Sedef Batı

Vücudumuzdaki hangi lekeler tehlikeli? Benler ve çiller kansere çevirir mi? Nasıl ayırt edeceğiz?

17 Ağustos 2023
Vücudunda çil ya da ben olmayan yoktur. Yıllardır bizimle olanları pek önemsemeyiz ama birdenbire ortaya çıkan değişimler çoğumuzu tedirgin eder. Peki birden bire ortaya çıkan hangi değişimleri dikkate almalıyız? Vücudmuzda beliren her yeni leke kanser riski taşır mı? Çil ya da benler sonradan kansere çevirir mi?

İngiltere'de yaşayan üç çocuk annesi Kay Wootten, 2018'de yüzünde çıkan bir çil için doktora gitti. Doktorlar bu çilin egzamaya bağlı bir leke olduğunu düşündü, tedavi için steroid ve nemlendirici verdi. Ancak Wootten zamanla lekenin şeklinin ve boyutunun değiştiğini görüp tekrar doktora gittiğini ve nihayetinde yapılan biyopsi sonucunda kendisine melanom (cilt kanseri) teşhisi konduğunu söyledi.

Daily Mail’e konuşan Wootten, yüzündeki lekeyi, ilk olarak Ağustos 2018'de fark ettiğini, karantina sırasında semptomlarının kötüleştiğini ve çilinin büyümeye, kaşınmaya ve kanamaya başladığını, ancak doktorların bunun egzama olduğu konusundaki ısrarını sürdürdüğünü belirtti.

İddiasına göre Wootten, 2021 yılında tekrar hastaneye gitti ve bir dermatoloğa sevk edilme konusunda ısrarcı oldu ancak kendisine bir kez daha hiçbir işe yaramayan steroid ve nemlendiriciler reçete edildi.

Ardından Haziran 2022'de yapılan bir biyopsi ile Wootten’a her yıl yaklaşık 17.000 İngiliz'i etkileyen bir kanser türü olan dördüncü aşama melanom teşhisi kondu.

12 aydır kemoterapi gören Wootten, kanserin daha fazla yayılmasını da önlemek için ameliyat olmak zorunda kaldı.

57 yaşındaki kadın o dönemde yaşadıklarını Daily Mail’e şu sözlerle anlattı:

“Geçirdiğim ilk ameliyat birinci tümörü çıkarmak içindi. Sonra tümörün etrafındaki sınırların net olmadığını ve hâlâ kanser hücrelerinin olduğunu fark ettiler. İkinci bir ameliyat daha oldum. Ben lekedeki değişimi fark etmiştim ve eğer bu değişim başladığında tedavi olsaydım tüm bu yaşadıklarım önlenebilirdi. Tüm hayatım altüst oldu ve bu beni gerçekten üzüyor.”

Melanom pozitif olduğu için tiroidini de aldıran Kay, kemoterapi nedeniyle kendini sürekli hasta hissettiğini ve hiçbir şey yapamadığını, bu durumdan sadece kendisinin değil çocuklarının da etkilendiğini, ailece çok şey kaçırdıklarını ifade etti.

Yazının Devamını Oku

Kulağa böcek kaçması olağan bir durum mu? Böcek beyne kadar ilerler mi?

10 Ağustos 2023
Eğer siz de uyurken odaya böcek girer diye camları açamayan, bu korku yüzünden açık ve ormanlık alanlarda rahat edemeyenlerdenseniz, yavaş yavaş ekrandan uzaklaşabilirsiniz çünkü şimdi okuyacaklarınız bu korkunuzu tetikleyip kulağınızda kaşıntıya neden olabilir. 

Düşünün: Kulağınızda sürekli bir kaşıntı ve uğultu hissediyorsunuz. Bu şikayetle hastaneye gidiyor ve doktorunuzdan kulağınızın içinde bir böcekle yaşadığınızı öğreniyorsunuz. Kendinizi nasıl hissedersiniz? Okurken bile kulaklarınız kaşınmaya başladı, değil mi?

Uzmanlar, böyle olayların nadir yaşanabileceğini söylese de kulağında günlerce böcekle yaşayan insanların medyaya yansıyan hikayelerini duyunca tedirgin olmamak mümkün değil.

Gelin önce kulağına böcek kaçan kişilerle ilgili örneklere bir göz atalım sonra da uzmanlarla bu konuyu masaya yatıralım.

HAMAM BÖCEKLERİNİ KULAĞINDAN BİRER BİRER ÇIKARDILAR

Daily Mail'de yer alan bir habere göre; Çin'de ağrı nedeniyle hastaneye giden adamın kulağında hamam böceği tespit edildi. Uzmanlar, hamam böceklerinin uyku sırasında adamın kulağına girdiğini tahmin ettiklerini, insanların kulağındaki sıcaklığın yumurtaların kuluçkası için mükemmel bir yer olduğunu söyledi.

Yapılan müdahale ile çok sayıda hamam böceği adamın kulağından teker teker çıkarıldı.

KULAĞINDAN CANLI ÖRÜMCEK VE AĞLARINI ÇIKARDILAR

Yine Çin’de yaşanan bir başka olayda da 60 yaşlarında bir adam, kulağındaki uğultudan bir türlü kurtulamadığı için hastaneye gitti.

Yazının Devamını Oku

11 soruda artıları ve eksileri ile kombu çayı dosyası | Söylendiği kadar sağlıklı mı? Yan etkileri var mı? Kilo verdirir mi?

27 Temmuz 2023
Yüzyıllarca yıl önce Antik Çin’de ortaya çıkan, ‘ölümsüzlük çayı’ olarak adlandırılan kombucha'nın sağlığımıza pek çok faydası olduğuna inanılıyor. Peki bu iddialar ne kadar gerçek? Bu çay herkes için sağlıklı mı? Yan etkileri neler? İşte 11 soruda kombu çayı dosyası...

Sadece ülkemizde değil tüm dünyada oldukça popüler bir içecek haline gelen kombucha'yı öve öve bitiremeyenler var ama “Gerçekte ne kadar sağlıklı? Sık tüketilmesi güvenli mi? Yan etkileri var mı?’ gibi pek çok soru işareti de var.

Kombucha'nın 2000 yıl öncesinde Çin'e kadar uzanan uzun bir geçmişi var ama bu çayın ticari olarak ilk satışı 1995 yılında Kuzey Amerika'daki mağaza raflarına çıktıktan sonra oldu. O zamandan beri bu ekşi ve gazlı çay gündemden düşmüyor.

Kombu çayının bağırsak sağlığını desteklemek, bağışıklığı ve enerjiyi artırmak, iltihaplanmayı azaltmak ve genel sağlığı iyileştirmek gibi çok çeşitli faydaları olduğu söyleniyor. Çayın, diyabet, yüksek tansiyon ve kanser gibi sağlık sorunlarının tedavisine yardımcı olabileceğine inanılıyor. Bu nedenle kombucha ‘yaşam iksiri’ olarak anılıyor.

Peki bu iddiaların ne kadarı doğru? Kombucha gerçekten bir sağlık deposu mu? Bu konuda yapılmış çalışmalar ne diyor? Faydalarının yanında zararları da var mı? Kombu çayı ile ilgili tüm merak ettiklerimizi İç Hastalıkları Uzmanı Aytaç Karadağ ve Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülhan Koca ile konuştuk. İşte 11 soruda kombucha dosyası…

1- Kombucha nedir ve nasıl yapılır?

Kombucha ekşi, asidik bir tada sahip fermente, gazlı bir içecektir. Genellikle siyah veya yeşil çay, şeker, meyve suyu ve SCOBY (simbiyotik bakteri ve maya kültürü) adı verilen canlı kültürlerin kombinasyonundan yapılan bir içecektir. Aslında bu çayın yapılış şekli ekşi maya ile ekmek yapmaya benzer. 

Oregon State Üniversitesi'nde fermantasyon mikrobiyolojisi alanında çalışan ve The Washington Post’a konuşan Doç. Dr. Chris Curtin, yapım aşamasını şu sözlerle anlattı: "Kombucha yapmanın ilk adımı, çayı kaynamış suda demlemek, ardından mikropların fermente etmesi için şeker veya meyve suyu eklemektir. SCOBY genellikle bir önceki demleme işleminden elde edilir. Daha sonra başka bir demleme işleminde elde edilen sıvının bir kısmı da eklenir ve şişelenmeden ve soğutulmadan önce 1-3 hafta mayalanmaya bırakılır. Sonuçta ortaya hafif sirkemsi, hafif tatlı, köpüklü bir içecek çıkar.”

Dr. Aytaç Karadağ ise ismi her ne kadar çay olsa da çaydan ziyade, çay sirkesi gibi olan kombucha'nın çay ve şekerle fermente edilmiş keskin kokulu probiyotik içecek olduğunu söyledi.

Yazının Devamını Oku

Bebeğime isim seçerken neden her kafadan bir ses çıkıyor?

25 Temmuz 2023
Pek çok ailede bebeğe isim verme konusunda çok büyük krizler yaşanır. Aile büyüklerinin talepleri, akrabaların ve yakınların önerileri, eşler arası anlaşmazlıklar derken isim konusu içinden çıkılmaz bir hal alır. Biz de 'Bir Sorudan Fazlası' serimizde bu konuda sorun yaşayanların hikayelerini dinledik.

Bazı aileler çocuk sahibi olmaya karar verdikleri andan itibaren bebeğin ismine karar verirken, bazı ailelerde eşler arasında anlaşamama, anneanne, babaanne ve dedelerin kendi isimlerinin ya da aile büyüklerinin isimlerinin konulması için baskı yapması gibi nedenlerden dolayı bebeğin nasıl çağrılacağı konusunda tartışmalar yaşanıyor.

Tabii ki son karar anne ve babada ama aile büyüklerini kırmak istemeyen, eşi ve ailesi arasında kalan, kendi istediği isim olsun diye ısrarcı olan eşler nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlıklar oldukça yaygın.

Gelin önce bebeklerine isim bulurken sorun yaşayan ailelerin hikâyelerini dinleyelim, sonra da Uzman Psikolog Ceylan Şekerci'den ana babalar için bu sürecin sağlıklı bir şekilde yönetmenin yollarını öğrenelim.

OĞLUMUZA ÖLEN AMCAMIN İSMİNİ VERMEK İSTEDİM, KIYAMET KOPTU
Bülent D. (38)

Benim "Çocuk sahibi olduğumda mutlaka şu ismi koyacağım" gibi bir hayalim hiç yoktu. "Eşim ne isterse onu koyar" diye düşünüyordum ama oğlumuzun haberini aldığımızdan çok kısa bir süre sonra babam gibi sevdiğim amcamı bir kazada kaybettik. Ailemizden biri gitmişti ve yerine yeni biri gelecekti. Ben de amcamın ismi oğlumuzda yaşasın istedim ama ne kadar büyük bir kıyamet kopacağından haberim yoktu.

Eşime bu düşüncemi söylemeden evvel aileme bahsettim. Babam duyduğunda o kadar duygulandı ki artık geri dönüşüm yoktu. Eşimin de hoşuna gider sanmıştım ama ona bahsettiğimde lafı ağzıma tıkadı ve bağırmaya başladı. Beni ilkellikle, eski kafalılıkla suçladı. Ölmüş insanın ismi yeni doğmuş çocuğa verilmezmiş, eski kafalıymışız, minicik bebeğe koca adam ismi koyulur muymuş. Minicik bebek koca adam olmayacak sanki... Bebeğimizin adı modern olacakmış, oğlumuz bu dünyaya kimsenin ismini yaşatmaya gelmiyormuş falan...

Eğer ısrar edersem bu işin boşanmaya kadar gideceğini bile söyledi. Bebeğin isminin bu kadar büyük bir soruna neden olacağını aklımın ucundan bile geçirmezdim. Benim için çok da önemli bir mesele değildi ama bu konudan babamlara bahsettiğim için o kadar arada kaldım ki... Eşime "En azından nüfusa ikinci isim olarak yazdıralım" diye ısrar ettim ama lafını bile ettirmiyordu.

Yazının Devamını Oku

Hangi sebze ve meyve hangi yöntemlerle yıkanmalı? İşte en kirli sebze ve meyveler...

20 Temmuz 2023
Sebze ve meyvelerdeki pestisitlerden kaynaklı zehirlenmeler nedeniyle hayatını kaybedenler var. Peki eskiden dalından koparıp yediğimiz meyveler sebzeler şimdi nasıl oluyor da zehirlenmelere yol açıyor? Meyve ve sebzeler neden gün geçtikçe kirleniyor? Uzmanlarla enine boyuna tartıştık.

ABD'de faaliyet gösteren Environmental Working Group (Çevresel Çalışma Grubu) her yıl ülkede piyasada bulunan sebze meyvelere ilişkin bir ‘kirli 12’ ve ‘temiz 15’ listesi yayınlıyor.

'Kirli 12' en fazla tarımsal ilaç (pestisit) kalıntısı içeren sebze ve meyvelerden, 'temiz 15' ise çok fazla ilaç kalıntısı barındırmayan, kalıntıları kendi bünyesinden uzaklaştırabilen ürünlerden oluşuyor.

Önceki yıllarda olduğu gibi 2023 yılına ait listede de ilk iki sırayı çilek ve ıspanak aldı. Bu yıl yaban mersini ve yeşil fasulye de listeye 11'inci ve 12'nci sırada girdi. 

Rapora göre, yeşil fasulye en son 2016 yılında kontrol edildiğinde örnekler 51 farklı böcek ilacı içeriyordu. Son yapılan testlerde ise 84 farklı haşere öldürücü bulundu. En son 2014 yılında test edildiğinde, yaban mersini 50'den fazla farklı böcek ilacı taşıyordu. 2020 ve 2021'de yapılan testler 54 farklı böcek ilacı buldu. 

En temiz listesinin zirvesinde ise avokado, mısır, ananas, soğan var.

Grafik: Harun Elibol

--Peki bizim ülkemizdeki en kirli sebze ve meyveler neler?

--Tarım ilaçları meyve ve sebzelerin en çok hangi bölümlerinde birikiyor? 

Yazının Devamını Oku

Düğünde takılan altınlar kimin olacak?

18 Temmuz 2023
Bazı düğünlerde maalesef takı yüzünden büyük tartışmalar yaşanıyor, dakikalar önce ömür boyu beraberliğe 'evet' diyen çiftler boşanmaya bile karar verebiliyor. Düğün takıları ile ilgili sorun yaşayan o kadar çok insan var ki medyaya yansıyan haberler buzdağının sadece görünen yüzü... Takı yüzünden sorun yaşayanların hikayeleri onların ağzından dinleyince şaşkınlığa uğradık. Takı krizi yaşayan kişilerle konuştuk ve konunun hukuki boyutunu Avukat Bilal Çelik'e sorduk.

Yeni evli çiftlere düğün masraflarını ödemede destek olmak amacıyla pek çok kültürde olduğu gibi bizim ülkemizde de nişan ve düğünlerde takı adeti var. Mutlu günlerinde çiftlerin yanlarında olan akrabaları, arkadaşları bütçelerine göre altın ya da para takar ama maalesef düğünlerde takılan bu takılar bazen düğün esnasında bazen de düğün sonrasında problemlere neden olabiliyor.

Takı nedeniyle sorun yaşayan insanların hikayelerine geçmeden önce takı meselesi yüzünden kavga eden ve düğünden hemen sonra boşanan bir çiftin basına yansıyan hikayesi ile başlayalım.

DÜĞÜNDE TAKILAN TAKILAR PAYLAŞILAMADI, KAN AKTI

Geçtiğimiz yılarda dünya evine giren doktor çiftin düğününde, aileler arasında takı kavgası yaşandı. Kavgada gelinin babası; damadı, damadın babasını, annesini ve kız kardeşini silahla yaraladı.

DHA'nın haberine göre; yapılan düğünde takı paylaşımı nedeniyle ufak bir tartışma yaşandı. O gün konuyu kapatan aileler, birkaç hafta sonra yeniden bir araya geldi ve yine aynı konuda tartışma çıktı. Gelinin babası öfkesine hakim olamayıp silahı ile damadın ailesinden 4 kişiyi yaraladı.

Verdiği ifadede "Düğünde takılan altınları, damadın ailesinin istediğini öğrenince, görüşmeye giderek, 'Altınlar kızımda kalsın' dedim. Bir anda üzerime doğru yürüdüler. O sırada silahımla ateş ettim" diyen gelinin babası cezaevine gönderildi, yeni evliler ise karşılıklı boşanma davası açtı. Gelin, 500 bini manevi toplam 950 bin lira; psikolojik şiddete maruz kaldığını öne süren damat ise 250 bini manevi toplam 500 bin lira tazminat talep etti.

‘EŞİMİN AİLESİ DÜĞÜNDE TAKILANLARIN HEPSİNİ ALDI’

Düğünde takılan takıların kimde kalacağı konusu kadın forum sitelerinde en çok konuşulup tartışılan konulardan biri. İşin içinden çıkamayan bazı kişiler ise bu konuda eş dost tavsiyesine ihtiyaç duyuyor.

Yazının Devamını Oku

Yaşlanma karşıtı trendler gerçekten işe yarıyor mu?

13 Temmuz 2023
Birçoğumuz artık yaşlanma sürecini tersine çevirmenin yollarını arıyoruz ve daha uzun bir ömür hayal ediyoruz. İşte son yıllarda bu amaçla yapılan popüler yaşlanma karşıtı uygulamalar var. Soğuğa maruz kalma, aralıklı oruç, skızılötesi ışık terapisi gibi birçok trendin ömrü uzattığına inanılıyor. Peki hangi uygulamalar gerçekten işe yarıyor mu? Uzmanlarla masaya yatırdık...

Günümüzde yaşlanma sürecini tersine çevirmek için çeşitli yollar arayan insanların sayısının artmasıyla yaşlanma karşıtı trendler giderek yaygınlaşmaya başladı. İnsanlar, ömürlerini uzatmak için vitamin takviyeleri alıyor, soğuk sulara dalıyor, aralıklı oruç modeliyle besleniyor ve buna benzer pek çok trendi deniyor. Peki ama bu uygulamalar gerçekten yaşlanma karşısında etkili mi?

İşte insanların yaşlanma sürecini yavaşlatmayı ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan popüler uzun yaşam trendleri ve uzmanların yorumları...

SOĞUĞA MARUZ KALMA

Bilinçli bir şekilde vücudu soğuk uyarıcılara maruz bırakarak yaşlanmanın etkilerini azaltmaya çalışmak en popüler uygulamalardan. Buz gibi soğuk suya dalma veya kriyoterapi gibi uygulamalarla soğuk işlem uygulamak yaşlanmayı yavaşlatmaya yardımcı olabilecek faydalara sahip. Bu uygulamanın stresle daha iyi başa çıkmaya yardımcı olabileceğini destekleyen artan sayıda bilimsel kanıt var.

SOĞUK DUŞ ALARAK ‘DOPAMİN VE ENDORFİNİ’ ARTIRABİLİRİZ

Uzun ömür odaklı sağlık şirketi Modern Age'in baş tıbbi sorumlusu Dr. Anant Vinjamoori, Insider'a yaptığı açıklamada soğuğa maruz kalmanın kısa ve uzun vadede etkili sonuçlar verdiğini, buz gibi soğuk suyla banyo yapmanın anında canlandırıcı ve enerji verici etkileri olan "epinefrin ve dopamin salgılayan sinir hücrelerinin üretiminde bir artışa" neden olduğunu söyledi.

İç Hastalıkları Uzmanı Aytaç Karadağ ise soğuk duşun sinir hücreleri üretimindeki etkisini şöyle anlattı:

“Soğuk duş, dopamin denen haz hormonunu ve endorfin denilen beynimizin ürettiği doğal antidepresan maddenin üretimini artırarak gün içinde stresle daha iyi baş edebilmemizi, depresyon, anksiyete, panik atakla mücadele edebilmemizi sağlıyor. Sevdiğimiz bir işi yaptığımızda ya da mesela çikolata yediğimizde bizi mutlu hissettiren dopamin ve endorfini soğuk duş alarak da beynimize kolayca ürettirebiliriz.”

Yazının Devamını Oku

Ağızdaki bu bakteri hamile kalma ihtimalinizi dört kat azaltıyor

11 Temmuz 2023
Hamileliği engelleyen pek çok neden var ama kimse bu engelleyici unsurlardan birinin de diş problemi olacağını düşünmüyor. ama araştırmalar diş eti hastalıklarına dikkat çekiyor. Porphyromonas gingivalis bakterisinin neden olduğu diş eti problemlerinin gebelik öncesi ve gebelik sürecinde olumsuz etkilerini uzmanlarla konuştuk.

Yapılan çalışmalar, diş eti sorunu olan kadınların hamile kalma şanslarının 4 kat daha düşük olduğunu doğruluyor.

'Porphyromonas gingivalis' adı verilen bakteri hem diş etlerini hem de altında bulunan çene kemiği dokusunu enfekte ediyor. Bu enfeksiyon vücutta inflamasyona neden olarak yumurtlamaya ve embriyonun tutunmasına engel olduğu için gebe kalma olasılığını 4 kat daha azaltıyor.

Kadın Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe, diş etlerine yerleşen bu bakterinin, “gram negatif” adı verilen bir bakteri türü olduğu için tabiatı gereği endotoksin denilen maddeleri ürettiğini, bu toksinlerin kana geçerek hemen her organın sistemini olumsuz etkileyebildiğini belirtti.

Ortodonti Uzmanı Dt. Duygu Naneci, diş eti enfeksiyonlarının lokal belirtilerin ötesinde, vücudun diğer bölgelerine yayılabilen daha geniş kapsamlı sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyledi.

Bu nedenle çocuk sahibi olmak isteyen kadınların diş kontrollerinin düzenli olarak yaptırılmasının oldukça önemli olduğunu, hamilelik gibi hormonal dengenin aşırı değiştiği, bünyede olağanüstü değişikliklerin olduğu durumlarda yaşanacak rahatsızlıkların katlanarak arttığını belirten Diş Hekimi Dt. Kadir Anıl Naneci de basit bir diş çürüğünün bile bu dönemde çok ciddi bir şekilde ağrıya neden olabileceğini ifade etti.

Hamile kalma şansını düşüren, hamilelik döneminde erken doğum ve düşük riskine neden olabilecek bu bakteriyi ve neden olduğu diş problemlerini Kadın Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe, Ortodonti Uzmanı Dt. Duygu Naneci ve Diş Hekimi Dt. Kadir Anıl Naneci ile konuştuk.

İşte 8 soruda hamilelik şansını 4 kat azaltan 'Porphyromonas gingivalis' bakterisi ve etkileri...

Yazının Devamını Oku