Doktora çare bulamadılar

Geçen hafta Viyana’dan geliyorum. Uçakta THY Yönetim Kurulu Üyesi Gülsüm Azeri de var.

Haberin Devamı

Müthiş bir rüzgârla kalkıyoruz. Ama kokpit duruma hakim. Uygun bir tırmanışla rüzgârı aşağıda bırakıp irtifaya oturuyoruz. Yolcu keyifli, uçak ağzına kadar dolu. Kabin ekibi iyi. İkram için koşuşturmalar başladığında bir anons: “Doktor yolcumuz varsa, kendisini kabin ekibine tanıtmasını rica ederiz...”
Bütün yolcular irkiliyor. Kimin başına ne geldi? Acaba ne durumda? Ağır mı? Sorarak bilgi almaya çalışıyorlar. Neyse, uçakta bir doktor var. Arka tarafa gidiyor. Kabin ekibinden bir hanım, midesinden rahatsızlanmış. Sağlık kiti getiriliyor, tansiyonu ölçülüyor. Doktor ilk belirlemeden sonra mide için bir ilaç veriyor ama inişte ambulans isteniyor.
Yıllardır öneriyorum. Önerimi Emirates hemen uygulamaya başladı ama THY hâlâ bu konuda bir adım atamadı. Ben diyorum ki; bilet alırken doktor yolcu kendisini tanıtsın. Buna karşılık çok az bir indirim ya da ekstra mil verilsin. Doktor olan ve branşı belirlenen yolcu, uçağa gönderilen yolcu listesinin en başında olsun. Örneğin, ‘koltuk numarası 15A ve ürolog’ yazsın.
Uçakta bir yolcunun ya da ekibin sağlık sorunu olduğunda hiç anons yapılmadan doktordan yardım istensin.
İSTERSE MÜDAHALE EDER
Doktor yolcu eğer isterse müdahale ediyor. Bunu reddedebilir. Çünkü uluslararası kurallar gereği doktor müdahale ederse ciddi bir listeden oluşan, sorumluluk aldığına dair belgeyi de uçakta imzalamak zorunda.
Ayrıca uçakta ilaç olmasına rağmen hastaya vermek de büyük sorumluluk gerektiriyor. Ama birçok doktor ettikleri Hipokrat Yemini gereği sorumluluk almaktan kaçınmıyor ve uygun ilacı veriyor.
Yeri belirli doktor yolcu, uçuşun başında bilindiğinden kabin ekipleri de daha rahat hizmet sunuyor.
Acil durumda uçakta bir doktorun bulunması ne büyük güven değil mi? Bire bir bu sıkıntıyı yaşadığı için THY Yönetim Kurulu Üyesi Gülsüm Azeri’nin toplantılarda bunun savunmasını yapacağını sanıyorum.

Haberin Devamı

İstanbul ‘international’ anonsu

Bu uçuşta ikinci pilotumuz emekli albay. Ordudan gelip havayoluna geçmiş. Ekrem Sinan Şimşek, İstanbul için yaptığı anonsunda çok nadir duyabildiğim bir şeyi söylüyor: “İstanbul Atatürk Uluslararası Havalimanı’na saat 13.35’te inmeyi planlıyoruz.”
Ne güzel. O pilot bu kentin marka değerine hizmet ediyor. Ülkesinin büyük markası İstanbul’a ‘uluslararası’ diyerek sahip çıkıyor, kenti yüceltiyor.
Oysa bir başka uçuşta pilotlar sadece ‘İstanbul Havaalanı’ bile diyorlar. ‘Havalimanı’ kelimesi bile ağızlarından çıkmıyor. Ekrem Sinan Şimşek’in yaptığı iş, kullandığı ‘International’ kelimesi aslında Türk Tanıtma Fonu’ndan harcanan paralar kadar ve belki daha da değerli. THY neden bunu anonslarda zorunlu hale getirmiyor, bir türlü anlayamıyorum.

Haberin Devamı

Güvenlik videosunda sorun

Türk Hava Yolları, uçaklarda bir süredir Manchester United’lı futbolcuların oynadığı bir güvenlik filmi gösteriyor. Yani kemerler şöyle bağlanır, kabin tazyiki düştüğünde maskeler şöyle kullanılır, diye.
Eğlenceli, akılda daha fazla kalır cinsten. Ama ne yazık ki filmin arkasına döşenen sinyalli müzik, bütün konuşmaları bastırıyor. İnsanın sinirlerini yıpratan tarzda sinyal sesleri veren müzik, aslında iyi fikir. Yani müzik içindeki sinyalli bir vurgulama dikkati daha fazla çeker sanılmış. Ama öyle değil, kulağı yoran bir durum yaşanıyor. Uzun bir film olduğu için insanı izlemekten uzaklaştırıyor.
Döşenen müziğin iyice geri çekilmesi ve güvenlikle ilgili anonsun daha öne çıkması gerekiyor. Burada amaç, çok net ifadelerle güvenlik önerilerinin anlaşılır biçimde yolcuya ulaştırılması. Bir kez daha gözden geçirilmeli. Aksi halde bir sorun çıkması durumunda, bu müziğin güvenlik anonslarının üzerine çullanması, mutlaka ciddi biçimde sorgulanacaktır.

Haberin Devamı

THY özel imalat 737 ile Afrika’yı dünyaya bağlayacak

Uçakların menzilleri uzadıkça gövdeler büyüyor. Yolcu kapasitesi de artıyor. Ama bazı hatlar var ki, büyük uçakları dolduracak 250-300 yolcu aynı anda bir uçuş için bulunamıyor. Ya da business doluyor, ekonomi veya kargo boş kalıyor.
Havayolu şirketleri, bu tip şehirlere uçmak için filo yapısını bozmayan ama  farklı özelliklere sahip uçaklar kullanıyor. Örneğin Lufthansa: Tamamı business class koltuklu, 737 ailesinin iş jeti modeli haline getirilen Boeing Business Jet olarak adlandırılan BBJ2, Frankfurt ve Münih’ten Riyad, Kahire, Libreville (Gabon) gibi noktalara uçuyor. Tek koridorlu, kısa ve orta menzilli uçuşlar için tasarlanan bu uçaklar, ek yakıt tanklarıyla daha uzağa gidebiliyor. Ama normalden az yolcu taşıyor. Yolcuların havada rahat edebilmesi için koltuk aralıkları diğer uçaklara göre geniş tutuluyor. Business’taysa yatan koltuklar tercih ediliyor. Bu uçakların operasyon maliyetleri geniş gövdelilere göre daha az olduğu için doluluk düşük bile olsa havayoluna para kazandırıyor.
EKİMDE GELİYOR
Bu gelişmeyi iyi takip eden THY, geçen yıl Boeing’e opsiyonlarla birlikte 15 ekstra yakıt tanklı özel imalat 737-900ER siparişi verdi. Bu yaklaşım Boeing tarafından ilgiyle izleniyor. Eğer ek yakıt tanklı, beş bin 550 km menzilli 900ER başarılı olursa, bu pazarda hem business hem de ekonomi uçan havayolları için farklı bir alternatif ortaya çıkacak.
İlk iki uçağın imalatı tamamlandı. Böylece Boeing 737-900 serisinin özel bir modeli üretilmiş oldu. Halen bu uçaklara ABD’de Georgetown’daki PATS şirketinde. Gövde altında toplam 3641 litre kapasiteli iki ek yakıt tankı takılıyor. Boeing’in Seattle Renton fabrikasında yapılan uçaklar ‘green’ diye adlanan boyasız şekilde Amerika’da Georgetown’a uçtular. PATS’ta tankları takıldıktan sonra Seattle’a geri dönecekler. Boyama ve kabin montajından sonra THY’ye ekimde teslim edilecek. Uçaklara
Amasya (tescili TC-JYA) ve Denizli (TC-JYB) isimleri verilecek.
Boeing, 737 ailesinin en çok satan modeli 800 serisini geliştirmek üzere 2001’de çalışmalara başladı. Uçağın gövdesi 1 metre 60 santimetre uzatıldı. Yolcu kapasitesi maksimum 189’dan 215’e çıkartıldı.
GÖVDE UZATILDI
737-900 olarak adlandırılan uçak 2006’da uçtu. Sertifikasyondan sonra ilk kullanıcısı Endonezyalı Lion Air oldu. Uçağa Türkiye’deki ilk sipariş Antalya merkezli Sky Havayolları’ndan geldi. Ama o uçaklara ekstra yakıt tankı konulmadı.
Amerikalı imalatçı daha sonra uçağa ek yakıt tankları ekledi. ‘ER’ olarak adlandırılan ‘Extended Range-Uzatılmış Menzil’  modeli pazara sundu. Toplamda 305 adet 737-900 siparişine ulaşan Boeing, bunlardan 110’unu teslim etti. Ancak THY için ek donanımlarla özel bir model ortaya çıktı.
İŞTE YENİ HATLAR
Afrika kıtasında THY, 16 noktaya sefer yapıyor. Hedef, 737-900ER’ların teslimatıyla bu sayıyı 35’e çıkartabilmek. THY’nin uçuş yapmayı planladığı hatlar arasında Kongo’da Kinşasa, Nijerya’da Kano ve Ibadan, Angola’da Luanda, Zimbabve’de Harare, Kamerun’da Douala, Somali’de Mogadişu gibi yoğun nüfusa ve ekonomik gelişmeye sahip noktalar bulunuyor. Bir yıl içinde bu hatların önemli kısmı açılmış olacak. Yeni uçuşlar ortalama 6-7 saat sürecek. THY, Afrika kıtasında en fazla noktaya uçan havayollarından biri olacak. Yolcular İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan aktarma yaparak dünyanın dört bir tarafına dağılacak. Uçak, Afrika’dan sonra Orta Asya’da 5-6 saat süren ancak geniş gövdeli uçakları doldurmaya yetmeyen hatlarda da kullanılacak. ? Tolga ÖZBEK

Haberin Devamı

KABİNDE YÜKSEK KONFOR

- THY’nin 737-900ER uçaklarında yolcu kapasitesi 151 olarak belirlendi. Bu koltukların 16’sı business olacak.
- Business’ta, Boeing 777-300ER’lardaki Comfort Class koltukları kullanılacak. Yatış açısı 160 dereceye çıkartılan koltukların, aralıkları 155 santimetre.
- Ekonomide koltuk aralıkları 73 santimetre olarak planlandı. Her koltuğa konulacak kişisel ekranlar, yolculara uzun uçuş boyunca onlarca kanal arasında dolaşma imkanı sunacak. Uçağın genel kabin tasarımında Boeing’in yeni ürünü olan özel ışıklandırmaya sahip Sky Interior kullanıldı.

Yazarın Tüm Yazıları