Paylaş
Türkiye’nin Karadeniz’de (Zonguldak) 320 milyar metreküp doğalgaz bulduğunu açıklarken “Biraz da havaya girilmiştir” diyor ve ekliyor: “Politikacılar 2-3 ay içerisinde bu gazın nakde dönüşeceğine inanıyorlardı. Sanırım hevesleri boşa gitti!”
“Petrol ve doğalgaz nedir” sorusunu yanıtlıyor Aslan Özmen:
“Ham petrol deniz planktonlarının 100 derecede ve 100 atmosfer basıncı altında kalmasıyla 1 milyon yıl, doğalgaz ise yine deniz planktonlarının 160 derece ve 100 barda 1 milyon yıl kalmasıyla oluşur. Bu işin esası petrol hidrokarbonlarını bulmaktır. Latince’de petroil, kaya yağı demektir. Petrol çıkaran ünlü devletlerden Suudi Arabistan, İran, Irak’ta doğalgaz çıkmaz. Çıkan petrol ayrıştırılırken yüzde 5-10 yabancı maddeler (su gibi) çıkar.
Doğalgaz, petrolün içinde yağla ‘bileşik’ bulunur ve ülkelerde petrol ayrıştırılırken yan ürün olarak çıkar.
Doğalgaz son 30 yılda termik santrallarda yakmak için ve konutlarda ısınmak için ‘popüler’ bir enerji olmuştur.
Dünyanın doğalgaz üreticileri yıllık bazda rezervleri büyük üreticiler; Rusya 35 trilyon metreküp, İran 33 trilyon metreküp, Katar 24 trilyon metreküp, Türkmenistan 19 trilyon, ABD trilyon 8 metreküp, Birleşik Arap Emirlikleri 6 trilyon metreküp... Bize ‘akran’ devletlerde ise Mısır 2.2 trilyon metreküp, Özbekistan 1.5 trilyon metreküp, Pakistan 560 milyar metreküp, Ukrayna 260 milyar metreküp, Hollanda 161 milyar metreküptür. Türkiye ise 323 milyar metreküp... Kendimizi bu rakamlarla mukayese etmeliyiz.
BİZ ÖNCE PETROLCÜYÜZ
Doğalgaz bir de proses hammaddesi olarak, gübre, petrokimya ürünlerinin hammaddesi olarak kullanılır. Geçmiş yıllara bakarsak, Türkiye ‘kasabalı politikacılar’ sayesinde doğalgaz histerisine tutulmuş, ne bulursa yakmaktadır. Öte yandan 10 milyar dolar yapay gübre, 10 milyar dolar petrokimya ürünlerine döviz ödemektedir.
Türkiye’nin yapması gereken iş, doğalgazı gübre, petrokimya ve ilaç ürünleri hammaddesi olarak kullanmaktır. Genelde biz ‘petrolcüler’, ham petrole önem veririz, doğalgaz olursa olur, Allah bereket versin deriz!”
Yarın: Akdeniz’deki avantajı kaybediyor muyuz?
GÜNÜN SÖZÜ
“PARASINI ve servetini yanlış yönetmenin bedelini kişiler öder. Ülke ekonomisini yanlış yönetmenin bedelini ise bütün toplum öder.” Mahfi EĞİLMEZ
‘İYİ Partililer daha değerli’
CHP’DE İYİ ŞEYLER OLMUYOR
CHP Üsküdar Belediye Meclisi üye sayısı 19’dan 11’e düştü. Son istifa eden dört kişinin adlarının Hüseyin Kazan (O. Adıgüzel kontenjanından) Selahattin Kamışoğlu, Köksal Durmuş (A. Hamzaçebi kontenjanından) ve Ahmet Başbaydar olduğu bildirildi. İstifa edenlerin ‘Canan Kaftancıoğlu ve Ekrem İmamoğlu’na tepki gösterdikleri’ belirtilerek şöyle dedikleri öğrenildi:
“Kaftancıoğlu ve İmamoğlu’nun yanında İYİ Partililer daha değerli. Bizim itibarımız yok.”
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, istifalara sosyal medyada tepki gösterdi ve şu açıklamayı yaptı:
“Yıllarca fedakâr şekilde her türlü baskıya göğüs gererek mücadele eden nice yol arkadaşımız bir kenara atılırken, CHP’ye yakıt ikmali için gelmiş bu insanları başköşeye oturtanların da bir özeleştiri yapıp hesap vermesi gerekir. Kimsenin CHP’ye zarar verme hakkı yok.”
Bu istifaların diğer üye meclis üyeleri ile İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne de sirayet edeceği yorumları yapılıyor.
AH BU KORKU YOK MU!
ALANYA’da, rahmetli iş adamı Ayhan Şahenk, Kestel Alantur’da 17 dönüm arazi bağışlıyor. Bunun iki dönümünde okul yapılıyor. Ancak Kestel’in nüfusu arttığından iki okul daha yapılması gerekiyor, yabancılar o kadar çoğalıyor ki... Rus’u da Alman’ı da İranlısı da var. Kamu kurumlarında okul, hastane gibi yapılarda o binayı çalışanların ilgisi ve becerisi ‘güzelleştirir’, öyle mi?
Yoksa yağmurdan korumak, sele karşı engeller getirmek, pandemiye karşı korunmak hep yöneticilerin işidir.
Şahenkler’in eğitim konusunda büyük hizmetleri olmuştur. Bu okul onlarındır, her türlü onarımı vea yardımı yapacağı da bellidir.
Okul-aile birliklerini çalıştırmak da müdürlerin işi değil midir? Bakın, öğrencilerin bilgisayarları yok. Bilgisayar bağışlamak isteyenlere karşı engel çıkarmak, ‘beceriksizlik’ alameti değil midir? Saygılı olacak, sevgi saçacak, müdürlerine karşı da cesaretlendirici olacaktır. En önemlisi de korkmayacak artık.
Dünkü sözümüzü yineliyoruz: “Kişinin içinde iş yapma istediği yoksa salın ipini gitsin.”
ER’DEN GÖKÇEK’E SERT TEPKİ
GAZETECİ Cengiz Er, Melih Gökçek’in Azerbaycan-Ermenistan gerilimi üzerinden CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na yönelik sözlerine sert tepki gösterdi. Er, “Bu adamın kime çalıştığını artık çözmemiz lazım. Bu tür bayağı paylaşımlara karşı mahalle medyasının yaptığı gibi susmak değil karşı durmalıyız. Korkmayın” diye yazdı.
MESAJ PANOSU
GENEL başkan Kılıçdaroğlu, Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısı hakkında konuşmadı. Peki ne zaman konuşacak?
Prof. Dr. Tolga YARMAN
İNSANDAN önce aklın sevgiye ihtiyacı var! Önce akıl ölüyor, sonra insan! Hasan Fehmi BAYRAKTAR
Paylaş