Tolga Akyıldız

Keşke geleceğin popu böyle olsa

4 Ocak 2020
‘MAGDALENE’ hem ana akım içinde bir soluk alma alanı olmayı başardı hem de popülerlik kaygısını yitirmeden müzikal çıtasını yüksek tuttu. Bana göre 2019’un en iyi albümlerinden birini yaptı FKA twigs.



Tahliah Barnett (31), bundan yedi yıl kadar önce, ev yapımı şarkılarının videolarını ‘EP1’ başlığı altında birer birer YouTube’a yüklemeye başladığında bu denli hızlı fark edileceğini ummuş muydu bilmem...

Ama ‘EP’2 yayımlandıktan sonra, bilinen adıyla FKA twigs’in farklı bir sanatçı olduğunu anlamıştık. O zaman ‘Yeni R&B’ ya da ‘deneysel trip hop’ olarak kodlamıştık müziğini. İki yıl sonra gelen ilk albümü ‘LP1’la fütüristik elektropop tarafını da idrak ettik. Son derece sofistike bir sound’u olmasına rağmen kolay dinlenebilir bir müzik yapıyordu. Pop dediğimiz şeyin evrimine, geleceğine dair bir işaretse şayet; aynı zamanda iyi bir haberdi bu.

Aradan geçen beş yıllık sürede hem uzun süreli gönül ilişkisine acılı bir nokta koydu hem de kanserle mücadele edip yendi Tahliah. Ben kendi adıma ‘özel’ bir albüm bekliyordum kendisinden ve aynen öyle oldu. ‘MAGDALENE’ hem ana akım içinde bir soluk alma alanı olmayı başardı hem de popülerlik kaygısını yitirmeden müzikal çıtasını yüksek tuttu. Bana göre 2019’un en iyi albümlerinden birini yaptı FKA twigs.

Geleceğin müzisyeninin nasıl olması gerektiğine dair tüyoları var Tahliah’ın... Teatral multimedya uygulamalı avangart videoları, şaşırtıcı sahne performansları, yarattığı konseptler, danslar, yenilikçi bir şarkı yazarlığı ve güçlü bir yapımcılık becerisiyle birleşiyor; böylece sanatsal bir vizyon yaratıyor. İçinden gelenleri akışına bırakırken, kendi işinin patronu olduğunu da unutmuyor. Bunu da her ne yaparsa yapsın bir bütünlük içinde sunabilme becerisinden anlıyoruz.

‘MAGDALENE’, bir içe bakış albümü, bana göre FKA twigs diskografisinin en iyi yapıtı; içinden

Yazının Devamını Oku

Bu sene onları dinledik... 2019'un en iyileri

28 Aralık 2019
Genç müzisyenler yeni bir ana akım ve kendi konser ekonomilerini oluşturdu. Müzik şirketlerinin etkisi biraz daha azaldı. Rap ve ‘neo-arabesk’ yükselişe geçti. Şanışer ülke gündemine oturdu. Gaye Su Akyol ve Altın Gün yurtdışı başarılarıyla göğsümüzü kabarttı.

Yerli
YURTTA RAP CİHANDA RAP: Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de rap yükselişini sürdürdü. Norm Ender’in sonradan alıntı/çalıntı tartışmalarına maruz kalan ‘Mekânın Sahibi’yle yaptığı çıkış konuşuldu; Killa Hakan, Ceza, Ezhel ve Ben Fero bu şarkıya cevap olmadığını ifade ettikleri ‘Fight Kulüp’ ile adlarından söz ettirdi. Ben Fero kendine has tavrıyla zirveye yükseldi. Yeraltından seslenen Ağaçkakan, ‘Muaf’ albümüyle Aga B ve 90 BPM umut verdi. Ezhel’in bir ayağı Berlin’deydi. ‘Lolo’, ‘Aya’ gibi tekliler üretti, eşlikler yaptı. UFO 361’le ‘Lights Out’ albümünü çıkardı. ‘Olay’ adlı parçası Şanışer’in 17 sanatçıyla birlikte yaptığı ‘Susamam’ ve Sayedar, Önder Şahin, Ceza’nın ‘Komedi v Dram’ıyla birlikte Türkiye gündemine oturdu. Şanışer yılın son günlerinde Sezen Aksu’yla birlikte ‘Kara Geceler’ adlı şarkıya imza attı.

ANA AKIMIN SAVRULUŞLARI
Türkçe ana akım merkezi bir yönden rap’e kayarken diğer yönden elektronik altyapılı ‘neo-arabesk’ten medet ummaya; Merve Özbey, Tuğba Yurt, Derya Uluğ, Irmak Arıcı, Ziynet Sali gibi isimlerle devam etti. Aleyna Tilki ve Edis, Warner Music’le İngilizce albüm için sözleşme imzaladıklarını duyurdular. Sezen Aksu’nun ‘Türkiye Şarkıları-Canlı’yı ve mor ve ötesi’nin ‘Canlı Akustik-Aya İrini’yi yayımlaması heyecan vericiydi. Sıla, ‘Acı’ ve ‘Meşk’le serisine devam etti. Demet Akalın ‘Ateş’ albümü, Hande Yener ‘Kuş’ ve ‘Krema’ teklileriyle şans aradı. Yalın’ın ‘Deva Bize Sevişler’i ilgi gördü. İrem Derici ve Berkay 1990’lardan medet umdu. Sertab Erener’in, Selami Şahin’in, Ahmet Kaya’nın şarkıları müzikallere konu oldu. ‘Fikret Şeneş Şarkıları’ ve Erol Evgin’in ‘Altın Düetler 2’ albümleri yılın dikkat çeken özel projeleri arasındaydı.


Yazının Devamını Oku

Pop bir müzik türü değildir!

21 Aralık 2019
‘Popüler’ kelimesinin kısaltması olan bu tabir, kendine geniş alan bulan her müzik türü için kullanılabilir. Sezen Aksu’yla rap’çi Şanışer’in ortak çalışması ‘Kara Geceler’ iyi bir örnek...

BEŞ ÜZERİNDEN ÜÇ BUÇUK YILDIZ
Şanışer&Sezen Aksu
Kara Geceler (Tekli)
(DijitalDagit.im)

Bu köşenin de adında geçen ‘pop’ kelimesi bir müzik türüne ya da tanımlanmış bir sound’a işaret etmez. ‘Popüler’ kelimesinin kısaltmasıdır. Yani her müzik türü pop olabilir. Popun sadece ana ve alternatif akımları söz konusudur. Ancak onlar da döneme, kültüre, ülkeye göre farklılık gösterir.

Bu tanımda hemfikirsek geçenlerde Hande Yener tarafından fitili ateşlenen ve magazin gündemine düşen ‘Türkçe rap, Türkçe popu yendi mi’ tartışmasının kavramsal bir zemini olmadığını da kolayca anlayabiliriz. Olan şudur: Türkçe rap bugün anaakım içinde kendine daha geniş bir alan açmıştır (Ayrıca Cartel ve Ceza’nın 1990’larda, 2000’lerde hem de fiziksel satışlarıyla kazandıkları başarıları da unutmamak lazım).

Yazının Devamını Oku

Ötekilerin şarkısı

14 Aralık 2019
Sena Şener seneyi bir albüm ve iki tekliyle kapatıyor. Geçenlerde yayımladığı şarkısı ‘Her An Gidebilirim’de de tekrara düşmediğini ve anlatacak gerçek bir derdi olduğunu göstermeyi başararak...

Cover’ları, düetleriyle YouTube’da fark edildiği günlerden bugüne çok uzun zaman geçmemesine karşın, Sena Şener’in çağdaşı yeni dalga müzisyenler arasında nevi şahsına münhasır bir yer edindiğini söyleyebiliriz. Bunda kendi şarkılarını yazıp söyleyen genç ve kent ozanı bir kadın olmasının yanı sıra müzik kariyeriyle ilgili hedeflerini bizzat koyması, ödünsüz tavrı ve henüz vardığı 20’li yaşlarına kadar yazdığı derin sözler de son derece etkili.
2016-2018 arası ‘Bak Bana’, ‘Ona’, ‘Sevmemeliyiz’, ‘Dostum Değil Uykular’ gibi güçlü şarkılarla önemli bir hayran kitlesi edinen Sena, 2018’de bu dört tekliyi de içeren ilk albümü ‘İnsan Gelir İnsan Geçer’i yayımladı. Bu albümden, daha önce yayımlanmamış üç şarkı daha; ‘Çirkin Dünya’, ‘Sendin Düşmanım’ ve albümle aynı adı taşıyan parça da en sevilenleri arasına girdi kendisinin.

Her An Gidebilirim (Tekli) Sena Şener(Pasaj) 5 üzerinden 3.5 yıldız
Kimse beni dinlemedi...
Bir şarkı yazarı/şarkıcı için her boyutuyla büyük bir başarı olduğunu düşünüyorum vardığı noktanın. Hele bu başarıyı büyük oranda içe dönük baladlarla gerçekleştirmiş olduğunu ve potansiyelini düşününce umutlarım iyice artıyor.
İlk albümünün yayımlanmasının üzerinden henüz yedi ay geçmemişken ‘Ölsem’ adlı yeni teklisini yayımlayan Sena Şener önceki cuma ‘Her An Gidebilirim’ adlı bir yeni tekli daha yayımladı yıl bitmeden. Bu yeni işinde de şarkı yazarı olarak tekrara düşmediğini ve anlatacak gerçek bir derdi olduğunu gösteren Sena’nın 2020’de, yatkın olduğu İngilizceyle, ilgi göreceğine inandığım yurtdışı pazarı için uygun bir şarkı seçerek şans aramasını gönülden diliyorum.

Yazının Devamını Oku

Çevre hassasiyeti nedeniyle turne yapmayacaklar

30 Kasım 2019
Coldplay, yeryüzüne dair kendilerini dertlendiren sosyopolitik konularla ilgili bir şeyler söylemenin vaktinin geldiğini, doğadan bugüne kadar aldıklarını geri vermek istediklerini söylüyor. Grubu, uzunca bir süre sadece küçük mekânlarda izlemek mümkün olacak.

Stadyumların, arenaların, iğne atsan yere düşmeyen kalabalıkların, yani kapalı gişe ve büyük hasılatların rock grubu İngiliz Coldplay, 22 Kasım tarihli yeni double (ikili) albümünün dünya turnesini çevreci hassasiyetleri nedeniyle gerçekleştirmeyeceğini açıkladı.
Sebebi, seyahat ederken ve konserler sırasında çevreye verdikleri zarar. “Ne zaman ki karbon salımıyla ilgili çevresel sorunları çözeriz, o zaman turneye çıkarız” diye eklediler. Meseleyi konserde plastik kullanımının önüne geçerek ya da güneş enerjisiyle halletmek ne kadar mümkün, orası tartışılır. Öte yandan bu tavrın samimiyetsiz olduğunu da düşünmüyorum. Coldplay’in pratikte işi zor olsa da bu çapta bir rock grubunun yaratacağı farkındalığı azımsamıyorum.

100 yıllık hazırlık
‘Everyday Life’ın tarihçesi şöyle: Grup mecazi bir yaklaşımla, ‘100 yıldır’ bu albüme hazırlandıklarını ve gündelik hayata yani yeryüzüne dair kendilerini dertlendiren sosyopolitik konularla ilgili bir şeyler söylemenin vaktinin geldiğini, doğadan bugüne kadar aldıklarını geri vermek istediklerini söylüyor.
Coldplay, 13 Ekim’de Brezilya’dan Avustralya’ya albüm çıkışını duyuran siyah-beyaz afişlerle donatıyor duvarları ve bir tanıtım videosu paylaşıyor. 24 Ekim’deyse albümün ilk teklisi ‘Arabesque/Orphans’ yayımlanıyor. 1 Kasım’da çevrimiçi bir basın toplantısı yaparak albüm çıkışıyla eşzamanlı gerçekleşecek iki canlı performans fikrini duyuruyor internet üzerinden. Ardından albümle aynı adı taşıyan tekli ‘Everyday Life’ geliyor 3 Kasım’da. Albümün yayım tarihinden iki gün önceyse son tekli ‘Daddy/Champion of the World’ ulaşıyor Coldplay hayranlarına.
22 Kasım, Coldplay ve dünya çevreci hareketi için önemli bir tarih. Grup, Ürdün, Amman’da albümün iki bölümünün adları olan ‘Sunrise (Gündoğumu)’ ve ‘Sunset (Günbatımı)’ konseptinde iki canlı ve seyircisiz performans gerçekleştiriyor YouTube’da. Gerek teknik gerek ruh açısından albümün tavrına uygun ve ‘YouTube Originals’ kapsamında yayımlanan canlı performanslar, Youtube’un Netflix gibi mecralarla rekabet etmek üzere oluşturduğu YouTube Premium’un geleceğine dair işaretler de veriyor.

Yazının Devamını Oku

Tornadan çıkmamış gibi

23 Kasım 2019
Ayşe Hatun Önal’a izlediği sound çizgisini; nakarattaki ‘marş’ kıvamını geliştirerek sürdürmesini tavsiye ediyorum. Torna tezgâhını andıran Türk pop müzik piyasasının kalabalığında fark yarattıysa bunu sağlayan unsurları hiç aklından çıkarmamalı.

Ayşe Hatun Önal, 1999’da Miss Turkey seçilmesi sonrası başladığı mankenlik kariyeri boyunca sunuculuk, oyunculuk gibi alanlara el atmış olsa da esasen bugün, 41 yaşında ve emekli bir manken olarak anılması muhtemel biriydi. Ancak öyle olmadı. Önal 2003’te hem de ‘mankenden şarkıcı olur mu’ gibi manasız tartışmalar eşliğinde müziğe soyundu.


İkinci ihtimali seçti
‘Çeksene Elini’, mankenlikten gelen bir şarkıcı adayının çıkış şarkısı olarak, elektronik altyapısı ve çarpıcı sözleriyle hem gündem yarattı hem eleştirilerin hedefi oldu. Ayşe Hatun Önal, o dönem şarkı söylemiyor, adeta konuşuyordu. Ancak parça misyonunu yerine getirdi ve amacına ulaşmış kült bir hit olarak Türk popüler müzik tarihindeki yerini aldı.
Esasen Ayşe Hatun’un müzik kariyeri de ‘Çeksene Elini’nin verdiği mesajı doğru okumasıyla başladı. Ya o şarkının sözlerindeki gibi, kalburüstü mekânlarda alkolün tesiriyle, kendisine belini kıracak gibi sarılan adamların ve onların ilgilendiği kadınların dünyasında kalacaktı ya da dans/elektronik altyapılara sarılıp, doğru kişilerle işbirliklerine giderek müzikal rüştünü ispat edecekti. İkincisini seçti, kendini geliştirdi. Sesinin sınırları açısından uygun ve nakaratı güçlü şarkı seçimlerinin yanı sıra elektronik altyapılarla anaakım sound’unu dozunda harmanlamayı da başardı. Ben gönül rahatlığıyla, ‘eski manken’ yaftasına rağmen popüler alanda kendine ait bir kulvar açtığını söyleyebilirim.
Torna tezgâhından

Yazının Devamını Oku

Bir ‘Sandal’da iki yetenek

16 Kasım 2019
Zeynep Bastık, hayranı olduğu ve pek çok şarkısını yorumladığı Mustafa Sandal’la ‘Mod’da bir araya geldi. Sözü, müziği, düzenlemesiyle Sandal’ın ruhunu yansıtan şarkı, Bastık’ın varlığıyla mesajını güçlendiriyor.

Mod (Tekli), Mustafa Sandal-Zeynep Bastık, (Doğan Müzik Yapım) (BEŞ ÜZERİNDEN ÜÇ BUÇUK YILDIZ)

Mustafa Sandal’ın temmuz sonunda Harbiye Açıkhava’da verdiği konserde; çocukluğundan beri hayranı olduğunu bildiğimiz, hızlı şöhretine vesile olan cover’ları arasında bolca yer verdiği Mustafa Sandal şarkılarına eşlik etmek üzere ve yalınayak sahnedeydi Zeynep Bastık.

O gece Mustafa Sandal, kendisiyle düet yapmak istediğini söyledi ve ‘Mod’ adlı yeni şarkısının tüyosunu verdi. Belli ki bestesi, sözleri hazırdı ve bu şarkıyı Bastık’la söylemeyi kafaya koymuştu.

Aradan kısa bir süre geçti. Sırada Zeynep Bastık’ın kendisi gibi fenomen haline gelen Harbiye Açıkhava performansları vardı. Zeynep’in, “Çocukluğumun starı, hâlâ 18 yaşında gösteriyor, bayılıyoruz, hastasıyız” diyerek sahneye davet ettiği ve iade-i ziyarete gelen Mustafa Sandal, kulağında Bluetooth kulaklığıyla antre yaptı. O kulaklıktan ve sadece Zeynep’e, stüdyodan taze çıkmış ‘Mod’ adlı yeni şarkılarını dinletti.

Ve sonunda, geçen salı günü, Sandal’ın “O eski Mustafa Sandal hit’leri gibi” deyip Zeynep Bastık düetiyle hayata geçirdiği ‘Mod’ adlı şarkısı dinleyicilerine kavuştu.

Arada müzikle ilgili enerjisi düşük biçimde uzunca bir zaman geçirmiş olsa da bugünlerde Sandal’ın sanatsal üretim şevki zirve yapmış, müzikal duyguları yoğunlaşmış durumda gördüğüm. Bu, hem çevresine yaydığı elektrik hem de pozitif ruh halinden belli. Türk popüler müziğinin efsane olmuş şarkı yazarlarından birinin olgun yaşında bu yeni eşiğe ulaşmasına samimiyetle çok seviniyorum. Şu sıralar Azerbaycan ve hatta Japonya’daki hayranları için projeler bile üretmekte kendisi. Japonya için, orada çok sevilen ‘Aya Benzer’i 2020 versiyonuyla yeniden kaydediyor örneğin. Bu şarkıyı biz de ‘Mod’dan sonra yeni yılda dinleyeceğiz büyük olasılıkla.

Yazının Devamını Oku

Nil’den minik, müzikli hayat dersleri

9 Kasım 2019
Son çalışması, kendi deyişiyle ‘boyları 2 dakika uzunluğunda bile olmayan’ 8 kısa şarkıdan oluşuyor; toplamıysa 10 dakikayı bulmuyor.

Nil, gazete yazılarını derlediği son kitabı ‘İyi Gelen Yazılar’ın sayfalarını karıştırıyordu. Aklına bir fikir geldi; kitapta geçen kimi kısa ve önemli cümlelerin minik şarkılarını yapacaktı. O minik şarkıların sonunda “Şimdi sizde” diyerek boşluk bırakacaktı. Karaoke tadındaki bu boşluğun amacı sizin o mesajı kendi sesinizden duyup içselleştirmenizden başka bir şey değildi.
Ukulele ile çalınıp söylenmiş 8 kısa şarkı ve Nil Karaibrahimgil’in deyimiyle boyları 2 dakika uzunluğunda bile değil; toplamıysa 10 dakikayı bulmuyor. Bu açıdan baktığımızda ‘yeni bir Nil Karaibrahimgil albümü’ dememiz güç. ‘Kısa şarkılar’ demek de çok yeterli değil. Daha ziyade Nil’in kendine hatırlatma maksatlı kaydettiği nakarat temaları gibi...
Kitabın tanıtımı maksatlı yapılmış bir iş desek değil; bir kişisel gelişim uzmanının mesajını iletmek için müzikten faydalanması ya da bir müzisyenin kişisel gelişim meselelerine heves etmesi desek, hiç değil. En iyisi Nil’den; ‘iyi Gelen Yazılar’a dair güzel sesler diyelim ve devam edelim...
Yukarda saydığım nedenlerle dünyadaki hiçbir albüme benzemeyen ‘Nil’den Gelen İyi Sesler’e büyüteç tuttuğumuzda Nil’in yaşam görgüsüne sahip bir kadın, bir anne, bir müzisyen olarak; sevimsiz bir öğretici tutumu takınmadan, mesajlı sekiz şarkı üretmeyi ve müzikli sekiz mesaj vermeyi başardığını görüyoruz.

Yaş aldıkça güzelleşiyor
Bu melodik zeminlerde ne tür binalar inşa ediyor derseniz sırasıyla anlatayım:

Yazının Devamını Oku