Savaş Özbey

Kadir Doğulu dedi ki: “Benimle sohbet etmek isteyen herkesle konuşurum, bir müşkülü varsa dinlerim.” Daha geçen hafta Alaçatı’daki Boop isimli o mekândaydım. Kalabalık, tıkış tıkış, yüksek müzikli bir yer Boop. Kadir Doğulu haklı. Tam da “müşkül dinleme” yeri orası...

Aşk pıtırcığı Kadir Doğulu’nun Çeşme’deki Boop adlı gece kulübünde bir kadınla sarmaş dolaş görüntüleri ortaya çıktı.

Ardından eşi dışında, başka bir kadınla daha dini nikâh yaptığı, Neslihan Atagül’ün de bunu bildiği iddiaları saçıldı ortalığa.

Kadir Doğulu dedi ki: “Benimle sohbet etmek isteyen herkesle konuşurum, bir müşkülü varsa dinlerim.”

Daha geçen hafta Alaçatı’daki Boop isimli o mekândaydım.

Kalabalık, tıkış tıkış, yüksek müzikli bir yer Boop. Kadir Doğulu haklı. Tam da “müşkül dinleme” yeri orası...

Dön beriye:

İmam nikâhlı olarak adı geçen

Fazıl Say’ın 100’üncü Yıl Marşı hakkındaki eleştirilerimden sonra birçok mesaj aldım. Demek, insanların ilgisi var bu meseleye.

“Nerede ‘Çıııııktık açık alınla, 10 yılda her savaştan’ diye başlayan 10’uncu Yıl Marşı...
Nerede ‘Müjdeleeeer var yurdumun, toprağına taşına’ diye başlayan 50’nci Yıl Marşı...
Nerede ‘İzmir’in dağlarında çiçekler açaaaar’ diye başlayan İzmir Marşı... Nerede Fazıl Say’ın yaptığı 100’üncü Yıl Marşı...” diye yazmıştım.
O ayarda bir marş, hatta belki daha da iyisi beklentisine çok sokmuşum kendimi.
Oysa biraz zor (Bazen heceler melodilere sığmıyor) ve insana gaz verme açısından duygusu zayıf bir marşla karşılaştım. Puanı: 7
Neşe Aydınlar’ın 100’üncü Yıl Marşı da var mesela. Güzel tabii. Ama marştan çok, şarkı gibi. Sözler de zayıf geldi.
Puanı: 7

Sadece senyör bir bilim insanı değil, aynı zamanda yaptığı açıklamalarla, eğlenceli üslubuyla, hatta canlı yayın gaflarıyla da büyük bir popüler kültür ikonu İlber Ortaylı.

Ama iş, özel hayata gelince diğer pop ikonları gibi gündemde değil.

İçimizden pek azımız hocanın aşklarını, evliliğini, ailesini biliyoruz.

Tek bir evlilik yaptı İlber Hoca. 1981’de, o yıllar için geç sayılabilecek bir yaşta, 34 yaşında Mersin senatörü Dr. Talip Özdolay’ın kızı Ayşe Özdolay ile evlendi.

18 yıl sonra, 1999’da boşandılar. Bu evlilikten Tuna adında bir kızları vardı. Kızı Tuna’nın ise bir oğlan, bir kız çocuğu var.

İlber Ortaylı, Deniz Ali ve Defne’yle çektirdiği fotoğrafını “Torun sevgisi bir başka” notuyla paylaştı.

Torun tutmak çok yakışmıyor mu İlber Hoca’ya?

“Bu dünya”yı en güzel batıran kim?

Yani nerede 10’uncu Yıl Marşı, nerede 50’nci Yıl Marşı, nerede Fazıl Say’ın yaptığı 100’üncü Yıl Marşı... Tabii ki her emek muteberdir, tabii ki bu uğurda çaba sarf eden herkese teşekkür borcumuzdur. Ama aranan 100’üncü Yıl Marşı da bu değildir.

Müzik, insanların üzerinde hemfikir olması zor bir şey.
Sen halk müziği seversin, ben rap.
Biri solo sever, öbürü düet.
Filanca sözlü sever, falanca enstrümantal.
Sen ritmik seversin, ben slow.
Ama yine de siyaset ve futbolla birlikte, bu ülkede herkesin uzman olduğu, en beylik lafları edebildiği üç konudan biri müzik.
Piyanist ve besteci Fazıl Say’ın Cumhuriyet’in 100’üncü yılı için bestelediği marş beğeniye sunuldu ve sosyal medyada tartışma konusu.

Hayatımda ilk kez Şeker Bayramı ve 23 Nisan çakıştı. Çocuklara haksızlık galiba: İki tatil, iki harçlık, iki eğlence bir arada çıkacak. O vakit iyi değerlendirmek lazım. Hem onlar hem biz yetişkinler için naçizane birkaç etkinlik önerim olacak.

GEZİN

Doğa uyanıyor, ağaçlar yeşil püskürüyor. Sefasını sürmek için en güzel adreslerden biri Polonezköy. Nokta atışı tavsiye isterseniz: Polonezcity. 500 dönüm arazi üzerine kurulu. Dağ taş ağaç. İçinden dere akıyor, göleti var. Gölde ördekler, kazlar... Bahçelerinde keklikler, tavşanlar, güvercinler... Normal boy ve cüce boy 8 tane at. Bunlara binip gezmek için hipodrom. Bir tur 60, safari 350 lira. Orman içinde yürüyüş parkurları. Futbol, basketbol oynamak için sahalar. Market ve restoran. Restoranda omlet 60, mantı 140, hamburger 125 lira. Giriş ücreti yok, araba başına 50 lira otopark parası alıyorlar. Mangal yapmak için çardaklar koymuşlar. Ama kirası 300 lira. Bu 300 liraya yanan kömür ve bardak-tabak, çatal-bıçak gibi masa servislerini veriyorlar. Etinizi ister evden götürebiliyorsunuz, ister parkın marketinden satın alabiliyorsunuz. İçki-sigara satışı yok. Ama bunlar taze haber değil. Polonezcity geçen mayısta açıldı. Yeni gündemse içinde çocuklar için iki büyük serginin olması. İlki, bugüne kadar birçok ülkeyi dolaşmış ‘Sevimli Canavarlar’ sergisi. Her biri 3 metrelik 25 masal karakterini bir vadiye yerleştirmişler. Patikalardan Şirinler Köyü’nü gezer gibi dolaşıyorsunuz. Hepsi hareket edip (Türkçe) konuştuğu için çocukların neşesini görmeniz lazım. Ama sanki yetişkinler daha çok fotoğraf çektiriyor canavarlarla birlikte. Sadece hafta sonları var, kişi başı 75 lira. İkinci sergiyse bugün açılan ‘Devler Ormanda’. Ormana dağıtılmış halde
28 dev var. Yalnız burada gezmek resmen trekking yapmak gibi! Yokuşlar, köprüler falan aşıyorsunuz. Çocuklar yorulmaz ama yetişkinler hazırlıklı olsun. Kişi başı 150 lira. Park, sabah 10.00, akşam 20.00 arası açık. (0501) 324 04 00

EĞLENİN

Bayram göbecikleri hazır mı?

Yeşilçam efsanesi Ediz Hun’a bayram ziyareti yaptık, bizzat ikram ettiği çikolataları tattık. Tatlıyı yiyince de tatlı tatlı konuştuk: Sinemaya tesadüfen girişini... Bırakıp Norveç’e okuma gidişini... 50 yıllık saadetinin sırrını... İlk aşkını, azınlıkları... Siyaseti, kırmızı plakasını... 40 yıldır sürdürdüğü üniversite hocalığını... Edison’la isim benzerliğini... Ve tabii Tarık Akan’ı, Türkan Şoray’ı...

◊ Babanız Çerkez kökenli, anneniz Bulgaristan doğumlu. Nasıl bir karışımsınız? Balkan damarınız mı ağır basar, Kafkas damarınız mı?

- Ben daha fazla babama benzerim. Annem yumuşak mizaçlı bir kadındı. İki lafından biri “Oğlum sev ve affet”ti. Ben çok fevri bir adamım. Baba tarafım ağır basıyor. Mesela trafikte sinirlendiğim zaman arabadan inerim. Çekinmem, birimiz hastaneye, öbürümüz karakola! İniyorum da. “Aa Ediz Abi sen misin” diyorlar, sonra arkadaş oluyoruz. Tanınmış olmanın, sevilmiş olmanın böyle bir avantajı var. Belki diyorsundur ki romantik bir adam falan ama mizacım farklıdır.

◊ Peki tip olarak anneye mi çekmişsiniz, babaya mı?

- Babam. Benim 1 haftalığımdan itibaren bütün resimlerimi de çekmiş. Kalın bir albüm. 10 günlük, 1 aylık... Patiklerimle. Çünkü babasız kalmış bir adam... Babama benzemişim ama kemik yapım ince, anneden almışım.  

◊ 22 Kasım Akrep burcu. Biraz korkutucu. Burcunuzun özelliklerini taşıyor musunuz?

- Kindarımdır. Kötülüğü unutmam. İyi insansan beni gece saat 3’te arasa, pijamanın üstüme trençkot giyer koşarım. Ama kötü insanı affetmem. Kötüye karşı merhametim yoktur. Sonunu düşünmem.

◊ Bu yıl tam yarım asırdır Berna Hun ile evlisiniz. Hâlâ çok mu âşıksınız, yoksa saadetin bir formülü var mı?

- Var tabii. Karşılıklı saygı ve sevgi. Başka türlü 50 sene geçmez. Zaman zaman anlaşmazlıklar oluyor. Hep gülistan gitmez. Kavga hiç sevmez, fakat iyi bir tarafı var, gece suratı asık yatıyor, sabah unutmuş oluyor. Benim gibi kindar değil.

Cosimo Rotolo, 3 Black Tie ödülü almış bir peynir ustası.

İtalya-Puglia’da doğmuş, 15 yaşından beri peynir işiyle uğraşıyor.
2013’te ailesiyle birlikte Türkiye’ye gelmiş.
Türk üreticilerden topladığı koyun, inek ve manda sütlerinden geleneksel Napoli tarifleriyle mozzarella, burrata, ricotta, fior di latte, caciotta gibi 16 çeşit peynir yapıyor.
45 kişilik ekiple ayda 45 ton peynir üretiyorlar.
Bunun için de günde 7 ton süt topluyor Türk üreticilerden.
Burrataların böyle güzel olmasının nedeninin Türkiye’deki sütün yüzde 99 oranla aynı kalitede olmasından kaynaklandığın söylüyor.

En kötü âdetlerimizden biri, adeta “milli sakızımız”... Kime denk gelirse alnına yapıştırıyoruz: Çocuk yapmayı düşünüyor musun? Neden çocuk yapmıyorsun?

Tamam, Akdenizli bir halkız, sıcağız samimiyiz ama samimiyetin de bir sınırı var. Hiç tereddüt etmeden başkalarının özeline burnumuzu sokmayı kendimize hak görüyoruz.

Çocuk yapmak ya da yapmamak tamamen o çiftin özeline, hayata bakışlarına, ilişkinin iç dinamiklerine ait bir durum. İkisinin de kararını almak çok zor. Eşlerin üzerine uzun uzun düşünüp tartarak vardıkları bir karar bu.

Hatta o kadar hassas bir mevzu ki bazen boşanma sebebi.

Hatta ve hatta bazen çiftler çok istemelerine rağmen çocuk sahibi olamıyor.

İçlerinde bir yara...

Böyle bir konuya dışarıdan bodoslama daldığınızda aslında züccaciye dükkânına girmiş fil gibi olursunuz. Ne kırıp dökebileceğinizin farkında bile değilsiniz. Kenan Doğulu’ya da yapıldı aynı şey. Bir etkinlik çıkışı, hayranlarının Beren Saat’in bir fotoğrafına yapay zekâyla bebek görseli eklemesi hatırlatıldı ve “Çocuk istiyor musunuz” diye sordular.  Adam yine nazik. “Çok zor bir soru bu deyip” gülümsedi, geçiştirdi. Kim bilir içinden neler geçmiştir o an. Çünkü bir dönem Beren Saat’in çocuk sahibi olabilmek için tüp bebek tedavisi gördüğü haberleri çıkmıştı.

Bir daha tekrarlayalım: Yap-mayın. Hele Kenan Doğulu’ya hiç yapmayın.

Istırap içinde yorgunum Schmidt