özel sektöre devredildi. Böylelikle 33 şeker fabrikası; devlete ait 15, özel sektöre ait 12 ve pancar kooperatiflerine ait 6 olmak üzere faaliyet gösteriyor. Mevcut durumda kamunun sektör payı yüzde 35.5, kooperatif fabrikalarının payı yüzde 36.9, özel fabrikaların payı ise yüzde 27.6 oldu.

Yaklaşık 350 bin çiftçi aile, yıllara göre 350-400 bin hektar arasında değişiklik gösteren ekim alanında şeker pancarı yetiştiriyor. Türkiye’de halihazırda 3 milyon 151 bin tonu pancar şekeri, 990 bin tonu nişasta bazlı şeker olmak üzere toplam 4 milyon 141 bin ton şeker üretim kapasitesi mevcuttur. 2020-2021 pazarlama yılında 2 milyon 700 bin ton şeker kotası var.

Geçen yıl “Pancar alım fiyatını da bu yıl için ton başına 235’ten 300 liraya yükseltiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri çiftçinin yüzünü güldürürken, aynı oranda zam görmeyen şeker fiyatları nedeniyle, özel şeker fabrikaları adeta çıkmaza sürüklendi. Yüksek girdiler, yüksek maliyetler ve pancar taban fiyatındaki zam nedeniyle zaten açmazda olan özel şeker fabrikaları, bir de kamuya ait şeker fabrikalarının iskontolu ve taksitli şeker satışıyla kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak gibi görünüyor. Taban fiyatının yükselmesi şeker fiyatlarında da yükselişi zaruri kılarken, şeker fiyatlarına 14 aydır hiçbir zam yapılmaması döngüyü bozmak üzere.

15 şeker fabrikası ile ülkedeki şeker üretiminde yüzde 35.5’lik paya sahip olan Türkşeker, şeker satışında 14 ay boyunca zam yapmayıp üstüne iskontolu ve vadeli şeker sattıkça, fabrikalar her yıl artan pancar taban fiyatlarının altında ezilmeye başladı. Maliyetlerin karşılanabilmesi için en az yüzde 30 zam yapılması gerekirken, yüzde 20’lik bir zam bile şeker üretimindeki maliyetleri karşılamaya yetmiyor. Özetle, şeker fabrikalarının geleceği belki de beklenen ‘zam’a bağlı. Türkşeker’e ait 15 fabrikada istihdam edilen çalışan sayısı bugün 4 bin 705 kişi, buna oranla örnek vermek gerekirse sadece Kayseri Şeker’in 3 fabrikasında istihdam ettiği kişi sayısı 4 bin 500. Bu çalışanların ailelerini, 80 bin çiftçi ortağını, 15 bin aktif çiftçisini ve tedarikçilerini de hesaplamaya kalkarsak rakamlar milyona ulaşıyor. Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay sesini yükseltiyor. Devlete ait şeker fabrikalarının zararının hazine tarafından karşılandığını belirtirken, özel şeker fabrikalarının zararının kimin tarafından karşılanacağını soruyor.

GÜNÜN SÖZÜ
“BÜTÜN gençliğimiz kurban derilerini THK’dan kaçırmakla geçti. Çünkü başka yere vermek yasaktı. (Derileri) THK’ya bağışlamak zorunluydu. İstediğinize veremezdiniz. AK Parti devrinde bir belediye hoparlöründen anons geçiliyordu, ‘Derilerinizi THK’ya verin’ diye. Acı acı gülümsedim!” Akif BEKİ

‘O BİR KÖY ÇOCUĞUYDU’

İşinsanı Murtaza Çelikel’in cenazesi dün Levent’te kılınan öğle namazından sonra Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi. Ona seven çoktu; arkasından da ağlayanlar... Çünkü o iyi bir siyasetçiydi, iyi insanlardan oluşan bir dost çevresi vardı, yardımseverdi de. Zaten bütün bunları kitabında anlatıyor. Cenaze törenine Kemal Kılıçdaroğlu beklendiği gibi geldi; Altan Öymen, Murat Karayalçın, Hüsamettin Özkan, Mustafa Sarıgül, Aylin Nazlıaka, Canan Kaftancıoğlu, Şükrü Genç, Battal İlgezdi, Rıza Akpolat, Sezgin Tanrıkulu, Prof. Dr. Burhan Kuzu da Çelikel’in dostuydular. DSP’liler cenazede ağırlıklıydı. Eski ÇYDD Başkanı ve Adalet Bakanı Prof. Aysel Çelikel, çocukları ve kayınbiraderi ile başsağlığı dileklerini kabul etti, eşi için “O bir köy çocuğuydu” diye konuştu.

ÇELENK VE REKOR BAĞIŞ

Yazının Devamını Oku

Avşa’daki bayram rezaletine hangi başlığı atmak gerekir?

5 Ağustos 2020
Size her bayram olduğu gibi Avşa’da yaşanan rezaleti kısaca yazmak istedim.

Bayram haftası feribotlar ile günde 10’dan fazla seferle araç taşındı. Her feribot 50 araç alsa, günde 500 araç eder. Yine günde 10’dan fazla sefer ile 350 kişilik deniz otobüsleri insan taşıdı.

Sonuçta sokaklarda araç trafiği yüzünden yürümek bile imkânsız hale geldi. Millet o daracık yollarda hız denemeleri yapmaya başladı. Hele geceleri, içenler alkolün verdiği gazla müzikleri sonuna kadar açıp sokaklarda turlamaya başladılar.

Plajlar desen, iğne atsan yere düşmeyecek kadar yanaşık düzendeydi. Korona mı, maske mi, geçin bunları...

Neden ufacık adaya bu kadar araç sokulur? Her yıl bu soruyu belediyeye de sorarız. Tabii ki cevap yoktur. Feribot sahiplerini çok seviyorsak ada halkı olarak para toplayalım aramızda, yeter ki bu kadar araç getirmesinler!

Dönüş zamanı gelince de gazetelerde görmüşsünüzdür. Yine bir feribota yüzlerce araç dolduruldu. Feribot Zeytinburnu seferi yapacaktı fakat Marmara’nın ortasında bozuldu. Bu feribotları araç yüklerken denetleyen var mı? Tabii ki yok. Araçlar o kadar birbirine yanaştırılıyor ki araçtan inmek de binmek de imkânsız.

Sonuç: ‘Klasik Avşa’ rezaletini bu bayramda diğer bayramlar gibi yaşadık.

Geçmiş bayramınız kutlu olsun. Seneye aynı rezalette görüşmek üzere...

Ç.C.

Yazının Devamını Oku

İşte geldiğimiz nokta!

4 Ağustos 2020
Bir eğitimci dostumuz mesaj atmış, “Anadolu kentindeyiz” diyor, bayramda yeğenler, torunlar gelmiş... Ankara merkezde eğitim gören 7 çocuk, orta 1 ile lise son arasında dağılıyor. Eski ve deneyimli bir siyasetçi olan amca, 7 çocuğun eğitim durumunu merak ediyor.

Hepsine bayram harçlıklarını veriyor ve imtihan etmeye çalışıyor.

Önce okulların adını verelim: Şehitler Ortaokulu, Hurin Yavuz Alp Anadolu Lisesi, Dr. Nurettin Ortaokulu, Şair Abdurrahman Karakoç Ortaokulu. Yani okulları zan altında bırakmak değil niyetimiz, gerçek bir olay için mekânları sayma şartı. Diğer okul öğrencileri farklı değildir, söyleyelim baştan.

Çocuklara sorulan 1. soru: “Atatürk kimdir? Bildiklerinizi anlatır mısınız?”

Cevaplar: Türk, komutan, savaşçı. (3 cevap var sadece.)

Soru 2: “Cumhuriyet nedir? Kaç yılında kurulmuştur?” (Cevap yok!)

Soru 3: “29 Ekim 1923 size neyi hatırlatıyor?”

(Cevap yok!)

Soru 4: “

Yazının Devamını Oku

Muharrem İnce’yi izlememiz gerekiyor

1 Ağustos 2020
Eski Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin yeni parti kuracağı haberi büyük yankı uyandırdı.

İnce, Yalova’da kurbanını kestikten sonra kendi kullandığı otomobiliyle Bodrum yönüne hareket etti.

Telefonla arayan çok partili oldu. Bize kızan da vardı, kendisini bir umut olarak gören de...

CHP’nin ‘ağır’ isimlerinden biri “Benim bildiğim Muharrem İnce, CHP’den ayrılmaz ama ayrı bir parti kurmayı düşünüyorsa Kemal Kılıçdaroğlu ve mevcut CHP yönetimi ‘Biz nerede hata yaptık’ diye düşünmelidir” dedi.

Yapılan ve kamuoyuna yansıyan anketlerde yüzde 1 civarında oy alacağı görülen Davutoğlu ile ilgili “Yüzde 99 fikirlerimiz aynı” açıklamasını yapıp Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 31 oy almış Muharrem İnce ile parti içinde bir araya gelememesi sorgulanmalıdır.

“CHP içinde kitlesel oyu en fazla siyasetçi Muharrem İnce’dir ve bu seçim sonuçlarıyla ispatlıdır. Muharrem İnce’ye, değişime imza veren pek çok CHP’linin siyasi yaşamını bitirdiler. Belediye başkanlarını aday göstermediler. Milletvekillerini listeye koymadılar.”

İnce’nin ‘kırgınlıklarını’ özetlersek:

Doğu Perinçek

Yazının Devamını Oku

İnce 15 Eylül’de partisini kuruyor

31 Temmuz 2020
CHP’den cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin kurultaydaki gelişmelerden sonra arkadaşlarıyla bir durum değerlendirmesi yaptığı, bunun sonucunda ‘esas’ CHP ilkelerine bağlı bir parti kurulması kararı aldıkları öğrenildi. İnce’ye yakın bir isim ‘partinin kuruluşunun 15 Eylül’de açıklanacağını’ söyledi. Partinin kuruluşunun Hakkâri’de ilan edileceği de bir başka bilgi olarak belirtiliyor.

CHP’den ‘dışlanmış, küstürülmüş, tepkili’ bazı isimlerin parti kuruluşunda yer alacağı belirtilirken, geçmişte İnce’nin yanında yer alan bazı isimlerin de İnce ile hareket edeceği açık açık ifade ediliyor.

“Nasıl bir parti” sorusuna şu cevap verildi: “Atatürkçü, laik, ortanın solu, milli değerlere bağlı bir parti... CHP’nin yapamadıklarını yapacak bir parti... Üç-beş oy için kendi ideolojisinden ödün vermeyen Atatürkçü bir parti...”

Halkın talebi konusunda bir çalışma var mı? “Halktan bir talep gelmeseydi, böyle bir çalışma yapılmazdı. Yapıldı ki ilk ankette oy oranı 12.4 çıktı. O nedenle Hakkâri’den Edirne’ye herkesle kucaklaşacaklarını söylüyor Sayın İnce.”

‘Ulusal parti’ adını sordum. “Bunları Sayın İnce açıklayacak” cevabını aldık.

GÜNÜN SÖZÜ
“SORUM şu: Ayasofya cami idiyse, Fatih Sultan Mehmed Han burayı vakfettiyse, torunu Sultan Ahmed neden Sultanahmet Camisi’ni Ayasofya’ya karşı yaptırdı, ondan daha ihtişamlı ve büyük olmasını sağladı?”
Adil Serdar SAÇAN

İSVİÇRE VATANDAŞINA ‘TÜRKİYE’YE GİTME’ DİYOR

Yazının Devamını Oku