Vahap Munyar

Dünya Kupası müziğinde şampiyon yine Türkiye’den

29 Haziran 2014
GEÇEN yıl mayıs ayında New York’ta Umut Özaydınlı’nın Deviant Ventures (Sıradışı Girişimler) adlı şirketinin ofisine gittiğimde Brezilya’da bugünlerde gerçekleşen Dünya Kupası’yla ilgili müzik çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyordu:

- The Coca-Cola Company’nin dünyadaki müzik organizasyonlarını Atlanta’daki merkezden yönettiğim görevimden ayrıldığım günlerde Güney Afrika’daki Dünya Kupası hazırlıkları vardı. O zaman Coca-Cola için yaptığımız K’naan’ın “Wawing Flag” şarkısı 24 dile çevrilip, 2.5 milyon satışa ulaşmış, 17 ülkede birinci olmuştu. Brezilya’daki Dünya Kupası için Coca-Cola’ya “World is ours” (Dünya bizim) şarkısını hazırladık.
Şarkının çalışmalarını 2012’den itibaren başlatmış, ilk örneklerini de ortaya çıkarmış, ilk “demo”sunu izletmişti. Brezilya’da Dünya Kupası heyecanı başladığı anda Özaydınlı’dan mesaj aldım:
- 2 yıllık çalışma sonrası ortaya çıkardığımız “World is ours”u 32 dile çevirdik. Kısa sürede 40’ı aşkın ülkede “top ten” listesine girdi.
Bu şarkı için ABD ve Brezilya’nın önde gelen bestecileriyle ön çalışmalar yaptıklarını belirtti:
- 25 civarında farklı demo izledik. Şarkıyı Los Angeles’ın önde gelen beste-prodüksiyon ekiplerinden Rock Mafia ve Brezilya doğumlu efsanevi Mario Caldato JR birlikte besteledi. Brezilya gündemde olunca perkisyon ve sambadan uzak durmak mümkün değildi. Brezilya’nın önde gelen sokak ve karnaval ekiplerinden Monobloco da ritimlere katkıda bulundu.
Coca-Cola’nın Dünya Kupası kampanyasını 175 ülkeye yaydığını vurguladı:
- Şarkının ana vokallerini Brezilya doğumlu Amerikalı David Correy ve her ülkede o ülkenin önde gelen sanatçıları seslendiriyor.

Yazının Devamını Oku

O adam orada para aklir komutanım

28 Haziran 2014
OKAN Üniversitesi Görsel Sanatlar Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Hüsamettin Koçan’ın Bayburt’taki köyü Bayraktar’ın eski adından yola çıkarak kurduğu Baksı Müzesi’ne bir gün ilçe jandarma komutanı gitti.

Müzenin her noktasını inceleyen komutan, ziyaret nedenini açıkladı:
- Burada altın çıkarıldığı, kara para aklandığına dair ihbar vardı.Prof. Koçan, ihbar cümlesini tahmin etti:
- O adam orada para aklir komutanım.Müzenin temelinin atıldığı günlerden itibaren çeşitli söylentiler çıkmış, “kara para” ihbarı ilçe jandarma komutanını devreye sokmuştu. Komutan, Prof. Koçan’a takıldı:
- Siz müzeyi böyle önemli bölümü yer altına gömülü hissi veren şekilde inşa edereseniz, vatandaşın şüphesini de üstünüze çekersiniz.Baksı Müzesi’yle ilgili bu öyküyü önce Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin ev sahipliğindeki buluşmada, daha sonra da Socar Türkiye’nin Bayburtlu CEO’su Kenan Yavuz’un davetiyle kente gidince uğradığımız müzede Prof. Koçan’dan dinledim:
- Müzenin mimarisinde toprak damlı evlerden esinlenildi. Müzenin mimarisi, farklı söylentilere yol açtı. Örneğin, müzedeki ustalarımızdan biri köydeki komşumuza şofben tamirine gitmiş. Ustaya, “Sen o mabette ne yapıyorsun” diye sormuşlar.Kenan Yavuz, araya girip müzenin önemine değindi:
- Müze, çok göç veren Bayburt’a dikkatleri çekti. Örneğin ben, Baksı Müzesi olmasa sizleri Bayburt’a davet etmekte tereddüt yaşardım. Müze, önemli kozumuz oldu.Prof. Koçan, müzeyi köyle, Bayburt’la kucaklaştırmak için kadın ve çocuklara yöneldiklerini vurguladı:
- Kadınlar atölyelerimizde kilim, kumaş dokuyor. Ayrıca Bayburt’ta kadın istihdamı evi oluşturma planımız var. 200 dolayında kadının istihdam edilmesini hedefliyoruz. Çocukları da başta resim olmak üzere sanata yöneltmek için çalışıyoruz. Başarıya göre eğitim bursu veriyoruz.Çocuklar için bu yıl sponsorluğu Ülker’in üstlendiğini belirtti, öğrencilerin duvardaki isimlerini işaret etti. Listedeki imam hatip öğrencileri dikkatimi çekti:

Yazının Devamını Oku

İKSV projesi yarım kaldı, bakanlık isteyince UNIQ’e 100 milyon Euro yatırdı

27 Haziran 2014
KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı, 1990’ların başlarında çok amaçlı etkinlik alanı eksikliğini dikkate alarak içinde Ayazağa Kasrı, Süvari Köşkü ve Çinili Köşk’ün bulunduğu araziyi İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) kullanımına açtı.

Proje hazırlandı, inşaat Bakanlık desteğiyle başladı.
Ancak, kaba inşaatın bitme aşamasında Bakanlık’ın projeye ayırdığı kaynak tükendi. Yeni kaynak da sağlanmayınca proje yarım kaldı. Aradan 10 yıl geçti, dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, projenin canlandırılması için harerekete geçti.
Görüşülen gruplar arasında yaptığı alışveriş merkezleriyle bilinen Turk Mall öne çıktı. Bu aşamada Prof. Ertun Hızıroğlu’nun başında bulunduğu ERA Şehircilik-Mimarlık devreye girdi. Prof. Hızıroğlu, öncelikle mevcut yapının ayak izinden yürümeyi düşündü:
- Başlangıçta mevcut yarım projeyi tamamlamayı düşündük. Ancak, başta deprem olmak üzere inşaatla ilgili birçok yönetmelik değişmişti. Ayrıca, binaların üstüne otopark planlanmıştı. O otopark, oradaki 3 tarihi yapıya yakışmayacaktı.Durumu Turk Mall Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Levent Eyüboğlu’na anlattı:
- 10 yıl yarım beklemiş binada korozyon işaretleri var. Yıkıp, sıfırdan başlamak gerekecek. Binayı yıkınca yeni inşaatı mevcut sınırlar içinde yapacağız. Yeni inşaat alanı açmak yok. 1500 araç kapasiteli otoparkı da yer altına alacağız.Araziyi 49 yıllığına Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan kiralayan Turk Mall yönetimi ERA Şehircilik Mimarlık’ın çizdiği projeyi benimsedi, 2008’den itibaren kollar sıvandı.
Prof. Hızıroğlu, Eylül 2014’te tamamlanması planlanan projeyi anlatırken, önceki Bakan Günay’a teşekkür etti:
- Ertuğrul Günay’a bu proje için şükran borçluyuz.Levent Eyüboğlu, araya girdi:

Yazının Devamını Oku

‘Anadolu’ hep parolamız oldu

25 Haziran 2014
ANADOLU Holding’in kurucularından İzzet Özilhan’ın cenazesi için Batı Ataşehir’deki Mimar Sinan Camii’ne doğru yürürken İstanbul Ticaret Borsası (İTB) Onursal Başkanı Nejat Basmacı’yı gördüm:

- Otomobil caminin kapısına kadar yanaşmadı. Koluna girebilir miyim?Birlikte yürürken İzzet Özilhan’la ortağı Kamil Yazıcı’nın bira üretimi için Çekoslovakya’da görüşmeler yaptığı günleri anımsadı:
- İzzet’le Kamil’in ilk görüşmelerinde ben de yer aldım.Ardından İzzet Özilhan’ın yaşına takıldı:
- İzzet’i benden küçük sanırdım. Meğer aynı yaşta imişiz.
Camide Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Basmacı’yı görünce babasıyla dostluğunu anımsadı:
- Babam sizi çok severdi.
Tam taziye noktasından caminin avlusuna geçerken torun İzzet Özilhan’ın eşi Yasemin Özilhan’la karşılaştık. Basmacı, Kamil Yazıcı’yı sordu:
- Kamil Amca eve uğramıştı.Söz Kamil Yazıcı’dan açılınca 2007’de yayınladığı “Orta Akıl” kitabını anımsadım. Kitaptaki “ortaklığın öyküsü” bölümüne yeniden baktım:

Yazının Devamını Oku

Aliyev, Socar’ın Türkiye’de lider olmasını istedi

24 Haziran 2014
AZERBAYCAN’ın devlet şirketi Socar’ın Türkiye’deki CEO’su Kenan Yavuz, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e, İzmir Aliağa’daki yatırımlarının son durumunu anlatırken, 2018 hedefini yineledi:

- Petkim’in alımı ve Star Rafinerisi’ne hazırlık dahil bugüne kadarki yatırımlarımız 4 milyar doları aştı. 2018’e kadar rafinerinin devreye girmesi dahil 6 milyar dolarlık yatırımla Türkiye’nin ilk 3 sanayi şirketi arasına gireceğiz. İki numara olacağız.Aliyev sordu:
-Neden 1 numara olmayı hedeflemiyorsunuz?-Siz yeter ki isteyin, biz 1 numara olmaya dönük adımları atarız.
-Gereken neyse yapın.
Doğup büyüdüğü kentin sesinin duyulması için bir grup meslektaşımla bizi Bayburt’ta ağırlayan Kenan Yavuz, rafinerinin Petkim’in Aliağa’daki kompleksinin içinde yer almasının avantajına değindi:
-Star Rafinerisi, 5.7 milyar dolara mal olacak. Aynı rafineriyi örneğin Ceyhan’da (Adana) yapsak, yatırım bedeli 7 milyar doları bulurdu. Aliağa’da limandan baraja rafineri için gerekli altyapı var. Altyapı avantajı maliyeti 1.3 milyar dolar azalttı.Bu durumun bankalardan kredi bulmayı da kolaylaştırdığını vurguladı:
-Rafinerimizin maliyeti 7 milyar dolar olsa, kredi bulmakta zorlanırdık. 18 yıl vadeli 3.3 milyar doları yabancıların ağırlıkta olduğu 23 bankadan sağladık.Türkiye’de artık yeni rafineri yatırımının gündeme gelmesinin zor olduğunu savundu:
-Keşke olsa ama ufukta böyle bir olasılık görmüyorum.Petkim’in üretime rakipsiz devam ettiğine dikkat çekti:

Yazının Devamını Oku

Çocukken yedikleri ‘çağla’yı 50 milyon dolarlık otelle ödetti

23 Haziran 2014
1980’Lİ yılların ilk yarısında dönemin Başbakanı Turgut Özal, üniversitelerin rektörlerini topladı:

- Güneyde turizm teşvikleriyle yeni oteller devreye girdi. Ancak, personel açıkları var. O tesisler için eleman yetiştirmenizi istiyorum. Dönemin Anadolu Üniversitesi (Eskişehir) Rektörü Prof. Yılmaz Büyükerşen, turizme eleman yetiştirilmesine dönük önerilerini ortaya koyarken, Eskişehir örneğinden yola çıkıp, termal turizme dikkat çekti:
- Ülkemizde termal turizmi için büyük potansiyel var. Bu işi daha bilimsel, örgütlü yaparsak yurtdışından da turist çekeriz.Özal, dönemin Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarı Yıldırım Aktürk’ü aradı:
- Önümüzdeki 5 yıllık kalkınma planına kaplıcaların üniversitelere devredilmesini de koyun.Özal’ın talimatına uyuldu, kaplıcaların üniversitelere devri örnekleri ortaya çıktı. Eskişehir ve Kütahya’daki kaplıcalar Anadolu Üniversitesi’ne bağlandı. Üniversitelere kaplıca ödeneği de sağlandı. Büyükerşen, karar üzerine kolları sıvadı. Ancak, bir türlü hedeflediği noktaya ulaşamadı. Kentin belediyesi bazı adımlar atsa da, esnafın mevcut durumu korumaya dönük isyanı karşılarına çıktı:
- Tapularımızı deldirtmeyiz.
Direnen esnaf, termal tesisler yapılması öngörülen alanlardaki bazı yapıları Anıtlar Kurulu’na tescil ettirdi. O yapılar Vakıflar’a geçti. Büyükerşen, dönemin Vakıflar’dan sorumlu Devlet Bakanı Cemil Çiçek nezdinde sorunu çözmeye çalıştı, başarılı olamadı. Rektör iken gerçekleştiremediği termal turizm atağını, Eskişehir Belediye Başkanlığı’na ilk seçildiği dönemde gündemine aldı:
- Allahım, Eskişehir’de termal turizme iyi bir tesis kazandırmadan canımı alma.Büyükerşen, Polimeks İnşaat’ın Büyükşehir Belediyesi’nden 30 yıllığına kiraladığı alanda 50 milyon dolara inşa ettiği, Rixos’un işletmesini üstlendiği otelin açılışı öncesindeki sohbette Eskişehir sevdalısı iki işadamını işaret etti:
- Polimeks İnşaat’ın ortakları Erol Tabanca ve Cem Siyahi’ye 2 yıl önce, “Çocukluğunuz Odunpazarı’ndaki bademlikte yaramazlık yapmakla geçti. Burada çok çağla yediniz. O çağlaların bedelini Eskişehir’e güzel bir termal tesis kazandırarak ödeyin” dedim.

Yazının Devamını Oku

Japonlar’la 3 yılın 180 günü masaya oturdu 100 yıllık şirket doğdu

22 Haziran 2014
66 ülkeye 32 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Nuh’un Ankara Makarnası yönetimi, dış pazarları arasında bulunan Japonya’da 4-5 yıl önce Marubeni Corporation ile çalışmaya başladı.

Marubeni, 3 yıl önce Nuh’un Ankara Makarnası Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Eskiyapan ve ekibini yokladı:
- Japonya’nın makarna ve gıda devi Nisshin Foods & Nisshin Seifun Group, Türkiye’de makarna yatırımı yapmak istiyor. Birlikte yatırımı düşünür müsünüz?
Yılmaz Eskiyapan ve ortaklarının olumlu yaklaşmasıyla görüşmeler başladı, 3 yıl sonra karar çıktı:
- Nisshin Seifun Group, Nisshin Foods (yüzde 51), Marubeni Corporation (yüzde 25) ve Nuh’un Ankara Makarnası (yüzde 24) ortaklığında Nisshin Seifun Turkey kurulacak. Bu şirket, Sincan 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) 3 yılda 36 milyon dolar yatırım yapacak.
Nuh’un Ankara Makarnası’nın ortağı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katıldığı törenle yeni yatırımın anons edilmesinin ardından Eskiyapan’a bu noktaya nasıl geldiklerini sordum:
- 3 yılda Japon ortaklarımızla 180 gün masaya oturduk. Ortaya çok sağlam bir şirket anayasası çıktı. Bu anayasa, şirketi en az 100 yıl ayakta tutar.
Yeni şirkette Nuh’un Ankara Makarnası’nın yüzde 24 hisseyle yetinmesinin nedenini aktardı:

Yazının Devamını Oku

Gıda hafızası 11 bin formüle ulaştı, ‘hazır çorba’ pazarına asıldı

20 Haziran 2014
YILDIZ Holding Gıda Grubu Başkanı Mehmet Tütüncü ile grubun Bizim Mutfak markasına üretim yapan Örgen Gıda tesislerine girerken bizi yardımcısı Mete Buyurgan ve şirketin Genel Müdürü Fulya Onat Fraser karşıladı.

Toplantı salonuna geçtiğimizde Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, aşçı ceketiyle kürsüye çıktı:
- Memleketimizin beslenmesinde 70 yıldır varız. Bir manada Türkiye’nin gıda hafızasıyız. Gıda ile ilgili 11 bin formülümüz var. Bugün gıdada 49 kategoride 300 markayla ilerliyoruz.Ardından sözü Mete Buyurgan’a bıraktı:
- Türkiye hazır çorba pazarı 184 milyon lira düzeyinde. En çok çorba tüketimi Ramazan’da gerçekleşiyor. Haftada 3 gün olan çorba tüketimi, Ramazan’da haftada 7 güne çıkıyor.Ramazan ayı çorba verilerini sürdürdü:
- 10 kişiden 8’i iftarda çorba tüketiyor. Sahurda 10 kişiden 4’ü çorba içiyor. Ramazan ayında çorba satışları, yılın ilk 6 aylık ortalama satışını yüzde 86 aşıyor.Bir örnek de Bizim Mutfak Çorba’dan verdi:
- Ramazan’da günde 830 bin kase Bizim Mutfak Çorba tüketiliyor. Bu, rakam normal günlerin 4 katı.Dünya hazır çoba pazarına değindi:
- ABD’de yıllık hazır çorba satışları 4.6 milyar, Kanada’da 738 milyon, Almanya’da 432, Güney Afrika’da 138, Rusya’da 128 milyon dolar düzeyinde bulunuyor.Türkiye çorba pazarına dikkat çekti:
- Türkiye’de tüketilen çorbanın yüzde 83’ü ev yapımı. Hazır çorba, toplam tüketimin yüzde 17’si düzeyinde.Murat Ülker, bu durumun fiyattan kaynaklanmadığını savundu:

Yazının Devamını Oku