Paylaş
Bodrum Sanat Fuarı yaklaşık 35 galeri ve 500 sanatçının katımıyla salı günü açıldı. Konacık’taki Heredot Kültür Merkezi’ndeki fuar 3 Temmuz’a kadar gezilebilecek, ikinci edisyonuysa 23-28 Ağustos’ta.
Bu sene fuarın ikinci yılı.
Geçen yaz hem pandemiye hem de orman yangınlarına denk geldiği için sönük geçmişti.
Durum öyle kötüydü ki fuarın ikinci günü başlayan yangınlarda belediye başkanı halktan zorunlu olmadıkça sokağa çıkmamalarını istemişti.
Böyle bir felaket ortamında kimsenin sanat, resim, fuar gibi dertleri olmuyor tabii.
Ama bu kez geçen sezonun acısını çıkarırcasına coşkuluydu açılış.
Fuarı düzenleyen Hüseyin Aslan’la sohbet ettik.
Geçen yıldan elbette daha iyi olduklarını ama hedefleri Bodrum’u Miami gibi turizmle sanatın iç içe geçtiği bir kente çevirmek olduğu için daha yapacak çok işleri olduğunu anlattı.
Biliyorsunuz, Art Basel’in ikinci ayağı bile Miami’de yapılıyor.
Açılışta beni en etkileyen cümle belediye başkanından geldi. Sanırım başkalarını da etkilemiş olacak ki salondan uzun uzun alkış topladı.
Şöyle bir teorisi var Ahmet Aras’ın: “Bodrum’un her köşesinden sanat fışkırsın istiyoruz. Çünkü sanatla buluşan insanın ruhu incelir; dünyaya, doğaya, çevreye çok farklı bir gözle, sevgiyle bakmaya başlar...”
Aras, Bodrum’un mimarisini, doğasını, denizini, iklimini korumanın sanattan geçtiğini söylüyor.
Umalım ki öyle olsun. Umalım ki Bodrum yeni bir Miami olma yolunda emin adımlarla ilerlesin. Çünkü hiçbir eksiği yok, fazlası var.
Senin de ikinci yaşın kutlu olsun Bodrum Sanat Fuarı. Daha nice senelere...
Başta eserlerini göndererek fuara destek olan yerli ve yabancı sanatçılar olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik etmek şart.
Ahmet Tatlıses bu yoldan dönmeli
Eleştirmeye başlasak sayfalar yetmez. Çünkü Türkiye’nin en önemli seslerinden biri olmasına rağmen İbrahim Tatlıses bu konuda bol malzeme veren biri.
En son eski eşi Adalet Sara’yı ve ondan olan oğlu Ahmet Tatlıses’i büyü yapmakla, kasasını boşaltmakla suçlamıştı.
Biz de bu çirkin çıkışını Magazin Konseyi’nde masaya yatırmıştık. Zaten İbrahim Tatlıses de öfkeyle konuştuğunu söyleyerek geri adım atmıştı. Fakat iş yine tersine döndü, bu kez Ahmet Tatlıses babasına dava açtı. Avukatı özetle şöyle diyor:
“İbrahim Tatlıses art niyetli şahıslar tarafından ciddi biçimde yanlış ve düşmanca yönlendiriliyor. Doğru olanı tahlil edemiyor. İbrahim Tatlıses’ten maddi ya da manevi menfaat sağlaması mümkün olmayan bir kişinin kendisine vasi olarak atanması için dava açtık.”
Ey Ahmet Tatlıses, bu yoldan bir an önce dönünüz.
Dediğim gibi İbrahim Tatlıses birçok yönden eleştirilebilir.
Ama her hafta TV’de milyonların karşısına çıkan bir adamın akli melekelerinin yerinde olmadığını kimseye inandıramazsınız.
Böyle bir durumun olmadığına şahitlik edecek yakınları, onlarca sanatçı arkadaşı var.
Siz bunu yaparak olsa olsa kızının servetine konmak için Britney Spears’a vasi olan babasının konumuna düşerseniz.
25 sene artı 2 dakika
Mehmet Ali Erbil’in ismini gizlediğim özel bir hastaneden yaptığı paylaşım sağlıkçıları kızdırdı, sosyal medyanın gündemine oturdu.
Sırtında çıkan bir sivilceyi paylaşan Erbil altına şunu yazdı: “Bugün sivilcemi gösterdim, iki dakika için 1300 TL para aldılar. Allah kimseyi Xxx Hastanesi’ne düşürmesin.”
1300 lira büyük para.
Asgari ücretin üçte biri. Ama Mehmet Ali Erbil bir sivilce için niçin İstanbul’un en lüks semtindeki özel bir hastaneye gitmiş? Devlet hastaneleri sivilceye bakamıyor mu?
Programdan, açılıştan, şundan bundan kazancı yerinde biri Mehmet Ali Erbil. Böyle olunca asıl derdinin sağlık hizmeti bedeli değil, orada bedava ağırlanmaması olduğu hissi geçiyor insana...
Sonra iki dakika ne demek?
O insanlar onun önemsiz bir sivilce mi yoksa yağ bezesi ya da Allah korusun daha tehlikeli bir şey olup olmadığını anlayabilmek için çeyrek yüzyıl dirsek çürütüyor, TUS gibi birçok zor aşamadan geçip, zorunlu hizmet falan yapıyor. Yani sana bana-iki dakika gelen o muayene aslında 25 sene artı 2 dakika.
Paylaş