Savaş Özbey

Bas bas paraları Leyla'ya

20 Mart 2021
Çok yakın zamana kadar sadece Türk değil, dünya sosyetesini ağırlayan Kuruçeşme hattı bugün terk edilmiş şehirler gibi. Nerede o Reina’lar, Sortie’ler, Zihni’ler, Ece Bar’lar... Yazık, trilyonluk yatırımlar... Issız caddede yürürken yıllar öncesinden bu nakarat geliyor aklıma. Sezen Aksu’dan... Sanki hâlâ yankılanıyor Boğaz’da.

Sahnede Sezen Aksu. Yanında sazendeler.

Bardan tek buzlu bir ‘kırmızı viski’ istiyor ve başlıyor programa: “Bas bas paraları Leyla’ya / Bi’daa mı gelicez dünyaya”...

İki şarkı söylüyor, arada durup durup bu nakaratı giriyor. Şarkı verdiği, yetiştirdiği, sözünün geçtiği kim var kim yoksa toplamış mekâna: Aykut Gürel, Cihan Okan, Levent Yüksel, Işın Karaca, Emel Müftüoğlu, Emre Altuğ... Sezen Aksu bar şarkıcısı mı? Yoo.

Ama mekân, yakın arkadaşı Ece Aksoy’un yeri: Kuruçeşme Ece Bar. 2000’in ekim ayı.

Sırf arkadaşına kıyak olsun, mekân şenlensin diye beş kuruş almadan yapıyor programını Kuruçeşme Ece Bar’da.  O zamanlar Önder Fırat’la sevgili. Önder Bey en ön masaya kurulmuş.

Sahnede Sezen ve ‘Sezengiller’ olunca varın geri masaları siz düşünün: Ülkenin en zengin, en popüler, en başarılı futbolcuları, sanatçıları, işinsanları, sosyetikler, rantiyeler...

ALMANLARIN, FRANSIZLARIN BU ŞATAFATA PARASI YETMİYORDU

Yazının Devamını Oku

Altın şirketinin PR faciası

17 Mart 2021
Kazdağları’nda arama yapan Kanadalı altın şirketinin müdürü “evlere şenlik” bir açıklama yaptı: “Hiçbir yere gitmiyoruz. 60 yıllık hak verildi. Ağaç kesiminden dolayı Orman Bakanlığı’na 54 milyon TL ödedik.” Bu nasıl bir PR faciasıdır?

Türkiye’de oksijen oranının en yüksek olduğu yer Kazdağları.

Ülkemizin akciğeri.

Memleketimizi korumayla ekonomik katkı arasında sıkışıp kaldığımız cennet parçası.

Hani denizlerimiz için “mavi vatan” diyoruz ya... İşte bu da “yeşil vatan”.

Buradaki altın madenciliğinin yarattığı tahribat kamuoyunu uzun süre meşgul etmiş, protestolar düzenlenmişti.

Hatırlarsınız, daha iki yaz evvel...

Aslında tamamen aklıselime teslim edilmesi gereken, teknik bir konu.

Ama nasıl becerdiysek, bunun üzerinden bile kamplaşmayı başarmıştık.

Yazının Devamını Oku

Deniz buradaysa Seki nerede?

16 Mart 2021
Yeni fotoğraflarında bir “afet” var karşımızda. İnsan Nasreddin Hoca’ya bağlıyor: Deniz buradaysa Seki nerede? Seki buradaysa Deniz nerede... Ama gözünde çıkan arpacık yüzünden bizim fotoşop kontrolü de başka bahara kaldı...

Deniz Seki “Savaş ve Aşk” adında yeni bir şarkı çıkardı. Fakat şarkısından çok yeni imajı konuşuluyor.

Buse Tirman’ın çektiği fotoğraflarda bambaşka biri var karşımızda.

Acayip fitleşmiş, hatta tipi, yüzü bile değişmiş.

Yeni fotoğraflarında bir “afet” var karşımızda. 

İnsan Nasreddin Hoca’ya bağlıyor: Deniz buradaysa Seki nerede? Seki buradaysa Deniz nerede...

“Eski hüzünlü, kilolu Deniz’den çok sıkılmıştım. Pandemi ortamında üretmek de içimden gelmedi. Ben de biraz kendime yatırım yaptım” diye açıklıyor bu değişimi.

Şeyda Coşkun’la çalışıp 20 kilo vermiş. Yüzüne-gözüne bazı küçük dokunuşlar yaptırmış. 

Fakat bu kadar da değişim mümkün mü?

Yazının Devamını Oku

Osmanlı’nın baş minyatürcüsüyle kahve içmek isterdim

15 Mart 2021
Bir kez duyunca unutamadığınız bir isim. Zaten insan ilk iş bir telaffuz edebiliyor muyum diye deniyor önce. Kendisi de öyle bir kişilik zaten. Sanat hayatı ortaokul çağlarında Prof. Dr. Süheyl Ünver ile tanışmasıyla başlıyor, Japon Sato Vakfı aracılığıyla Tokyo’ya uzanıyor. Orada üstat Takuo Kato’nun talebesi oluyor, hocasının oğluyla evleniyor. 17 yıl ve bir kız çocuğunun ardından boşanıp Türkiye’ye dönüyor... Yine kendi okulunda ders vermek için senede iki kez mutlaka gidiyor Japonya’ya. İkilemli soruların bu haftaki konuğu ressam Günseli Kato.

◊ Bir kadın, boşanınca soyadını neden değiştirmez? Alışkanlık mı, devamlılık mı?
- Birkaç nedeni var. Birincisi, sanat hayatımda kullanmaya başladığım bir isim olması. İkincisi, kızımın soyadıyla aynı olması. Üçüncüsü, sanat hayatımda önemli bir yeri olan hocam, aynı zamanda kayınpederimin soyadı olması...
◊ Uçaktan indiniz... Japonya mı daha şaşırtıcıydı, 17 yıl sonra temelli döndüğünüz Türkiye mi?
- 1981 senesi, İstanbul’dan Tokyo’ya gidiş macerası... Karaçi-İslamabad-Pekin-Tokyo... Pakistan Havayolları ile. Tokyo, o zamanın en yeni, en teknolojiye hakim, en zengin şehri olarak büyük bir şok yaşatmıştı. Ama canım ülkemi hiçbir yerle mukayese etmem. O yüzden büyük değişim geçiren ülkem bana daha şaşırtıcı gelmişti.
◊ Tokyo’da yabancı öğrenci kabul etmeyen Güzel Sanatlar Akademisi’nin kapısını aylarca aşındırdınız ve okulun ilk yabancı öğrencisi oldunuz. Azim mi, inat mı?
- Biliyor musun, her ikisi de.

Yazının Devamını Oku

Bu faulün Bay J’ye maliyeti ne olur?

14 Mart 2021
Bir daha hangi sanatçı Bay J’nin sunduğu bir organizasyona katılmak ister ki? Farah Zeynep Abdullah tweet attı mesela: “Kerem’e yapılan ne kadar ayıp ya...” Bu olaydan sonra organizatörlerin bakışı değişecektir Bay J’ye...

Kerem Bürsin’in YTÜ Ödül Töreni’nde yaşadığı skandal sonrası olayın müsebbibi sunucu Bay J özür diledi ama biraz zor bence.

Başka biri için belki daha kolay böyle bir hatayı unutturmak.

Ama işi “sunuculuk” olan biri için kendi sunduğu gecede, “davetin starına saldıran kişi” olarak hatırlanacak.

Konuyu kaçıranlar için tam Kerem Bürsin konuşmasını bitirip sahneden iniyor, Bay J arkasından “Kerem Bey zor şartlarda çalışıyor. Gözleriniz dolacak ama geçen yıl bölüm başına 120 bin TL alarak çalışmaya devam etti” diye bağırıyor.

Bir daha hangi sanatçı Bay J’nin sunduğu bir organizasyona katılmak ister ki?

Farah Zeynep Abdullah anında tweet attı mesela: “Kerem’e yapılan ne kadar ayıp ya”...

Bu olaydan sonra organizatörlerin de bakışı değişecektir Bay J’ye...

Özür konuşması da bir tuhaf.

Yazının Devamını Oku

Pandemide Cihangir: 19.00’a kadar maskeli balo, 19.00’dan sonra balkabağı

13 Mart 2021
Karantinanın ünlü semtteki etkisi ‘Külkedisi’ masalı gibi... Mekânlar açıkken oturanlar, kaldırımda ikili-üçlü gruplar halinde ayakta takılanlar, motosikletler, scooter’lar, yürüyüş yapanlar, puset ittirenler... Kapandığı andan itibaren sadece kedi ve köpekler.

İzlediğimiz birçok dizi ve filmin çekildiği ve onlarda oynayan ünlülerin kendilerine ‘mahalle’ bellediği meşhur Cihangir semti aslında iki cadde ve onları birbirine bağlayan 4-5 küçücük sokaktan ibaret.

Gazetelerde okuduğumuz ‘el ele görüldüler’, ‘arkadaşlarıyla buluştu’ gibi haberler de buraya serpiştirilmiş mekânlarda cereyan ediyor/ediyordu.

Semtin pandemideki halini görmek için bu iki anacaddeden Akarsu Yokuşu’nun başladığı Firuzağa Camisi’nin önündeyiz. Caminin etrafındaki mekânlardan hiçbiri kapanmamış. Çeşme Kafe, Cafe Firuz, Elvan Pastanesi ve Kardeşler Kebap yerli yerinde. Kardeşler’i açık görmekten bilhassa mutlu oluyorum. Muhteşem kelle paça çorbası vardır ama gerçekten güzel mi, sabahın beşinde eğlence dönüşü mü öyle geliyor insana, orası biraz karışık...

Firuzağa’dan Akarsu Yokuşu Caddesi’ne giriyoruz. 250 metrelik caddenin sağ tarafında sırasıyla Riko Teras, Smyrna, Rose Marine, Hayat Restaurant ve Journey var. İnanılır gibi değil: Hepsi açık ve tıklım tıklım.

Maskeler olmasa sanki salgın hiç uğramamış gibi... Masalarda oturanlar, kaldırımda ikili-üçlü ayakta takılanlar, motosikletler, scooter’lar, köpek gezdirenler, yürüyüş yapanlar, puset ittirenler... Sokak klarnetçisinin çaldığı ‘Hasretinden Yandı Gönlüm’ şarkısı yankılanıyor bütün caddede.

İçlerinde en çok semtin simgelerinden Smyrna için seviniyorum. Kapandığı dedikoduları yayılmıştı. Fakat 17.52 itibariyle hiç yer yok. Ta caddenin en sonundaki Journey’de bir masa bulup atıyoruz kendimizi.

Boşluklarına mı geldi bilmiyorum ama ateş ölçen, HES kodu soran olmadı.

Yazının Devamını Oku

Erkek güzeli

12 Mart 2021
“Türkiye’nin en güzel erkeği” Karahan Çantay hiç evlenmeden, bekar öldü. Bir Kenan İmirzalıoğlu, bir Kıvanç Tatlıtuğ olabilecekken kendini Tayland’da, mobiletli bir matematik öğretmeni olarak buldu. Keşke o yarışmaya girmeseydi, belki de hiç kazanmamalıydı.

Karahan Çantay: 1995 Türkiye “erkek güzeli”.

Aradan çeyrek yüzyıl geçmiş, artık kullanmıyoruz bu “erkek güzeli” lafını. Onun yerine “best model” falan diyoruz. Allah’tan aynı dönem bu isimde bir şarkı yapmış da kayıt altına almış Sezen Aksu: “Seni pamuklara sarmalar sararım”...

Karahan Çantay’a neden bu kadar üzüldük?

Bir kere adı üstünde:

Erkek güzeli.”

İnsan ayrımcı davranıyor, yakışıklıya/güzele nedense daha bir kıyamıyor, en baş sebep bu galiba.

Televizyon-dizi sektörünün formülü gibi:

Ağlarken de, gülerken de, bağırıp, savaşıp sevişirken de... Güzele daha çok yakıştırıyoruz bu halleri. Ona ilgimiz kabarıyor, onu takip ediyoruz, ona reyting sağlıyoruz. Ama bizim “erkek güzeli”mizin ölüm biçimi de trajik.

Yazının Devamını Oku

“Düşünüyorum, kısır döngüye giriyorum”

10 Mart 2021
Barış Manço, Kemal Sunal, Zeki Müren, Adile Naşit, Münir Özkul ve en son Rasim Öztekin gibi isimler yaşarken olduğu gibi öldükten sonra da birbirimize tutunmamızı, ortak duygular paylaşmamızı sağlayan değerler.

Bazı özel insanlar var ki sadece yaşarken değil vefatlarıyla bile birleştirici rol oynuyor, toplumun bütün kesimlerini hürmet ve iyi temenniler etrafında bir araya getiriyor.
Barış Manço gibi. Kemal Sunal gibi. Zeki Müren gibi. Adile Naşit, Münir Özkul gibi.
Ne mutlu Rasim Öztekin’e. Ne güzel yarattı yine aynı iklimi. İnsanlara bunu tekrar yaşattı.
Ne mutlu bize. Böyle bir sanatçımız olmuş.
Bazı insanların görmekten yoksun kaldığı güzellik de bu işte.
Mesela Özdemir Erdoğan. Kafayı Zeki Müren’e taktı biliyorsunuz.
Çeyrek yüzyıl önce ölmüş insanı ülkemize zarar vermek için meydana getirilmiş bir proje olmakla suçladı en son.

Yazının Devamını Oku