Paylaş
Tahliah Barnett (31), bundan yedi yıl kadar önce, ev yapımı şarkılarının videolarını ‘EP1’ başlığı altında birer birer YouTube’a yüklemeye başladığında bu denli hızlı fark edileceğini ummuş muydu bilmem...
Ama ‘EP’2 yayımlandıktan sonra, bilinen adıyla FKA twigs’in farklı bir sanatçı olduğunu anlamıştık. O zaman ‘Yeni R&B’ ya da ‘deneysel trip hop’ olarak kodlamıştık müziğini. İki yıl sonra gelen ilk albümü ‘LP1’la fütüristik elektropop tarafını da idrak ettik. Son derece sofistike bir sound’u olmasına rağmen kolay dinlenebilir bir müzik yapıyordu. Pop dediğimiz şeyin evrimine, geleceğine dair bir işaretse şayet; aynı zamanda iyi bir haberdi bu.
Aradan geçen beş yıllık sürede hem uzun süreli gönül ilişkisine acılı bir nokta koydu hem de kanserle mücadele edip yendi Tahliah. Ben kendi adıma ‘özel’ bir albüm bekliyordum kendisinden ve aynen öyle oldu. ‘MAGDALENE’ hem ana akım içinde bir soluk alma alanı olmayı başardı hem de popülerlik kaygısını yitirmeden müzikal çıtasını yüksek tuttu. Bana göre 2019’un en iyi albümlerinden birini yaptı FKA twigs.
Geleceğin müzisyeninin nasıl olması gerektiğine dair tüyoları var Tahliah’ın... Teatral multimedya uygulamalı avangart videoları, şaşırtıcı sahne performansları, yarattığı konseptler, danslar, yenilikçi bir şarkı yazarlığı ve güçlü bir yapımcılık becerisiyle birleşiyor; böylece sanatsal bir vizyon yaratıyor. İçinden gelenleri akışına bırakırken, kendi işinin patronu olduğunu da unutmuyor. Bunu da her ne yaparsa yapsın bir bütünlük içinde sunabilme becerisinden anlıyoruz.
‘MAGDALENE’, bir içe bakış albümü, bana göre FKA twigs diskografisinin en iyi yapıtı; içinden Nicolas Jaar, Future, Jack Antonoff, Skrillex, Benny Blanco gibi önemli isimler geçen bir prodüksiyon. İçsel bir yıkım sonrası ruhun yeniden inşasına dair söyleyecekleri de var. Seslerle oynuyor; hayata dair yani doğal ve endüstriyel seslerden oluşturduğu bu puzzle’a hem soul hem punk sever geçmişinden getirdiklerini ekliyor. Bu sebeple de R&B, trip hop ve elektronik müzik için seçtiği bu alışılmadık buluşma noktasına hayranlıkla bakıyoruz.
Özetle daha önce tekli olarak yayımladığı ‘Cellophane’, ‘Holy Terrain’, ‘Home With You’ ve ‘Sad Day’den başlayarak dokuz şarkıyı da bir bütünün parçaları gibi dinleyin; videoları mutlaka izleyin...
En samimi işlerinden biri
Mazhar Alanson’un yıllar önce yazdığı şarkılarla Türk popüler müziğinin gidişatını etkilemiş bir müzisyen olduğunu söylesek, hatta Türkiye’nin en iyi söz yazarı ve bestecilerinden olduğunu iddia etsek güçlü bir muhalefetle karşılaşacağımızı sanmıyorum.
Alanson’un MFÖ için yazıp söylediği şarkılarının dışında solo kariyeri için ürettikleri de var. Cem Yılmaz’la birlikte rol aldığı ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’ filminin ‘Benim Hâlâ Umudum Var’, ‘Bir Zamanlar Fırtınalar Estirirdim’ gibi çok bilinen şarkılarıyla açılan yol; o albümden dört yıl sonra ‘Türk Lokumuyla Tatlı Rüyalar’ adlı solo albümde bir güzergâh belirledi. Özellikle de ‘Ah Bu Ben’ ve daha önce Tarkan’a verdiği ‘Yandım’ adlı şarkısına şahsi dokunuşuyla, ‘Hamak’la, ‘Hüznün Kuşları’yla, ‘Dünya Bu Dünya’yla MFÖ’de attığından farklı bir imza atmış oldu Mazhar Alanson. Bu solo kariyer hikâyesi; ilk bakışta ‘MFÖ’nün M’sinin kendine albüm yapması’ gibi görünse de bütüne baktığımızda Mazhar Alanson’un M olarak MFÖ’ye kattıklarından fazlasına işaret eder. Aynı durum; Fuat Güner’in solo albümleri ve Özkan Uğur’un ‘Olduramadım’ı için de geçerlidir hatta.
‘Türk Lokumuyla Tatlı Rüyalar’dan ‘Yazan Âşık’a kadar 17 yıl kadar beklemek zorunda kalacağımızı tahmin etmemiş olsak da sanatçının içinde olup bitenleri anlatana kadar ne süre geçmesi gerektiğini tayin etmek bize düşmez. Ama yüreği, yaşadıkları, pişirdikleri “yazan âşığı” nereden nereye getirmiş; işte bunu merak edebiliriz.
Alanson, sanki bu merakı gidermek istermiş gibi; geçip giden yıllar, hayaller, hatalar, aşk ve aşk için dönüşmeye dair yaptığı kişisel muhasebeyi gözler önüne seriyor ‘Yazan Aşık’ta. Matematiğini bizzat belirleyip vitrine koyduğu ‘Yazan Aşık’, ‘Geç Yağan Yağmur’, ‘Ben Eskiden’ gibi beklenti karşılayan Alanson baladlarında olduğu gibi, 17 dakikalık şairane bir hikâye okuduğu ‘Destan’ uzunluğunda bir şarkı üzerinden de ifade edebiliyor kendini. En önemlisi, albümün tamamını birkaç kez dinlediğinizde ilgili 8 şarkının laf olsun diye bir araya gelmediğini anlıyorsunuz. Albüm, kaydı, organik vokali ve anafikriyle Alanson’un en samimi işlerinden biri.
HAFTANIN KONSERLERİ
Şanışer & Sokrat St
Mask Beach İstanbul - 4 Ocak
‘Susamam’da bir araya getirdiği 17 sanatçıyla ses getiren ve yıl biterken Sezen Aksu’yla ‘Kara Geceler’e imza atan rap’çi Şanışer yol arkadaşı Sokrat ST ile kapalı gişe olmaya aday bir performans için bu akşam sahnede.
Mehmet Erdem ile özel bir gece
Dada Salon Kabarett -10 Ocak
Mehmet Erdem, özel sahnelerin adamıdır. Küçük salonlarda dinleyicisiyle farklı bir iletişim kurar. Bunu bilen Okan Bayülgen; çok kıymet verdiği Dada’sına, kendisini davet etmiş. Sürprizlerle dolu özel bir gece olacak gerçekten.
Paylaş