Günübirlik gittiğim Bodrum Göltürkbükü’ndeki Cennet Koyu’nda yatırıma yeni başlamış Astaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Aşçı’yla buluşmuştum:
- Bodrum’un en güzel koyunda 440 dönüm araziyi aldım. Rekreasyon alanı için de Orman İdaresi’nden 160 dönüm yer kiraladım. Henüz 2 örnek villa kaba inşaat halindeyken yatırımın maliyetini sormuştum:
- Villa, rezidans ve otel projemiz için 500 milyon dolarlık yatırım öngörüyoruz.7 Temmuz 2014’te yine günübirlik Cennet Koyu’na gittim. Astaş Holding’in projesinin işletmesini üstlenen Mandarin Oriental Hotel Group Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Christoph Mares ve Grubun Türkiye Müdürü Nejat Sarp’la görüştüm. Villa ve rezidanslara daha önce yerleşme başlamışken, otelin kapılarını ilk konuklarına o gün açmışlardı. Mares, yoğun seyahat trafiğini anımsattı:
- Resort otel ve tatil kompleksi olarak Bodrum çok iddialı şekilde kapılarını açtı. Burası Bodrum ve Türkiye’nin de ötesinde bir yer. Akdeniz çanağında, hatta dünyada lüks tesisler arasında oyunun kurallarını değiştirecek.Öncelikli hedefini aktardı:
- Burası Ege ve Akdeniz’in lider oteli olacak.Astaş’la Mandarin’in buluşup anlaşmasını sağlayan Servotel Corporation Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İsvan, bu yoruma katıldı:
- Buraya yeni otel projelerine danışmanlık hizmeti verdiğimiz yatırımcıları getirdim. Hepsinin yorumu, “Burası oyunun kurallarını değiştirir” oldu. Yüzde 25-30 dolulukla kapılarımız açtık. Ramazan ayının bunda etkisi var. Eylülde doluluk artacak. Ancak, asıl mevsimi önümüzdeki yıl yaşayabileceğiz. 2015’in ciro hedefini eylül-ekim ayını gördükten sonra koyabileceğiz.Mares, Vedat Aşçı’nın iş yapış biçimine değindi:
- Müthiş bir vizyonu var. 4 yılda böyle bir tesisi Bodrum’a kazandırdı.Tam bu noktada tesisi dolaşan Aşçı yanımıza uğrayınca sordum:
Önce hazırladıkları ve TBMM’den geçen kanunla ilgili son anda gündeme getirilen değişiklik çabalarını anımsattı:
- O günlerde, çok seçkin uzmanların şeffaflık ve dürüstlük ilkelerine göre Türk ticaret hukukunun çağdaş yörüngeye oturtulması için hazırladığı kanunun bazı güçlü aktörlerce değiştirilmesi çabalarına hız verilmişti. Amaçları yeni kanunu cari kötü pratiklere, kanunsuz işlemlere ve kayıdışı ekonominin taleplerine uyarlamaktı.Kanunun kendi hazırladıkları halindeki bazı maddeleri üzerindeki tartışmaya değindi:
- O günlerdeki tartışma, anonim ve limited şirketlerin hakim ortaklarının şirket kasasından bir daha ödenmemek üzere “borç” adı altında para çekmelerinin TTK ile yasaklanmış olmasıydı. Bu soruna “ortaklar cari hesabı” veya “şişik fakat boş kasa” deniliyordu.Başka ülkelerde ortakların şirketten ödenmemek üzere borç almasının “hırsızlık” sayıldığına işaret etti:
- Bizde ise kabulü gerekli bir “Türkiye gerçeği” olarak sempati ile karşılanıyordu. İşlemi, “Şirket benim, otobüse binmek için 10 lira alamayacak mıyım?” diye savunuluyordu.İktidar ve muhalefet partisindeki eski Maliye bürokratlarının da aynı yönde savunma yaptıklarına dikkat çekti:
- Söz konusu kişiler de, “TTK’nın yeni getirdiği ilke doğru, fakat ülkemize uymaz” gerekçesini öne sürüp, yeni kanuna karşı amansız mücadele yürüttü.Sonunda başta kendisi olmak üzere yeni kanunu savunanların yalnız kaldığını dile getirdi:
Rektör Yardımcısı Prof. Alinur Büyükaksoy, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Mithat Kıyak ve Işıl Okan Gülen’le yeni binaya girerken bizi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Işıl Küçükay karşıladı.
Bekir Okan, fakülte binasından önce Mecidikeyöy’de diş hastanesi açtıklarını belirtti:
- Fakültemize bağlı çalışan diş hastanesine 10 milyon dolar yatırdık. Kampüs içindeki yeni fakülte binasına da 30 milyon dolar harcadık. Böylece Tıp ve Diş Hekimliği Fakültesi için toplam 40 milyon dolar yatırım yapmış olduk.Tıp fakültesi hastanesi için acele etmediklerini vurguladı:
- Tıp fakültesi hastanesi için Medical Park’la anlaştık. Pendik’teki hastaneyi, üniversiteye uygun şekilde yapıp, 2 yıl içinde devreye alacaklar. Zamanla kendi hastanemizi de yapacağız.Prof. Işıl Küçükay, diş hekimliği fakültesinin ünitelerini gösterdi:
- Fakültemiz 60 öğrenciyle öğrenime başlayacak. Her öğrenciye bir simülasyon ünitesi düşecek. Bütün operasyonları ünitelerde öğrenen öğrenci, 3’üncü sınıftan itibaren diş hastanemizde pratik yapacak.Bekir Okan, üniversitenin 15 yılı geride bıraktığına değindi:
- Toplam yatırımlarımız 200 milyon dolara yaklaştı. 15 yılda 10 bin mezun verdik. Çoğunluğunun iş bulabildiğini izliyoruz. Bu, üniversite-sanayi işbirliği sayesinde oluyor.Üniversitede bursluluk oranının yüzde 93’e kadar ulaştığına işaret etti:
- Sporcudan engelliye, öğretmen çocuğundan başarıya kadar farklı kriterlere göre burs veriyoruz. Bursların oranları yüzde 25’ten yüzde 100’e kadar ulaşıyor. Çince ve Rusca dil eğitiminin fark yarattıkları alanlardan biri olduğu üzerinde durdu:
Onlar Melkan-Murat Tabanlıoğlu ve Türkiye Pavyonu’na emeği geçenleri kutlarken, Ayşe Ege’ye Kazan’da (Tataristan) açılan sergiyi sordum:
- İstabul Contrast koleksiyonumuzdaki Ayasofya, Kubbe ve Kaftan tasarımları Londra’daki Victoria&Albert Muzeum’da Jameel Prize 3 ödülü kazanmıştı. Yarışmada kazanan diğer tasarımlarla birlikte önce Victoria&Albert Muzeum’da sergilendi. Mayıs ayında da Hermitage Kazan Muzeum’da sergilenmeye başladı. Sergi 17 Ağustos’a kadar açık kalacak.
Sonraki adıma değindi:
- Serginin bir sonraki durağı Moskova olacak.
- Ödülün ve onun yol açtığı sergilerin işlerinize katkısı oluyor mu?
- Paris’teki Galeri Lafayette’in 3’üncü katında “Pink Label” koleksiyonumuz vardı. Buna 1’inci kattaki “Black Label” koleksiyonu eklendi. Ayrıca Galeri Lafayette, “ödüllü tasarımcılar” bölümünde de bize yer açtı.
Kazan’da serginin açıldığı günlerde Ece Ege’nin bir “workshop” yaptığını belirtti:
- Mudanya’daki fabrikanızı o dönem Türk Pyrsmian Kablo ve Sistemleri CEO’su olan Hakan Özmen’le birlikte gezmiştim.
Ben Özmen’den söz edince Battista, gruptaki Türk yöneticileri değerlendirdi:
- Grup içinde Türkiye dışındaki operasyonlarımızda 12 Türk üst düzey yönetici görev yapıyor. Grup içinde Türkler kadar yurtdışında çalışmaya uyumlu kişiler bulamıyoruz.
Türkler’in yurtdışında çalışmaya hevesli ve esnek olduklarını vurguladı:
- Ayrıca hem yetenekli, hem de cesurlar. Önümüzdeki dönemde Türkler’’in Pyrsmian Group üst yönetiminde ağırlığı artacak.
Özmen’in 2009’da Milano’daki merkeze atandığını anımsattım:
- Fabrika turumuz sırasında Hakan Bey’in Temmuz 2009 itibariyle Milano’da grubun 21 telekom kablosu üreten fabrikasını yönetecek pozisyona atandığı yeni açıklanmıştı.
Yanında Holding CEO’su Turgay Durak, Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, Genel Müdür Yardımcısı Tülin Karabük ile Holding Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü Kızıl var.
Beko’nun FC Barcelona’ya sponsorluğunun anonsundaN sonra sohbete geçerken Mustafa Koç, Cumhurbaşkanlığı seçimine pek girmek istemediğinin işaretini verince yeni sattıkları şirketleri sorduk:
- 15 gün önce Maret’i daha önce Harranova’daki besi çiftliği ile kesimhaneyi de verdiğiniz Namet’e 75 milyon dolar artı KDV’ye sattınız. Ardından Şanlıurfa’daki domates ve salça üretimini (Harranova Besi ve Tarım Ürünleri’ndeki yüzde 58.15 hisseyi) orada yüzde 10 hissesi bulunan California (ABD) merkezli The Morning Star Company’ye devir kararınızı açıkladınız. Tat’ın durumu ne olacak?
- Bunları Tat’ın bünyesini güçlendirmek için sattık. İkisi de planlı satıştı. Gıdadan çıkmamız söz konusu değil. Salçadan da tümüyle çıkmamız söz konusu değil. Sadece Şanlıurfa’daki birimleri satıyoruz. İki satışta da alıcılar ve bizim açımızdan “kazan-kazan” durumu söz konusu.
Turgay Durak araya girdi:
- Tat, salça üretimine, süt ve süt ürünlerine devam edecek. O satışları şirketin mali bünyesini toparlamak için yaptık.
Mustafa Koç, makarnayı anımsattı:
Koç Holding’in uluslararası markası Beko’nun logosu, Barcelona’nın yeni formalarının sol kolunda ve antrenman kitlerinin üzerinde yer alacak.
KOÇ Holding’e bağlı Arçelik A.Ş.’nin uluslararası markası Beko, İspanya’nın dünyaca ünlü kulübü FC Barcelona ile 4 yıllık sponsorluk anlaşması imzaladı. Anlaşmaya göre, Beko logosu 4 yıl boyunca FC Barcelona’nın yeni formasının sol kısmında ve antrenman kitlerinin üzerinde yer alacak. Kulüp, formasının sol kısmını yayıncı kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları dışında ilk kez bir sponsora açmış olacak. Yeni forma, sezon başlangıcından itibaren Messi’li kulübün oyuncuları tarafından giyilecek. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, “Bizi dünyanın en çok taraftara sahip kulüplerinden birinin evine taşıyan, Beko’nun global başarısı oldu” dedi. FC Barcelona Başkanı Josep Maria Bartomeu da, “Beko, Barça’ya güvendi, biz de onlara güveniyoruz” dedi.
CAMP NOU’DA TANITIM
Beko’nun FC Barcelona ile sponsorluk anlaşması, dün kulübün Camp Nou Stadyumu’nda düzenlenen toplantıyla duyuruldu. Toplantıya Mustafa Koç, Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, Arçelik Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tülin Karabük, Holding Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü Kızıl, FC Barcelona Başkanı Josep Maria Bartomeu ve Başkan Yardımcısı Javier Fausi Santasusana katıldı. Beko’nun yeni logosunun lansmanı da, bu anlaşmayla aynı gün gerçekleşti.
- ODTÜ Teknokent’in uluslararası oyuncu olmasını istiyoruz.Ardından buna dönük adımlarına değindi:
- Washington DC’de (ABD) ofis açtık. Brüksel’de (Belçika) açıyoruz. Sırada New York ve Silikon Vadisi de var.Sonra Rektör Yardımcıları Prof. Çiğdem Erçelebi, Prof. Nevzat Özgüven, Prof. Volkan Atalay ve danışmanı Doç. Barış Sürücü’yle birlikte üniversitenin öğrenci profili üzerinde durdu:
- Sıradışı düşünen, önüne konulandan farklı görevlere talip olan insan yetiştirmeye çalışıyoruz. Bunun için dört temel kuralımız var: Merak, özgürlük, çeşitlilik, yaratıcılık.Öğrencilerinin ders dışı alanlarda da başarıyı yakaladıklarına örnekler verdi:
- Su sporlarında şampiyon bizden çıkar. Everst’e bizim öğrencilerimiz tırmanır. Yani, öğrencilerimiz sınırlarını zorlayan bireylerdir.ODTÜ’nün “Sosyal yaşamı en zengin kampüs”ü seçildiğini vurguladı:
- 80-100 ülkeden 2 bin 500 dolayında yabancı öğrencimiz var.Üniversitenin çoğu araştırmadan olmak üzere öz gelir yaratma potansiyeline değindi:
- Devletin verdiği her 2 liranın yanına 1 lira da biz ekliyoruz. Uluslararası araştırma fonlarını yoğun kullanıyoruz. 350 milyon liralık bütçemizin 110 milyon lirası döner sermaye gelirinden oluşuyor.ODTÜ’nün merkezi laboratuvarının Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından diğer üniversitelere örnek gösterildiğini kaydetip, sözü Prof. Çiğdem Erçelebi’ye bıraktı:
- 30-33 milyon dolara mal olan merkezi laboratuvarımız dışarıya da hizmet veriyor. 2013’te 70 üniversite, merkezi laboratuvarımızdan yararlandı.Sohbet sonrası Porf. Erçelebi’yle merkezi laboratuvarı gezip, Teknokent’in yönetim merkezine geçtik. Teknokent CEO’su Mustafa Kızıltaş, verileri sıraladı: