Savaş Özbey

Tarafınızı seçin: Bir köşede Emre Ergani’nin The Bar’ı ve Sitare Kalyoncuoğlu, Ali Gürsoy, Ebru Yücebaşoğlu gibi 35 yaş üstü cemiyet figürleri... Karşı köşede menajer Ataberk Oral’ın Bar Sandro’su ve Ekin Mert Daymaz, Yusuf Çim, Özge Yağız gibi 35 yaş altı ünlü müdavimleri...

ORTAM NASIL?
The Bar: Lüks resort Mandarin Oriental otelinin sahilinde, Boğaz’a karşı açık hava restoran-barı. Masaya yayılma ve bara tüneme imkânı.
Bar Sandro: Kapalı mekân ama insanlar caddeye taşıyor. Aynı sıradaki Inari Omakase, Scatola Bar ve Goose No.25 gibi gibi yerlerin kalabalıklarıyla birleşiyor.

NE ÇALAR?
The Bar: DJ Uğurcan Kaya’nın mekânın Nişantaşı’nda ilk açıldığı yıldan itibaren bir tarzı var; ‘happy house cover’ yani dillere pelesenk şarkıların en son yorumlarını çalıyor.

Bayramlar sosyalleşmenin tavan yaptığı zamanlar. Ama unutmayın ki karşılaşacağınız her 100 kişiden 2’si Brad Pitt gibi “yüz körü” olabilir. Yani birini sizi tanımazlıktan gelmekle suçlamadan önce iki kere düşünmekte fayda var. Hatta “Yaa o gün ne eğlenmiştik” gibisinden zarifçe yardımcı olursanız inanın kuşkularınız uçup gidecek, onların hayatı da çok kolaylaşacak.

Pazartesileri ünlülerle yaptığımız “O mu, Bu mu?” anket sayfamızda en sevdiğim sorulardan biri: “Hatırlayamadığınız biri size çok samimi davranıyor. Yekten hatırlamadığınızı mı söylersiniz, dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu çözmeye çalışırsınız?”
Cevapların yüzde 99.9’u da “dolambaçlı sorular”...
En sevdiğim sorulardan biri, çünkü ünlü olmamama rağmen benim de başıma çok sık geliyor.
Bir kişiyle yaptığım bütün konuşmaları, olayları, yerleri, satır satır hatırlıyorum ama birdenbire karşımda gördüğümde kim olduğunu asla çıkaramıyorum.
Bilen arkadaşlarım yardımcı olmaya çalışıyorlar: “Bak şu karşıdan gelen filancanın babası. Hani birlikte falanca yere gitmiştik...”
Bu tüyoyu aldıktan sonrası kolay, gerisi çorap söküğü gibi geliyor ama yardımcı olacak kimse yoksa çok yorucu ve utanç verici bir durum.
Hele ki kalabalık ortamlarda. Sırf durumu kurtarmak için sahte bir gülümsemem bile var: Ne aşırı samimi, ne de fazla mesafeli.

Amber Heard ile olaylı boşanma süreci dünyanın gündemine oturan ünlü Hollywood yıldızı, konser vermek için 2 günlüğüne İstanbul’a geliyor. Johhny Depp’e üyesi olduğu “Hollywood Vampires” grubundan Alice Cooper ve Joe Perry de eşlik edecek. 10 Haziran 2023’teki konserin biletleri yakında satışa çıkıyor.

Amber Heard’den olaylı şekilde boşanan ve dava sürecinde ortaya dökülen karşılıklı iddialarla dünya kamuoyunu aylarca meşgul eden Johnny Depp, İstanbul’da konser verecek.



Üyesi olduğu “Hollywood Vampires” (Hollywood Vampirleri) grubuyla 10 Haziran 2023’te Sarıyer Lifepark’ta konser verecek yakışıklı oyuncuyla birlikte rock müziğinin efsane isimleri Alice Cooper ve Joe Perry de Türkiye’ye geliyor.
Daha önceki programı pandemi nedeniyle iptal olan grubun 2 gün İstanbul’da kalacağı tahmin ediliyor.
Neo Events organizasyonuyla gerçekleşecek konserin biletleri çok yakında Passo üzerinden satışa sunulacak.

Hollywood Vampires nedir

“Survivor” dünyası birbirine girdi. Yarışmacılar, anneleri, Demet Akalın gibi hayranlar...

Şok açıklamalar, karşı açıklamalar, etkiler, tepkiler...
Olayların dönüp dolaşıp kilitlendiği nokta şu:
“Madem her şeyi SMS’ler belirleyecek, o zaman biz bütün sezon neden cansiperane mücadele ediyoruz?”
İyi güzel de, yarışmanın formatı bu.
Kızacak, küsecek bir şey yok.
En başından beri, sezonlar boyudur böyle:

İkilemli soruların bu haftaki konuğu oyuncu Rojda Demirer. Eğer televizyondaki halini beğeniyorsanız bilin ki hiç fotojenik biri değil, gerçek hayatta çok daha alımlı ve güzel bir kadın. Ona sorarsanız hayatı bir romantik komedi: “Âşık olduğumda beni dışarıdan izleyen arkadaşlarımın çok eğlendiği doğrudur...”

◊ 12 Ağustos Aslan kadını... Nesinden daha çok çektiniz: Özgürlüğüne aşırı düşkünlüğünden mi, zaman zaman kibirli görünmekten mi?

- Sanırım özgürlüğüme düşkünlüğümden... Mantığıma uymayan, saçma bulduğum her kısıtlama ve kuralın karşısında durdum. Bazen elde edilmesi zor kazanımlardan bile bu uğurda vazgeçmişliğim vardır.


◊ 8 yaşında TRT’de radyo tiyatrosu, sonra Hacettepe Ankara Konservatuvarı... Oyunculuk konusunda çocukluktan beri hep böyle net miydiniz, bir yönlendireniniz mi vardı?

- Aslında ilk yönlendirilmem 8 yaşında piyano öğretmenim tarafından oldu. Radyo tiyatrosu değil, koro sınavı zannederek başvurduğum sınavın; radyo çocuk saati sınavı olduğunu öğrendiğimde beni o sınava girmem için cesaretlendiren aileme teşekkürü bir borç bilirim. (Gülüyor) Çocuk yaşta aldığım eğitim sayesinde de kanıma giren oyunculuk aşkından sonra hiç vazgeçmedim.

◊ Ankara’da doğup büyüdünüz: Başkent mi, İstanbul mu?

- Net olarak İstanbul... Ama şehir olarak. Yoksa çocukluk ve üniversite anılarımda Ankara’nın yerini hiçbir şehir tutamaz.

Uçakta gidiyorsunuz...

Yanınızdaki yolcu çantasından yüz maskesi çıkarıyor, eline sıkıp yüzüne sürüyor... Tamam, salatalık dilimleri falan yok ama...



Yine de “gece koridorda görsem korkarım” durumları...
“Olmaz öyle şey” demeyin.
Yan yolcu İrem Derici’yse olabilir, oldu da.

Bodrum’da spot ışıklarının altında hep Yalıkavak var ama en arkalardan bir belde hızlı bir gastronomi ve eğlence atağında: Bitez... Siz hiç bakmayın ‘emekli cenneti’ diye burun kıvrıldığına; adını yakında çok daha fazla duyacaksınız. Bu yaz açılan yeni mekânlardan başlayıp klasiklere doğru bir sıralama yapalım...

 

Yeni nesil yazlık gazino

LEO
Yeni nesil kahveci, yeni nesil meyhane var ya… Bu da yeni nesil yazlık gazino. Evet, zemin çakıl; evet, tepenizde yine gazino lambaları var ama başka bir dokunuşla. Kendinizi ‘Kulüp’ dizisinin yazlık versiyonunda gibi hissediyorsunuz. Geçen hafta açıldı, püfür püfür bir tepelikte, 250 kişilik. Eski bir evin bahçesi olduğu için hiçbir yerine dokunmamışlar, bahçe duvarını bar yapmışlar mesela. Kitlesi ‘boheme chique’, şöyle tarif edeyim: İstanbul Zarifi’nin DJ’i Cüneyt ‘Bir Başkadır Benim Memleketim’in Fransızcasını çalıyor, her masada en az bir yabancı, “Öğleden sonra poyraza döndü de serinledik” diye rüzgârları adıyla bilen kadınlar… Dün Cemil Nalçakan sahne aldı, 7’sinde Güvenç Dağüstün, 8’inde Soner Olgun var. Fiks menü 800, konser geceleri 1.200-1.600 lira. (0532) 379 39 32

Çivi gibi su sevenlere...

VAMOS BEACH

Umalım ki öyle olsun. Umalım ki Bodrum turizmle sanatın buluştuğu yeni bir Miami olma yolunda emin adımlarla ilerlesin. Çünkü hiçbir eksiği yok, fazlası var. Senin de ikinci yaşın kutlu olsun Bodrum Sanat Fuarı. Daha nice senelere...

Bodrum Sanat Fuarı yaklaşık 35 galeri ve 500 sanatçının katımıyla salı günü açıldı. Konacık’taki Heredot Kültür Merkezi’ndeki fuar 3 Temmuz’a kadar gezilebilecek, ikinci edisyonuysa 23-28 Ağustos’ta.

Bu sene fuarın ikinci yılı.

Geçen yaz hem pandemiye hem de orman yangınlarına denk geldiği için sönük geçmişti.

Durum öyle kötüydü ki fuarın ikinci günü başlayan yangınlarda belediye başkanı halktan zorunlu olmadıkça sokağa çıkmamalarını istemişti.

Böyle bir felaket ortamında kimsenin sanat, resim, fuar gibi dertleri olmuyor tabii.

Ama bu kez geçen sezonun acısını çıkarırcasına coşkuluydu açılış.

Fuarı düzenleyen Hüseyin Aslan’la sohbet ettik.